Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165105
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Ilove thee as I love the last rich smile of the fading day, | Seviyorum seni bitmek üzere olan bir günün son tebessümünü,... Seviyorum seni bitmek üzere olan bi günün son tebessümünü,... Seviyorum seni bitmek üzere olan bi günün son tebessümünü,... Seviyorum seni bitmek üzere olan bir günün son tebessümünü, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
which lingereth like the look we cast on rapture passed away. | ...hızla kaybolan güneşin yolculuğunu izlemeye sevdiğim gibi. hızla kaybolan güneşin yolculuğunu izlemeye sevdiğim gibi. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Ilove thee like I love the tone of a whispering flute | Seviyorum seni tüm dünya sessizliğe bürünmüşken... Seviyorum seni tüm dünya sessizliğe bürünmüşken | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
whose soul has waked for me alone when all the world is mute. | ...güzel ruhları uyandıran tatlı bir flüt sesini sevdiğim gibi. " ...güzel ruhları uyandıran tatlı bi flüt sesini sevdiğim gibi. '' ...güzel ruhları uyandıran tatlı bi flüt sesini sevdiğim gibi. '' güzel ruhu uyandıran tatlı bir flüt sesini sevdiğim gibi. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
It was ruined for me. | Bunu söylerdim hep. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Uh, I think I'm gonna be sick. | Sanırım kusacağım. Ah,Sanırım kusacam. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Should have thought about that before. | Bunu daha önce düşünmeliydin. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Yeah. Before I brought him here. | Evet. Onu buraya getirmeden önce. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
No, before you brought me here. | Hayır, beni buraya getirmeden önce. Hayır,beni buraya getirmeden önce. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Loper. | Loper. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Detective: We got a match on the prints. | İzler birbirleriyle uyumlu. Detective: İzler birbirleriyle uyumlu. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Some guy named Harry Balbo. | Harry Balbo adında biri. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
No priors, but his employer required | Sabıkası yok, ama iş veren, görüştüklerinde... Sabıkası yok,ama işlerini görüştüklerinde | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
a criminal record check when he got hired, | ...sabıka kaydı istemiş,... sabıka kaydı istemiş, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
so his prints are on file. | ...yani parmak izleri dosyasında vardı. yani parmak izleri dosyasında vardı. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Son of a bitch. | Pislik herif. Orospu çocuğu. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Meet me at the entrance of Industrial Park in Overland. | Overland'da Endüstriyel Parkın girişinde buluşalım. Overland'da Endüstiryel Parkın girişinde buluşalım. Overland'da Endüstiryel Parkın girişinde buluşalım. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
That's where he works. We will do him there. | Orada çalışıyor. İşini orada hallederiz. Orda çalışıyor. Onu orda hallederiz. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Chet: Harry, the police were here. | Harry, polisler geldi. Chet: Harry, polisler geldi. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Some detective named Loper's looking to question you | Loper adında bir dedektifin sana kaybolan... Loper adında bi dedektifin sana kaybolan... Loper adında bi dedektifin sana kaybolan... Loper adında bir dedektifin sana kaybolan | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
about the disappearance of a meter man. | ...bir sayaç memuruyla ilgili... ...bi sayaç memuruyla ilgili... ...bi sayaç memuruyla ilgili... bir sayaç memuruyla ilgili | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Plus Javi never showed up, | ...sormak istedikleri varmış. Ayrıca Javi ortaya çıkmadı,... sormak istedikleri varmış.Ayrıca Javi ortaya çıkmadı, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
and his wife called to say he never came home, | ...karısı arayıp eve gelmediğini söyledi,... ve karısı arayıp eve gelmediğini söyledi, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
and we both know he was with you last night. | ...dün akşam seninle olduğunu ikimiz de biliyoruz. ...dün akşam seninle olduğunu ikimiz de bilyoruz. ve dün akşam seninle olduğunu ikimiz de bilyoruz. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Now, look. | Pekala, bak. Hemen,bak. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I'm probably not even supposed to be doing this, | Bunu yapmamam gerekirdi aslında,... Bunu yapmamam gerekirdi aslında, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
but I just at least wanted to warn you, okay? | ...ama en azından seni uyarmak istedim, tamam mı? ama en azından seni uyarmak istedim,tamam mı? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Uh, shit, Har. What the hell's going on, man? | Lanet olsun, Harry. Neler oluyor, dostum? Lanet olsun, Har. Neler oluyor, dostum? Lanet olsun, Har. Neler oluyor, dostum? Ah, siktir, Har.Ne cehennemler oluyor,dostum? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Look, uh, if you're there, pick up, will you? | Bak, eğer ordaysan, aç sunu, olur mu? Bak, ah,eğer ordaysan, aç sunu, olur mu? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Strickland: Harry, what you're talking about | Harry, bahsettiğin şey bir intihar. Harry, bahsettiğin şey bi intihar. Harry, bahsettiğin şey bi intihar. Strickland: Harry, bahsettiğin şey bir | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I've already killed two people. | Şimdiden iki kişiyi öldürdüm. Şimiden iki kişiyi öldürdüm. Şimiden iki kişiyi öldürdüm. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You didn't kill them. The fuck I didn't. | Onları sen öldürmedin. Ne demek öldürmedim. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Okay, maybe the first one was an accident, | Pekala, belki birincisi kazaydı,... Pekala,belki birincisi kazaydı, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
but Javi, the guyfrom mywork, | ...ama Javi, işten getirdiğim adam,... ama Javi,işten getirdiğim adam, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I just fed him up to her. | ...onu buraya ben çağırdım. Onu buraya ben çağırdım. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
It's just as bad as what she did. | O da en az onun kadar kötüydü. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Maybe even worse, 'cause I had a choice. | Belki daha da kötü, ama seçme şansımı vermedi. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
It doesn't have to end like this, Harry. | Bu şekilde bitmek zorunda değil, Harry. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Yeah, it does. | Evet, öyle. Evet,öyle. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Look, I gotta go. | Bak, kapatmam gerekiyor. Bak,kapatmam gerekiyor. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
No, you can't do this, Harry. | Hayır, bunU yapamazsın, Harry. Hayır, buun yapamazsın, Harry. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Stay on the line! | Hatta kal! | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You've been a good friend. | İyi bir dost oldun. İyi bi dost oldun. İyi bi dost oldun. İyi bir dost oldun. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I just didn't want to disappear without saying goodbye | ...sadece vedalaşıp haklı olduğu söylemeden... Ben sadece vedalaşıp haklı olduğu söylemeden | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
and letting you know that you were right. | ...kaybolmak istemedim. Beni anlıyor musun? kaybolmak istemedim. Beni anlıyor musun? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
No, Harry! Harry! | Hayır, Harry! Harry! | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Bye bye, little buddy. | Elveda, küçük dostum. Elveda,küçük dostum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
No bunny rabbit? | Tavşancık yok mu? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I'm not gonna let you just kill me. | Beni öldürmene izin vermeyeceğim. Beni öldürmene izin vermiyecem. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Tonight I'm the rabbit. | Bu akşam tavşan benim. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
From the first daywhen I saw you, | Seni gördüğüm ilk günden beri,... Seni gördüğüm ilk günden beri, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I was supposed to kill you. | ...öldürmem gerekiyordu. öldürmem gerekiyordu. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
But I couldn't bring myself to do it. | Ama bunu yapamadım işte. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You were so beautiful | Sen o kadar güzeldin ki... Sen çok güzeldin ki | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I just watched you sleep, | ...seni uyurken izledim,... Seni uyurken izlemdim, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
your breast rising and falling. | ...göğüslerinin kalkıp inmesini. göğüslerinin kalkıp ve inmesini. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And I looked at the hammer and the chisel in my hands, | Ellerimdeki çekiç ve keskiye bakıp,... Ve ellerindeki çekiç ve keskiye bakıp, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
and I asked myself, | ...kendime söyle dedim,... kendime söyle dedim, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
''how can anything so beautiful be evil '' | "... böylesine güzel bir şey nasıl olurda kötü olabilir ki. " ''...böylesine güzel bi şey nasıl olur da kötü olabilir ki. '' ''...böylesine güzel bi şey nasıl olur da kötü olabilir ki. '' ''böylesine çok güzel bir şey nasıl olur da kötü olabilir ki. '' | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And then you opened your eyes so soft and deep, | Ve sonra gözlerini yavaşça açtın,... Sonra gözlerini yavaşça açtın,... Sonra gözlerini yavaşca açtın,... Ve gözlerini yavaşca açtın, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
and I realized this wasn't an accident. | ...ve işte tam o an da bunun bir tesadüf olmadığını anladım. ...ve işte tam o an da bunun bi tesadüf olmadığını anladım. ...ve işte tam o an da bunun bi tesadüf olmadığını anladım. ve işte tam o an da bunun bir tesadüf olmadığını anladım. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I found you because I was meant to save you... | Seni buldum, çünkü sana kim olduğunu ve... Seni buldum çünkü sana kim olduğunu ve... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Remind you of who and what you used to be. | ...olman gerekeni göstererek seni kurtarmam gerekiyordu. olman gerekeni göstererek seni kurtarmam gerekiyordu. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I said to myself, ''I can change her. | Kendime, "Onu değiştirebilirim" dedim. Kendime, ''Onu değiştirebilirim'' dedim. Kendime, ''Onu değiştirebilirim'' dedim. Kendime, ''Onu değiştirebilirim dedim. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
''I can wean her away from what she's become, | Onu dönüştüğü şeyden vazgeçirebilirim ve,... ''Onu dönüştüğü şeyden vazgeçirebilirm ve,... ''Onu dönüştüğü şeyden vazgeçirebilirm ve, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
''and those who'd kill her... | ...onu öldürmek isteyenler... ''...onu öldürmek isteyenler... ''onu öldürmek isteyenler... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
''They're wrong because they haven't seen her. | ...yanıIıyor çünkü onu görmediler ama... ...yanılıyor çünkü onu görmediler ama... ''...yanılıyor çünkü onu görmediler ama... ''yanılıyor çünkü onu görmediler ama . | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
But I have.'' | ...ben gördüm onu. ...ben gördüm onu.'' Ama ben gördüm onu.'' | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You shouldn't do this, Harry. | Bunu yapmamalısın, Harry. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I am what I am. | Ben neysem o'yum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Well, that's exactlythe point. | Demek istediğim de bul. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You're a monster. | Sen bir canavarsın. Sen bi canavarsın. Sen bi canavarsın. Sen bir canavarsın. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I didn't realize at first, but | Önce fark etmemiştim, ama... Önce fark etmemiştim,ama | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I do now. | ...artık biliyorum. ...biliyorum. ...biliyorum. biliyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And you've turned me into a monster, too. | Beni de bir canavara dönüştürdün. Beni de bi canavara dönüştürdün. Beni de bi canavara dönüştürdün. Ve beni de bir canavara dönüştürdün. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
We might as well finish it. | Bu işi bitirmeliyiz. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
When the police arrive, I'll be on the floor. | Polis geldiğinde, yerde olmalıyım. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I'll be your next victim. | Sıradaki kurbanın benim. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Maybe your last. | Belki de son kurbanın. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And so ends my descent into madness. | Kendi çıIgınlığımda böylelikle son bulacak. Kendi çılgınlığımda böylelikle de son bulacak. Kendi çılgınlığımda böylelikle de son bulacak. ve kendi çılgınlığımda bu şekilde son bulacak. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I don't want to do this. You're more than food to me. | Bunu yapmak istemiyorum. Sen benim için yiyecekten fazlasısın. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
But you gotta realize... | Benim gibi erkeklerin... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Guys like me don't get girl like you. | ...senin gibi kızlara ulaşamayacaklarını hatırlattı. senin gibi kızlara ulaşamaycaklarını hatırlattı. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
No, I don't want to do this. | Hayır, bunu yapmak istemiyorum. Hayır,bunu yapmak istemiyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Wh what a surprise. | Ne hoş bir sürpriz. Ne hoş bi sürpriz. Ne hoş bi süpriz. Eee ne hoş bir süpriz. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
so come and get me. | Gelin ve yakalayın beni. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Man: I wonder, wonder | Man: Ben merak ediyorum merak ediyorum | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Wonderwhere you are | Mucize neredesin | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I don't even know why | Ben nedenini bile bilmiyorum | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And I want, and I want | Ve ben istiyorum, ben istiyorum | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And I wanted onlyyou | Ve ben sadece istedim | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Tom, there's blood in the basement. | Tom, bodrumda kan var. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
That's where the kills went down. | Onları aşağıya indiriyormuş. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Tom: I'll be right down. | Hemen geliyorum. Tom: Hemen geliyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Speak up and tell me | Konuş ve söyle bana | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Who are you | Kimsin | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And what I do to you | Ve ben senin neyinim | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Love always | Sadece gerçekten | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
It's truly only | her zaman aşkımsın | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
So I'm only ever afteryou | Yani ben sendan sonra asla | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |