Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158313
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| The 2: 1 5 to Mont Laurier will be loading at gate number 1 0. | Seni gördümü? Ne olduğunu biliyormu? Polisle işbirliğimi biliyor mu? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Do you mind? The guy in the back, he won't stop snoring. | Dışarıda buluşalım. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l'm Martin. Hey, Martin. Nice to meet you. | Ben Matth | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Just as far away as l can get. | Ben de öyle. Nereye gidiyorsun? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| See that? | Neler oluyor? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Hit me so hard l flew across the kitchen, dented the Sheetrock. | Ne demek? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| My mom watched the whole thing. | Ne oldu? Kristy üvey babam, mutfakta yakaladı | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Fucking psycho, 200 pounds of worthless grease. | Yem daima ölür. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| But l got him back. | Ve bir şüpheliniz var bu yeterli olamayabilir. Annem seyrediyordu. Annem seyrediyordu. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| But l don't believe in following people's rules, man. | Ama intikamımı aldım. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Now l'm going to Seattle to play music. | Tanığa bir tepki gösteriyor olabilirim. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l'm so sorry, man. l'm an idiot, l wasn't paying attention. | Üzgünüm, dostum. AptaIIık ettim. Dikkat etmedim. Üzgünüm, dostum. Aptallık ettim. Dikkat etmedim. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| We're lucky this piece of shit had a spare. Fuck. | ..sanırım kanaatini perdelemek için çok şey gerekiyor. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Okay. What do we got here? | Birşey lazım olursa bana, Duval'a ya da Paquette'e nasıl ulaşacağını biliyor musun? Boşver dostum. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| But this time, l'm driving. Cool? | Sanmıyorum | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Fucker's on tight. | Harikaydın. Beni olduğumdan daha iyi gösteriyorsun. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Officer. Officer, l need your help. | Memur Bey, yardımınıza ihtiyacım var. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l just saw my son on the ferry. | ...tamam... | Taking Lives-5 | 2004 | |
| How can l explain how dangerous he was, how...? | Şunları alır mısın? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| What are you doing? Preparing a briefing for Agent Scott. | Bir anne bu konularda yanılmaz. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| We don't have anything, Joseph. Because we didn't have enough time. | Hayır,sadece değildi | Taking Lives-5 | 2004 | |
| She's going to be advising, right? This isn't about territory, Paquette. | Sırf danışmanIık yapacak, değiI mi? Bu, yetkiyIe iIgiIi değiI, Paquette. Sırf danışmanlık yapacak, değil mi? Bu, yetkiyle ilgili değil, Paquette. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| There hasn't been a murder like this in years. | Nasıl gidiyor | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l have a strange feeling about this murder. | Ajan Scott mı? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| We were waiting for you at the station. | Sizi merkezde bekIiyorduk. Sizi merkezde bekliyorduk. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| That's a grave, you know. Yes, l know that. | O bir mezar, farkında mısınız? Evet, farkındayım. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l see you are already making yourself comfortable. | Kendinizi şimdiden evinizde hissetmeye başIamışsınız. Kendinizi şimdiden evinizde hissetmeye başlamışsınız. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Joseph Paquette and Emile Duval. They're leading the investigation. | Joseph Paquette ve EmiIe DuvaI. Soruşturmayı yönetiyorIar. Joseph Paquette ve Emile Duval. Soruşturmayı yönetiyorlar. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| We're pretty sure the victim was killed somewhere else, then brought here. | Kurbanın başka bir yerde öIdürüIüp buraya getiriIdiğinden eminiz. Kurbanın başka bir yerde öldürülüp buraya getirildiğinden eminiz. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l think it was premeditated. | PIanIanmış bir cinayet oIduğunu düşünüyorum. Planlanmış bir cinayet olduğunu düşünüyorum. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l think the killer chose this site, specifically, and dug it in advance. | KatiIin bu yeri özeIIikIe seçtiğini ve çukuru kazdığını düşünüyorum. Bu bir mezar biliyor musunuz? Evet biliyorum Bu bir mezar, farkında mısınız? Evet, biliyorum. Katilin bu yeri özellikle seçtiğini ve çukuru kazdığını düşünüyorum. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| And he knew he could rely on digging the grave right here. | Ve mezarı tam buraya kazabiIeceğini düşündü. Ve mezarı tam buraya kazabileceğini düşündü. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| That's a bicycle path, right? | Ne? Bence, önceden tasarlanmış | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l'm guessing that's from bicycle clips. | Kanımca bunIarı bisikIet kIipsIeri yaptı. Kanımca bunları bisiklet klipsleri yaptı. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| lt's tactile. lt's immediate. lt's what turns him on. | Bu bir dokunma, doIaysız. Onu heyecanIandırıyor. Bu bir dokunma, dolaysız. Onu heyecanlandırıyor. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| We don't know. l assume you're doing | BiImiyoruz. GaIiba şey yapıyorsunuz... Bilmiyoruz. Galiba şey yapıyorsunuz... | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Skull reconstruction. Yes, of course. | Kafatasını yeniden yapıyoruz. Evet, eIbette. Kafatasını yeniden yapıyoruz. Evet, elbette. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Yeah. Okay. | Evet. Tamam. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| lt's good to see you again, llleana. | Şanslıydı. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Means a lot that you're up here. | Burada oIman benim için çok şey ifade ediyor. Burada olman benim için çok şey ifade ediyor. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| My investigators think you are some kind of witch. | DedektifIerim senin bir tür cadı oIduğunu düşünüyor. Dedektiflerim senin bir tür cadı olduğunu düşünüyor. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| You know that. l know. | Sen de biIiyorsun. BiIiyorum. Sen de biliyorsun. Biliyorum. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l turn, and l see... | Aynı mı? Herşey aynı | Taking Lives-5 | 2004 | |
| ...with... | Yüzüne bir taşla vurulmuş. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| And then... | Onun dışında bitti. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| So l shouted What did you shout? | Ben de bağırdım Ne diye bağırdın? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| ''Stop,'' you know. Something dumb like that. l don't know. l | Üzgünüm, rahatsız etmeyin mesajı var. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l don't know what l thought. Then he ran away. | Bir adam, başka birinin üzerinde duruyor | Taking Lives-5 | 2004 | |
| The ? Oh, the thing around his neck? Yeah, l kind of had to. | Ve sonra | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Did you see where the attacker went? Yeah, he went far from me. Right? | ben de... Bağırdım. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Extremely. | Bir bakıma evet. Illeana Scott, özel ajan. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| That was around his neck, right? Am l right? | Onun boynundaydı değiI mi? HakIı mıyım? Onun boynundaydı değil mi? Haklı mıyım? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| All right, l'm doing my best here, all right? That man's face was half gone! | EIimden geIeni yapıyorum, tamam mı? Adamın yüzünün yarısı yoktu. Elimden geleni yapıyorum, tamam mı? Adamın yüzünün yarısı yoktu. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l couldn't even lt didn't even look human. | Neye benziyordu? İnsana biIe benzemiyordu. İnsana bile benzemiyordu. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l did everything l could to try to help him, and he | Ona yardım için eIimden geIeni yaptım... Ona yardım için elimden geleni yaptım... | Taking Lives-5 | 2004 | |
| He died, okay? He died. There was.... | ...ama öIdü. Tamam mı? ÖIdü. ...ama öldü. Tamam mı? ÖIdü. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| And l kept trying, even though l knew that it was too late. | Denedim, çok geç oIduğunu biIe biIe. Denedim, çok geç olduğunu bile bile. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l saw the man who did this. Okay? | Bunu yapan adamı gördüm. Tamam mı? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| And then... | Tanrım. Ve sonra Ve sonra | Taking Lives-5 | 2004 | |
| What do you think? | Burda mı? Ne düşünüyorsun? Ne düşünüyorsun? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Yeah, pattern marks on Morin's neck show the killer's left handed. | Morin'in boynundaki izIer, katiIin soIak oIduğunu gösteriyor. Morin'in boynundaki izler, katilin solak olduğunu gösteriyor. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l know. There's also a file open on the table. | BiIiyorum. Masada açık bir dosya var. Biliyorum. Masada açık bir dosya var. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| lt's your profile. Evidence, notes, everything. | İçinde verdiğin profiI, kanıtIarın, notIarın, her şey var. İçinde verdiğin profil, kanıtların, notların, her şey var. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| lf he were the killer, chances are he'd be trying to take a look. | KatiI oIsaydı muhtemeIen bakmaya çaIışırdı. Katil olsaydı muhtemelen bakmaya çalışırdı. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Psychopaths have no reaction. | PsikopatIar tepki göstermez. Psikopatlar tepki göstermez. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| They feel the same about murder as they do about dinner. | Bunu yapan adamı gördüm. Tamam mı? Tecavüz ve cinayet onIar için akşam yemeğiyIe aynıdır. Tecavüz ve cinayet onlar için akşam yemeğiyle aynıdır. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| They have no emotional connection. | DuygusaI bir bağ yoktur. Onu gördüm ve size de gösterebilirim. Duygusal bir bağ yoktur. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| ...he reacted... | Sonra... gerçek bir gerçek bir | Taking Lives-5 | 2004 | |
| A psychopath's brain? | Psikopat beyni mi? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| You learn a lot of that stuff at the FBl, don't you? | Morin'in boynundaki izler katilin solak olduğunu gösteriyor. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Yeah, that's right. | Evet, öyIe. Evet, öyle. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l'm not sure what l see in you yet, with your tricks. | Profil var, kanıtlar, Henüz bunca numaraya rağmen sende bir şey göremedim. Henüz bunca numaraya rağmen sende bir şey göremedim. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| You pulled a lot of them in that room. | Az önce odada birkaç tane yaptın. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l have sisters who get that look in their eye when they're cornered and don't like it. | Kız kardeşIerim de köşeye sıkışınca Kız kardeşlerim de köşeye sıkışınca | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l'm sorry if l'm wrong, but No. | YanıIdıysam üzgünüm ama... Hayır. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Thank you. All right. | Diyorum ki...Belki orada bir galeri açabilirm. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| There's a guard in the lobby of that hotel. | Teşekkür ederim. Bir şey değil. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| lt makes sense. | Karın için zor oluyordur. Hayır, evli değilim. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| We're nowhere near him. And he knows it. | Ne dedin? Oh, lanet! Bütün bunların sahte olduğunu mu düşünüyorsun? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Bisonnette used to work for him on and off for a few years. | orda olduğunu umursamazlar, seversin, sessiz | Taking Lives-5 | 2004 | |
| What kind of a man was he? What do we know? | Costa ona çalıntı eserler satıyordu. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| ...didn't have a lot of friends. | Sessizlikte daha iyi düşünüyorum. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Everything's clear. | 34 yaşında, part time çalışıyor | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Thirty four years old. Works part time on an Alaskan cruise line. | OnIarı satamazsam ifIas ederim. Onları satamazsam iflas ederim. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| No. | Edwards'ın kredi kartını takibe alalım ve evine gözlem ekibi gönderelim. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Does that bother you? | Yaklaşıyoruz. Bir şey daha | Taking Lives-5 | 2004 | |
| You know, and l.... | Bunu dolabın arkasından çıkardım. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| And that's how l started. | Bunu ben kendim halledeceğim sanırım, tamam mı? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| All that and What's this? | Tabi ki | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Okay, l'll | bu... bu... kendi çerçevelerimi yapıyorum | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Whoever was in that hotel room called this number 20 times. | Tayland'a gittim. Orada yaşlı ve garip bir boyacı ile tanıştım. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| ''Rebecca Asher.'' | Yıllar önce hiç bir ölüyü teşhis etmeniz istendi mi? | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l'm gonna handle this one on my own, l think. Okay? | Yeniden başlayabiliriz. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| ...but if you could take a closer look at it, please? | Hayır, hayır.Hadi otur. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| ...they were unmistakable. | Tamam.Teşekkürler. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| lt's an old nervous tic from childhood. | O yıl çok fazla kar erimişti | Taking Lives-5 | 2004 | |
| l could never get him to break it. | Sadece Martin kıyıya ulaştı | Taking Lives-5 | 2004 | |
| No, of course not. | Kadın hakkında ne biliyoruz. 60'lı yaşlarının sonunda, kocası yok. Yalnız yaşıyor. | Taking Lives-5 | 2004 | |
| May l? Please. | 1 6'sında, kaçtı | Taking Lives-5 | 2004 | |
| Reese passed away. | Yok bir şey. | Taking Lives-5 | 2004 |