Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165263
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You let those militia pigs and that American scum kill my brother... | O milis domuzlarının ve Amerikalı pisliklerin kardeşimi öldürmesine... | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
...without killing one in return. | göz yumdun ve karşılığında kimseyi öldürmedin. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Okay, that's what you could do. | Tamam, elinden gelen buydu. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Here's what I can do. | Bu da benim elimden gelen. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
I loved this man like a brother. | Bu adamı kardeşim gibi severdim. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
He was a dear friend and partner to me. | Benim sevgili dostum ve yardımcımdı. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
So I took no joy in that. | Bu işten zevk aldığım söylenemez. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
But just think... | Ama bir düşünün. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
...if I could do this to one I love... | Sevdiğim birine bunu yapabildiğime göre... | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
...what could I do to someone I hate? | nefret ettiğim birine kim bilir neler yaparım. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
The American FBI declares war on us? | Amerikan FBl'yı bize savaş açtı demek. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Then war it is. | O zaman savaşalım bakalım. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Unlike other, less cunning predators... | Daha az kurnaz olan diğer yırtıcıların aksine... | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
...the hyena takes no chances, never attacking unless sure of a kill. | sırtlan riske girmez, öldüreceğinden emin olmadan asla saldırmaz. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Though a consummate killer, he is clearly no gentleman. | Tam bir katil olmasına rağmen, centilmenlik göstermez. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
I apologize for keeping you waiting. | Beklettiğim için özür dilerim. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
I had some other business to dispose of. | İlgilenmem gereken başka bir iş vardı. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
So much wasted time... | Hareketi sonuçla karıştırmak... | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
...confusing motion with accomplishment. Another drink? | bir sürü vakit kaybettiriyor. Bir içki daha? | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
The MVD killed my brother. | Rus İçişleri kardeşimi öldürdü. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
For that, I will see they drown in blood. | Bunun bedeli olarak, kanlarında boğulacaklar. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
But to their allies in America, I wish to send a message. | Bu arada Amerika'daki müttefiklerine bir mesaj göndermek istiyorum. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
A very public message. | Halka açık bir mesaj. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
I want to strike fear into the marrow of their bones. | Herkese dehşet salmak istiyorum. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Can you kill this person? | Bu kişiyi öldürebilir misin? | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
If I take this job, I'll have to disappear... | Bu işi yaparsam, ortalıktan kaybolmam gerekir. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
...forever. | Ebediyen. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
So if you want me to do this, you're going to have to pay me. | Bu yüzden bunu yapmamı istiyorsan, karşılığını ödemen gerekecek. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
American dollars. | Amerikan doları olarak. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
All cash, of course. | Tabii hepsi nakit. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Half now, half upon completion. | Yarısı şimdi, yarısı da iş bitince. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
$70 million. | 70 milyon dolar. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
How many people know about this? | Bunu kaç kişi biliyor? | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
You and I. Keep it that way. | Sen ve ben. Bu şekilde kalsın. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Don't refer to our arrangement by telephone or fax, ever. | Ne telefonda ne de faksta anlaşmamızdan asla bahsetme. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
You should find a place outside of Russia to hide until the mission's completed. | Görev tamamlanana kadar saklanmak için Rusya'nın dışında bir yer bulmalısın. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
If word of this leaks, it'll be my choice whether to continue or not. | Eğer dışarıya bilgi sızarsa, devam edip etmemeye ben karar vereceğim. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Either way, I keep the initial payment. Agreed? | Her halükarda ilk ödemeyi alırım. Anlaştık mı? | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Informants tell us Terek's put bounties on all MVD and FBI personnel. | Muhbirler, Terek'in bütün Rus İçişleri ve FBl personeli için ödül koyduğunu söylüyor. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Deputy Director Preston and I have special bounties on our lives. | Müdür yardımcısı Preston'la benim başımıza özel ödüller konmuş. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
In two weeks, seven MVD operatives have been killed. | İki hafta içinde, yedi Rus İçişleri ajanı öldürüldü. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
We know we're getting to him. Informants say this is just the start. | Onu sinirlendirdiğimizi biliyoruz. Muhbirlere göre bu daha başlangıç. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Terek's planning something more dramatic. | Terek çok daha çarpıcı bir şey planlıyor. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Eight days ago... | Sekiz gün önce... | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
...Terek and his lieutenants were spotted in the town of Porvoo... | Terek ve adamları, Helsinki'nin 60 km. batısındaki... | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
...60 kilometers west of Helsinki. | Porvoo kasabasında görüldü. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
They're still there, taking the third floor for themselves and their bodyguards... | Hala oradalar, kendileri ve korumaları üçüncü katta kalıyor. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
...all former SPETSNAZ, nine in all. | Korumaların hepsi eski özel timlerden, toplam dokuz kişi. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Not one's left the building in five days. | Beş gündür kimse bina dışına çıkmadı. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Their only contact with the outside is this man: Victor Politovsky. | Dışarıyla tek irtibatları bu adam: Viktor Politovski. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
He goes to the post office twice a day for mail which arrives general delivery. | Genel dağıtımla gelen mektupları almak için günde iki defa postaneye gidiyor. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Contact Interpol and get everything you can on Politovsky. | İnterpol'le irtibat kurun ve Politovski hakkında bilgi toplayın. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Terek's men are notoriously hard to turn out. Should we get the opportunity... | Terek'in adamlarını konuşturmak çok zordur. Elimize fırsat geçecek olursa... | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
...we must be prepared to conduct the interrogation with utmost efficiency. | sorgulamayı tam bir verimlilikle yapmaya hazır olmalıyız. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Good day to you, Mr. Preston. Sir. | İyi günler Bay Preston. Saygılar. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
I don't think I want to know what that means. | Bunun ne demek olduğunu öğrenmek istemem. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
The new lamination's the tricky part. | İşin zor kısmı, katmanları yeniden yapıştırmak. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
You got to use ethyl acetone. | Etil aseton kullanmak gerekiyor. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Nasty stuff. Gives you liver cancer. | Pis bir şey. Kansere yol açıyor. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
And I use a disk drive to erase the magnetic strip. | Manyetik şeridi silmek için de bir disk sürücüsü kullandım. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
It's perfect. Thank you. | Mükemmel. Teşekkürler. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
You really do beautiful work. | Gerçekten güzel iş yapıyorsun. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Art comes in various guises, doesn't it? Yes, it does. | Sanat farklı kisvelerde ortaya çıkar, değil mi? Evet, öyle. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
What do I owe you? Right. | Borcum ne kadar? Bakayım. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Well, I think your balance is about BP375. | Sanırım yaklaşık 375 pound. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
This is BP500. Oh, thank you. | Al, 500 pound. Oh, teşekkürler. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Good luck with the baby. Thank you. | Bebeğine ve sana iyi şanslar. Teşekkürler. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
How do you want the accounts handled? | Paranı ne yapayım? | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Split the deposit equally between the Macao and Panama accounts. | Peşin paranın yarısını Makao, yarısını da Panama hesabıma yatır. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
And the balance? Leave it here in dollars. | Peki ya bakiye? Burada, dolar olarak kalsın. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
I'll need you to open me a Luxembourg account. | Bana Lüksemburg'da bir hesap açman gerekecek. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
And get me some credit cards. Use an American bank. I'll send you the names. | Birkaç da kredi kartı hazırla. Bir Amerikan bankası kullan. İsimleri göndereceğim. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
I'll overnight the credit cards to your box in Montreal. | Montreal'deki kutuna kredi kartlarını bugün postalarım. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
This also came in the draft. Yes. | Ödeme emriyle birlikte bu da geldi. Evet. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
I'll need to use your computer, Clive. Of course. | Bilgisayarını kullanmam gerekecek Clive. Tabii. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Everything's ready for you. Good. Thank you. | Her şey hazır. Güzel. Teşekkürler. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Good afternoon. How may we help you? | İyi günler. Size nasıl yardımcı olabiliriz? | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
I'm interested in an intermediate range system, high cyclic rate. | Orta menzilli, yüksek devirli bir silah arıyorum. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Man portable? Compact, vehicle mounted unit. | Taşınabilir mi? Uygun ebatta, arabaya monte edilecek. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
What caliber? | Kaç kalibre? | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
No smaller than 7.62. | 7,62'den küçük değil. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Available: | Mevcut: | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
7.62 millimeter M134 electric Gatling gun. | 7,62 mm. M134 Gatling makineli tüfek. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
I prefer non US equipment, single parallel system. | ABD yapımı olmayan teçhizat tercihimdir, tek paralel sistem. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Yugoslav 20 millimeter 19/55 cannon. | Yugoslav 20 mm. 19/55 top. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Polish ZSU 33 electric, 14.5 millimeter. | Polonya yapımı ZSU 33, 14,5 mm. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Cyclic rate: 1,400 rounds per minute. | Devir oranı: Dakikada 1400 atış. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Effective combat range: 3,500 meters. | Etkili muharebe menzili: 3500 metre. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Muzzle velocity: 1,700 meters per second. | Kurşunun çıkış hızı: Saniyede 1700 metre. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Cost will be $200,000, US. | Maliyeti 200.000 Amerikan doları. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Transfer of funds in the usual manner. Half now, half on delivery... | Para transferi her zamanki gibi. Yarısı şimdi, yarısı teslimatta. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
...to the following address: | Teslimat şu adrese... | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Letterham Shipping, Montreal, Quebec, Canada... | Letterham Nakliyat, Montreal, Quebec, Kanada... | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
...GIH 876. | GlH 876. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
Client name: Murdock, Charles C. | Müşteri adı: Murdock, Charles C. | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
"What are they planning? Why is Terek in Finland?" | ''Ne planlıyorlar? Terek niçin Finlandiya'da?'' | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
"The Americans. Kill. Example." | ''Amerikalılar. Öldürmek. Gözdağı.'' | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
"Jackal? What Jackal? It doesn't make sense." | ''Çakal mı? Ne çakalı? Bir anlamı yok bunun.'' | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
"What are they planning?" | ''Ne planlıyorlar?'' | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |
"Who are you?" | ''Kimsiniz siz?'' | The Jackal-1 | 1997 | ![]() |