Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 166907

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Bye. It worked.	Hoşçakal. İşe yaradı. Hoşça kal. İşe yaradı.	The Man Who Copied-4	2003
Thank God you came. Don't say that before Him.	Tanrıya şükür, geldin. O'nun önünde böyle konuşma.	The Man Who Copied-4	2003
There are a few details I cannot or will not tell.	Söylemeyeceğim ve söyleyemeceğim bazı detaylar var. Söylemeyeceğim ve söyleyemeyeceğim bazı detaylar var.	The Man Who Copied-4	2003
Hey, fella! Come on. Hey. Come here.	Hey ahbap. Selam ahbap. Buraya gel.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Hey, fella. Come here.	Hey ahbap, gel hadi, gel.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I found my thrill	Aradığım heyecanı buldum...	The Man Who Fell to Earth-1	1976
On Blueberry Hill	Blueberry Hill'de...	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I want to sell this.	Bunu satmak istiyorum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Uh, where'd you get this ring?	Bu yüzüğü nereden buldunuz?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
It's mine. My wife gave it to me.	Bana ait. Karım vermişti.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Look. The initials are on the inside.	Bakın, içeride baş harflerimiz yazılı.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
"T.J.N." Yeah.	"T.J.N." Doğru.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I'm British. I have a passport.	Britanyalıyım, pasaportum var.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
"Thomas Jerome Newton." The wind in the willows played	"Thomas Jerome Newton."	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Twenty dollars? Take it or leave it.	20 doları mı? Al ya da git.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Oliver.	Oliver?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Oliver, Mr. Newton is here.	Oliver, Bay Newton burada.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I'm Oliver Farnsworth.	Ben, Oliver Farnsworth.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Would you like a scotch and water or something, Mr. Newton?	Skoç falan ister misiniz, Bay Newton?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Oh, a glass of water.	Bir bardak su.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Would you like a scotch? Yes, please.	Sen skoç ister misin? Evet, lütfen.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I had hardly even 10 minutes.	10 dakikayı bile zor buluyorum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
What's this? Some kind of bribe?	Bu da ne? Rüşvet falan mı?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I'm paying you for your time.	Zamanınız için ödüyorum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
As from now, I want at least 10 hours at $1,000 an hour.	Şu andan itibaren, saatte 1000 dolara, en az 10 saatinizi istiyorum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
What exactly do you want?	Tam olarak ne yapmamı istiyorsunuz?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I want a lawyer who's well versed in paten... patents.	Patent hakları hakkında uzman bir avukat istiyorum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Electronics.	Elektronik.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Read the file. [Phone Ringing]	Dosyayı okuyun.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I'm sorry. I can't leave it with you.	Özür dilerim. Size bırakamam.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
It's not that I don't trust you.	Bu size güvenmediğimden değil.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
All right. I'll read it.	Peki. Şimdi okurum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
If you want to put a record on, Mr. Newton...	Eğer bir plak dinlemek isterseniz, Bay Newton...	The Man Who Fell to Earth-1	1976
music doesn't disturb me.	...müzik beni rahatsız etmeyecektir.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Well, if there's anything you want, just ask.	Pekâlâ, istediğiniz bir şey olursa, sadece sorun.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
[Farnsworth] I don't believe it.	İnanmıyorum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I can't believe it. You have nine basic patents here.	İnanamıyorum. Dokuz tane önemli icadın patenti var.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
That's basic patents. Do you know what that means?	Dokuz önemli patent. Bu ne demek biliyor musun?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
[Newton] Yes, I think so. Do you really?	Evet, sanırım. Gerçekten mi?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
It... It means, Mr. Newton, that you can take RCA...	Bu demek oluyor ki, Bay Newton, başlangıçta RCA...	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Eastman Kodak and DuPont, for starters.	...Eastman Kodak ve DuPont'u, satın alabilirsiniz.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
In, say, three years, what would this be worth to me?	Üç yılda diyelim... Bu bana ne kadar kazanç getirir?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I'm a lawyer, not an accountant, Mr. Newton.	Ben avukatım, muhasebeci değil, Bay Newton.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
But I'd say it must be something in the area of...	Ama bir şey söylemem gerekiyorsa, 300 milyon dolar civarında olur.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I need more. What the hell for?	Bana daha lâzım. Ne halt yemeye?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I'm sorry. I didn't mean it to sound like that.	Özür dilerim. Sesimi yükseltmek istememiştim.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
It's just I'm trying to adjust my mind to all this.	Sadece aklımı tüm bunlara alıştırmaya çalışıyordum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I'll offer you 10% of my net profits...	Sana net kazancımın %10'unu teklif ediyorum...	The Man Who Fell to Earth-1	1976
plus five percent of all corporate holdings.	...ayrıca tüm şirket hisselerinden %5.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I'll ask Trevor to take you home.	Trevor'a sizi eve bırakmasını söyleyeceğim.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Thank you. I have my own driver waiting.	Teşekkürler. Şoförüm zaten bekliyordu.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
All night? If you take this assignment...	Tüm gece mi? Bu görevi kabul ederseniz,	The Man Who Fell to Earth-1	1976
you'll have complete authority, below me.	...tam bir otorite altında olacaksınız, benim tarafından.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I don't want to have contact with anyone except you.	Sizden başka hiçkimse ile temas kurmak istemiyorum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
When you take this position, Mr. Farnsworth...	Bu işi kabul ettiğinizde, Bay Farnsworth...	The Man Who Fell to Earth-1	1976
you'll be able to replace your antiquated sound equipment and buy some of mine.	...eski ses ekipmanlarınız değiştirip, ve benimkilerden alacaksınız.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Buy it? At cost, naturally.	Satın mı alacağım? Maliyet fiyatına, tabi.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
[Farnsworth] Perhaps you're not so diffierent after all, Mr. Newton.	Belki de o kadar farklı değilsinizdir, Bay Newton.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Arthur, would you please slow down?	Arthur, biraz yavaşlar mısın lütfen?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
We're only doin' 45, Mr. Newton.	Sadece 45 ile gidiyoruz, Bay Newton.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
It's making me feel dizzy.	Başımı döndürüyor.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
[Farnsworth] My father used to say, "Oliver...	Babam hep derdi ki, "Oliver...	The Man Who Fell to Earth-1	1976
"when you get a gift horse, walk up to it...	"sana hediye bir at gelirse, üzerine yürü...	The Man Who Fell to Earth-1	1976
"pat it, quiet the animal down...	"...ona hafifçe vur, aşağı yatır...	The Man Who Fell to Earth-1	1976
"and then, using both hands, force open its jaws...	"...ve sonra iki elini de kullanarak, ağzını açtır,	The Man Who Fell to Earth-1	1976
and have a damned good look in its mouth."	...ve ağzından içeri iyice bir bak."	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I'd say that was good advice.	Bunun iyi bir tavsiye olduğunu söyleyebilirim.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I just marked your paper.	Senin kağıdını yeni işaretledim.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
How'd I do?	Nasıl yapmışım?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Don't worry about it. I won't.	Endişelenme. Endişelenmiyorum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Do you want to see what they look like?	Neye benzediklerini görmek istemiyor musun?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I don't believe this. No.	Buna inanamıyorum. Hayır.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
[Girl] That one. Clever, isn't it?	Şu poz zekice değil mi?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
[Farnsworth Narrating] It happened literally overnight.	Tam olarak gece yarısında oldu.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
When Mr. Newton came into my apartment...	Bay Newton daireme geldiğinde,	The Man Who Fell to Earth-1	1976
my old life went straight out the window.	...eski hayatım pencereden dışarı atılmış oldu.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
In no time at all, I got a brand new life, and I like it.	Birden bire yeni bir hayatım oldu ve hoşuma da gitti.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Maybe I'm not my own boss the way I used to be...	Belki olması gerektiği gibi kendimin patronu değildim,	The Man Who Fell to Earth-1	1976
but... so what?	ama... ne olmuş ki?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Oliver, you're the president of one of the largest corporations in America.	Oliver, sen Amerika'nın en zengin şirketlerinden birinin başkanısın.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
[Chuckles] I'll tell you one thing. It's never too late.	Size bir şey söyleyeyim, asla çok geç değildir.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I didn't think a man could change at my age.	Bir adamın bu yaşta hayatımı değiştirebileceğini sanmıyordum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
You know, don't you, that this one has virtually no bottom?	Bu işin nerdeyse sonu olmadığını biliyorsunuz değil mi?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
[Farnsworth] We've been together a long time now...	Artık çok uzun zamandır birlikteyiz,	The Man Who Fell to Earth-1	1976
and I don't see why you'd even consider selling offi this division.	...ve neden bu payı elden çıkarmak istediğini bile bilmiyorum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Well, I mean, if I owned a copyright on the Bible...	Demek istediğim, İncil'in telif hakkı elimde olsaydı,	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I wouldn't sell it to Random House.	...bunu bir genel eve satmazdım.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
It's what I want. I'm on my way to New Mexico now.	İstediğim bu. Şu an New Mexico istikametinde yol alıyorum.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I shall be staying at an hotel near the border.	Sınır bölgesinde bir otelde kalıyor olacağım.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
I can't tell you yet. I'll be in touch.	Yerini henüz bilmiyorum. Haber vereceğim.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Results are results, Nate, and your class is way below par.	Sonuç sonuçtur, Nate, ve sınıfın normalin altında.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
[Chuckles] I have the computer statement right here.	Bilgisayar verileri elimde.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
And, uh... [Chuckles] It's kind of sad.	Ve, aaa... biraz üzücü.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
The campus computer, I gather?	Kampüs bilgisayarı, sanırım...	The Man Who Fell to Earth-1	1976
That damn thing doesn't have a mind. It's not meant to have a mind.	O lânet şeyin bir aklı yok. Aklı olması gerekmez.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
That's what makes it perfect for this place, right? [Grumbles]	Böyle bir yer için mükemmel bir özellik, değil mi?	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Oh, the company that made that self developing film that I showed you a while ago?	Sana bir süre önce gösterdiğim geliştirme filmini yapan şirket,	The Man Who Fell to Earth-1	1976
They've, uh... They've made this announcement.	...bir duyuru yaptı.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
They're... They're dumping computers. They're installing human beings.	Bilgisayarları elden çıkarıyorlar. İnsanoğlunu programlıyorlar.	The Man Who Fell to Earth-1	1976
Oh, really. Want to know why?	Gerçekten mi? Neden bilmek ister misin?	The Man Who Fell to Earth-1	1976