Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15331
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
With regard to the whole adoption thing, | Bütün bu evlat edinme işine saygı duyuyorum, Bütün bu evlat edinme işine saygı duyuyorum, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
it is possible that I did drag my feet a little bit. | biraz daha kendi ayaklarım üzerinde durmaya başladığımda bu mümkün. biraz daha kendi ayaklarım üzerinde durmaya başladığımda bu mümkün. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You would be a terrific mother, | Senden müthiş bir anne olur, Senden müthiş bir anne olur, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
caring, supportive and completely smothering. | ilgili,destekleyici,tamamen adanmış . ilgili,destekleyici,tamamen adanmış . | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I know! I'm so looking forward to that. | Biliyorum!Ben de öyle umuyorum. Biliyorum!Ben de öyle umuyorum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
But I am not sure that I would be good at it. | Fakat ben bu konuda o kadar iyi olabileceğimden emin değilim. Fakat ben bu konuda o kadar iyi olabileceğimden emin değilim. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Really? That's what you're worried about? | Gerçekten mi? Endişelendiğin şey bu mu? Gerçekten mi? Endişelendiğin şey bu mu? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
A bit, yes, yes. | Biraz,evet,evet. Biraz,evet,evet. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
What makes you think I would be a good father? | Sana benim iyi bir baba olabileceğimi düşündüren şey nedir? Sana benim iyi bir baba olabileceğimi düşündüren şey nedir? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, if I had to pick one thing, | Bir şey seçmem gerkirse, Bir şey seçmem gerkirse, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I would say it was the mouse. | Bir fare olduğunu söyleyebilirm. Bir fare olduğunu söyleyebilirm. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Don't you remember? You know, we had a mouse in our apartment, | Hatırlamıyor musun? Dairemizde bir fare vardı, Hatırlamıyor musun? Dairemizde bir fare vardı, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
and then all of a sudden, the cereal box started moving? | bir tahıl kutusu birden hareket etmeye başlamıştı... bir tahıl kutusu birden hareket etmeye başlamıştı... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yes, yes. The shaky granola. Yes. Yeah. And it ran out to our balcony, | Evet,evet.Shaky granola kutusuydu.Evet. Balkona doğru koşmuştu, Evet,evet.Shaky granola kutusuydu.Evet. Balkona doğru koşmuştu, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
and, you know, you could have just taken a broom and swept it off, | onu süpürge ile süpürerek dışarı çıkarabilirdin, onu süpürge ile süpürerek dışarı çıkarabilirdin, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
but instead, you stood there for hours trying to coax that little guy into a shoebox, | fakat sen saatlerce Jarlsberg Zabar'peynir kullanarak f fakat sen saatlerce Jarlsberg Zabar'peynir kullanarak f | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
using Jarlsberg from Zabar's. | areyi bir ayakkabı kutusuna girmeye ikna etmeye çelıştın, areyi bir ayakkabı kutusuna girmeye ikna etmeye çelıştın, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, a terrible waste of cheese, seeing as it eventually leapt to its death, but... | O aşağı,ölüme sıçrayınca peynir ziyan olmuştu,fakat... O aşağı,ölüme sıçrayınca peynir ziyan olmuştu,fakat... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
And when I saw that, I just... | Bunu gördüğüm zaman... Bunu gördüğüm zaman... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I knew you'd be a great father. | Senin harika bir baba olacağını anladım. Senin harika bir baba olacağını anladım. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Especially if we adopt a rodent. | Eğer bir kemirgen evlat edinirsek. Eğer bir kemirgen evlat edinirsek. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Thank you for being honest. | Dürüst davrandığın için teşekkürler. Dürüst davrandığın için teşekkürler. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Listen, while I am speaking honestly, | Bak,hazır dürüst konuşurken, Bak,hazır dürüst konuşurken, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I wondered if we might also discuss the whole business of separate sites. | şu ayrı yerlerde kalma işini tartışabilir miyiz? şu ayrı yerlerde kalma işini tartışabilir miyiz? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I don't want to pressure you... No, no. | Sana baskı yapmak istemem... Hayır,hayır. Sana baskı yapmak istemem... Hayır,hayır. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Actually, no, I've been thinking about it, too. | Aslında,ben de bunu düşünüyordum. Aslında,ben de bunu düşünüyordum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You know, why don't you finish your jog, | Sen koşunu bitir Sen koşunu bitir | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
and we'll talk about it when you come back, okay? | sen döndüğün zaman bu meseleyi konuşuruz,tamam mı? sen döndüğün zaman bu meseleyi konuşuruz,tamam mı? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Take the bear spray. Okay. | Ayı spreyini al. Tamam. Ayı spreyini al. Tamam. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Take the bear flyer. Okay. Thank you. | Ayı broşürünü de al. Tamam.Teşekkür ederim Ayı broşürünü de al. Tamam.Teşekkür ederim | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Clay? | Clay... Clay... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Hey, Clay? Yeah? | Hey, Clay? Evet? Hey, Clay? Evet? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Hey, I was just looking for Emma in the house. | Hey,Emma'yı arıyordum. Hey,Emma'yı arıyordum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Is she around? I just wanted to talk to her. | Buralarda mı? Onunla konuşmak istiyordum. Buralarda mı? Onunla konuşmak istiyordum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
She's gone into Cody for supplies. She'll be back in about an hour. | Cody 'ye bir şeyler almaya gitti. Bir saate kadar dönecek. Cody 'ye bir şeyler almaya gitti. Bir saate kadar dönecek. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
As you can probably see, things are going much better between me and Paul, | Ben ve Paul'ün aramızın şu sıralar iyi olduğunu farketmişsindir, Ben ve Paul'ün aramızın şu sıralar iyi olduğunu farketmişsindir, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
but, you know, some very big decisions need to be made in regards to our future, | fakat gelecekle ilgili büyük bir karar vermeliyiz, fakat gelecekle ilgili büyük bir karar vermeliyiz, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
and the possibility that we're not going back to New York, | Büyük ihtimalla New York'a geri dönemeyeceğiz, Büyük ihtimalla New York'a geri dönemeyeceğiz, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
and the fact is that, | Bir gerçek daha var ki, Bir gerçek daha var ki, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
well, I slept with someone else while Paul and I were separated. | Paul'le ayrıldığımızda ben başkasıyla yattım . Paul'le ayrıldığımızda ben başkasıyla yattım . | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Emma will be back in about an hour. | Emma bir saate kadar dönecek. Emma bir saate kadar dönecek. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, I kind of don't know what to do. | Ne yapacağımı bilemiyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Grab a bucket. | Bir kova al. Bir kova al. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
So which of these are skim? | Bunlardan hangisi sağılacak? Bunlardan hangisi sağılacak? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Put your bucket under there. Get that stool. | Kovayı şurdakinin altına koy.Tabureyi al. Kovayı şurdakinin altına koy.Tabureyi al. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Grab a hold of a teat. | Memeyi elinle tut. Memeyi elinle tut. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, you know, there's the school of thought that says | Düşünce okulunda söyledikleri gibi... Düşünce okulunda söyledikleri gibi... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
what Paul doesn't know won't hurt him, | Bu durumda, tahminimce söylersem kendini beğenmişlik olarak algılar. Bu durumda, tahminimce söylersem kendini beğenmişlik olarak algılar. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
and on some level, I guess it's almost narcissistic if I do tell him. | Paul kendine zarar vermek istemediğimi düşünmez, Paul kendine zarar vermek istemediğimi düşünmez, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
But how can I expect complete honesty from him if I'm asking any less of myself? | Ben böyle davranmışken ondan dürüst olmasını nasıl bekleyebilirim? Ben böyle davranmışken ondan dürüst olmasını nasıl bekleyebilirim? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I mean, isn't that just the height of hypocrisy? | Bu ikiyüzlülük olmaz mı? Bu ikiyüzlülük olmaz mı? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Could be. | Olabilir. Olabilir. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I don't hear much helping going on over there. | Orada bana yardımcı olduğuna dair bir ses duymuyorum. Orada bana yardımcı olduğuna dair bir ses duymuyorum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Oh, God! | Oh,Tanrım! Oh,Tanrım! | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Does this hurt them? Not if you're gentle about it. | Canını mı acıttım? Nazik olursan hayır. Canını mı acıttım? Nazik olursan hayır. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, I get it. | Evet,anladım. Evet,anladım. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You're telling me to be honest | Bana diyorsun ki dürüst ol, Bana diyorsun ki dürüst ol, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
but to be gentle. | fakat kibar davran. fakat kibar davran. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I was telling you to ease up on her teat. | Sana ineğin memesini yavaşça sıkmanı söylüyorum. Sana ineğin memesini yavaşça sıkmanı söylüyorum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
But I guess it works both ways. | Fakat bu sanırım ikisinde de işe yarar. Fakat bu sanırım ikisinde de işe yarar. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
That's very wise. I doubt that. | Bu çok aydınlatıcıydı. Şüpheliyim. Bu çok aydınlatıcıydı. Şüpheliyim. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
That stuff you're talking about isn't easy. | Bu söylediğin şeyler hiç kolay şeyler değil. Bu söylediğin şeyler hiç kolay şeyler değil. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
It's like that book, Men Are From Mars, and Women Are From Venus. | Erkekler Mars'tan,Kadınlar Venüs'ten kitabındaki gibi, Erkekler Mars'tan,Kadınlar Venüs'ten kitabındaki gibi, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You read that book? | O kitabı okudun mu? O kitabı okudun mu? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I read the cover. That pretty much summed it up. | Kapağını okudum.Çok iyi özetlemişlerdi. Kapağını okudum.Çok iyi özetlemişlerdi. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Ringer! | Çanlar! Çanlar! | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I give up, Clay. You're too good. | Ben bırakıyorum Clay. Sen çok iyisin Ben bırakıyorum Clay. Sen çok iyisin | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, hello there. I'm glad you came. | Merhaba.Geldiğinize sevindim. Merhaba.Geldiğinize sevindim. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Thank you, Ray! | Teşekkürler Ray! Teşekkürler Ray! | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Keep your dancing shoes on 'cause now we're gonna kick it. | Dans ayakkabılarınızı çıkarmayın,biraz tepineceğiz. Dans ayakkabılarınızı çıkarmayın,biraz tepineceğiz. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Come on, you're dancing. Really? | Hadi,dans ediyoruz. Gerçekten mi? Hadi,dans ediyoruz. Gerçekten mi? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I wanna tell you something. I know, | Sana bir şey söylemem lazım. Biliyorum, Sana bir şey söylemem lazım. Biliyorum, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I'm very light on my feet. No. Well, yes. | Harika dans ediyorum. Hayır,yani evet. Harika dans ediyorum. Hayır,yani evet. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
But something else. | Başka bir şey var. Başka bir şey var. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I think we should go to the official site together. | Sürekli kalacağımız yerde beraber olmamız gerektiğini düşünüyorum. Sürekli kalacağımız yerde beraber olmamız gerektiğini düşünüyorum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You do? | Öyle mi? Öyle mi? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, that is so great. Good. | Bu harika. İyi. Bu harika. İyi. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
That is so great! I know. I know. | Bu harika! Biliyorum,biliyorum. Bu harika! Biliyorum,biliyorum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
And one other thing. | Başka bir şey daha var. Başka bir şey daha var. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yeah? | Nedir? Nedir? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
While we were separated, | Ayrı kaldığımız süre içinde, Ayrı kaldığımız süre içinde, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I slept with someone else. | ben başka biriyle yattım. ben başka biriyle yattım. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Switch partners! | Eşleri değişin! Eşleri değişin! | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
It just happened once. | Sadece bir kez oldu. Sadece bir kez oldu. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Once. | Bİr kez. Bİr kez. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Really, and it was just because I was just... | Gerçekten,ben şey hissediyordum... Gerçekten,ben şey hissediyordum... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I was feeling, you know, just hurt and rejected. | incinmiş ve reddedilmiş hissediyordum. incinmiş ve reddedilmiş hissediyordum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You're upset. No, no, no. | Sen üzüldün. Hayır,hayır. Sen üzüldün. Hayır,hayır. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I'm... What am I? I'm a little bit surprised, I suppose. | Ben... Ben neyim ki? Sanırım biraz şaşırdım. Ben... Ben neyim ki? Sanırım biraz şaşırdım. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
If you're gonna be mad, be mad, | Kızmak istiyorsan kız, Kızmak istiyorsan kız, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
but please, please don't stop talking to me. | fakat,lütfen,lütfen susma. fakat,lütfen,lütfen susma. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yell, scream, I don't care. You know, honestly, whatever you want. | Bağır,çığlık at,umrumda değil. İstediğini yapabilirsin. Bağır,çığlık at,umrumda değil. İstediğini yapabilirsin. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
There is nothing to scream about. | Bağıracak bir şey yok. Bağıracak bir şey yok. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
We were separated. You're an adult. These things happen, so there it is. | Biz ayrılmıştık.Sen yetişkinsin. Bu şey olmuşsa olmuş. Biz ayrılmıştık.Sen yetişkinsin. Bu şey olmuşsa olmuş. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Hey, Paul. Howdy. | Hey, Paul. N'aber. Hey, Paul. N'aber. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Do you wanna ask me something? No. | Bana sormak istediğin bir şey var mı? Hayır. Bana sormak istediğin bir şey var mı? Hayır. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Do you mind? No, no, no, no. | Sakıncası var mı? Hayır,hayır. Sakıncası var mı? Hayır,hayır. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Do you wanna talk? | Konuşmak ister misin? Konuşmak ister misin? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
No, no. Unless you do. | Hayır,hayır.Sen konuşmadıkça istemem. Hayır,hayır.Sen konuşmadıkça istemem. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I always wanna talk. | Ben her zaman konuşmak isterim. Ben her zaman konuşmak isterim. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |