Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 155541
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Even if he is able to honor his end of the deal, there's no guarantee he can stop Oberoth from attacking Atlantis. | Pazarlığın kendi tarafına düşeni yapsa bile, Oberoth'u Atlantis'e saldırmadan durdurabileceğinin bir garantisi yok. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
We will offer him the chance to come with us, but we can not leave this city intact. | Bizimle gelmesi için bir şans vereceğiz ona, ama bu şehri sağlam bırakmayacağız. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Are you sure this will work? Please. Of course it will work. | Bunun işe yarayacağından emin misin? Bıraksana. Tabii ki işe yarayacak. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Why is it taking so long? Why do you always have to... | Neden bu kadar uzun sürdü? Neden hep böyle... | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Look, I need to properly calibrate the frequencies. I wanna make sure that when I freeze them, I freeze them all, OK? All would be good. | Düzgün biçimde frekansları ayarlamam gerekiyor. Onları dondurduğum da hepsini birden donduracağımdan emin olmak istiyorum tamam mı? | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Here... here we go in | İşte başlıyoruz. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Hey! It worked. Interesting. | Hey! İşe yaradı. İlginç. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
OK, get busy on the ZPM overload. | Tamam, SNM aşırı yüklemesine çalış. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Why isn't he frozen? His code's changed. | O neden donmadı? Kodu değişti. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Till he's distributed it to the others in the next merge, he'll be different than the rest of 'em. | Bir sonraki birleşmede diğerlerine yayana kadar diğerlerinden farklı olacak. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
We just dropped out of hyperspace. We need to move. | Hiperuzaydan çıktık. Gitmeliyiz. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Come with us. I'll explain on the way. | Bizimle gel. Yolda açıklarım. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Ah, Ronon, I could use, ah... | Ah, Ronon, birazcık yardım... | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
You want me to go with you. | Sizinle gelmemimi mi istiyorsunuz. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
You must understand this situation. If you can't stop Oberoth... I said I would do everything in my power. | Durumu anlaman gerekiyor. Eğer Oberoth'u durduramazsan. Bütün gücümü kullanırım dedim. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
But, can you promise that you will succeed? | Ama başaracağına söz verebilir misin? | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Our lives and the lives of all of our people are at stake here. | Hayatlarımız ve bütün halkımızın hayatları tehlikede. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
If you merge through a subspace connection, even if you're with us, you should be able to spread the new code amongst the others. | Eğer alt uzay bağlantısıyla birleşirsen, bizimle olsan bile yeni kodu diğerlerine yayabileceksin. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Come with us, Niam. | Bizimle gel Niam. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Ascension is within your grasp. | Yüceliş avucunda artık. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
You can't turn back. | Sırtını çeviremezsin. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Damn! What is it? | Lanet olsun! Ne oldu? | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
In order to do this, I need to utilize all 3 ZPMs. I was hoping to bring at least one of them back with us. | Bunu yapmak için 3 SNM'yi ayarlamam gerekli. En azından birini yanımızda götürürüz diyordum. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
But, you can't. We only have three minutes. | Ama getiremezsin. Yalnızca üç dakikan var. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Look, I already told you, it... never mind. | Bak sana çoktan söyledim.. boşver gitsin. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
We need an access code to remove the failsafes. | Hata korumalarını kaldırmak için giriş koduna ihtiyacımız var. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Now, how about our weapons? We can recover them on the way. | Peki ya silahlarımız? Onları yolda giderken alabiliriz. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Ah! Not so arrogant now, are you? Hmm? McKay! | Artık pek fazla kibirli değilsin ha? Hmm? McKay! | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
So much for seven and a half minutes! It was an arbitrary number! | Yedi buçuk dakikada buraya kadarmış! Rasgele bir rakamdı o! | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
It is. | Ayarlandı. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
The jumper bay is not far. We're almost there. No, no, no, no. You don't understand. | Jumper sahası uzakta değil. Neredeyse geldik. Yo, yo, yo. Anlamıyorsun. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
As soon as I trigger the overload, there'll be practically zero lag time before it blows. | Aşırı yüklemeyi tetiklediğim anda, patlamadan önce pratik olarak sıfır bekleme zamanımız var. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Practically? OK, fine, so, like a few seconds for them to build up power, but not nearly... | Pratik olarak mı? Tamam, güç toplaması için birkaç saniye, ama... | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
How many seconds? I don't know. | Kaç saniye? Bilmiyorum. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Well, 5? 10? Again with the arbitrary numbers! | 5 mi? 10 mu? Yine rasgele rakamlara geçtik! | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
We need to move. | Kıpırdamalıyız. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
OK, start the overload. Now! | Tamam, aşırı yüklemeyi başlat. Şimdi! | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
This way! Where's [unintelligible]? | Bu taraftan! O da nedir? | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Just down the city, by the floor! Move! | Şehir patlamak üzere! Kıpırda! | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Get the roof open, Rodney, or this is gonna be a short trip! Don't wait for me! | Çatıyı aç, Rodney yoksa çok kısa bir yolculuk olacak! Beni beklemeyin! | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
I'm just saying, if we can't get out of the jumper bay... It doesn't matter, the overload's happening now. We're about to explode. | Tek söylediğim, eğer Jumper sahasından çıkamazsak... Fark etmez, aşırı yükleme şimdi gerçekleşiyor. Patlamak üzereyiz. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Is the roof open? Yes. Go. | Çatı açıldı mı? Evet. Git. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Nice work. All of you. | İyi işti. Hepiniz. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
What's wrong? Something is happening. | Sorun ne? Bir şeyler oluyor. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
The others on my planet, they know what I've done. | Gezegenimdeki diğerleri ne yaptığımı biliyorlar. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
I'm being reset. | Resetleniyorum. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Rodney, do something. It's too late. They're... | Rodney, bir şeyler yap. Artık çok geç. Onlar... | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
It's not gonna hold him! | Onu tutamayacak! | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
I'm so sorry. I didn't... | Çok üzgünüm. Ben... | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
You OK? Yeah... | Sen iyi misin? Evet... | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
I think the Ancients chose to purposely conceal every record, extremely well, I might add, or they simply deleted them from the database. I'm leaning towards the latter. | Bence Kadimler bilerek bütün kayıtları saklamışlar, hem de çok iyi, ya da direk veritabanından silmişler. Ben ikincisini düşünüyorum. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Hm, perhaps they truly think they destroyed them all. Either that or they didn't want anyone to know they had failed. | Gerçekten hepsini yok ettiklerini düşünmüşler. Ya öyle, ya da kimsenin başarısız olduklarını bilmesini istememişler. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
McKay and Zelenka are scouring the database for any information. So far, not much. | McKay ve Zelenka veritabanını bilgi için araştırıyorlar. Şimdiye kadar bir şey yok. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
As in, "nothing." | Yani hiçbir şey. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
These Replicators, they are probably already at work building themselves another Atlantis. | Bu Çoğalıcılar, muhtemelen kendilerine başka bir Atlantis inşa etmeye başlamışlardır. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Now they know all about us. | Şimdi hakkımızdaki her şeyi biliyorlar. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Well, we beat them this time. Maybe we scared them off. | Bu sefer yendik onları. Belki korkutup kaçırmışızdır. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Yeah... maybe. | Evet... belki. | Stargate: Atlantis Progeny-1 | 2006 | ![]() |
Come on, dude, one more round. | Hadi ama, ahbap, bir tur daha. Hadi, dostum, bir el daha. Hadi ama, ahbap, bir tur daha. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Nope, I can't. | Yok, olmaz. Hayır, olmaz. Yok, olmaz. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
We don't have to do 18. We can do nine, easy course, par three. | 18 yapmamıza gerek yok. 9 yaparız, kolay yoldan, üç kısım. 18 yapmamıza gerek yok.3 erden kolay yoldan 9 yapabiliriz. 18 yapmamıza gerek yok. 9 yaparız, kolay yoldan, üç kısım. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Nope, Katie's expecting me. | Yok, Katie bekliyor. Olmaz, Katie beni bekliyor. Yok, Katie bekliyor. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Well, be late. Women like it when guys are late. | Geç kal. Kadınlar geç kalan erkeklere bayılır. Pekâlâ, biraz gecik.Kadınlar erkeklerin geç kalmasını sever. Geç kal. Kadınlar geç kalan erkeklere bayılır. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
No, they don't, and I can't be late. Not for this lunch. | Hayır, bayılmazlar, geç de kalamam. Bu öğle yemeğine olmaz. Hayır, sevmezler, ve ben de geç kalamam. Bu öğle yemeği için olmaz. Hayır, bayılmazlar, geç de kalamam. Bu öğle yemeğine olmaz. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Why's that? Can you keep a secret? | Nedenmiş o? Sır saklar mısın? Nedenmiş o? Bir sır saklayabilir misin? Nedenmiş o? Sır saklar mısın? | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
No. Right. | Hayır. Tamam. Hayır. Doğru. Hayır. Tamam. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
I got this... | Bunu almıştım,... Dünyaya son gidişimde... Bunu almıştım,... | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
on my last trip to Earth. | ...Dünya'ya son gidişimde. ...bunu aldım. ...Dünya'ya son gidişimde. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
I feel it's time that Katie and I move the relationship to the next level, so. | Katie'yle benim ilişkimizi sonraki seviyeye taşımamızın zamanı geldiğine inanıyorum. Katie'yle olan ilişkimizi bir sonraki seviyeye taşımanın zamanının geldiğini düşündüm. Katie'yle benim ilişkimizi sonraki seviyeye taşımamızın zamanı geldiğine inanıyorum. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Second base? No. Marriage. | İkinci kata mı? Hayır. Evlilik. İkinci seviyeye mi? Hayır.Evlilik. İkinci kata mı? Hayır. Evlilik. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Really? You? Yes. Yes. | Gerçekten mi? Sen mi? Evet. Evet. Gerçekten mi? Sen? Evet.Evet. Gerçekten mi? Sen mi? Evet. Evet. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Married? | Evli? Evleneceksin? Evli? | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
You don't think I'm ready? You think I'm rushing things? | Hazır olmadığımı mı düşünüyorsun? Acele ettiğimi mi düşünüyorsun? Ne, hazır olduğumu düşünmüyor musun? İşleri aceleye getirdiğimi mi düşünüyorsun? Hazır olmadığımı mı düşünüyorsun? Acele ettiğimi mi düşünüyorsun? | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
I didn't say that. Well, I'm not... | Öyle demedim. Aslında... Öyle demedim. Pekala, ben... Öyle demedim. Aslında... | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
ready to set a date or anything, but Is this a diamond? | ...tarih belirlemeye falan hazır değilim, ama... Elmas mı bu? ...tarih veya başka birşey belirlemek için hazır değilim, ama... Bu bir elmas mı? ...tarih belirlemeye falan hazır değilim, ama... Elmas mı bu? | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Eighth of a carat. | 18 karatlık. Evet, aslında 8 karat. 18 karatlık. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Conflict free, and I got a good deal, actually. | Kusursuz, iyi bir pazarlık yaptım. Savaş dışı, ve aslında, iyi bir fiyata kapattım. Kusursuz, iyi bir pazarlık yaptım. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
I'm sure you did. | Eminim yapmışsındır. Eminim öyledir. Eminim yapmışsındır. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
All right, so... | Pekala,... Pekâlâ, öyleyse... Pekala,... | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
here I go. | ...gidiyorum. ...işte gidiyorum. ...gidiyorum. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Well, I'll buy you a beer later, we can celebrate. | Sana bira alırım, kutlarız bunu. Pekala, sana sonra bir bira ısmarlarım ve bunu kutlayabiliriz. Sana bira alırım, kutlarız bunu. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, or drown my sorrows, should she say no. | Evet, veya hayır derse kederimde boğulurum. Evet, ya da üzüntüden içeriz, eğer hayır derse. Evet, veya hayır derse kederimde boğulurum. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
No, no. None of that. | Hayır, hayır. Öyle olmaz. Hayır, hayır.Öyle değil. Hayır, hayır. Öyle olmaz. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Well, go get the girl. | Git de kızı kap. Peki, git kızı al. Git de kızı kap. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Rodney... Can't talk. | Rodney... Konuşamam. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Do you have a moment to talk? | Konuşmak için vaktin var mı? Konuşmak için zamanın var mı? Konuşmak için vaktin var mı? | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Another sparring accident? | Başka bir dövüş kazası mı? | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Actually, I slipped in the shower. | Aslında duşta kaydım. Aslında, duşta düştüm. Aslında duşta kaydım. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Oh, really? Nah. Sparring accident. | Gerçekten mi? Hayır. Dövüş kazası. Gerçekten mi? Hayır.Dövüş kazası. Gerçekten mi? Hayır. Dövüş kazası. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
This is the third time this week I've had to patch you up. | Bu hafta üçüncü kez seni yamamak zorunda kalıyorum. Bu seni tedavi etmek zorunda kaldığım bu haftaki üçüncü. Bu hafta üçüncü kez seni yamamak zorunda kalıyorum. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
there are a lot of other ways you can spend your free time. | ...boş zamanlarında yapabileceğin pekçok farklı şey var. ...boş zamanını değerlendirmek için yapacak başka bir sürü şey var. ...boş zamanlarında yapabileceğin pekçok farklı şey var. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Not as much fun, though. | Hiçbiri bu kadar eğlenceli değil. Bu kadar eğlenceli değil ama. Hiçbiri bu kadar eğlenceli değil. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Hi, Colonel. Doctor, where are you headed? | Selam, Albay. Doktor, nereye gidiyorsun? Selam, Albay. Doktor, nereye gidiyorsunuz? Selam, Albay. Doktor, nereye gidiyorsun? | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Control room. Ooh, me too. We can share. | Kontrol odasına. Ben de. Sıkışabiliriz. Kontrol odasına. Oh, bende.Beraber gidebiliriz. Kontrol odasına. Ben de. Sıkışabiliriz. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Splendid. | Harika. Mükemmel. Harika. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Katie? I'm in here! | Katie? Buradayım! | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Great. Awesome. | Harika. Muhteşem. Harika.Muhteşem. Harika. Muhteşem. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Hope you're hungry. Oh, I am. | Umarım açsındır. Öyleyim. Umarım açsındır. Evet, açım. Umarım açsındır. Öyleyim. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, me too, very hungry. | Tamam, ben de, çok açım. Evet, bende, çok açım. Tamam, ben de, çok açım. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |
Hungry, hungry, hungry. | Açım, açım, açım. Aç, aç, aç. Açım, açım, açım. | Stargate: Atlantis Quarantine-1 | 2008 | ![]() |