Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165103
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You win, I lose. | Sen kazandın, ve ben kaybettim. Sen kazandın, ben kaybettim. Sen kazandın, ben kaybettim. Sen kazandın,Ben kaybettim. | The Insatiable-1 | 2006 |  |
| But just in case you think | Ama şunu unutma... Ama şunu unutma | The Insatiable-1 | 2006 | |
| that I'm gonna be your little sex toy while I slowly die, forget it. | ...ben senin eninde sonunda ölecek olan seks oyuncağınım,... ben senin eninde sonunda ölecek olan seks oyuncağınım, yavaşca,hepsi bu. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| If you want me to take care of you, | ...yavaşça, hepsi bu. Seni umursamamı isliyorsan,... ...yavaşca, hepsi bu. Seni umursamamı isiyorsan,... ...yavaşca, hepsi bu. Seni umursamamı isiyorsan,... Seni umursamamı isiyorsan, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| you need to take care of me. | ...sende beni umursamalısın. sende beni umursamalısın. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Javi: Hey, Balbo. | Balbo. Javi: Hey, Balbo. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Hey, I'm talking to you. | Seninle konuşuyorum. Hey, Seninle konuşuyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I hope enjoy your last day, dickhead. | Umarın son gününün tadını çıkarırsın, ahmak. Umarın son gününün tadını çıkarırsın,ahmak. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Henderson's flying in at 6:30 tomorrow morning, | Henderson yarın sabah 6:30'da yola çıkıyor,... Henderson yarın sabah 6:30'da yola çıkıyor, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| and I'm the one picking him up from the airport. | ...ve onu havaalanından ben alacağım. ...onu havaalanından ben alacağım. ...onu havaalanından ben alacağım. ve onu havaalanından ben alacağım. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Just leave me alone, Javi. Leave you... | Javi Iütfen. Bana Javi deme... Javi lütfen. Bana Javi deme... Javi lütfen. Bana Javi deme... Sadece beni yalnız bırak Javi. Seni bırakayım ... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Why don't you go ahead and go overthere and clean out your desk right now? | Neden hemen oraya gidip masanı temizlemiyorsun? Neden oraya gidip masayı temizlemiyorsun? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| It'll save you a lot of time. You won't have worry about... | Zamanını boşa harcamamış olursun. Endişelenmene gerek kalmaz... Zamanını boşa harcamamış olursun. Endişelenmene gerek yok... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Oh, sorry. You know what? | Bak, biliyor musun? Affedersin. Biliyor musun? Afferdersin. Biliyor musun? Ah, özür dilerim. Biliyor musun? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| What? What are you gonna do? | Ben sadece... Ne?Ne yapacaksın? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I might... You might what? | Ne yapacaksın? Ne yapacaksın? Sadece... Ben sadece... Ne yapacaksın? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You might what? | Ne yapabilirsin? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You might start cryin'? | Ağlamaya mı başlayacaksın? Ağlamaya mı başlıyacaksın? Ağlamaya mı başlıyacaksın? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You might get physical | Psikolojik oyunlar mı? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You might complain to management? | İdareye mi şikayet edeceksin? İdareye mi şikayet edecesin? İdareye mi şikayet edecesin? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Huh? What's a pathetic retard like you gonna do to somebody like me? | Senin gibi zavallı bir geri zekalı benim gibi birine ne yapabilir ki? Senin gibi zavallı bi geri zekalı benim gibi birine ne yapabilir? Senin gibi zavallı bi geri zekalı benim gibi birine ne yapabilir? Ha? Senin gibi zavallı biri bana ne yapabilir ki? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Huh? What? I'm sorry, I can't hear you, Balbo. | Ne? Affedersin, duyamadım. Duyamadım, Balbo. Ne? Affedersin, Duyamadım, Balbo. Ne? Affedersin, Duyamadım, Balbo. Ha? Ne? Affedersin, Duyamadım, Balbo. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| What? What?! | Ne? Ne! Ne? Ne?! | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Oh, I think the answer might be nothin', you fuckin' pussy. | Sanırım cevap hiç, seni ödlek hergele. Oh, Sanırım cevap hiç, seni sikik hergele. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You know what, Javi? | Biliyor musun, Javi? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Uh, hey, okay. You're right. | Bak, tamam. Haklısın. Tamam. Haklısın. Tamam. Haklısın. Ah, hey, tamam. Haklısın. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Maybe I am a pussy. | Belki ben bir ödleğim. Belki ben bi ödleğim. Belki ben bi ödleğim. Belki ben bir ödleğim. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Yup. Maybe I am. | Evet. Belki öyleyim. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| And that's why That's why as much as it hurts me, | Ve bu yüzden canımı ne kadar yaksana da,... Ve bu yüzden canını mı ne kadar yaksana da,... Ve bu yüzden canınımı ne kadar yaksana da,... Ve bu yüzden canınımı ne kadar yaksana da, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I gotta ask you to do something for me. | ...senden benim için bir şey yapmanı isteyeceğim. ...senden benim için bi şey yapmanı istiyeceğim. ...senden benim için bi şey yapmanı istiyeceğim. Senden benim için bir şey yapmanı istiyecem. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Huh? I got a problem... | Bir sorunum var... Ha? Bir sorunum var... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Somethin'... Somethin' sexual | ...cinsel bir mesele... ...cinsel bi mesele... ...cinsel bi mesele... Bir şey... Cinsel bir şey | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Maybe you noticed lately that I have been a bit different, you know? | Belki son zamanlarda biraz garip davrandığımı, fark etmişindir? Belki son zamanlarda biraz garip davrandığımı, biliyor musun? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Yeah. Actually, I've noticed you were... | Evet. Aslında, senin normalden daha... Evet.Aslında, Senin normalden daha fazla... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| There's this girl | Şu kız meselesi... Şu kız meselesi | The Insatiable-1 | 2006 | |
| The most beautiful, sexything I've ever seen in my life. | Hayatım boyunca gördüğüm en güzel ve en seksi şey. Hayatım boyunca gördüğüm en güzel ve seksi şey. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| She's... She's living in my basement. | Benim... benim bodrumum da yaşıyor. O... O benim bodrumum da yaşıyor. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Basement? | Bodrum? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Her name's Tatiana. | Adı Tatiana. Onun adı Tatiana. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| She's... She's European, Javi. | O... O Avrupalı, Javi. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Ilove European women. | Avrupalı kadınlara bayıIırım. Avrupalı kadınları bayılırım. Avrupalı kadınları bayılırım. Avrupalı kadınları severim. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| They're so, uh, foreign. | Onlar çok, yabancıdırlar. Onlar çok, ah,yabancıdırlar. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Let me guess... | Dur tahmin edeyim... Tahmin edeyim... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| She doesn't have a Green Card, | Yeşil Kartı yok,... Yeşil Kartı yok, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| and she's bangin' you forfree room and board. | ...ve bedava olduğu için sana veriyor, değil mi? ...ve bedava olduğu için sana veriyor, değil mi_ ...ve bedava olduğu için sana veriyor, değil mi_ ve bedava olduğu için sana veriyor. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| She definitely doesn't have a Green Card, | Kesinlikle Yeşil Kartı yok,... Kesinlikle Yeşil Kartı yok, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| but she has everything ele. | ...ama başka her şeyi var. ama başka herşeyi var. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Tits... | Göğüsler... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Ass... | ...kalçalar... Kalçalar... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Legs. | ...bacaklar. Bacaklar. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| She's got the whole package and she knows it. | Bütün malzeme tamam ve o da bunu biliyor. Bütün malzemede tamam ve o da bunu biliyor. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| And she just loves sex. | Sekse bayıIıyor. Sekse bayılıyor. Sekse bayılıyor. ve sadece seksi seviyor. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| She can't get enough of it. | Asla... asla doymuyor. O yeterince doymuyor | The Insatiable-1 | 2006 | |
| She's a dirty, dirty girl | O çok yaramaz, ve harika bir kız... O çok yaramaz, harika bi kız... O çok yaramaz, harika bi kız... O bir yaramaz, edepsiz kız | The Insatiable-1 | 2006 | |
| She's used to having five, six lovers at the same time. | ...aynı anda beş, altı sevgilisi oluyormuş. Aynı anda beş,altı sevgilisi oluyormuş. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You could say | Doyumsuz olduğunu... Şöyle diyebilirim... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You could say she's insatiable. | ...söyleyebilirim. ...söylebilirim. ...söylebilirim. Doyumsuz oladuğunu söylebilirim. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Now, there's a word. | Bak bu söze uygun düşer. Şu an bu söz uygun düşer. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| She keeps me up at night. I'm not gettin' any sleep at all. | Geceleri beni uyutmuyor. Hiç ama hiç uyuyamıyorum. Geceleri beni uyutmuyor. Hiç am hiç uyuyamıyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Mywaking hours are spent thinking of her. | Uyanık saatlerimde onu düşünmekle geçiyor. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You know the type. | Bu tipleri bilirsin sen. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Ilove that type. | Hastasıyım. Bu tipleri seviyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Can't keep her satisfied anymore. | Onu artık tatmin edemiyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I'm not sure any one man could. | Başkasının da yapabileceğini sanmam. Başka bir adamında yapabileceğinden emin değilim. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Well... I doubt it. | Şey... Emin değilim. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I doubt that man exists. | Başka biri var mıdır bilemiyorum. Başka bir adam var mıdır bilemiyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| And I know she wants to try new things. | Yeni şeyler denemek istediğini de biliyorum. Ve yeni şeyler denemek istediğini de biliyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I don't want to bore her. | Onu sıkmak istemiyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Matter of fact, just the other day she said, ''keep your eye open for someone tasty. '' | Aslına bakarsan geçen gün "leziz birini görürsen haberim olsun" demişti. Aslına bakarsan geçen günün ''leziz birini görürse haberim olsun'' demişti. Aslına bakarsan geçen günün ''leziz birini görürse haberim olsun'' demişti. Aslına bakarsan geçen günün ''leziz birini görürse haberim olsun'' demişti. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| She said that? | Bunu o mu dedi? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Somebodytasty? | Leziz biri? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| So I immediately thought of you, Javi. | Ben de o anda seni düşündüm, Javi. Ben o anda seni düşündüm, Javi. Ben o anda seni düşündüm, Javi. Yani,ben o anda seni düşündüm, Javi. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Hope you don't mind. | Umarım kısmamışındır. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You've come to the right man, Harry. | Doğru adama geldin, Harry. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I mean, I don't mean to blow my own horn, | Yani böbürlenmek gibi olmasın,... Yani böbürlenmek gibi olması, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| but I am a sexual Tyrannosaurus rex. | ...ama cinsel açıdan on kızgın dinozor gibiyim. ...ama cinsel açıdan on kızgın dinazor gibiyim. ama cinsel açıdan dinazor gibiyim. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I know. Mm hmm. | Biliyorum. Biliyorum. Mm hmm. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| That's why I think maybe you might be able to take care of her. | Bu yüzden belki onunla ilgilenebileceğini düşündüm. Ama bu yüzden belki onunla ilgilenebileceğini düşündüm. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You might be able to give herwhat she needs, | Ona ihtiyacı olanı verebilir,... Ona ihtiyacı olanı verebilir, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| keep her satisfied. | ...onu memnun edebilirsin. ..onu memnun edebilirsin. ..onu memnun edebilirsin. onu memnun edebilirsin. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Well, Harry, if... | Şey, Harry,... Şey, Harry, eğer... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| If she's half the girl you say she is, | ...söylediğinin yarısı kadarsa,... O kız Öylediğinin yarısı kadarsa, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I'll give her everything I've got, | ...bile ona her şeyimi veririm,... ...bile ona her şeyimi verebilirim,... ...bile ona her şeyimi verebilirim,... Ona her şeyimi verebilirim, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| every last drop. | ...son damlasına kadar. son damlasına kadar. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I know you will, Javi. | Vereceğini biliyorum, Javi. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I'm countin' on it. | Hiç şüphem yok. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Ourformerly missing person. | Önceki kayıp kişi. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| He's still got a head. | Hâlâ başı yerinde. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Yeah, but not a drop of blood in his body. | Evet, ama vücudunda tek damla kan yok. Evet, ama vücudunda tek damla bile yok. Evet, ama vücudunda tek damla bile yok. Evet,ama vücudunda tek damla bile yok. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Prints? | Ya izler? İzler? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Got a clean set off the bag, | Örnekleri aldık ve,... Örnekleri aldık ve, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| so we're already on the wayto the lab. | ...hemen laboratuvara gönderdik. ...hemen laboratuara gönderdik. hemen laboratuara gönderdik. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Take a look at this. | Şuna bir bak. Şuna bi bak. Şuna bi bak. Şuna bir bak. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| His meter reader keypad. | Sayacının tuş takımı. Sayaçının tuş takımı. Sayaçının tuş takımı. Sayaçının tuş takımı. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| How's the data stored? | Veriler ne durumda? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I've got that right here. | Şuraya aldım. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| And it's intact. | Ve hiç bozulmamış. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Meaning we can download his route | Bunu anlamı rotasını indirip... Bunu anlamı rotasını indiriyip... Bunu anlamı rotasını indiriyip | The Insatiable-1 | 2006 | |
| and figure out the last stop he made. | ...son durağını öğrenebiliriz. ve son durağını öğrenebiliriz. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| That's right. | Çok doğru. Evet. Çok doğru. | The Insatiable-1 | 2006 | |
