Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 171917
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
What happened last night, I think, | Geçen gece olan, sanırım, Geçen gece, herne olduysa, sanırım | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
is that I've been so sleep deprived from months of insomnia | aylarca süren uyku bozukluğunu alkol ve çok uykusuz oluşumdan kaynaklandı. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
that when I mixed in the alcohol and the sedatives, | sakinleştiriciyle karıştırarak, bir de alkolle sakinleştiricileri karıştırınca... | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I made myself unstable. | kendi dengemi bozmamdandı. Kendikendimi o hale soktum. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You know, my doctor's already confirmed | Biliyor musun, Doktorum uykusuzluğun geçici Bilirsin, zaten doktorum da bunların | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
that insomnia alone can cause transitory psychotic symptoms, so... | psişik belirtilere yol açtığını onayladı yani... yalnızlıktan psikolojik olarak kaynaklandığını onaylıyor. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You are one diehard rationalist. | Sen tam bir akılcısın. Sen de şu rasyonellik hastalarındansın. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Well, what the hell's the alternative? | Yani, başka alternatif yok mu? Peki, senin daha iyi bir alternatifin varsa söyle! | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Dolls come to life? | Bebekler canlanıyor mu? Hayatına bebekleri sokmak? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
No, they can be possessed. | Hayır, canlanamazlar. hayır, onlar sahip olunabilir şeyler. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Oh, stop it. | Ah, kes şunu. Yeter, kes şunu! | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Bryan, you're not crazy. | Bryan, sen deli değilsin. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You're not the type. | O türde değilsin. Sen öyle biri değilsin. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Something supernatural is happening to you. | Doğa üstü birşey yaşıyorsun. Sana olağanüstü birşeyler oluyor. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
And your episode last night, | Ve geçen geceki nöbet, And your episode last night, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I think it was some kind of vision spell. | sanırım bir tür görsel nöbetti. I think it was some kind of vision spell. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Don't scoff at what you don't know, and you don't know anything. | Bilmediğin birşeyle dalga geçme, ve hiç birşey bilmiyorsun. Bilmediğin şeyler hakkında konuşma. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You witnessed something in this house a long time ago. | Uzun zaman önce bu evde bir şeye şahit oldun. Sen uzun zaman öncede fısıltılar duydun bu evde. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
And whatever is here, | Ve burada ne varsa, Ve belki de bunlar, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
maybe your mother is tryin' to tell you about it. | belki de annen, onun hakkında sana birşey söylemeye çalışıyor. sana neler olduğunu anlatmaya çalışan annenin sesiydi. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Give me one last chance to dig it out, okay? | BU deşmem için bana son bir şans ver, tamam mı? Bunu çözmem için bana son bir şans ver tamam? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I can be back here tomorrow. | YArın yine buraya gelebilirim. Yarın geri döneceğim. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
And if you need me, you can just call me. | Ve bana ihtiyacın olursa, araman yeterli. Ve eğer ihtiyacın olursa beni arayabilirsin. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Tomorrow? | Yarın mı? Yarın? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You expect me to spend another night here alone? | BUrada bir gece daha yanlız kalmamı mı bekliyorsun? Birlikte başka bir yalnız geceni daha geçirecek miyiz? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I'm shaking at breakfast. | Kahvaltıda bile titriyorum. Kahvaltılarda sallanırım. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Bryan, if whatever is in this house wanted to hurt you, | Bryan, eğer bu evdeki şey sana zarar vermek isteseydi, Bryan, bak bu evdeki şeyler sana zarar vermek istiyor olabilir, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
it would have already. | çoktan yapardı. ve hazır olabilirler. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You're sure, huh? | Eminsin, değil mi? Emin misin ha? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Oh, yeah. | Ah, evet. Evet, kesinlikle. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Mornin', Father. | Günaydın, Peder. Günaydın, "Baba". | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Need a lift? No, no. | Götüreyim mi? Hayır, hayır. Bir asansör gerekiyor? Hayır, hayır. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I have a question. | Birşey soracağım. Sana birşey soracağım. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Okay. | Sor. Peki. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Who's the woman at the house? | Evdeki kadın kim? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You've been spyin' on me? | Beni mi gözetliyorsun? Bana casusluk mu yapıyorsun? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Yes, I have. | Evet, gözetliyorum. Evet, casusluk yapıyorum. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
She's a psychic. | Psişik biri. O bir psişik. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
She's been helping me remember things about the place. | Evle ilgili şeyleri hatırlamama yardım ediyor. Evdeki şeylerle ilgili bana yardım ediyordu. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You want to remember that place? | Evi hatırlamak mı istiyorsun? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Oome on in to the rectory. | Hadi eve gel. Hatırlamak için rektörlüğe gel. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
What are you remembering? | Ne hatırlıyorsun? Neleri hatırlıyorsun? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
We lived there for a time. | Bir süre orada yaladık. Orada bir süreliğine kaldık. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
My mother died there. | Annem orada öldü. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Where did you find the psychic? | Psişiği nereden buldun? Nerden buldun o psişiği? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
It's more like she found me. | Daha çok o beni buldu. Önce o beni buldu. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
She heard that I saw something in the... | Birşey gördüğümü duymuş... Evde birşeyler gördüğümü duymuş... | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Hmm? | Ha? öylemi? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I hallucinated something in the house. | Evde halüsinasyon gördüm. O evde bazı halisülasyonlar görüyorum. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Shepard assures me it's just sleep deprivation. | İsa şahidim sadece uyku bozukluğu. Shepard sadece beni uykudan mahrum ediyor. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You've been sleep deprived before. | Daha önce uyku bozukluğun oldu mu? Daha önce de uykudan yoksundun. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Ever see anything? | Birşey gördün mü? Hiç birşey gördün mü? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Well, that's interesting, | Şey, ilginç, Bu enteresan, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
because I remember the first time you saw her. | Çünkü o kadını ilk defa gördüğün zamanı hatırlıyorum. Çünkü onu daha önce de gördüğünü hatırlıyorum. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Eight days after she was buried. | Gömüldükten sekiz gün sonra. Sekiz gün sonra da gömülmüştü. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
That time frightened you so badly | O zaman öylesine korkmuştun ki Ozaman sen çok kötü kokmuştun, ve onlar seni bu evden | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
it led to a breakdown | depresyone girmene neden oldu kalıcı olarak uzaklaştırmak için | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
and to them having to get you away from the house permanently. | ve seni sonsuza kadar evden uzaklaştırdılar. evi taşıdılar. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Your father sold it to your aunt and uncle | Baban evi halan ve amcana sattı Baban evi halanla amcana sattı | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
and then bought the one up in Farmbrook for the two of you. | ve sonra Farmbrook'ta ikiniz için yeni bir tane satın aldı. ve senin için Farmbrook'da iki tane aldı. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
That's what happened. | Olanlar buydu. İşte oldu. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Of course, everyone dismissed what you saw | TAbii, herkes amcanın olanlara kadar Tabi herkes amcana olanlar olana kadar | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
until something happened to your uncle. | senin ne gördüğünü unuttu. senin söylediklerini reddetti. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I don't know exactly what happened, | Tam olarak ne olduğunu hatırlamıyorum, Tam olarak ne oldu bilmiyorum ama, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
but he became thoroughly convinced that there was a presence in the house. | ama amcan evde bir varlıkm olduğuna inanmıştı. evde bir varlığın olduğuna artık iyice ikna olmuştu. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
The shrine in the closet. | Dolapta bir mezar. Dolapta türbe var. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
That was his. | Buna inıyordu. Bu onun. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Your aunt thought he was a fool. | Halan onun aptal olduğunu düşünüyordu. Halan, onun aptal olduğunu düşünürdü. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
She was a skeptic like you. | Halan senin gibi dine şüpheyle yaklaşırdı. O da senin gibi kuşkucuydu. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
But interestingly enough, | Ama amcan öldükten sonra bile, Ama daha da ilginci, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
she couldn't bring herself to tear it down | bunun kendisini yıkmasına o da senin gibi ağlayamazdı | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
even after he died. | izin vermedi. o öldükten sonra bile. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
And then, in the last year of her life, | ve sonra, yaşamının son yılında, Ve ozaman, ömrünün son yılında, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
she began to believe it herself, said she felt it for the first time, | buna kendi de inanmaya başladı, ilk defa onu hissettiğini söyledi, o da inanmaya başladı ve bunu ilk hissettiğinde, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
felt that it was angry at her for not leaving the house to you. | evi sana bırakmadıkları için ona kızdığını hissetiğini söyledi. sizin evi terkettiğinize kızdığını farkettim. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
This has a history? | Olayın geçmişi mi var? Bunun bir geçmişi var mı? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
This has a history. | Geçmişi var. Bu bir geçmiş | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
What else do you know? | Başka ne biliyosun? Daha başka ne biliyorsun? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
In the church, you warned me about the house. | Kilisede, ev hakkında beni uyardın. Kilisedeyken beni ev konusunda uyardın. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You spoke of this evil presence. | Bu şeytani varlıktan söz ettin. O evin şeytani ruhlarla dolu olduğunu söyledin. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
What did you mean? | Ne denek istedin? Ne demek istedin? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Have you ever wondered why you can't remember your mother, Bryan? | Anneni neden hatırlayamadığını hiç merak ettin mi, Bryan? Anneni niçin hatırlayamadığını hiç merak etmiyormusun, Bryan? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Because she died when I was five. | Çünkü ben beş yaşımdayken öldü. Ben beş yaşındayken öldüğü için. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Five year olds have memories, | Beş yaşında anılar vardır, Beş yaşındaki anılar | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
unless they don't want to have memories, | tabii eğer anıların olmasını istemiyorsan, hatırlamak istemediğiniz sürece | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
unless they're bad memories, | tabii eğer bunlar kötü anılar değilse, kötü anılar olarak | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
unless they're memories of being locked in a closet | tabii eğer karanlıktan korkulduğu zaman bir dolaba kilitlenir | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
when they were terrified of darkness, | bu anılar dolaba kitlenmiyorsa, ve dehşet karanlığımızı oluşturmaya başladıklarında | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
of being hit so hard with a curtain rod that the welts bled, | perdenin çubuğuyla öylesine sert vurulunca şerit gibi kanamıyorsa, hatırlamak için eski yaralar | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
of being half starved to death | ölümüne yarı aç yarı tok değilse deşilmeye başlanır. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
because they forgot to say grace at the table. | sofrada dua etmiyorlarsa. Çünkü masadayken söylemeyi unuttular | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You're wrong, Father. | Yalan söylüyorsun, Peder. Yanılıyorsunuz, "Baba". | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
My mother was a good person. | Annem iyi bir insandı. Benim annem iyi bir insandı. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You've made her a good person in your own mind, son. | Onu sen hayalinde iyi bir insan yaptın, oğlum. Sen aklında öyle canlandırdığın için öyle düşünüyorsun oğul. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
She was a monstrous person. | Canavarın biriydi. Canavar ruhlu biriydi. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I knew her. | Onu tanırdım. Onu biliyorum. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
And some monstrous part of her is still in that house. | Onu canavar tarafı hala evde. Ve hala o canavarlıklarına evin içinde ola devam ediyor. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I would've told you earlier, | DAha önce de söyledim sana, Bunu sana daha önce de söylemiştim, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
but everybody was so afraid of telling you things | ama herkes sana bu hatırlamadığın şeyleri ama herkes şimdi söylediğini | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
that you didn't remember. | söylemekten korktu. hatırlamadığın şeylerden çok korkuyor. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |