Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178744
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Did you clip butterflies' wings as a kid? Maybe you still do. | Çocuk gibi kelebeklerin kanatlarını mı kesiyorsun? O mu elinden gelen. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Listen, I told you, I've got a plan. Enough said? | Dinle, sana söyledim. Bir planım var. Susar mısın artık? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| This is it, Fred. I'm rushing that birthday cake. | Buyur işte, Fred. Şu pasta kılıklı herife dalıyorum ben. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Cool everything and listen. This is all going like clockwork. | Birazcık sakinleş ve dinle. Planım saat gibi işleyecek. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| I'm getting very excited about this. So just hang on. | Ben de çok heyecanlıyım. Şimdi biraz sabret. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| This will be a night we'll never forget. | Bu asla unutamayacağımız bir gece olacak. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Come on, what is it? You'll see. | Hadi, söyle artık? Görürsün. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| They really are rather dissolute. Where are the cups? | Gerçekten çok ahlaksızlar. Bardaklar nerede? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Miss Liebman, do you know where the cups are? | Bayan Liebman, bardakların nerede olduğunu biliyor musunuz? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| I don't know where the cups are. Looking for the cups? | Bardakların nerde olduğunu bilmiyorum. Bardakları mı arıyorsunuz? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Mr. Brooks, do you know I haven't seen cups all evening. | Bay Brooks, siz biliyor musunuz? Bu akşam bardakları hiç görmedim. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Suzi was supposed to bring them, but she never even showed up. | Bardakları Suzi getirecekti. Ama hala gelmedi. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| I think we should get out of here. | Bence buradan çıkıp gitmeliyiz. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Arthur, let's wait until after they announce the king and queen at least, okay? | Arthur, en azından Balo Kral ve Kraliçesi açıklanana kadar bekleyelim, tamam mı? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Boys, how we doing? | Çocuklar, ne haber? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Mr. Brooks. Hi, Mr. Brooks. | Bay Brooks. Selam, Bay Brooks. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| How's that punch? It's Bosco. | Panç nasıl? Çikolatalı şurup işte. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| I'd like to try some. Where are the cups? | Tadına bir bakayım. Bardaklar nerede? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Wow, there's no cups. | Ah, hiç bardak yok. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| A little flat. | Biraz tatsız. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| She's there. | İşte orada. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Suzi, where have you been? Everybody's been waiting for the cups. | Suzi, nerelerdesin? Herkes bardakları bekliyor. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Where have you been? What have you been doing? | Neredeydin? Ne yapıyordun? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Have you been getting laid, Suzi? Loryn, just.... | Sevişiyor muydunuz yoksa, Suzi? Loryn, kes... | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Where's Ralphie? | Ralphie nerede? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Indian wrestling with the boys, or something totally grody like that. | Arkadaşlarıyla güreşiyor veya ona benzer başka iğrenç bir şey yapıyor. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Wow. Sorry. | Ya. Üzüldüm. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| It's cool. I'm not going to eat anything now... | Önemli değil. Ben de hiç bir şey yemiyorum şimdi... | Valley Girl-1 | 1983 | |
| so when we go to La Serre, I can scarf up half the menu. | ... böylece La Serre'e gittiğimizde, menüyü yalayıp yutabilirim. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| All right. Okay, 'bye. | Peki. Tamam. hoşça kal. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Stacey. Check out this, dude. I don't want to see Stacey. | Stacey. Şuna bir bak dostum. Stacey'yi görmek istemiyorum. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| That's it, Bailey. I've had it with you. | Buraya kadar, Bailey. Seninle işim bitti. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| I didn't think her haircut was so bad. What do you mean, her haircut? | Saç kesiminin bu kadar kötü olduğunu fark etmemiştim. Ne demek istiyorsun, saç kesimi mi? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| I just want to know the rest of this big plan of yours. | Ben şu senin büyük planının devamını öğrenmek istiyorum. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| What do you mean, "the rest"? This is it. Simplicity at its finest. | Devamı derken? Hepsi bu. En güzeli sadeliktir. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Simplicity at its finest? | En güzeli sadeliktir ha? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| At least you got me here. | En azından beni buraya getirdin. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| So let's... | Öyleyse... | Valley Girl-1 | 1983 | |
| crush that fly. | ...bunu mahvedelim. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Is this on? | Mikrofon açık mı? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| And now, students... | Ve şimdi çocuklar... | Valley Girl-1 | 1983 | |
| the moment that you've all been waiting for... | ...hepinizin beklediği an geldi... | Valley Girl-1 | 1983 | |
| the announcement of the king and the queen of Valley High. | ...Vadi Lisesi'nin kral ve kraliçesinin takdimi. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| What is being king and queen all about? | Kral ve kraliçe olmak ne demek? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Is it about who wears the nicest clothes? | En güzel kıyafetleri gitmiş olmak mı? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| I think not. | Bence değil. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Is it about who's dating the captain of the football team? | Futbol takımının kaptanıyla çıkmak mı? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Or who's seeing the head cheerleader? | Ya da ponpon kızların lideriyle? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Is it a popularity contest? | Bu bir popülerlik yarışması mı? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| I'm going to give you the chance you never gave me. | Bana vermediğin fırsatı ben sana vereceğim. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| ...when one is honorable, when one is disciplined... | ...onurlu olmak, disiplinli olmak... | Valley Girl-1 | 1983 | |
| when one has school spirit. | ...okulun ruhunu taşımak. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| kings and queens... | ...kral ve kraliçeler... | Valley Girl-1 | 1983 | |
| they don't grow on trees. | ...ağaçta yetişmiyorlar. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Everyone can't be a king and a queen. | Herkes kral veya kraliçe olamaz. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Let's go, boy. Get up. | Hadi bakalım, kalk ayağa. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| I remember my prom. | Kendi mezuniyetimi hatırlıyorum da... | Valley Girl-1 | 1983 | |
| I wanted to be the queen. | Kraliçe olmak istemiştim. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| I wasn't. | Olamadım. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Watch this. | Dikkat et. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| ...who have set an example for our whole school with their behavior. | ...ve davranışlarıyla okula örnek olacaklar. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| They need no introduction... | Onları tanıtmaya gerek yok... | Valley Girl-1 | 1983 | |
| because they are not just the king and queen of Valley High... | ...çünkü onlar sadece Vadi Lisesi kral ve kraliçesi değiller... | Valley Girl-1 | 1983 | |
| they are Valley High. | ...onlar Vadi Lisesi'nin ta kendisi. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Your king. Your queen. | İşte kralınız, işte kraliçeniz. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Get your hands off me, you fucking dick. | Çek ellerini üzerimden sik kafalı herif. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Julie, what's going on here? | Julie, burada neler oluyor? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| That must be some party you got going there. | Gitmeniz gereken bir parti olmalı. | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Valley Sheraton? | Sheraton Oteli'ne mi? | Valley Girl-1 | 1983 | |
| Argos Film and the University of Chili present | Argos Film ve Şili Üniversitesi Sunar | Valparaiso-1 | 1965 | |
| VALPARAISO | Valparaiso (Cennet Vadi Liman Kenti) | Valparaiso-1 | 1965 | |
| Two more hours to Valparaiso. | Valparaiso'ya iki saat kaldı. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| "Hurrah me bullies, heave the capstan, o, Goodbye, farewell, goodbye, farewell. | Zorluklara elveda, ırgatlığa elveda Hoşça kal, elveda | Valparaiso-1 | 1965 | |
| Goodbye to the drudgery, goodbye to the ship, Hourra, oh Mexico | Angaryaya elveda, gemiye elveda Çok yaşa Meksika | Valparaiso-1 | 1965 | |
| Then we'll bound for Valparaiso" | Çıktık Valparaiso yoluna | Valparaiso-1 | 1965 | |
| The port lies below | Limandayız. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| It was the richest port. It was the goal, the destination. | En zengin limandı. Hedefimiz, gideceğimiz noktaydı. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| It was often lauded. | Burayı herkes methederdi. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| It's still a port. | Ama sonuçta bir limandı. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| Valparaiso Chile, 300,000 inhabitants, between the Cordillera and the Ocean. | Valparaiso, 300,000 sakiniyle Cordillera ile okyanusun arasında yer alıyor. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| It is not the richest, but it lives, It lives well. | Refah içinde bir yer değil, ama yaşanılası bir yer. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| A commercial city lives with it, alongside it, below, at the base of the hills. | Ticari bir kent olmasının yanı sıra tepelerin altında konuşlanıyor. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| Another city exists on the hills. | Başka bir kent ise hemen tepelerin üzerine kurulmuş. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| Not a city, a federation of villages, one per hill. | Kent yerine, köylerin toplanmasıyla oluşmuş bir topluluk da denebilir. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| 42 hills, 42 villages. | 42 tepe, 42 köy. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| Not another city, another world. | Başka bir kent değil, başka bir dünya. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| Two worlds that communicate by ramps, by stairs, by cable railways. | Yokuşlarla, merdivenlerle, demiryollarıyla birbirine ulaşan dünyalar. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| Pronounced horribly as Valparaiso in French... | Valparaiso'nun Fransızca söylenişi çok kötü... | Valparaiso-1 | 1965 | |
| ...it's Val Paraiso, the Valley of Paradise. | ..."Val Paraiso" şeklinde söyleniyor, "Cennet Vadi" anlamına geliyor. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| Paradise as a sunlit step... | Deniz yolculuğu kâbuslarının... | Valparaiso-1 | 1965 | |
| ...after the nightmares of the crossing for the sailors who baptized her. | ...biterek oraya adım attığında yaşanan ışıltı gibi. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| Or the last step before Paradise. | Belki de Cennet'ten önceki son nokta. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| In this city, everyday at noon the sun performs its wonders. | Bu kentte her öğle vakti güneş tüm mucizesini sergiler. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| All the women of Valparaiso bring out their parasols... | Valparaiso kadınları güneş şemsiyeleriyle... | Valparaiso-1 | 1965 | |
| ...to walk all the penguins of Valparaiso. | ...Valparaiso penguenlerini gezdirmeye çıkarır. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| All the bridges jut into midair. | Köprüleri havada sonlanır. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| All the homes are triangular, impossible to furnish. | Evleri üç köşelidir, mobilya döşemek imkânsızdır. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| All the stairs end midhill. | Merdivenleri tepenin ortasında sonlanır. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| One must go back up or fly away. | Ya geri döner ya da kalan yolu uçarak kat edersiniz. | Valparaiso-1 | 1965 | |
| With the sun, misery no longer seems like misery... | Güneşle birlikte, sefalet sefalet olmaktan... | Valparaiso-1 | 1965 |