• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15847

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
What holds you back then? Seni tutan ne o zaman? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Would you really come with me? Gerçekten de benimle gelir miydin? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Yes. Gelirdim. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Why not? I'm a free man. Neden olmasın? Ben özgür bir adamım. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I'm a lonesome young specialist. Genç, yalnız bir uzmanım ben. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
What's your speciality? Uzmanlık alanın ne? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Engineering. Mühendislik. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
So you have a degree then? Diploman var mı yani? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I only finished 8 forms. 8 sınıf bitirdim. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
That's too little. Bu çok az. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I can't be helped. Elimden daha fazlası gelmiyor. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I started working early. Küçük yaşlarda çalışmaya başladım. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Then I got married. Sonra evlendim. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
He's not a bad man at all. I can't complain. Eski kocam çok da kötü bir insan değildi. Şikayet edemem. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I forgave him for everything. Onu yaptığı her şey için bağışlardım. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
That means you loved him. Bu onu sevdiğin anlamına mı geliyor. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I did. Evet, sevdim onu. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
When he drank, I forgave him. Sarhoş olduğunda, affederdim onu. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
When he didn't come home at night, I also forgave him. Eve geceleri geç geldiğinde de affederdim. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
That's not life. Hayat değil bu. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Did he die? Why? Öldü mü? Neden? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Why are you talking about him in the past tense? Ondan hep geçmiş zamanlı bahsediyorsun da? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Not at all. He drank, he didn't come home... Hiç de bile. İçerdi, eve geceleri gelmezdi... Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
He's alive. Ama hayatta. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
He's a boring man. Not silly, but boring. Sıkıcı bir adamdı. Aptal değildi. Ama sıkıcıydı. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Boring you say. Some would like to have it like that. Sıkıcı olduğunu söylüyorsun Bazıları sıkıcı adamlardan hoşlanıyor. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
What is so cheerful about you then? Sen niye bu kadar neşelisin o zaman? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Nose is cheerful. Eyes are sad. Burnum neşeli. Gözlerim üzgün. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
What kind of nose did Gogol have? Gogol'un nasıl bir burnu vardı? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Why are you telling me all this? Neden bana tüm bunları anlatıyorsun? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I wanted to tell you and I did. Anlatmak istedim ve anlattım, o kadar. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
You felt sudden trust towards me? Birden bire bana güven duymaya mı başladın? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
You can think about it this way. İstersen olayı bu şekilde de görebilirsin. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I'd tell you something myself, Sana kendimden bahsettim, Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
but I can't think of anything interesting. ama bence anlattıklarımdan hiçbiri ilgi çekici değildi. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Fiers, Fiers, Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
if the estate is sold, eğer evler, araziler satılırsa, Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
where will you go? nereye gideceksin sen? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I'll go wherever Nereye gitmemi emredersen Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
you order me to go. oraya gideceğim. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Why do you look like that? Are you ill? Neden böyle görünüyorsun? Yoksa hasta mısın? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I think you ought to go to bed... Yes... Bence yatağa gitsen iyi olacak... Evet... Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I'll go to bed, Peki ben yatağa gittiğimde Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
and who'll hand things round buraları kim çekip çevirecek, Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
and give orders without me? kim etrafa emirler yağdıracak? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I've the whole Bütün ev Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
house on my shoulders. benim omuzlarımda. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
The whole house. Bütün ev. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
People always lose each other İnsanlar sürekli birbirlerini kaybediyor, Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
only because they've forgotten how to speak with simple words. sırf basit kelimelerle nasıl konuşulacağını unuttukları için. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I need you. Those are simple words. Sana ihtiyacım var. Bunlar basit kelimeler. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Even too simple. Hatta fazla basit. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
They are just right. Sadece en doğru kelimeler. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Simple words are not the best ones. Basit kelimeler en iyi kelimeler değildir çoğu kez. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
They make everything fall into place at once. Her şeyi bir defada ifade ediyorlar. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
You're very nice. Çok naziksin. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
How do you know? I see it. Nerden biliyorsun? Görebiliyorum bunu. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I see everything. Her şeyi görürüm ben. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I can even read your thoughts. Hatta düşüncelerini bile okuyabilirim. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Do you want me to tell you what you're thinking about? Şu an aklından ne geçiyor, söyleyeyim mi sana? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Don't. Söyleme. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
You're already afraid. Daha şimdiden korktun. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Are you always like this? Hep böyle misindir? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
One moment serious, the next cheerful. I'm a very complicated man. Bir an çok neşelisin bir an sonraysa çok ciddi. Çok karmaşık bir adamımdır ben. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
But I'm industrious and modest. Fakat çalışkan ve alçakgönüllüyümdür. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
In short, I'm not arrogant, despite my complexity. Yani karmaşık olmama rağmen kibirli değilimdir. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
You know, I'm very cheerful too. Biliyor musun ben de çok neşeliyimdir. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
It's just that no one knows about it except me. Tek sorun bunu sadece benim biliyor olmam. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
What a fortunate coincidence. Aman ne güzel bir tesadüf. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
You are cheerful and I'm cheerful. Two cheerful people together. Sen neşelisin, ben neşeliyim. İki neşeli insan birlikteyiz, ne güzel. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Who has your check? Hesabını kim ödedi? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
My girlfriend. Kız arkadaşım. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Didn't you see her? She was sitting right next to me. onu görmedin mi? Tam yanımda oturuyordu. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
She's pretty, by the way. Çok da güzel kızdır bu arada. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I was looking at you. Ben ona değil, sana bakıyordum. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Good boy. Keep up the good work. Aferin sana. Böyle devam et işte. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Lena, will you dance with me? Lena, bu dansı bana lütfeder misin? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Go ahead. Hadi git. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I don't know him. Tanımıyorum onu. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Go. Maybe you'll find your girlfriend. What about you? Git hadi. Belki kız arkadaşını da bulursun. Peki ya sen ne olacaksın? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I'll wait for you here. Seni bekliyeceğim burda. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I was sure I would meet you. Seninle tanışacağıma adım gibi emindim. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
One can know nothing beforehand. Hiç kimse bir şeyi önceden bilemez. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Everything hinges on chance. Her şey şansa beğlıdır. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
For example, I could have drowned this summer. Mesela ben bu yaz, suda boğulabilirdim. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Or the bus could have gone without stopping. Ya da otobüs, durmadan, önümden geçip gidebilirdi. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Or Moscow Art Theatre could've not arrived, or Palace of Culture could've burnt down. Ya da Moskova Sanat Tiyatrosu buraya gelmeyebilirdi, ya da Kültür Sarayı yangında yerle bir olabilirdi. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
You could've even been born in India. Hatta sen, Hindistan'da bile doğmuş olabilirdin. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
Why in India of all places? O kadar yer varken neden Hindistan? Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
People do not choose their place of birth. İnsanlar doğdukları yeri seçemezler. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I would be living here alone, without you. Burada sensiz, yalnız yaşayabilirdim. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
You wouldn't be alone. You would've found someone. Yalnız kalmazdın. Bulurdun birini sen. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I don't need someone. I've found you. Kimseye ihtiyacım yok. Seni buldum çünkü. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
After all, we're all looking for En nihayetinde hepimiz ... Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
a person, for a woman. bir kadını veya bir erkeği ararız. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
It's a very serious and important matter. Bu çok önemli ve ciddi bir konu. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
And very few succeed. Ve çok az kişi bunu başarır. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
But I knew that Fakat şunu çok iyi biliyorum ki, Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
I would find a person, a woman Eğer o kişiyi yani o kadını bulabilseydim, Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
to spend my whole life with. tüm hayatımı onunla geçirirdim. Dolgaya Schastlivaya Zhizn-1 1966 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 15842
  • 15843
  • 15844
  • 15845
  • 15846
  • 15847
  • 15848
  • 15849
  • 15850
  • 15851
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim