Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 16073

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
furious about being conned by Benjamin,	Benjamin tarafından aldatılmış olmaktan dolayı öfkeliydim.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
when I fell into step with this bee.	Derken bir arıya rastladım.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
She noticed I looked well rested,	İyi uyumuş olduğumu...	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
not hungover, and that I smelled of deodorant,	...akşamdan kalma olmadığımı ve deodorant koktuğumu fark etti.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
which means I must've slept at my own place,	Bu da kendi evimde uyuduğum anlamına geliyordu.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
which is unusual for Halloween night.	Ki bu da Cadılar Bayramı için alışılmadık bir durumdu.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
She asked me, pointing at my heart, "who got in there?"	Kalbimi işaret ederek, "Orada kim var?" diye sordu.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
I was taken aback that she could read me so quickly,	Beni bu kadar çabuk çözmesine çok şaşırmıştım.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
so I asked if she wanted to grab a cup of coffee.	Kahve içmeyi teklif ettim.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Well, I got a coffee.	Ben kahve içtim, o da ormancı kahvaltısı etti.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Girlfriend was famished.	Kız açlıktan ölüyormuş.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Anyway, she made me realize why chick flicks are so popular.	Neyse, kız filmlerinin neden bu kadar popüler olduğunu anlamamı sağladı.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Because deep down, everyone, no matter how cynical,	Çünkü her ne kadar küçümsense de...	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
wants a happy ending.	...içten içe herkes mutlu son istiyor.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
She told me that the only way out of a chick flick	Bir kız filminden kurtulmanın tek yolunun...	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
is through it,	...içinden geçmek olduğunu söyledi.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
that it's not whether I go to the airport or not,	Yani oraya gitsem de gitmesem de...	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
it's what I do when I get there that matters.	...önemli olan ne yapacağım.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
So I'm on my way to the airport now.	Bu yüzden havaalanına gidiyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Wait. So I didn't help you at all?	Yani sana hiç yardımım olmadı mı?	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Well, I like to be on the phone when I hail a cab, so kinda.	Taksi çevirirken telefonla konuşmayı sevdiğim için, oldu sayılır.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Wow. I am so glad somebody else helped you figure this out.	Bunu anlamanı başka biri sağladığı için çok mutluyum.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Maybe I'm not just the supporting player after all.	Belki de ben sadece yardımcı oyuncu değilimdir.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Chloe, please pick up a white courtesy phone.	Chloe, lütfen beyaz telefonlardan birini aç.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Hello?	Alo. Geleceğini biliyordum.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
I had to tell you something.	Sana bir şey söylemem gerekiyordu.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Yeah. Right.	Evet. Tabii.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
No, I really do.	Hayır, gerçekten hoşlanıyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Yes, it started out as a trick,	Evet, her şey bir şakayla başladı.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
until I realized that you were messing with me,	Ta ki senin benimle kafa bulduğunu anlayana kadar.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
and no one's ever beat me at my own game before.	Ayrıca daha önce beni kendi oyunumda yenen olmamıştı.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
I can't tell what's happening.	Ben neler olduğunu anlamıyorum. Sadece aptal bir iş için doğruluğumdan feragat ettim.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
I know.	Biliyorum. Hala seninle eğleniyor muyum diye meraklanıyorsun.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
or is she finally being honest?	Yoksa gerçekten dürüst müyüm?	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Because maybe her biggest fear isn't being in a chick flick	Belki de en büyük korkusu bir kız filminde olmak değil de...	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
but actually having feelings for someone.	...biri için gerçekten bir şeyler hissetmektir.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
There's no way to know,	Bunu bilmenin bir yolu yok.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
which means I win.	Bu da ben kazandım demek oluyor.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Well, I thought you were gonna report me as a terrorist,	Ben, beni terörist olarak ihbar edersin diye düşünmüştüm.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
so I told T.S.A. You have a switchblade in your purse.	O yüzden havaalanı güvenliğine, çantanda bir sustalı olduğunu söyledim.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
But I don't.	Ama yok. Evet, var.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Wait. I'm confused. So... so you like me?	Dur. Kafam karıştı. Yani... Benden hoşlanıyor musun?	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Do I?	Hoşlanıyor muyum?	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
You know we're gonna see each other again, right?	Yine görüşeceğimizi biliyorsun, değil mi?	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
This isn't the end of our story.	Bu hikayemizin sonu değil. Biliyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
See you in the sequel.	Devam filminde görüşürüz.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Oh, please. The sequel's never as good as the original.	Yapma, devam filmi asla ilki kadar güzel olmaz.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Mind your own weave wax, sweetie.	Sen kendi kıvırcık saçına bak, güzelim.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
I've been to every firehouse in Manhattan.	Manhattan'daki bütün itfaiyelere gittim.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
I'm trying to find this cute fireman that I met on Halloween.	Cadılar Bayramı'nda tanıştığım hoş itfaiyeciyi bulmaya çalışıyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
'Sup?	N'aber? Olamaz.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
God! I don't believe this!	Tanrım. İnanmıyorum buna!	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Believe it.	İnan buna. Bu gerçek.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Are you even in shape enough to be a fireman?	İtfaiyeci olacak fiziğe sahip misin sen?	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
I'm the cook.	Aşçıyım ben.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Franklin Zonkowski, firehouse chef.	Franklin Zonkowski. İtfaiye yemekhane şefi.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
They let me slide down the pole when I got a bitch to impress.	Bir sürtüğü etkilemem gerektiğinde borudan kaymama izin veriyorlar.	Dont Trust the B in Apartment 23-2	2012
Happy Thanksgiving, Chloe!	Şükran Günün kutlu olsun, Chloe!	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Do you want me to make you my traditional turkey	Sana geleneksel hindimden yapmamı ister misin?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Uh, this is Chloe's Thanksgiving tradition.	Chloe'nin Şükran Günü geleneği budur.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
She calls all of her married lovers	Bütün evli sevgililerini, aileleriyle birlikteyken arayıp...	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
to freak 'em out.	...ödlerini koparır.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Gobble, gobble! Is your wife home?	Gulu gulu! Karın evde mi?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
' Cause I'm wearing her t shirt right now. Wait what?	Şu an, onun tişörtünü giyiyorum da. Ne dedin sen?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Hey, Harold! Did you see the parade? 1	Selam, Harold! Geçit törenini gördün mü?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Get tested.	Test yaptırsan iyi olur. 1	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Oh, hey, Todd, real quick while you're eating,	Selam, Todd. Kısa keseceğim Sen yemek yerken...	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
your baby will be growing inside me. No! I	...bebeğin içimde büyüyor. Hayır! Ben...	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Hey, Tyrone, happy turkey day.	Selam, Tyrone, hindi günün kutlu olsun.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Did you tell your wife yet that you prefer white meat?	Karına beyaz et sevdiğini hala söylemedin mi?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Wait, no, no, no, no, no, no.	Dur, hayır, hayır.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Chloe, you ruined Thanksgiving for those men.	Chloe, adamların şükran günlerini mahvettin.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Don't you feel bad?	Kendini kötü hissetmiyor musun?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
They're hypocrites.	Hepsi ikiyüzlü onların.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Pretending to be family men one day a year,	Yılda bir gün ev erkeği gibi davranırlar.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
and then sleeping around the rest?	Geri kalan günlerde de önlerine gelenle düşüp kalkarlar.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
This whole holiday is fake	Bu tatil tamamen yapmacık.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
people pretending to like each other,	İnsanlar birbirini seviyormuş gibi davranır.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
everyone thinking it's okay to wear UGGs.	Herkes UGG giymenin normal olduğunu düşünür.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
What? Thanksgiving is a wonderful holiday.	Ne? Şükran günü harika bir bayramdır.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I was gonna fly home to Indiana to be with my family,	Ben Indiana'ya ailemin yanına gidecektim.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
but I couldn't afford the flight.	Ama bilet alacak parayı denkleştiremedim.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
You could sell your uterus.	Rahmini satabilirsin.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I got a guy. Next year.	Tanıdığım biri var. Seneye artık.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Happy fat America day.	Şişko Amerika Günü kutlu olsun.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Luther and I are on our way to volunteer at a soup kitchen.	Luther'le birlikte bir aşevine gönüllü çalışmaya gidiyoruz.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I don't wanna look too nice.	Fazla iyi görünmek istemiyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I wanna borrow something that's, you know,	Sizden bir şeyler ödünç almak istiyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
kind of "of the people."	Halk'ın giydiği türden bir şeyler.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Oh, you're volunteering?	Gönüllü mü oldun sen?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
That's exactly what I was gonna do today.	Ben de bugün aynı şeyi yapacaktım.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I oh. Okay.	Tamam, peki.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
It's so rewarding.	Bu çok tatminkar bir şey.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Helping those in need	İhtiyacı olanlara yardım etmek...	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
oh, that looks really nice	Gerçekten çok yakıştı.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
is a Colburn Thanksgiving tradition.	...bir Colburn geleneğidir.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
You know, and if I can't be home to do it,	Madem bunun için memleketime gidemiyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
maybe I should just go along with you guys.	Belki de sizinle gelmeliyim.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Is that okay?	Size de uyar mı?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Do you have a reservation at the shelter?	Barınakta rezervasyonun var mı?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012