• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 169850

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Perfect. All right, you're done. Mükemmel. Tamam, hazırsın. Harika. Tamamdır, hazırsın. The Roommate-1 2011 info-icon
Thank you for coming. Of course. I wouldn't miss it. Geldiğin için sağ ol. Tabii ki. Bunu kaçıramazdım. Geldiğin için teşekkür ederim. Elbette, hayatta kaçırmazdım. The Roommate-1 2011 info-icon
I haven't seen you around much. Seni etrafta pek fazla göremiyorum. Seni son zamanlarda pek göremiyorum. The Roommate-1 2011 info-icon
Since you blew me off for dinner and all. Akşam yemeği ve diğer şeyler için beni ektiğinden beri. Yemek konusunda beni ektiğinden beri. The Roommate-1 2011 info-icon
I'm sorry. Yeah. Üzgünüm. Evet. Özür dilerim. Tabii. The Roommate-1 2011 info-icon
Actually, I was thinking maybe dinner tonight? Aslında, bu gece bir akşam yemeği düşünebilirim? Aslında bu akşam yemeğe çıkabiliriz diye düşünüyordum, ne dersin? The Roommate-1 2011 info-icon
I'm studying, so.... Ders çalışıyorum, yani... Ders çalışıyorum... The Roommate-1 2011 info-icon
Oh, I see. Yeah. Yeah. Görüyorum. Evet. Evet. Anlıyorum. Evet. The Roommate-1 2011 info-icon
Page 3. It's very dense. Üç sayfa mı? Çok ağırda. 3. sayfa. Epey zor. The Roommate-1 2011 info-icon
All right. All right. Let's go. Pekâlâ. Pekâlâ. Gidelim. Pekâlâ. Tamam. Hadi gidelim. The Roommate-1 2011 info-icon
Okay. Let's go quick... Tamam. Tamam. Fikrimi değiştirmeden hemen gidelim. The Roommate-1 2011 info-icon
Hey! How about turning on the light? Işığı açsan nasıl olur? Hey! Şu ışıkları açsanız diyorum? The Roommate-1 2011 info-icon
I know it's you. Sen olduğunu biliyorum. Sensin, biliyorum. The Roommate-1 2011 info-icon
You wanna know what I think? Ne düşündüğümü bilmek istiyor musun? Ne düşünüyorum biliyor musun? Bence sen süprüntü, parti kaltağının tekisin. The Roommate-1 2011 info-icon
I think you're a trashy, little party going whore. Değersiz, küçük bir parti fahişesisin. The Roommate-1 2011 info-icon
And you are a bad influence on her. Ve onun için kötü bir örneksin. Ve ona kötü örnek oluyorsun. The Roommate-1 2011 info-icon
You tell anyone about this and I will kill you. Bundan ona bahsedersen seni gebertirim. Bunu bir kişiye bile anlatırsan, seni öldürürüm. The Roommate-1 2011 info-icon
Nice belly ring. Güzel göbek halkasıymış. Güzel piercing. The Roommate-1 2011 info-icon
Hey, it's Sara. Leave a message. Ben Sara! Mesajınızı bırakın. Merhaba ben Sara! Mesaj bırakın. The Roommate-1 2011 info-icon
Well, thank you for helping me not study. Ders çalıştırmadığın için teşekkür ederim. The Roommate-1 2011 info-icon
Oh, any time. Her zaman. Ne zaman istersen. The Roommate-1 2011 info-icon
I kept on calling and calling. Sürekli seni arayıp durdum. Seni durmadan aradım. The Roommate-1 2011 info-icon
Rebecca, this is Stephen. I'm going to bed now. Rebecca, bu Stephen. Şimdi yatmaya gidiyorum. Rebecca, bu Stephen. Ben yatmaya gidiyorum. The Roommate-1 2011 info-icon
I'm glad you're okay. İyi olduğuna sevindim. İyi olmana sevindim. The Roommate-1 2011 info-icon
You got a curfew? No. Sokağa çıkma yasağın mı var? Hayır. Bu saatten sonra çıkmanı yasak mı? Hayır. The Roommate-1 2011 info-icon
I guess she's right. I should have called. Sanırım haklıydı. Onu aramalıydım. Sanırım haklı. Onu aramalıydım. The Roommate-1 2011 info-icon
I'll see you later. Sara. Sonra görüşürüz. Sara. The Roommate-1 2011 info-icon
Last night, I was just worried about you. Dün gece, sadece senin için endişelendim. Dün gece seni çok merak ettim. The Roommate-1 2011 info-icon
You don't need to worry about me. I can take care of myself. Okay? Benim için endişelenmene gerek yok. Başımın çaresine bakabilirim. Tamam mı? Beni merak etmene gerek yok. Başımın çaresine bakabilirim, tamam mı? The Roommate-1 2011 info-icon
We're good, right? Yeah, we're good. İyiyiz, değil mi? Evet, iyiyiz. Aramızda sorun yok, değil mi? Evet iyiyiz. The Roommate-1 2011 info-icon
I'm already her best friend? It's kind of sad. Şimdiden en iyi arkadaşı ben miyim? Üzücü bir durum. Şimdiden en iyi arkadaşı ben miyim? Biraz acıklı bir durum. The Roommate-1 2011 info-icon
Maybe she really likes you. Belki senden hoşlanıyordur. Belki de senden gerçekten hoşlanıyordur. The Roommate-1 2011 info-icon
You know what I mean? No, I don't. Demek istediğimi anladın mı? Hayır, anlamadım. Anlarsın ya? Hayır anlamıyorum. The Roommate-1 2011 info-icon
I think you do. You are a moron. Bence anladın. Tam bir geri zekalısın. Bence anlıyorsun. Moronun tekisin. The Roommate-1 2011 info-icon
Hey. I heard you changed dorms. Selam. Yurdunu değiştirdiğini duydum. Selam. Başka yurda geçtiğini duydum. The Roommate-1 2011 info-icon
Yeah. Conrad Hall, it seemed like a better vibe, so.... Evet. Conrad Hall, gözüme daha hareketli göründü. Evet. Conrad Hall, daha iyi bir ortamı var gibi görünüyor... The Roommate-1 2011 info-icon
We should get together. Grab a bite. Sara. Bir araya gelmeliyiz. Bir şeyler yeriz. Sara. Bir ara görüşelim. Bir şeyler yeriz. Sara. The Roommate-1 2011 info-icon
What was that all about? Neler oluyor? Bu da neydi böyle? The Roommate-1 2011 info-icon
I don't know. She just walked off. Bilmem. Öylece yürüyüp gitti. Bilmiyorum. Birden gitti. The Roommate-1 2011 info-icon
Well, she's always been a flake. Hep tuhaf bir tipti. Her zaman böyle garipti zaten. The Roommate-1 2011 info-icon
It's not a great view. No, it's not. It's all right. Pek harika bir manzara değil. Hayır, değil. Fena değil. O kadar da süper bir manzara değil. Evet aynen. İdare eder. The Roommate-1 2011 info-icon
It's all right. Yeah. It's about a six out of 10. Fena değil, evet. 10 üzerinden 6 eder. Fena değil. Evet. 10 üzerinden 6 alır. The Roommate-1 2011 info-icon
I give it a four. A four? Ben 4 veririm. 4 mü? Ben dört veriyorum. Dört mü? The Roommate-1 2011 info-icon
That's quite critical of a view. Oldukça kritik bir görüş oldu. Epey titiz bir görüş. The Roommate-1 2011 info-icon
So? So? Yani? Yani? Ee? Ee ne? The Roommate-1 2011 info-icon
Should we ? Should we go home? Eve ? Eve mi gitsek? Eve... Eve dönelim mi? The Roommate-1 2011 info-icon
Yes, we should. Yeah. Evet, gitmeliyiz. Evet. Evet, dönelim. Tamam. The Roommate-1 2011 info-icon
But the question is: Ama soru şu: Ama asıl soru şu: Benimkine mi yoksa seninkine mi? The Roommate-1 2011 info-icon
My place or yours? Benimkine mi, yoksa seninkine mi? The Roommate-1 2011 info-icon
Okay. Yes, and I'll make you a bet. Tamam. Ben seninkinin üzerine bahse giriyorum. Pekâlâ. Evet, ayrıca gel bir iddiaya girelim. The Roommate-1 2011 info-icon
A, we go to your place. A, senin odana gidiyoruz. A, senin yerine gideriz. The Roommate-1 2011 info-icon
B, you take me home... B, beni odama... The Roommate-1 2011 info-icon
...to my twin bed and roommate. ...ikiz yatağıma ve oda arkadaşıma götürüyorsun. ...ikiz yatağımın ve oda arkadaşımın yanına götürürsün. The Roommate-1 2011 info-icon
What's the bet? İddia ne? İddia bunun neresinde? The Roommate-1 2011 info-icon
This is kind of a stupid bet. Bu aptalca bir iddia. Çok aptalca bir iddiaymış bu. The Roommate-1 2011 info-icon
Why did you agree? O zaman niye kabul ettin? Neden kabul ettin o zaman? The Roommate-1 2011 info-icon
Apparently, I'm kind of a stupid guy. Görünen o ki, ben aptalın biriyim. Görünüşe bakılırsa aptalın tekiyim. The Roommate-1 2011 info-icon
Oh, don't touch the ground. Yere değme. Yere basma. The Roommate-1 2011 info-icon
Don't touch your feet. Ayakların değmesin. Ayaklarını basayım deme. The Roommate-1 2011 info-icon
All right, you win. Pekâlâ, sen kazandın. The Roommate-1 2011 info-icon
So.... So we go to your place. Öyleyse... Öyleyse senin odana gidiyoruz. Ee... Senin yerine gidiyoruz. The Roommate-1 2011 info-icon
So. Aynen. Peki madem. The Roommate-1 2011 info-icon
Wait a second. What? Bir saniye bekle. Ne? Bekle bir saniye. Ne? The Roommate-1 2011 info-icon
Can you give me 30 seconds? Bana 30 saniye verebilir misin? Bana 30 saniye verir misin? The Roommate-1 2011 info-icon
You're kidding me. No, I'm not. Şaka yapıyor olmalısın. Hayır, yapmıyorum. Şaka yapıyorsun. Hayır, ciddiyim. The Roommate-1 2011 info-icon
Thirty seconds. Thank you. 30 saniye. Teşekkür ederim. The Roommate-1 2011 info-icon
Almost there. Az kaldı. Neredeyse bitti. The Roommate-1 2011 info-icon
I'm just gonna have to start taking my clothes off out here. Burada soyunmaya başlamak zorunda kalacağım. Kıyafetlerimi burada çıkarmaya başlayacağım. The Roommate-1 2011 info-icon
Yeah, right. Evet, bu doğru. Evet, tabii. The Roommate-1 2011 info-icon
Oops, there goes my shirt. I don't believe you. Hoppala, tişörtüm gitti. Sana inanmıyorum. Tişörtüm çıktı bile. Sana inanmıyorum. The Roommate-1 2011 info-icon
There go my jeans. Damn it, that is my striptease. Stop it. Kotum da gidiyor. Kahretsin, bu benim striptiz gösterim. Kes şunu. Şimdi de pantolonum çıkıyor. Kahretsin, o striptizi bana yapman gerekiyor. Dur hemen. The Roommate-1 2011 info-icon
What's next? Top or bottom? Sıradaki ne acaba? Üst mü, alt mı? The Roommate-1 2011 info-icon
You know, I'm just gonna make you strip all over again. Biliyorsun, tüm gösteriyi sana yeni baştan yaptırırım. Tekrardan hepsini giyip soyunmanı sağlarım ona göre. The Roommate-1 2011 info-icon
I knew you didn't have... Cesaretin olmadığını... O cesaretin sende olmadığını biliyordum. The Roommate-1 2011 info-icon
...the guts. ...biliyordum. The Roommate-1 2011 info-icon
Sara, you answered. Sara, cevap ver! Sara, açtın! The Roommate-1 2011 info-icon
Sara. It's Jason. Sara! Ben Jason. Sara! Benim Jason. The Roommate-1 2011 info-icon
Can we talk... İkimiz hakkında... Konuşabilir miyiz? The Roommate-1 2011 info-icon
...about us? ...konuşabilir miyiz? Bizle ilgili? The Roommate-1 2011 info-icon
I miss touching you. Dokunuşunu özledim. Sana dokunmayı özledim. The Roommate-1 2011 info-icon
Do you miss touching me? Bana dokunmayı özledin mi? Sen de bana dokunmayı özledin mi? The Roommate-1 2011 info-icon
Don't ever call me again. Beni sakın tekrar arama. Beni sakın bir daha arama. The Roommate-1 2011 info-icon
Don't ever call me again. Wait, Sara, what do you mean? I Beni sakın tekrar arama. Bekle, Sara, ne demek istiyorsun? Sakın beni bir daha arayayım deme. Dur, Sara, ne demek istiyorsun?! The Roommate-1 2011 info-icon
Hi. You're up early. Selam. Erken kalkmışsın. Selam. Erkencisin. The Roommate-1 2011 info-icon
Sorry I didn't call. I left my phone. Arayamadım üzgünüm. Telefonumu unutmuşum. Arayamadığım için üzgünüm. Telefonumu unutmuşum. The Roommate-1 2011 info-icon
Hello, Cuddles. Hi, kitty. Merhaba, Kucakçı. Selam, kedicik. Merhaba Yumak. Merhaba kedicik. The Roommate-1 2011 info-icon
Do you wanna get some breakfast? Oh, no. Kahvaltı yapmak ister misin? Olamaz. Kahvaltı etmek ister misin? Olamaz. The Roommate-1 2011 info-icon
Is this your cat? Maybe. Bu senin kedin mi? Olabilir. The Roommate-1 2011 info-icon
She's cute. Thanks. Sevimliymiş. Sağ ol. Tatlıymış. Sağ ol. The Roommate-1 2011 info-icon
And if you keep her, I lose my job. Ve onu burada tutarsan, işimi kaybederim. Onu tutmaya devam edersen işimi kaybederim. The Roommate-1 2011 info-icon
Do we understand each other? Yes. Birbirimizi anlıyor muyuz? Evet. Birbirimizi anladık mı? Evet. The Roommate-1 2011 info-icon
Hey. Come in. What took you so long? Merhaba. İçeri gel. Ne kadar uzun sürdü? Merhaba. İçeri gel. Neden bu kadar geciktin? The Roommate-1 2011 info-icon
I walked. Biraz yürüdüm. Yürüdüm. The Roommate-1 2011 info-icon
You didn't. I did. Cabs are too expensive. Hadi ordan. Yürüdüm. Taksiler çok pahalı. Yok artık. Evet. Taksiler çok pahalı. The Roommate-1 2011 info-icon
Sara, you can't just go walking around downtown in L.A. by yourself. L.A sokaklarında yalnız başına yürüyemezsin. Sara, Los Angeles'ın göbeğinde tek başına öylece yürüyemezsin. The Roommate-1 2011 info-icon
This is not Des Moines. I know. Burası Des Moines değil. Biliyorum. The Roommate-1 2011 info-icon
The city is full of crazies. Bu şehir kafadan kontaklarla dolu. Şehir manyaklarla dolu. The Roommate-1 2011 info-icon
Let me make us one drink and then we'll go. Bir kadeh atayım sonra gidebiliriz. İkimize birer içki hazırlayayım da sonra çıkarız. The Roommate-1 2011 info-icon
Yeah, that's a great idea. Hang on. Evet, bu harika bir fikir. Bekle. Evet, bu harika bir fikir. Bekle bir dakika. The Roommate-1 2011 info-icon
Hey, Irene, do you like cats? Yeah. Why? Irene, kedileri sever misin? Evet. Neden? Irene, kedileri sever misin? Evet, neden? The Roommate-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 169845
  • 169846
  • 169847
  • 169848
  • 169849
  • 169850
  • 169851
  • 169852
  • 169853
  • 169854
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim