Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 157930
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I cannot play your favorite song. | favori şarkınızı çalamam. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Ling, our Chief wants you back. | Ling, ustam seni geri ister. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| If not, leave me your head. | eğer öyle değilse, kafamı kopart. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| I'll do it! | onu yapacağım! | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Ying! I'm fine. | Ying! ben iyiyim. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Willow sword. | söğüt kılıcı | Swordsman II-1 | 1992 | |
| What do you mean? | ne düşünüyorsun? | Swordsman II-1 | 1992 | |
| If I lose, I won't blame anymore. | eğer kaybedersem, artık suçlamayacağım. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| I'll stop playing any competition. | rekabet etmeyi bırakacağım. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Ling, I can't arrest you. | Ling, ben seni durduramam. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| I can't finish my job, I'd cut my arm. | görevimi bitiremedim, kolumu keşmiştim. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| But I envy you, for you can leave here. | ama ben sana imreniyorum, senin için burayı bırakabilir. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Go now! Someone's coming. | hemen git! birisi geliyor | Swordsman II-1 | 1992 | |
| The ship is ready. | gemi hazır | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Please leave me alone. | lütfen beni yanlız bırak. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Ying, let's go together? | Ying, birlikte gidelim mi? | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Your father won't let you go. | Babanız birlikte gitmenize müsede etmez. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| But I am his daughter, | ama ben onun kızkardeşiyim, | Swordsman II-1 | 1992 | |
| I'd stay with Sun Moon Sect. | ben güneş ay tarikatıyla kalacaktım. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| The ship'd leave, hands off. | gemiden ayrıl, elini çek. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| (Nerlinger) ALL RIGHT, YOUNG PEOPLE | Pekala gençler. | Sybil-1 | 1976 | |
| JUJU. | Juju. | Sybil-1 | 1976 | |
| LET ME SEE WHAT YOU DID TODAY. | Bugün ne yaptığını bir görelim bakalım. | Sybil-1 | 1976 | |
| (Nerlinger) I WANT EVERYTHING PICKED UP. | Her şeyin kaldırılmasını istiyorum. | Sybil-1 | 1976 | |
| (Nerlinger) QUIET! SILENCE! | Susun! Sessizlik! | Sybil-1 | 1976 | |
| (Nerlinger) OH, MY GOD, SYBIL. | Aman Tanrı'm, Sybil! | Sybil-1 | 1976 | |
| YOU WENT EXACTLY THE OPPOSITE WAY FROM FIFTH AVENUE. | Beşinci caddenin tam tersi yönüne gittin. | Sybil-1 | 1976 | |
| (Nerlinger) I COULDN'T FIGURE OUT WHAT HAPPENED. | Ne olduğunu anlayamadım. | Sybil-1 | 1976 | |
| SYBIL. | Sybil. | Sybil-1 | 1976 | |
| ALL RIGHT, KIDS. COME ON, LET'S GO. | Pekala çocuklar. Haydi, gidiyoruz. | Sybil-1 | 1976 | |
| HEY, YOU'RE GONNA TURN INTO A BANANA, YOU KEEP LIVIN' ON FRUIT. | Yakında muza dönüşeceksin, sürekli meyve yiyorsun. | Sybil-1 | 1976 | |
| I DON'T THINK SO. | Öyle olduğunu sanmıyorum. | Sybil-1 | 1976 | |
| HI, MISS DORSETT. | Merhaba, Bayan Dorsett. | Sybil-1 | 1976 | |
| IT'S LOUD, ISN'T IT? | Gürültülü, değil mi? | Sybil-1 | 1976 | |
| [Sybil in Hattie's voice] HOW COULD YOU EMBARRASS ME IN FRONT OF THEM ALL THAT WAY? | Bu kadar insanın önünde beni nasıl böyle küçük düşürürsün? | Sybil-1 | 1976 | |
| (Hattie) YOU DIDN'T CUT DEEP ENOUGH, DID YOU? | Yeterince derin kesmedin, değil mi? | Sybil-1 | 1976 | |
| (as Peggy) I SEE | Bir göz görüyorum. | Sybil-1 | 1976 | |
| AND AND ANOTHER ONE | Bir göz daha... | Sybil-1 | 1976 | |
| AND SOME GLASSES | ...ve... | Sybil-1 | 1976 | |
| I SEE I SEE A PICTURE FRAME AND A... | Bir resim çerçevesi ve... | Sybil-1 | 1976 | |
| I SEE A WHITE COAT. IT'S A WHITE COAT. | Beyaz bir ceket görüyorum. Beyaz bir ceket. | Sybil-1 | 1976 | |
| I SEE SOME FINGERS WIGGLING. | Parmaklarınızın kıpırdadığını görüyorum. | Sybil-1 | 1976 | |
| YOU HAVE A RING. | Bir yüzüğünüz var. | Sybil-1 | 1976 | |
| A MARRIED WEDDING RING. | Bir nikah yüzüğü. | Sybil-1 | 1976 | |
| YOU HAVE A LITTLE GIRL ALL YOUR OWN? | Küçük bir kızınız var mı? | Sybil-1 | 1976 | |
| YOU HAVE A LITTLE BOY? | Küçük bir oğlunuz var mı? | Sybil-1 | 1976 | |
| WHAT JUST HAPPENED? JETLAG? | Ne oldu? Uçuş sersemliği mi? | Sybil-1 | 1976 | |
| I CUT MY WRIST. | Bileğimi kesmişim. | Sybil-1 | 1976 | |
| CLOVES. | Karanfil. | Sybil-1 | 1976 | |
| OH! DISINFECTANT. | Dezenfektan. | Sybil-1 | 1976 | |
| THIS IS YOUR OFFICE? | Burası ofisiniz mi? | Sybil-1 | 1976 | |
| NO! WITHOUT LOOKING AT YOUR WATCH, | Hayır! Saatine bakmadan... | Sybil-1 | 1976 | |
| IS IT SO IMPORTANT? | Bu kadar önemli mi? | Sybil-1 | 1976 | |
| I SAID, | Dedim ki... | Sybil-1 | 1976 | |
| THAT WAS A HALF AN HOUR AGO. IT'S NIGHTTIME NOW. | Bu, bir buçuk saat önceydi. Şimdi akşam vakti. | Sybil-1 | 1976 | |
| I DIDN'T... | Ben... | Sybil-1 | 1976 | |
| I DIDN'T WANT YOU TO KNOW. | ...bilmenizi istemedim. | Sybil-1 | 1976 | |
| SOMEBODY KNOWS NOW. | Artık biri biliyor. | Sybil-1 | 1976 | |
| ALL RIGHT? DO YOU REMEMBER ANYTHING? | Tamam mı? Bir şey hatırlıyor musun? | Sybil-1 | 1976 | |
| I DON'T THINK IT'S BEEN A WEEK. | Bir hafta olduğunu sanmıyorum. | Sybil-1 | 1976 | |
| I I CUT MY WRIST. | Bileğimi kestim. | Sybil-1 | 1976 | |
| AND I DON'T KNOW HOW. | Ama nasıl olduğunu bilmiyorum. | Sybil-1 | 1976 | |
| HAVE I HURT SOMEBODY? | Birini incittim mi? | Sybil-1 | 1976 | |
| HAVE YOU ALWAYS LOST TIME LIKE THAT? | Bu zaman kayıplarını hep yaşar mısın? | Sybil-1 | 1976 | |
| I'M SO AWFULLY ASHAMED, DOCTOR. | Fena halde utanmış durumdayım, doktor. | Sybil-1 | 1976 | |
| I'VE ALWAYS BEEN LIKE THIS. | Ben hep böyleydim. | Sybil-1 | 1976 | |
| I SUBSTITUTE TEACH | Vekil öğretmenlik yapıyorum,... | Sybil-1 | 1976 | |
| IT'S IN ART. | Sanat bölümünden. | Sybil-1 | 1976 | |
| IT NEVER HAPPENED BEFORE IN FRONT OF THE CHILDREN | Bu olay, çocukların önünde hiç olmamıştı. | Sybil-1 | 1976 | |
| I CAN'T STUDY. | Ders çalışamıyorum. | Sybil-1 | 1976 | |
| I WOKE UP, AND I WAS IN THE WATER. | ...uyandığımda suyun içindeydim. | Sybil-1 | 1976 | |
| AND THE CHILDREN SAW ME. | Çocuklar da beni gördü. | Sybil-1 | 1976 | |
| HERE, HAVE A CRYING TOWEL. | Al, ağlaman için mendili. | Sybil-1 | 1976 | |
| NO, THANK YOU. I DON'T CRY TEARS LIKE PEOPLE. | Hayır, teşekkürler. Diğer insanlar gibi göz yaşı dökmem. | Sybil-1 | 1976 | |
| HERE. SYBIL, COME ON, SIT DOWN. | Gel. Sybil, haydi, otur. | Sybil-1 | 1976 | |
| TOO SCARED TO FACE SOMETHING, | ...bir şeyle yüzleşmekten çok kokuyorsan... | Sybil-1 | 1976 | |
| LISTEN, WOULD YOU LIKE TO COME BACK AND SEE ME AGAIN | Buraya tekrar gelip beni görmeye ne dersin? | Sybil-1 | 1976 | |
| ON, UM, THURSDAY? | Salı günü mesela? | Sybil-1 | 1976 | |
| IS IT EXPENSIVE? | Pahalı mı? | Sybil-1 | 1976 | |
| I HAVE TO ASK MY FATHER. | Babama sormalıyım. | Sybil-1 | 1976 | |
| HE'S HERE ON HIS HONEYMOON. | Balayını burada geçiriyor. | Sybil-1 | 1976 | |
| MY MOTHER DIED A WHILE BACK. HE REMARRIED. | Annem bir süre önce öldü. Babam da yeniden evlendi. | Sybil-1 | 1976 | |
| HAVE TO SHOW HIM THE SIGHTS TOMORROW. | Gözlemlerinizi yarın ona söylemeliyim. | Sybil-1 | 1976 | |
| WELL, WHAT'S THE NATIVE CUSTOM? | Yerel gelenek nedir? | Sybil-1 | 1976 | |
| THERE, NOW, ISN'T THAT MORE HOMEY? | İşte, böyle daha rahat, değil mi? | Sybil-1 | 1976 | |
| BUT HE'S JUST WHAT THE DOCTOR ORDERED. | Tıpkı doktorun söylediği gibi. | Sybil-1 | 1976 | |
| HOW DO YOU LIKE CHICAGO, DAD? | Chicago'yu nasıl buldun, baba? | Sybil-1 | 1976 | |
| WHAT DID YOU TAKE, SYBIL? | Sen ne aldın, Sybil? | Sybil-1 | 1976 | |
| IT'S HARD TO MAKE ENDS MEET. HMM. | Buluşmayı burada kesmek çok zor. | Sybil-1 | 1976 | |
| DAD, THERE'S A LADY, | Baba, bir kadın var,... | Sybil-1 | 1976 | |
| I'M GOING TO THE RESTROOM. | Odama gidiyorum. | Sybil-1 | 1976 | |
| I DON'T WANT IT SAID THAT I INFLUENCED ANYTHING. | Bir şeyleri etkilediğimin söylenmesini istemiyorum. | Sybil-1 | 1976 | |
| BETWEEN A ROCK AND A HARD PLACE, SYBIL. | İki yönden de zor bir karar, Sybil. | Sybil-1 | 1976 | |
| SYBIL! | Sybil! | Sybil-1 | 1976 | |
| I'M SORRY. OH, DAD, | Affedersin. Baba... | Sybil-1 | 1976 | |
| I CAN PAY FOR IT. IT IT IT SURELY IS IS ABOUT $2. | Bunu ödeyebilirim. İki dolar civarında olmalı. | Sybil-1 | 1976 | |
| (Willard) SYBIL. SYBIL. | Sybil. Sybil. | Sybil-1 | 1976 | |
| NOW, TELL ME WHEN YOU SEE MY FINGERS WIGGLE. | Parmaklarımın kıpırdadığını gördüğün zaman söyle. | Sybil-1 | 1976 | |
| I'VE CUT MY WRIST. | Bileğimi kestim. | Sybil-1 | 1976 | |
| WHAT'S THE MATTER? MY WHITE COAT BOTHER YOU? | Sorun nedir? Beyaz ceketim seni endişelendiriyor mu? | Sybil-1 | 1976 |