Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 172484
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Look at the poor boy. | Zavallı çocuğa bakın. | The Substitute-1 | 2007 |  |
| Look at this pathetic wretch lying there. | Orada acınacak bir halde yatan zavallı çocuğa bakın. | The Substitute-1 | 2007 | |
| What are you feeling right now? | Şimdi ne hissediyorsunuz? | The Substitute-1 | 2007 | |
| Carl was under pressure, and you all joined together to give him support. | Carl manevi bir baskı altında hepiniz birleşin ve ona yardım edin. | The Substitute-1 | 2007 | |
| What is this unique ability called? | Bu benzersiz yeteneğin adı nedir? | The Substitute-1 | 2007 | |
| What is it called? | Buna ne deniyor? | The Substitute-1 | 2007 | |
| Why can't one of you pull your head out of your ass and answer me?! | Neden içinizden biri kıçından kafasını çıkartıp bana cevap vermiyor? | The Substitute-1 | 2007 | |
| You tried to make us all feel what he felt. | Onun hissettiklerini bizim de hissetmemizi istiyorsun. | The Substitute-1 | 2007 | |
| That's why we're unique. | Benzersiz olan şey bu. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Bravo, Phillip. | Tebrikler, Phillip. | The Substitute-1 | 2007 | |
| So, if one person in your group | Eğer gruptan bir kişi... | The Substitute-1 | 2007 | |
| is under pressure, then the rest empathize. | ...manevi baskı altına düşecek olursa geri kalanlar onun duygularını hissetmeye çalışır. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Fantastic, Phillip. Super duper. | Olağanüstü, Phillip. Süper harika. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Powerful, a okay plus. Very good. | Etkili, A artı. Çok iyi. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Do you all realize this ability is inherent in no other race? | Diğer başka türlerin doğasında olmayan bu yeteneğin farkına vardınız mı? | The Substitute-1 | 2007 | |
| You don't have the ability. | Bu yetenek sen de yok. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Boys and girls, | Kızlar ve erkekler... | The Substitute-1 | 2007 | |
| I think you're all fantastic. | ...hepinizin olağanüstü olduğunuzu düşünüyorum. | The Substitute-1 | 2007 | |
| And I think you're the finest substitute... | Bende senin en güzel vekil öğretmen olduğunu düşünüyorum. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Tobias, you're nice too. | Tobias, sen de hoşsun. | The Substitute-1 | 2007 | |
| No, you're the nicest! | Hayır, sen daha hoşsun! | The Substitute-1 | 2007 | |
| No, Tobias, you're the nicest. | Hayır, Tobias, sen daha hoşsun. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Okay, people, all right then, listen up. | Tamam, millet. Pekâlâ, artık beni dinleyin. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Hello? Hello, hello? | Merhaba? Merhaba, merhaba? | The Substitute-1 | 2007 | |
| Would you please... | Lütfen beni... | The Substitute-1 | 2007 | |
| Thank you, yes. Well, anyway, | Teşekkürler, evet. Evet, neyse... | The Substitute-1 | 2007 | |
| I'd like to welcome you all to this extraordinary... | Bu olağandışı yapılan toplantıya geldiğiniz için hepinize teşekkürler demek istiyorum... | The Substitute-1 | 2007 | |
| Ulla has been at the ministry today, | Ulla, bugün Bakanlığa gitti. | The Substitute-1 | 2007 | |
| and she'll be a few minutes late. | Bu yüzden birkaç dakika geç kalacak. | The Substitute-1 | 2007 | |
| But I see no reason not to get started. | Fakat başlamamamız için bir neden göremiyorum. | The Substitute-1 | 2007 | |
| We... we're not too... | Hepimiz bu... | The Substitute-1 | 2007 | |
| too terribly happy about this whole situation, | ...durumdan dolayı hoşnutsuzluk içindeyiz. | The Substitute-1 | 2007 | |
| so we've invited Claus who will say a few words. | Bu yüzden bir şeyler söylemesi için Claus'u davet ediyorum. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Hi. Is it in there? | Merhaba. Orada mı? | The Substitute-1 | 2007 | |
| Why didn't you mention there was a parent's meeting tonight? | Neden bu gece veliler toplantısı olduğunu söylemedin? | The Substitute-1 | 2007 | |
| If I didn't run into Maria... It's nothing. | Eğer Maria ile karşılaşmasaydım. Önemli bir şey değil. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Carl. Come on. | Carl. Hadi. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Most kids live in a fantasy. | Birçok çocuk fantezi dünyasında yaşar. | The Substitute-1 | 2007 | |
| What? What is he talking about? | Ne? Neden bahsediyor? | The Substitute-1 | 2007 | |
| They're addicted to their personal imaginations, | Kurdukları hayal dünyasına bağımlılar... | The Substitute-1 | 2007 | |
| my friends, and they simply can't get enough. | Dostlarım, bu onlar için yeterli değil. | The Substitute-1 | 2007 | |
| They spend hours every day | Her gün, bilgisayar ekranlarında ya da... | The Substitute-1 | 2007 | |
| staring at fascinating, fantastic fairy tale universes | ...video oyunlarında fantastik peri hikayeleri... | The Substitute-1 | 2007 | |
| on video games or computer screens. | ...yaratarak saatler geçiriyorlar. | The Substitute-1 | 2007 | |
| But when the screens are turned off, | Fakat ekranı kapattıklarında... | The Substitute-1 | 2007 | |
| they're once again faced with this: | ...bir kez daha şunla yüzleşiyorlar: | The Substitute-1 | 2007 | |
| A grey boring Monday, | Kasvetli sıkıcı Pazartesi... | The Substitute-1 | 2007 | |
| dull as dirt. | ...tıpkı bir çöp gibi değersiz. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Because in their insatiable need for peril, | Çünkü içlerindeki bu doyumsuzluk tehlike ve... | The Substitute-1 | 2007 | |
| excitement, | ...heyecan istiyor... | The Substitute-1 | 2007 | |
| if they don't like this world, | ...bu dünya hoşlarına gitmezse... | The Substitute-1 | 2007 | |
| then they make their own world up. | ...o zaman kendi dünyalarını yaratıyorlar. | The Substitute-1 | 2007 | |
| They morph reality to suit themselves, | Hayallerinin patolojik olarak ne kadar çarpışık olduğunun... | The Substitute-1 | 2007 | |
| no matter how pathologically twisted | ...bir önemi yok, bunu gerçek... | The Substitute-1 | 2007 | |
| their imaginations are. | ...olarak kabul edip benimsiyorlar. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Of course, don't get me wrong. | Tabii, beni yanlış anlamayın. | The Substitute-1 | 2007 | |
| I am not saying that your children are insane, | Ben demiyorum ki, çocuklarınızın akıl sağlıkları yerinde değil. | The Substitute-1 | 2007 | |
| but we have to be very cautious | Fakat yine de inanarak söyledikleri... | The Substitute-1 | 2007 | |
| about believing everything they say, | ...şeyler hakkında çok tedbirli olmalıyız. | The Substitute-1 | 2007 | |
| children like yours, | ...tıpkı sizler gibi... | The Substitute-1 | 2007 | |
| can invent... | ...hayal ettiğiniz... | The Substitute-1 | 2007 | |
| anything you can imagine. | ...her şeyi uydururlar. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Thanks for listening. Yeah. | Dinlediğiniz için teşekkürler. Evet. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Uh, I'd like to say thank you, Claus. | Uh, sana teşekkür ediyorum, Claus. | The Substitute-1 | 2007 | |
| I trust you all found that to be... | Anlattıklarını, sıra dışı değerli... | The Substitute-1 | 2007 | |
| um, actually valuable information... | ...bilgilere dayandırdığın için sana... | The Substitute-1 | 2007 | |
| exception. | ...güveniyorum. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Any questions? | Herhangi bir sorusu olan var mı? | The Substitute-1 | 2007 | |
| What are we supposed to say... She is much too hard on the kids! | Ne dememiz gerekiyor... Çocuklara çok kötü davranıyor! | The Substitute-1 | 2007 | |
| And what about Albert and his teeth? | Peki ya Albert'in dişleri konusuna ne demeli? | The Substitute-1 | 2007 | |
| We feel like we're being... Don't ignore us! | Kendimizi tıpkı... Bizi göz ardı etmeyin! | The Substitute-1 | 2007 | |
| Oh, it's the Education Minister. | Oh, bu Eğitim Bakanı. | The Substitute-1 | 2007 | |
| I'm here to put your minds at ease. | İçinizi ferahlatmak için buradayım. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Ulla has praised your children's work ethic to the utmost. | Ulla çocuklarınızın etik çalışmalarını öve öve bitiremedi. | The Substitute-1 | 2007 | |
| And when she does that, I know they must be special. | Onun bu göreve geldiğinde, çocuklarınızın özel kişiler olduğunu biliyordum. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Ulla is simply the best. | Ulla açıkça en iyisidir. | The Substitute-1 | 2007 | |
| And your wonderful children are going to show Europe | Ve harika çocuklarınız Avrupa'ya dünyadaki... | The Substitute-1 | 2007 | |
| that our pupils are the best in the world. | ...en iyi öğrenciler olduklarını gösterecekler. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Are the best in the world. | Dünyanın en iyileri. | The Substitute-1 | 2007 | |
| You can trust her with your children | Çocuklarınız için ona güvenebilirsiniz... | The Substitute-1 | 2007 | |
| as I would trust her with my children | ...tıpkı böyle bir durumda çocuklarım için... | The Substitute-1 | 2007 | |
| in such a situation. | ...ona güvenebileceğim gibi. | The Substitute-1 | 2007 | |
| we're all frightened by... | Herhangi yeni şeyden... | The Substitute-1 | 2007 | |
| anything new. | ...hepimiz korkarız. | The Substitute-1 | 2007 | |
| In this case, | Bu durumda da... | The Substitute-1 | 2007 | |
| it's me who's new. | ...yeni olan ben oluyorum. | The Substitute-1 | 2007 | |
| You see, your children have the enormous potential | Sizinde gördüğünüz gibi çocuklarınızın şimdiye kadar çoktan... | The Substitute-1 | 2007 | |
| to excel, which up until now, | ...sivrilmeleri gereken büyük bir potansiyelleri var. | The Substitute-1 | 2007 | |
| I truly feel they haven't had the chance. | Bunu göstermek için bir şansları olmadığını hissediyorum. | The Substitute-1 | 2007 | |
| I get awfully upset | Çocukların ve ailelerinin... | The Substitute-1 | 2007 | |
| when the children nor their parents believe in me. | ...bana inanmaması beni çok üzdü. | The Substitute-1 | 2007 | |
| Believe this. | Buna inanın. | The Substitute-1 | 2007 | |
| I am honest. | Dürüst biriyim. | The Substitute-1 | 2007 | |
| And honesty sometimes can hurt a little bit... | Ve dürüst olmak bazen biraz can yakıcı olabiliyor... | The Substitute-1 | 2007 | |
| especially youngsters. | Özellikle de gençlere karşı. | The Substitute-1 | 2007 | |
| And I can honestly say, | Ve dürüstçe şunu söyleyebilirim ki... | The Substitute-1 | 2007 | |
| I love their imagination, | Hayal güçlerine bayılıyorum... | The Substitute-1 | 2007 | |
| and their distrust... | Ve kuşkuculuklarına... | The Substitute-1 | 2007 | |
| ...all their emotions, | ...tüm hislerine... | The Substitute-1 | 2007 | |
| for better or for worse... | ...iyi günde kötü günde... | The Substitute-1 | 2007 | |
