Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15618
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
so let's just stick to business, all right? | ...o yüzden sadece işimize bağlı kalalım, tamam mı? | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
I mean, unless you decide on some new... | Yani, tabii yeni bir şeye karar vermediysen... | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
I just... I figured | Bunun geçen seferki gibi olmasını istersin diye düşündüm. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
with the two of us... at least, to start. | ...ikimizle birlikte, hiç değilse başlangıçta. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
I don't follow you. | Seni anlamıyorum. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Last time, here, the three of us. | Geçen sefer, burada, üçümüz. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
whoa, whoa, whoa, whoa. Wait. Wait. Wait. Wait. | Dur, dur, dur, dur. Bekle. Bekle. Bekle. Bekle. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
I I'm sorry. Uh, help me out here. | Pardon. Şunu açığa kavuşturalım. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
How... how many bedrooms do you have here? | Burada kaç yatak odanız var? Sadece bir tane. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Does this... | Bu şey... | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Vaguely. "Vaguely"? | Hayal meyal? Hayal meyal mi? | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
well, no, I I could swear | Hayır, bir kadınla olduğuma yemin edebilirim, sanırım. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
I dress up, you know, when... when we go out. | Dışarı çıktığımızda ben süslenirim. Süslenir misin? | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
But you're not sure, right? | Ama emin değilsin, değil mi? Biraz. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
well, you know. | Şey işte... | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
No, it was just... | Hayır, şeydi... | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
But that had to be you, right? | Ama o sendin, değil mi? | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
I mean, I'm not... I'm not that kind of guy. | Yani, şey değilim... O tür bir erkek değilim. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
I've never been with a... | Hiçbir zaman bir şeyle birlikte olmadım... | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
A lot... | Birçok şey. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Is that why you came back here? | Bu yüzden mi buraya geri döndün? | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
if you were with me or someone else? | Benimle mi yoksa başka biriyle mi olduğunu mu? | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Does it really matter who it's with, | Kim olduğunun bir önemi var mı... | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
as long as they're doing this? | ...bunu yaptığı sürece? | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Well, kind of. | Galiba. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
You know this feels good, doesn't it? Hey. | Bunun iyi geldiğini biliyorsun, değil mi? | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Ah. Hey, wait. Wait. Wait. Wait. Wait. | Durun. Durun. Durun. Durun. Durun. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
God. Wait. | Tanrım. Durun. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, but are you sure, sure? | Evet, ama kesinlikle emin misin? | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
You taking off? | Gidiyor musun? | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Looks like there's an opening in the storm and... | Anlaşılan fırtına dinmiş ve... Sorun değil. Anladım. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Thank you, but, uh, I think we ought to get to Dallas. | Teşekkür ederim, ama sanırım Dallas'a gitmemiz gerekiyor. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
No. I mean if you can't get out, | Hayır. Yani eğer gidemezsen... | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
you're welcome to come back and stay. | ...geri dönüp burada kalabilirsin. Anladım. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
I mean state. | Yani eyalet. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Good. Northwest. | Güzel. Kuzeybatı. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
But that's where we're from... Portland. | Ama memleketimiz orası, Portland. Harika. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
We don't have to wake him up, do we? | Onu uyandırmamıza gerek yok, değil mi? | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
I hope this answered some of your questions. | Umarım bu sorularından bazılarına cevap vermiştir. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
I think so. | Sanırım verdi. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Hell, I don't know. | Bilmiyorum. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
And I'm a little mature to start searching now. | Buna şimdi başlamak için biraz fazla yetişkinim ama. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Okay, well, good luck. | Tamam, sana iyi şanslar. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Just so you know, most people I meet | Ama şunu bil ki tanıştığım çoğu insan bir şey arıyor... | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
I knew something good would come out of this. | Bundan iyi bir şey çıkacağını biliyordum. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
And better legs than even me. | Ve benden daha güzel bacakları var. Piç. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Only you know that. | Bunu sadece sen biliyorsun. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
My family and I live | Ailemle ben Los Angeles'ın dışında yaşarız, bilmek istersen. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
I can't believe we actually managed | Başka bir taksici bulmayı başardığımıza inanamıyorum. Aynen. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Mr. Shakespeare guy. | Bay Shakespeare. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
it's just I had to borrow Miss Havington's phone again. | Bayan Havington'un telefonunu tekrar ödünç almak zorunda kaldım. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, I'll check it out as soon as I get home. | Evet, eve geldiğimde bakarım. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, I'd like that. | Evet, bunu isterim. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
You get what you need? Yeah. Yeah. | Aradığını bulabildin mi? Evet. Evet. | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Just some stuff, you know, and a few, uh... | Birkaç ıvır zıvır ve birkaç da... | Dirty Weekend-1 | 2015 | ![]() |
Listen man... | Dinle dostum... | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
I was about to get slaughtered. | Az kalsın boğazlanacaktım. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Dad, you there? | Baba orada mısın? | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
No reply... | Cevap yok... | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
My dad was sitting on the bed. | Babam yatakta oturuyordu. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
He prepared the execution chair. | İnfaz sandalyesini hazırladı. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
He told me to sit. | Bana oturmamı söyledi. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
I was petrified. 1 | Kaskatı kesildim. 1 | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
He went into the kitchen... | Mutfağa gitti... | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
and came back with two red peppers, | döndüğünde elinde iki kırmızı biber, | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
and a green pepper. | bir de yeşil biber vardı. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
For starters, he gave me a slap. | Başlangıç olarak bir tokat attı. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
That's normal. | Bu çok normal. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
He put the red peppers... | Kırmızı biberleri... | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
in each side of my mouth. | ağzımın iki yanına koydu. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
And then he bit into the green pepper, | Sonra yeşil biberden ısırdı, | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
just to show me that I'm a wuss, | sırf benim bir korkak, bir pısırık olduğumu, | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
a pussy... | göstermek için... | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
"I'm a man, you're just a kid". | "Ben bir erkeğim, sense bir çocuksun". | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
He rubbed the green pepper all over my face. | Yeşil biberi suratıma yaydı. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
No, Lola, we're not buying candy. | Hayır, Lola, şeker almıyoruz. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
On top of that, it was during Ramadan. | Üstelik Ramazan ayındaydık. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
I can't eat spicy food anymore. | Artık baharatlı yemekler yiyemiyorum. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
My dad really showed me. | Babam bana günümü gösterdi. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Lola, stop it, go put that back! | Lola, kes artık, geri koy onu yerine! | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
But it's really tiny. | Ama çok küçük. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
No, come back here! | Hayır, gel buraya! | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Are you kidding me? | Benimle dalga mı geçiyorsun sen? | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Apologize right now! | Hemen özür dile! | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
I didn't push that man, you did. | Bu adamı ben itmedim, sen ittin. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
You apologize! | Sen özür dile! | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
It was you! | Sen yaptın! | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
I'm sorry Sir... Lola, stay here! It's alright, no problem. | Özür dilerim efendim... Lola, burada kal! Önemli değil sorun yok. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Excuse me sir! | Özür dilerim efendim! | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Did you just hit your child? | Az önce çocuğunuza mı vurdunuz? | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
What? No it's all good. | Efendim? Hayır, sorun yok. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Is that normal for you? | Bu sizin için normal mi? | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Don't worry about it... | Endişelenmeyin... | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Child abuse today in Switzerland... | İsviçre'de çocuk istismarı... | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
is just scandalous. | rezil bir şeydir. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Child abuse? | Çocuk istismarı mı? | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Forgive her, it's been a long day. | Onun kusuruna bakmayın, uzun bir gün oldu. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Hold on a second, Johannes. | Bekle bir saniye, Johannes. | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
Why are you wasting time on this? | Neden zamanını buna harcıyorsun? | Discipline-1 | 2014 | ![]() |
I didn't properly park the car... | Arabayı doğru düzgün park edemedim... | Discipline-1 | 2014 | ![]() |