Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 172986
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Thinking I'd be strong there | Burada güçlü olduğumu düşündüğüm Orada güçlü olacağımı düşünerek Burada güçlü olduğumu düşündüğüm | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
But I was a fool | Fakat aptaldım Ama bir aptaldım Fakat aptaldım | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Fool | Aptal | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
both: Playing by the rules | Kurallarla oynuyorum Kurallara göre oynayan bir aptal Kurallarla oynuyorum | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
The winner takes it all | Kazanan hepsini alır | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
The winner | Kazanan | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Takes | Alır Hep... Alır | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
It | Onu ...Sini Onu | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
All | Hepsini Alır Hepsini | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Wow. Wow. I was up there. | Tam oradaydım. Vay. Vay. Zirve yaptım! Tam oradaydım. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I was up there. | Tam oradaydım. Doruktaydım. Tam oradaydım. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I think you strained a little bit. | Sanırım birazcık zorlandın. Bence, sen birazcık zorlandın. Sanırım birazcık zorlandın. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I did strain. I did strain. | Zorlandım. Zorlandım. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
But I have a wonderful range. | Ama harika bir aralığım var. Ama harika bir ses tonu aralığım var. Ama harika bir aralığım var. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
People... I could have done opera. How many octaves? | İnsanlar... Opera'da yapabilirdim. Kaç oktav? Millet... Opera bile yapabilirdim. Kaç oktav? İnsanlar..Opera'da yapabilirdim. Kaç oktav? | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I don't know. Five. Five. | Bilmiyorum. Beş. Beş. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Five? Five? How much is an octave? | Beş? Beş? Bir oktav kaç? Beş? Beş? Bir oktav ne kadardır? Beş? Beş? Bir oktav kaç? | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
All right, two. | Tamam, iki. Pekâlâ, iki. Tamam, iki | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Two... Pavarotti struggles to do five. | İki... Pavarotti 5 yapmak için mücadele ediyor. İki... Pavarotti bile beşi zor yapar. İki... Pavarotti 5 yapmak için mücadele ediyor. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
One. One. I do one. | Bir. Bir. Ben bir yapıyorum. Bir, bir. Benimki bir. Bir. Bir. Ben bir yapıyorum. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Three. I don't know... | Üç. Bilmiyorum. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I don't know how much an octave is. | Bir oktavın kaç olduğunu bilmiyorum. Bir oktavın ne kadar olduğunu bilmiyorum ki. Bir oktavın kaç olduğunu bilmiyorum. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Just get your lowest note. | En zayıf tonunu çıkar. Sadece en düşük tondan söyle. En zayıf tonunu çıkar. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
La, low | La, ince La, düşük La, zayıf | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Hang on. Wait. Wait. Wait. That's not it. | Bekle. Bekle. Bekle. Bekle. Bu o değil. Bekle. Bi' dakka. Bi' dakka. Bi' dakka. Bu değildi. Bekle. Bekle. Bekle. Bekle. Bu o değil. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Get your lowest... Well, yes! | En incesini. Peki, evet. En düşüğünü... Şey, evet! En zayıfını. Peki, evet. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Low | İnce Düşük Zayıf | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Okay, do an octave up. | Tamam, şimdi bir oktav yap. Bir oktav yukarı çık. Tamam,şimdi bir oktav yap. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
No, do an octave up. | Hayır, bir oktav yap. Hayır, bir oktav yukarı. Hayır,bir oktav yap. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Well, how much is an octave? | Pekâlâ, bir oktav ne kadar? İyi de, bir oktav ne kadar oluyor? Pekâlâ,bir oktav ne kadar? | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
It means just the same note, but an octave higher. | Aynı nota anlamına geliyor ama octav daha fazla. Aynı nota, fakat bir oktav daha yüksek. Aynı nota anlamına geliyor ama octav daha fazla. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Hey, listen. | Hey dinle Dinle bak. Hey dinle | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Ba, ba | Ba, ba | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
That's an octave up. | Bu bir oktav. Bu, bir oktav yukarıdır. Bu bir oktav. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
All right, but don't do it as Roger Moore. | Tamam ama onu Roger Moore gibi yapma. Pekâlâ sakın bunu Roger Moore taklidiyle yapma. Tamam ama onu Roger Moore gibi yapma. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
[as Scaramanga] Come, come, Mr. Bond, | Gel, gel, Bay Bond. Haydi, haydi, Bay Bond, Gel, gel, Bay. Bond, | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
you enjoy singing an octave just as much as I do. | Oktav söylemekten en az benim kadar zevk alıyorsun. Siz de bir oktav şarkı söylemekten, benim zevk aldığım kadar zevk alıyorsunuz. Oktav söylemekten en az benim kadar zevk alıyorsun. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
[as Moore] When I sing an octave up, | Octav söylerken. Ben bir oktav yukarı çıktığımda, Octav söylerken. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I sing it for queen and country. | Onu kraliçem ve ülkem için söylerim. yalnızca ülkem ve kraliçem için söylerim. Onu kraliçem ve ülkem için söylerim. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Although, I admit... | Kabul etmeme rağmen. Yine de, kabul etmeliyim ki... Kabul etmeme rağmen, | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Although, I admit, | Kabul etmeme rağmen. Yine de, kabul etmeliyim ki... Kabul etmeme rağmen, | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
singing an octave up with you would be a pleasure. | Seninle octav söylemek bir memnuniyetti. Sizinle bir oktav yukarı çıkmak benim için bir zevktir. seninle octav söylemek bir memnuniyetti | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Listen, it's do, re, mi, fa, sol, la, ti, do, | Dinle do, re, mi, fa, sol, la, ti, do... Dinle, bak do, re, mi, fa, sol, la, si, do. Dinle, it's do, re, mi, fa, sol, la, ti, do, | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
and the next "do" is an octave up. | ...gelecek ''do'' bir oktav. Ve sonraki "do" bir oktav yukarı. gelecek ''do'' bir oktav. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Do, re, mi, fa, sol, la, ti, do | Do, re, mi, fa, sol, la, ti, do Do, re, mi, fa, sol, la, si, do Do, re, mi, fa, sol, la, ti, do | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
That's an octave up from the first "do." | Orada ilk "do" 'da bir oktav var. Bu ilkinden bir oktav yukarı "do''dur. Orada ilk "do" 'da bir oktav var. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
No. What? Do... | Hayır.. Ne? Do... Hayır. Ne? Do... Hayır.. Ne? Do... | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Do, re, mi, fa, sol, la, ti | Do, re, mi, fa, sol, la, ti Do, re, mi, fa, sol, la, si Do, re, mi, fa, sol, la, ti | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Do | Do | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Do, do | Do, do | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Do, re, mi Terry Wogan is doing it now. | Do, re, mi Terry Wogan yapıyor. Do, re, mi Terry Wogan yapıyor şimdi de. Do, re, mi Terry Wogan yapıyor. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Do, do, do | Do, do, do | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
They'll be doing the floral dance. | Çiçek dansı yapıyor olacaklar. Floral Dans'ı yapıyor olacaklar. Çiçek dansı yapıyor olacaklar. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Re, mi, fa, sol, la, ti, do | Re, mi, fa, sol, la, ti, do Re, mi, fa, sol, la, si, do Re, mi, fa, sol, la, ti, do | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Re, mi, fa, sol | Re, mi, fa, sol | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
[straining] La, ti | La, ti La, si La, ti | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
That's not... that's... | Öyle değil, böyle. Olmadı... Olmadı... Öyle deği lböyle. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Ti Oh, fuck. | Ti Ah kahretsin. Si Hay, sokayım. Ti Ah kahretsin. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
You're terrible. | Felaketsin. Berbatsın. Felaketsin. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Terrible. | Felaket. Berbat. Felaket. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I beat you. I beat you. I beat you. | Seni yenerim. Seni yenerim. Seni yenerim. Yendim seni. Yendim seni. Yendim seni. Seni yenerim. Seni yenerim. Seni yenerim. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I... yeah. | Evet... Ben... Evet. Evet... | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
You all right with the... you all right with your bags? | Çantaların... Çantaların tamam mı? Çantaların taşınacak... Taşınacak gibi mi? Çantaların ... Çantaların tamam mı? | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
All right. Well, thank you very much. | Tamam. Çok teşekkür ederim. Sıkıntı yok. Şey, çok teşekkür ederim. Tamam. Çok teşekkür ederim. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Thank you very much. | Çok teşekkürler. Ben teşekkür ederim. Çok teşekkürler. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Really appreciate you doing this. | Bunu yaptığın için takdir ediyorum. Bunun için çok müteşekkirim. Bunu yaptığın için takdir ediyorum. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Cheers. All right. | Şerefe. Tamam. Eyvallah. Pekâlâ. Şerefe. Tamam. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Let's have a hug. Okay. All right. | Sarılalım mı? Tamam olur. Kucaklaşalım mı? Peki. Tamam Sarılalım mı? Tamam olur. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Really good. Really good. | Gerçekten güzel. Gerçekten güzel. İyiydi. Sahiden iyiydi. Gerçekten güzel. Gerçekten güzel. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
No, no, I enjoyed it a lot. | Hayır, hayır, çok hoşlandım. Hayır, hayır. Çok hoşlandım. Hayır, hayır, çok hoşlandım. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
And then, yeah. | Ve sonra evet. Peki o halde, evet. Ve sonra evet. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
All right, you're a good bloke. | Tamam, sen iyi bir adamsın. Tamam, sen iyi bir dostsun. Tamam,sen iyi bir herifsin. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I don't care what they say about you. | Senin hakkında söyledikleri umurumda değil. Hakkında ne söyledikleri umurumda değil. Senin hakkında söyledikleri umurumda değil. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I'll see you. Okeydoke. | Görüşürüz. Okeydoke. Yine görüşürüz. Tammamdır. Görüşürüz. Okeydoke. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Give me a ring, and we'll, you know, we'll get together. | Beni ararsın, buluşuruz. Bana bir alo de, anlarsın ya, yine buluşuruz. Beni ararsın, buluşuruz. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
All right, mate. We could... all right. | Tamam ahbap. Görüşürüz. Peki, ahbap! Buluşuruz, pekâlâ... Tamam ahbap. Görüşürüz. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Bye bye. Bye bye. | Bye bye. Bye bye. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Ah. Hello. | Ah. Selam. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
The traveler returns. | Yolcu eve döner. Gezgin geri döner. Yolcu eve döner. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Mm, sorry. | Üzgünüm. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I've missed you. | Seni çok özledim. Özledim seni. Seni çok özledim. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
We both missed you. | İkimiz de özledik. İkimiz de özledik seni. İkimiz de özledik. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
So how was he? | O nasıl? Peki, o nasıldı? O nasıl? | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
He was his usual self. | Her zamanki gibiydi. Her zamanki gibi. Her zamanki gibiydi. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
His usual self. | Her zaman olduğu gibi. Her zamanki. Her zaman olduğu gibi. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
This is Mischa. | Bu Mischa. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I'm Steve. | Ben Steevee. Ben Steve. Ben Steevee. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
This is delightful. | Bu harika. Bu leziz olmuş. Bu harika. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
[as Corbett] One of the most delightful meals, | En harika yemeklerinden biri... Şimdiye dek tecrübe ettiğim en lezzetli yemeklerden, En harika yemeklerinden biri, | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
one of the most delightful homecomings I've ever enjoyed. | ...eve geldiğimde yediğim en lezzetli yemeklerden biri. ve en lezzetli karşılamalardan birisi. eve geldiğimde yediğim en lezzetli yemeklerden biri. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Oh, well, it did stick to the bottom of the pan a bit... | Tavanın altına birazcık yapıştı. Şey, aslında biraz dibine tutmuştu... Tavanın altına birazcık yapıştı. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Did it? Yeah. | Yapıştı mı? Evet. Öyle mi? Evet. Yapıştı mı? Evet. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
[as Grant] Yes, might have to give you a bloody good spanking. | Şimdi popona bir şaplağı hak ettin. Evet, kıçına iyi bir şaplak atmak zorunda kalabilirim. Şimdi popona bir şaplağı hak ettin. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
In fact, I was rather hoping | Aslında, bekliyordum. Aslında daha çok Aslında,öyle umuyordum. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
I might stick to the bottom of your pan later. | Sonra da senin tavanın altına yapışacağım. Senin tavanın dibine tutmak zorunda kalabilirim. Sonra da senin tavanın altına yapışacağım. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
You've reached the office of Matt Jacobs at WP. | Matt Jacobs'un ofisine ulaştınız. Matt Jacobs'un WP'deki ofisine ulaştınız. Matt Jacobs'un ofisine ulaştınız. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Neither Matt nor his assistant are here to answer your call. | Ne Matt ne de asistanı, çağrınıza cevap vermek için buradalar./i> Çağrınıza cevap vermek için ne Matt ne de asistanı burada. Ne Matt ne de asistanı çağrınıza cevap vermek için buradalar./i> | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
Please leave Matt a message, | Lütfen Matt'a bir mesaj bırakınız. Lütfen Matt'e mesajınızı bırakın. Lütfen Matt'a bir mesaj bırakınız, | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
and he will get back to you as soon as he can. | Ve müsait olur olmaz, size dönecektir. Sonra, mümkün olduğunca hızlı size geri dönecektir. ve mümkün olur olmaz size dönecektir. | The Trip-2 | 2010 | ![]() |
beep! | bip! Biip! bip! | The Trip-2 | 2010 | ![]() |