Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 166360
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Entertain me. | Eğlendir beni. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
OK. Once upon a time, there was a little girl named Goldilocks. | Pekala. Bir zamanlar, Goldilocks adında küçük bir kız varmış. Tamam. Bir varmış bir yokmuş, Goldilocks adında küçük bir kız varmış. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
And then? And then... | Ve sonra? Ve sonra... Sonra? Sonra... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
I don't know, man. She got eaten by a wolf. | Bilmiyorum, dostum. Bir kurt tarafından yenmiş. Bilmiyorum, dostum. Bir kurt onu yemiş. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Fucking hit by a truck. This is stupid. | Kahrolası bir kamyona çarpmış. Bu aptallık. Lanet bir kamyon çarpmış. Bu çok salakça. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Start at the end. Can't tell a story if you don't know where it's going. | Hikayeler sonda başlar. Nasıl biteceğini bilmessen, hikaye anlatamassın. Sondan başla. Sonucunun nereye varacağını bilmiyorsan öykü anlatamazsın. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
And lose the wolf. That's Little Red Riding Hood. | Kurdu kaybet. O kırmızı başlıklı kızda vardı. Kurdu da yok et. Küçük Kırmızı Başlıklı Kızın Yolculuğu bu. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
The three bears find Goldilocks asleep in their beds. | Üç ayı Goldilocks'ı yatağında uyurken bulur. Üç ayı Goldilocks'ı yataklarında uyur bulur. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
And then, um, she takes off. | Ve sonra,.. Onu yerler. Sonra da, kız kalkar. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Exactly. All right, now, that's the end. What happened before that? | Kesinlikle. Tamam işte,bu bir son. Daha önce neler oldu? Kesinlikle. Pekâlâ, şimdi, bu son. Ondan önce ne oldu? | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Um, one goes, "Someone's been sleeping in my bed, and she's still there." | "Kız hala orda ve birisi yatağında uyuyor." Biri şöyle der, "Yatağımda biri yatıyor, ve o hâlâ orada." | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
And before that it was, "Someone is sitting in my chair." | Ve daha öncesinde; "Birisi benim sandalyemde oturuyor." Ve ondan önce de, "Biri koltuğumda oturuyor." | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, and then the bear kid's chair's all jacked up. | Evet, ve sonra ayı çocuğun sandalyesini kaldırıveriyor. Evet, ve sonra ayı, kız, sandalyeler hepsi birbirine girer. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Then it goes all the way back to her walking in the door. | Sonra o kızın kapıya kadar yürüdüğü bütün yolu geri gidiyor. İşte böyle. Bu böylece kızın kapıdan girdiği zamana kadar geri gider. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
First she walks in the forest. You sequence just fine. | Önce kız ormanda yürüyor. Sıralaman çok iyi. Önce kız ormanda yürür. Sıralaman güzel. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
You just gotta start at the end, work backwards. Write that down. | Sondan başlayıp geriye doğru yazmalısın. Sondan başlayıp geriye doğru kelimelere dökmelisin. Bunu defterine yaz. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Hi, Mrs. Lange. Hi, Chris. | Selam, Bayan Lange. Selam, Chris. Merhaba, Bayan Lange. Merhaba Chris. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
He's in a good mood. Oh, OK. | Ruh hali iyi. Oh, evet. İyi gününde. Tamam. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
The harvest checks go out in a week or so. | Hasat zamanına yaklaşık bir hafta kaldı. Hasat çekleri bir haftaya kadar gönderilecek. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
That means we're going to be very busy the next few weeks. | Bu demek oluyor ki, önümüzdeki birkaç hafta işlerimiz çok yoğun olacak. Bu demek oluyor ki gelecek birkaç hafta çok yoğun olacağız. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Which is why I want you to write down | Bu nedenle, küçük not defterine Küçük not defterine "banka fazla temiz"... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
"bank extra clean" in your little notebook. | "banka çok temiz olmalı" diye yazmalısın. ...diye yazmanı istiyorum. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
I'd like to apply to the executive training program in Wichita, | Wichita' daki özel eğitim programına katılmak istiyorum. Wichita'daki eğitim programına başvurmak istiyorum... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
but before I can, I have to have worked 100 hours as a teller at the branch. | Ama bunu yapmadan önce bir şube veznesinde 100 saat çalışmış olmam gerekiyor. ...ama başvurmadan önce, şubede veznedar olarak 100 saat çalışmam gerekiyor. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Take that up with Mrs. Lange. I have already. | Bunları Bayan Lange' le konuş. Bunu yaptım zaten. Bayan Lange ile görüş. Görüştüm zaten. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
We've been practicing. She gave me some money. | Biz biraz pratik yaptık. Bana biraz para verdi. Uygulama yapıyoruz. Bana biraz para verdi. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
She what? | Ne yaptı? Ne verdi? | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
You said you'd think about giving me some hours at a window. | Gişede bir kaç saat çalışmamı düşüneceğinizi söylemiştiniz.. Veznede bir kaç saat çalışmam konusunda düşüneceğinizi söylemiştiniz. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
You have to be able to keep track of the debits. | Alacak verecek defterlerini tutmak zorundasın. Bunu konuştuk Chris. Gelen giden paranın hesabını tutabilmelisin. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
A good teller is primarily a good counter. | İyi bir kasa memuru aynı zamanda iyi bir sayıcıdır. İyi bir veznedar aslında iyi bir sayaçtır. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
A teller keeps track of money all day long, | Bir veznedar uzun günler boyunca paranın durumunu izler, Bir veznedar bütün gün paranın hesabını tutar,... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
taking care to keep the corners on bills facing the same way. | aynı şekilde faturalarıda dikkatli takip etmelidir. ...dekontların aynı hizada olmasına dikkat eder. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
At the end... | Sonunda... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Um... The end... | Um... Son... Um...sonunda... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Ends... | Sonunda... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
At the end... At the end of the day, | Sonunda.. Günün sonunda, Sonunda...günün sonunda,... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
the teller balances the cash against the payout tickets. | elindeki nakitleri dekontlarla dengeler. ...kasadaki para ile dekontları denkleştirir. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
A good teller can go for years without being out of balance. | İyi bir veznedar yıllar boyunca, hesaplarında açık vermez. İyi bir veznedar hesaplarda tutarsızlık olmadan yıllarca çalışabilir. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Mrs. Lange has never been out of balance yet. | Bayan Lange şimdiye kadar hiç açık vermedi. Bayan Lange'in yıllarca hesaplarda hiç tutarsızlığı olmamış. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
But the real key is a friendly personality. | Aynı zamanda veznedar sevecen bir personel olmalıdır. Ama asıl anahtar dostane kişiliktir. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
The motto of a teller is, "Be friendly and accurate." | Bir veznedarın parolası, "dürüst ve sevecen olmaktır." Bir veznedarın sloganı, "Dostane ve doğru ol" dur. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
"But mostly be accurate." Very good, Chris. | "Dürüstlüğün zirvesinde." Çok güzel, Chris. "Ama çoğunlukla doğru olmaktır." Çok güzel, Chris. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Mrs. Lange also says the women's bathroom fixture needs a new bulb. | Bayan Lange banyoda bazı malzemelere ve birkaç yeni ampule ihtiyaç olduğunu da söyledi. Ayrıca, bayan Lange kadınlar tuvaletinin lambasını değiştirilmesinin gerektiğini söylüyor. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
He'll scoop the puck into the right corner. | Köşeye doğru diski atıyor. Pakı sağ köşeye doğru çıkaracak. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Hartigan will center it to the far boards. | Hartigan uzak taraftan pası alıyor. Hartigan pakı uzak köşeye gönderecek. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Defense pushed it back to the line to Lidstrom into the corner for Lang. | Defans Lindstrom'u korner bölgesinin geriye itmeye çalışıyor. Defans Lindstrom'u köşeye Lang'e pas atmaya zorladı. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Lang floats it back to Lidstrom, skating on the blue line with it. | Lang diski tekrar Lidstrom'a kaydırdı, mavi hatta kadar kaydılar. Lang pakı geri Lidstrom'a atıyor, pakla mavi çizgiye kayıyor. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Now fires a rising shot. Kicked aside. But a goal pass by Pascal Leclaire. | Sert bir şut çıkardı. Pascal Leclaire'e pas oldu. Şimdi şutu gönderiyor. Kenara yapıştırıldı. Ama Pascal Leclaire golü atıyor. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Trevor Letowski carries it out to center ice. | Trevor Letowski onu tamamladı. Trevor Letowski pakı buz pistinin ortasına götürüyor. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
A glove save. Now the puck bounces away from Lidstrom out to center. | Kaleci karşıladı.Şimdi disk orta sahaya doğru Lindstrom'dan uzağa gitti. Eldiven koruması. Şimdi top Lidstrom'dan sekip merkezden dışarı çıkıyor. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
In pursuit Manny Malhotra. | Manny Malhotra peşine düştü. Manny Malhotra takipte. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Detroit played better in the first period. | Detroit ilk bölümde çok iyi oynuyor. İlk yarıda iyi oynayan taraf Detroit'ti. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Malhotra is all over Williams, | Malhotra Williams'ın üstünde, Malhotra Williams'a yapışmış durumda... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
forcing the Red Wings to have a power play in their own zone. | Red Wings onların bölgesine doğru hızla atağa kalktı. ...Kırmızı Kanat'ları kendi alanlarında sert oynamaya zorluyorlar. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Here comes Lidstrom over the Columbus line. | Lidstrom Columbus'un hattını geçiyor. İşte Lidstrom Columbus'un çizgisinde. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Drop pass. Samuelson with a shot. | Yumuşak bir pas. Samuelson şut çekti. Pas veriyor. Samuelson şut atıyor. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Passed to Danny Stevens. Stevens back to Pratt. | Danny Stevens'a pas. Stevens tekrar Pratt'a. Danny Stevens pası aldı. Stevens geri Pratt'a pas attı. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Lidstrom right down the center. | Lidstrom ortadan sağa doğru kaydı. Lidstrom merkez alanda. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Fakes it left. | Sola doğru feyk attı. Soldan çalım atıyor. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Pratt fakes a shot on the right and dekes out the goalie. | Pratt sağa doğru gitti ve disk filelerde. Pratt sağdan şut çekiyor ve kaleciyi geçiyor. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
I think Mark... | Mark sanırım... Sanırım Mark... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Game is tied... | maç berabere bitecek... Skor eşitlendi... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
And there's Holmstrom, Johnny on the spot, to fire it in... | Ve disk Holmstrom'da, Johnny ye doğru... Ve işte Holmstrom, günü kurtaran kişi, atışı yaptı... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
That is pathetic. | Bu çok üzücü. Çok boktan. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
That's Chris Pratt. | Chris Pratt. Şu Chris Pratt. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Put that fucking thing out. | Bu kahrolası fikri kafandan at.. Kapat şu lanet olası şeyi. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Can I get you something? Yeah, an O'Doul's, please. | Bir şey ister misin? Evet, bir O'Doul's, lütfen. Bir şey alır mıydınız? Evet, lütfen bir O'Doul. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Yep. | Tamam. Pekâlâ. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
This lady calls me over and she's, like, "How many Dorothys live in Kansas?" | Bu bayan bizi aşağıya çağırdı. "Kansas'ta ne kadar Doroty yaşıyor?" O kadın beni çağırdı ve "Kansas'da kaç tane Dorothy yaşıyor ki?" gibisinden davrandı. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Can you break a fifty? Like, tens and fives? | Ellilik bozar mısın? Onluk ve beşlik olsun Ellilik bozabilir misin? Onluk ve beşlik olarak? | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Damn. And I thought I was good looking. | Lanet olsun. İyi gözüktüğümü düşünmüştüm. Lanet olsun. Kendimi güzel görünüşlü zannederdim. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
You having a good time? So far. | İyi vakit geçiriyor musun? Oldukça. İyi zaman geçiriyor musun? Şimdilik. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Well, that's all that matters, right? | Güzel, herşey yolunda dimi? Önemli olan da bu, değil mi? | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Hey, Chris Pratt, right? | Hey, Chris Pratt, dimi? Hey, sen Chris Pratt'sin, değil mi? | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Gary Spargo. We know each other. | Gary Spargo. Birbirimizi tanıyoruz. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
I was a couple of years ahead in your sister's class. | Bir kaç yıl kızkardeşinle aynı sınıfta okuduk. Okulda ablanın bir kaç dönem üstüydüm... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
We went out a couple of times, but never took. | Bir kaç kere beraber dışarı çıkmıştık, ama seninle hiç konuşmadık. Birkaç sefer çıktık ama devam etmedi. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
How's she doing, anyway? Alison, right? | O neler yapıyor? Alison' du doğru mu? Bu arada, o nasıl? Alison'du, değil mi? | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, she's good, man. She's married. She has a baby. | Evet, o iyi. Evli ve bir bebeği var. Evet, o iyi, dostum. Evli. Bir bebeği var. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Just my luck. | Darısı başıma. Şansa bak. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Well, it was nice seeing you, anyway. Yeah. | O her zaman hoş gözükürdü. Evet. Neyse, seni görmek güzeldi. Evet. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
You say hello to Alison for me. OK. | Alison'a benden de selam söyle. Tamam. Alison'a benden selam söyle. Tamam. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Yeah. Where are you? It's 2.50, chief. | Evet. Nerdesin? Bu 2.50, şef. Evet. Neredesin? 2.50, şef. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Ten, twenty, thirty, five, forty... | On, yirmi, otuz, beş, kırk... 10, 20, 30, 5, 40... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
You were supposed to be here an hour ago. | Bir saat daha burdasın sanırım. Bir saat önce burada olmalıydın. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Sorry, how much? 2.50. | Afedersin, ne kadardı? 2.50. Pardon, ne kadar? 2.50. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
That's not my problem. I guess I'll see you later. OK, bye. | Bu benim problemim değil. Sanırım sonra görüşeceğiz. Benim sorunum değil. Daha sonra görüşürüz. Tamam, hoşça kal. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Do you need any change with that? No, keep it. | Başka bir şeye ihtiyacın var mı? Hayır, üstü kalsın. Para üstünü ister misiniz? Hayır, kalsın. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Thanks, chief. Whoa. Excuse me, uh... T.J. | Teşekkürler, şef. Afedersin, uh... T.J. Sağ ol, şef. Hop. Affedersin... T.J. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
You must be one hell of a bartender, $17 tip for a $3 beer. | Seni kahrolası bir üçkağıtçı olmalısın, 3 dolarlık bira için 17 dolar bahşiş güzel iş. 3 dolarlık bira için 17 dolar bahşiş aldığına göre baya iyi bir barmen olmalısın. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
What can I say? You can say, "It's on the house." | Ne diyebilirim ki? "Bunlar şirketten." diyebilirsin Ne diyebilirim ki? "Müesseseden" diyebilirsin. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
It's not a problem. No, no, no, no. | Sorun değil. Hayır, hayır. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
He insists. Don't you, chief? | Israr ediyor. Öyle değil mi şef? Israr ediyor. Değil mi, şef? | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Yeah. Whatever. | Evet. Evet. Fark etmez. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
Prick. Shit, I apologize for that guy, Chris. | Hıyar herif. Kahretsin,bu adam adına özür dilerim, Chris. Hıyar herif. Kahretsin, bu herif için özür dilerim, Chris. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
No, it's OK. | Hayır sorun değil. Hayır, sorun değil. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
You know, I find myself apologizing for people pretty often these days. | Bu günlerde habire kendimi insanlar adına özür dilerken buluyorum. Şu günlerde insanlar adına sık sık kendimi özür dilerken buluyorum. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
I heard something happened to you. So, what was it? Motorcycle accident? | Başına bir şeyler geldiğini duymuştum. Neydi o? Motorsiklet kazası mı? Başına bir şey geldiğini duymuştum. Ne olmuştu? Motosiklet kazası mı? | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
If you don't mind me asking. I'm just curious. | Sorduğum için kusura bakma. Biraz meraklıyımdır. Sormamın mahzuru yoksa tabi. Sadece meraktan. | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |
It was a car accident. I was driving at night | Araba kazasıydı. Eski 24. otobanda gece araba sürerken, Araba kazasıydı. Gece araba sürüyordum... | The Lookout-1 | 2007 | ![]() |