Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179878
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| that sunlight could shine down into a pharaoh's tomb. | ...firavunların mezarına indiğinden daima emin olurlardı. | Walled In-1 | 2009 | |
| So there's gotta be some sort of access to it from the roof | Eğer mevcutsa, çatıdan oraya bir şekilde... | Walled In-1 | 2009 | |
| if it exists. | ...ulaşım olmalı. | Walled In-1 | 2009 | |
| I'll go look. | Ben gidip bakarım. | Walled In-1 | 2009 | |
| Look, I don't trust that kid. | Bak, o çocuğa güvenmiyorum. | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy. Jimmy! | Jimmy. Jimmy! | Walled In-1 | 2009 | |
| Sure he came up here? | Buraya çıktığından emin misin? | Walled In-1 | 2009 | |
| He knew about it all along. | Bunu uzun zamandır biliyordu. Başından beri bunu biliyordu. | Walled In-1 | 2009 | |
| Okay, come on. Let's get out of here, come on. | Tamam, hadi. Çıkalım buradan, hadi. | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy: Help, I'm down here! | İmdat, aşağıdayım. | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy! Sam, help! | Jimmy! Sam, yardım et! | Walled In-1 | 2009 | |
| Shit I fell down. | Siktir. Buraya düştüm.. | Walled In-1 | 2009 | |
| Hold on, we're coming. | Dayan, geliyoruz. | Walled In-1 | 2009 | |
| Okay, I'm gonna go down. Grab the other end. | Tamam, aşağı ineceğim. Diğer ucunu sıkıca tut. | Walled In-1 | 2009 | |
| Okay. Jimmy: Sam, help! | Tamam. Sam, yardım et! | Walled In-1 | 2009 | |
| I'm bleeding. We're coming! | Kanamam var. Geliyoruz! | Walled In-1 | 2009 | |
| No no, wait. I'm not gonna be able to lift both of you back up. | Hayır, hayır, bekle. İkinizi birden kaldıracak kadar güçlü değilim. | Walled In-1 | 2009 | |
| I'll go down. No no. | Ben iniyorum. Hayır, hayır. | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy: Sam. We're coming! | Sam. Geliyoruz! | Walled In-1 | 2009 | |
| Come on, it's the only way. | Hadi ama, bu tek seçeneğimiz. | Walled In-1 | 2009 | |
| You okay? | Hazır mısın? İyi misin? | Walled In-1 | 2009 | |
| Man: I think you know very well who I am. | Bence kim olduğumu çok iyi biliyorsun. | Walled In-1 | 2009 | |
| Sam: Malestrazza? | Malestrazza? | Walled In-1 | 2009 | |
| But you're supposed to be dead. | Ama sen ölü olmalıydın. | Walled In-1 | 2009 | |
| Man: Really? Then I guess hell | Gerçekten mi? Öyleyse, cehennem... | Walled In-1 | 2009 | |
| just got a little bit nicer. | ...daha güzel olmalı. | Walled In-1 | 2009 | |
| Sam: Where's Jimmy and Peter? | Jimmy ve Peter neredeler? | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy: Help, Sam, I'm hurt! | İmdat, Sam, canım yanıyor! | Walled In-1 | 2009 | |
| Sam: Where's Peter? | Peter nerede? | Walled In-1 | 2009 | |
| Sam: Don't come near me! | Yaklaşma bana! | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy: " Dear Sam, I love you and I can't let you leave me. | ''Sevgili Sam, seni seviyorum ve beni terk etmene izin veremem. | Walled In-1 | 2009 | |
| You'll have to live with your genius for a while, | Dehanla bir süre yaşamak zorunda kalacaksın. | Walled In-1 | 2009 | |
| but don't worry, I'm watching over you. | Ama merak etme, seni izliyorum. | Walled In-1 | 2009 | |
| He won't hurt you as long as you obey me. | Bana itaat ettiğin sürece sana zarar vermeyecek. | Walled In-1 | 2009 | |
| If not, I'll kill you, | Etmezsen, en iyi arkadaşım gibi... | Walled In-1 | 2009 | |
| just like my best friend. | ...seni de öldüreceğim. | Walled In-1 | 2009 | |
| I'll teach you how to love me. I'll always love you." | Beni nasıl seveceğini sana öğreteceğim. Seni daima seveceğim.'' | Walled In-1 | 2009 | |
| No. What are you doing?! | Hayır. Ne yapıyorsun? Hayır. Ne yapıyorsun?! | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy, come back! | Jimmy, geri dön! | Walled In-1 | 2009 | |
| Mary: Happy anniversary, darling. | Mutlu yıldönümleri, aşkım. | Walled In-1 | 2009 | |
| He will suffer. | Acı çekecek. | Walled In-1 | 2009 | |
| Please tell me where Peter is. | Lütfen, Peter'in nerede olduğunu söyle. | Walled In-1 | 2009 | |
| One for every soul. | Her ruh için bir tane. | Walled In-1 | 2009 | |
| Do you really think a simple factory worker | Basit bir fabrika işçisinin... | Walled In-1 | 2009 | |
| could have orchestrated | ...tüm bu ölümleri ayarlayabileceğini... | Walled In-1 | 2009 | |
| those deaths? | ...gerçekten düşünüyor musun? | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy, get me out of here! | Jimmy, çıkar beni buradan! | Walled In-1 | 2009 | |
| It's really quite simple. | Bu gerçekten oldukça basit. | Walled In-1 | 2009 | |
| The boy gives us an order and we obey him. | Çocuk bize emir verir ve biz de ona itaat ederiz. | Walled In-1 | 2009 | |
| If not, he'll make sure we suffer. Trust me. | Etmezsek, acı çektiğimizden emin olacak. Güven bana. | Walled In-1 | 2009 | |
| He has a lot of imagination. | Çok fazla hayal gücü var. | Walled In-1 | 2009 | |
| I want you to dance, both of you. | İkinizin dans etmesini istiyorum. | Walled In-1 | 2009 | |
| Now kiss! What? | Öpüşün! Ne? | Walled In-1 | 2009 | |
| I wanna see how you kiss, Sam. No way! | Nasıl öpüştüğünü görmek istiyorum, Sam. Olmaz! | Walled In-1 | 2009 | |
| Nice show, | Güzel gösteri, | Walled In-1 | 2009 | |
| but don't touch her again if you know what's good for you. | ...ama senin için neyin iyi olduğunu biliyorsan, ona bir daha dokunma. | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy, Jimmy, listen to me. | Jimmy, Jimmy, beni dinle. | Walled In-1 | 2009 | |
| You can't leave me down here. | Beni aşağıda bırakamazsın. | Walled In-1 | 2009 | |
| Of course I can. I can do whatever I want. | Tabii ki bırakabilirim. Ne istersem yapabilirim. | Walled In-1 | 2009 | |
| I'll leave the trapdoor open so that when you look at the sky, | Tuzak kapısını açık bırakacağım ki gökyüzüne baktığında, | Walled In-1 | 2009 | |
| Keep the walkie on so at least we can be close that way. | Telsizi açık tut ki hiç olmazsa bu şekilde yakın olalım. | Walled In-1 | 2009 | |
| I'll check in on you soon. | Çok geçmeden seni kontrole geleceğim. | Walled In-1 | 2009 | |
| Wait, is the garbage room behind here? | Dur, çöp odası buranın arkasında mıydı? Bekle, çöp odası bunun arkasında mı? | Walled In-1 | 2009 | |
| Mom. Yes, dear. | Anne. Efendim, tatlım. | Walled In-1 | 2009 | |
| Can I talk to you about something? | Seninle bir konu hakkında konuşabilir miyiz? Seninle bir şey hakkında konuşabilir miyiz? | Walled In-1 | 2009 | |
| How do you know when someone really loves you? | Birisi seni gerçekten sevdiğinde, nasıl anlarsın? | Walled In-1 | 2009 | |
| That girl really had an effect on you, didn't she? | Bu kız senin üzerinde çok etkili, değil mi? | Walled In-1 | 2009 | |
| When you're willing to sacrifice everything for someone. | Birisi için her şeyi feda etmeye razı olduğun zamandır. | Walled In-1 | 2009 | |
| There's no great love without it. | Başka türlü büyük aşk olmaz. | Walled In-1 | 2009 | |
| Then why did you sacrifice me for a dead man? | Öyleyse, neden beni ölü bir adam için feda ettin? | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy, can you hear me? | Jimmy, beni duyabiliyor musun? | Walled In-1 | 2009 | |
| Sam: Talk to me. I know you're listening. | Konuş benimle. Dinlediğini biliyorum. | Walled In-1 | 2009 | |
| I'm hurt, Jimmy. | Canım yanıyor, Jimmy. | Walled In-1 | 2009 | |
| My ankle's really swollen. | Bileklerim şişti. | Walled In-1 | 2009 | |
| I need a doctor | Doktora ihtiyacım var, | Walled In-1 | 2009 | |
| or at least medicine. | ...ya da en azından ilaca. | Walled In-1 | 2009 | |
| I know there's some ether | Orada bir yerde... | Walled In-1 | 2009 | |
| and rubbing alcohol | ...ilaç kutumda... | Walled In-1 | 2009 | |
| in my medicine cabinet. | ...eter ve ispirto olduğunu biliyorum. | Walled In-1 | 2009 | |
| Please, Jimmy, I'm in pain. | Lütfen, Jimmy, acı çekiyorum. | Walled In-1 | 2009 | |
| Remember the other night | Dizimi bandajladığın... | Walled In-1 | 2009 | |
| when you bandaged my knee? | ...geçen geceyi hatırlıyor musun? | Walled In-1 | 2009 | |
| I loved it. | Çok sevmiştim. | Walled In-1 | 2009 | |
| You took really good care of me then. | O zaman, benimle gerçekten çok iyi ilgilenmiştin. | Walled In-1 | 2009 | |
| You know, if we could be together, | Biliyorsun, bir araya gelebilirsek, | Walled In-1 | 2009 | |
| I could give you so much more. | ...sana daha fazlasını verebilirim. | Walled In-1 | 2009 | |
| Do you wanna know what you're missing? | Ne kaçırdığını bilmek ister misin? | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy, this is for you, okay? | Jimmy, bu senin için, tamam mı? | Walled In-1 | 2009 | |
| Do you feel guilty? | Suçluluk hissediyor musun? | Walled In-1 | 2009 | |
| Your wall has finished drying. | Duvarının kuruması bitti. | Walled In-1 | 2009 | |
| 5,106 days | 5,106 gün boyunca... | Walled In-1 | 2009 | |
| I've been trapped here | ...polislerin gelip... | Walled In-1 | 2009 | |
| since the day the police arrived | ...her şeyi mahvettiği günden beri... | Walled In-1 | 2009 | |
| and everything was ruined. | ...burada tuzağa düşmüş şekildeyim. | Walled In-1 | 2009 | |
| Three weeks after hiding here | Buraya saklandıktan 3 hafta sonra... | Walled In-1 | 2009 | |
| I discovered my only means of escape was sealed up. | ...niyetimin, buradan kaçışı mühürlemek olduğunu keşfettim. | Walled In-1 | 2009 | |
| It was Mary. | O, Mary'di. | Walled In-1 | 2009 | |
| She found me out. | O beni buldu. | Walled In-1 | 2009 | |
| Mary fooled everybody. | Mary herkesi kandırdı. | Walled In-1 | 2009 | |
| She got to Sullivan's body | Sullivan'ın cesedini buldu ve... | Walled In-1 | 2009 |