Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 168550
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| before we gained grace. | önceki halimize benziyor. ...önceki halimize benziyor. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| You see lying there the last of scientists, of bankers, of businessmen... | Orada yatan, bilim adamlarının, bankacıların, işadamlarının sonuncusu... | The Omega Man-1 | 1971 | |
| the users of the wheel. | Yani çarkın hizmetkarlarından biri. Evet. Yani çarkın hizmetkârlarından biri. Evet. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Do we use the tools of the wheel as he does? | Biz onun yaptığı gibi, çarkın aletlerini kullanıyor muyuz? Biz, onun yaptığı gibi çarkın aletlerini kullanıyor muyuz? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Is he of the Family? No. | O, Aile'den biri mi? Hayır. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Is he of the sacred society? | O, kutsal cemiyetten biri mi? Hayır. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Then what is he? Evil. | Peki ne o zaman? Şeytan. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| He is part of the dead. | O, ölümün bir parçası. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| He has no place here. | Onun burada yeri yok. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| He has the stink of oil and electrical circuitry about him. | Üzerine petrol ve elektirik devrelerinin kokusu sinmiş. Üzerine petrol ve elektrik devrelerinin kokusu sinmiş. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| He is obsolete. | O, eskiye ait bir obje. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| You are discarded. | Sen bir çöpsün. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| You are the refuse of the past. | Sen geçmişe ait bir hurdasın. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| You're full of crap. | Sen de, soytarının birisin. Sen de soytarının birisin. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| How hard it is to admit the truth. | Gerçeği itiraf etmek ne kadar zor değil mi? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Take him to the little room for the questioning. | Onu sorgulama için küçük odaya götürün. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Mr. Neville, now we can talk a little while. | Bay Neville, artık biraz konuşabiliriz. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| It's been a long time since you've talked, except to yourself. | Kendin dışında birisiyle konuşmayalı epey süre olmuştur sanırım. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Tell me something, would you? | Tek bir şey bilmek istiyorum, tamam mı? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Are you fellas really with the Internal Revenue Service? | Gerçekten, İç Vergi Geliri Servisinde mi çalışıyorsunuz? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Your little jokes are meaningless, Mr. Neville. | Küçük esprileriniz çok anlamsız, Bay Neville. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Or doctor, or colonel, or whatever it was they called you. | Ya da doktor mu demeliyim? Ya da albay, ya da ünvanınız her neyse. Ya da doktor mu demeliyim? Ya da albay, ya da unvanınız her neyse. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| I'm a scientist. What the hell are you? Definition of a scientist: | Ben bir, bilim adamıyım. Sen nesin peki? Bilim adamının tanımı: | The Omega Man-1 | 1971 | |
| A man who understood nothing, until there was nothing left to understand. | Anlaşılacak bir şey kalmadıkça, hiçbir şeyi anlayamayan kişi. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| So there is a little light in the forest after all. | Demek, karanlık ormanda küçük bir ışık varmış... | The Omega Man-1 | 1971 | |
| A guiding light, Mr. Neville. | Bir klavuz ışığı, Bay Neville. Bir kılavuz ışığı, Bay Neville. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Now to me has passed the responsibility... | İnsanlıktan kalan bu küçük kalıntıların, İnsanlıktan kalan bu küçük kalıntıların,... | The Omega Man-1 | 1971 | |
| for this last tiny remnant of mankind. | sorumluluğu artık bende. ...sorumluluğu artık bende. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Then why don't you quit these bloody games? | O zaman, neden bu kanlı oyunlardan vazgeçmiyorun? O zaman, neden bu kanlı oyunlardan vazgeçmiyorsun? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Throw away those Halloween costumes, and get these people organized, damn it. | Şu korku filmi kıyafetlerini çıkartıp, bu insanları organize etmelisin, lanet olsun. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Or are you already too far gone? | Yoksa geri dönüşü olmayan bir yol mu bu? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Along road of truth... For God's sake. | Hakikatin yolu... Tanrı aşkına. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| And we are very organized, Mr. Neville. | Ve biz gayet de organize çalışıyoruz, Bay Neville. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| After last night, you should know that. | Geçen geceyi düşünürseniz, bize hak vermelisiniz. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| If you're organized, why don't you try finding a cure? | Eğer organize olduysanız, neden bir tedavi bulmayı denemiyorsunuz? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| There is none! | Çünkü öyle bir şey yok! | The Omega Man-1 | 1971 | |
| There was no cure, and there is no cure... | Bir tedavi yolu hiç olmadı, ve hiç olmayacak... Bir tedavi yolu hiç olmadı ve hiç olmayacak... | The Omega Man-1 | 1971 | |
| but the Family has found its way. | Ama Aile kendi yolunu bulmuştur. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| We can bear it. | Ve bunu taşıyabiliriz. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| The only burden left is you. | Taşıyamayacağımız tek yük sendin. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| But you've been trying to kill me for two years. | Ama iki yıldır beni öldürmeye çalışıyorsunuz. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Last night you killed how many? | Dün gece siz, bizden kaç kişi öldürdünüz? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Three of us? And today, we don't know yet. | Üç kişi mi ? Bugün kaç kişi öldürdünüz, henüz bilmiyoruz. Üç kişi mi? Bugün kaç kişi öldürdünüz, henüz bilmiyoruz. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| You're the angel of death, Doctor, not us. | Ölüm meleği sizsiniz, Doktor. Biz değil. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| He has confessed all, brothers. | Her şeyi itiraf etti, kardeşlerim. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Murder, use of forbidden tools, practice of prescribed rites. | Cinayet, yasak aletlerin kullanımı, yasak inanışların icrası. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| He admits science, medicine, weapons, machinery, electricity. | Bilim, ilaç, silah, makine ve elektirik kullanımı... Bilim, ilaç, silah, makine ve elektrik kullanımı... | The Omega Man-1 | 1971 | |
| He has not shared the punishments. | Cezayı bizimle paylaşmıyor. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| He does not bear the marks. | Cezanın damgasını taşımıyor. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Marks? | Damga mı? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Show him, my children. | Gösterin ona, çocuklarım. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Show him the pretty marks. | Ona güzel damgalarınızı gösterin. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| These are the marks, Mr. Neville. | Damgalar bunlardır, Bay Neville. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| The punishment, which you and those like you, brought upon us. | Sen ve senin gibiler yüzünden bize verilen ceza işte bu. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| In the beginning we tried to help one another, those that were left. | İlk başlarda, kalanlar olarak birbirimize yardım etmeyi denedik. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| We tried to clean things up, set things straight. | Heryeri temizleyip, işleri yoluna koymaya çalıştık. Her yeri temizleyip, işleri yoluna koymaya çalıştık. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| We buried things and burned. | Kötü şeyleri gömdük ve yaktık. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Then it came to me that we were chosen... | Sonra birden, bizim seçilmiş bir cemiyet olduğumuzu anladım.... Sonra birden, bizim seçilmiş bir cemiyet olduğumuzu anladım. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Chosen for just this work. | Sadece bu himmet için seçilmiş kişiler. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| To bury what was dead, to burn what was evil... | Ölmüş olanları gömmek, şeytani olanları yakmak... | The Omega Man-1 | 1971 | |
| to destroy what was dangerous. | Tehlikeli olanı yok etmek. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| You're barbarians. | Siz barbarsınız. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Barbarians? | Barbar mı? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| You call us barbarian? | Bize barbar mı diyorsunuz? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| This is an honorable name. | Bu çok hoş bir iltifat. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| We mean to cancel the world you civilized people made. | Siz medeni insanların yarattığı dünyayı yok ediyoruz. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| We will erase history from the time... | Makinelerin ve silahların, yaralarından fazla olan, Makinelerin ve silahların, yaralarından fazla olan,... | The Omega Man-1 | 1971 | |
| that machinery and weapons threatened more than they offered. | tehlikelerinin bulunduğu bir dönemi, tarihten siliyoruz. ...tehlikelerinin bulunduğu bir dönemi, tarihten siliyoruz. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| And when you die... | Ve siz öldüğünüzde, | The Omega Man-1 | 1971 | |
| the last living reminder of hell will be gone. | Cehennemi anımsatan son şey de yok olmuş olacak. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Gone. | Yok olacak. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Brother Zachary. | Kardeş Zachary. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| We are ready, brother. | Hazırız, kardeşim. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Here is evil. Evil. | İşte, şeytan. Şeytan. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Is this not the place, where all the dead were burned? | Burası tüm ölmüşleri yaktığımız yer değil mi? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| And this is the last of the dead. | Ve o, ölmüşlerin sonuncusu. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| And what shall we do with him, my brethren? | Ona ne yapacağız, kardeşlerim? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Burn. | Yakacağız. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| The dark! Turn off the light! | Karanlık! Işıkları kapatın! | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Get those lights out! | O ışıkları kapatın! | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Give us the dark! | Karanlığı verin! | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Bring back the dark! | Karanlığı geri verin! | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Find him. That's an order! | Bulun onu. Bu bir emirdir! | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Find him! Go, man, go! | Bulun onu! Hadi, be adam, hadi! | The Omega Man-1 | 1971 | |
| You son of a bitch, just hold tight. Up against the wall, you mother. | Pekala, orospu çocuğu. Doğru dur. Duvara yaslan ulan! Pekâlâ, orospu çocuğu. Doğru dur. Duvara yaslan ulan! | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Don't turn. Just stand. I'll turn you when I want. | Arkanı dönme, dur öyle. Ben istediğim zaman döneceksin. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| On or off, up or around, I'll turn you. Now cool it! | Karşı geleyim deme, Ben istediğimde döneceksin. Şimdi sakin ol! | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Now, put your hands out. | Şimdi ellerini kaldır. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Way out about shoulder high, like they're gonna crucify you, baby. | Kollarını aç, aynen seni çarmıha gerdiklerindeki gibi, bebek. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Matter of fact, they were gonna roast me. Why'd you stop 'em? | İşin aslı, beni kızartacaklardı. Neden onlara engel oldunuz? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Don't look a gift horse in the mouth. | Üzümü ye, bağını sorma. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| You got any more questions, fathead? | Başka sorun var mı, koca kafa? | The Omega Man-1 | 1971 | |
| My name is Robert. | İsmim, Robert. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Your name's mud. | Senin ismin, hıyar. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Down the tunnel! | Tünele bakın! | The Omega Man-1 | 1971 | |
| After him! | Takip edin onu! | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Okay, hold it. Open it up. | Tamam, dur bakalım. Aç şunu. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| You. You're the... Your living Playtex doll. | Sen... Sen o... Evet, senin o canlı mankeninim ben. | The Omega Man-1 | 1971 | |
| Now come on, man. Get the bike. Move! Pull it out! | Hadi, oğlum. Çıkart şu motoru. Hadi, çabuk ol! | The Omega Man-1 | 1971 | |
| You really plan ahead. It helps. | Çok planlı çalışmışsınız. Daha güvenli oluyor. | The Omega Man-1 | 1971 |