Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15329
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Fourteen. And we know who they are. | 14 kişi. Ve biz onların kim olduğunu biliyoruz. 14 kişi. Ve biz onların kim olduğunu biliyoruz. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Thirteen, honey. | 13 tatlım. 13 tatlım. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Bill Herr died a month ago. | Bill Herr bir ay önce öldü. Bill Herr bir ay önce öldü. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Of natural causes, or is he... | Tabii sebepler le mi,yoksa... Tabii sebepler le mi,yoksa... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You're not getting smart with me, are you, tea drinker? | Benden daha zeki olduğunu mu düşünüyorsun,seni çay içici? Benden daha zeki olduğunu mu düşünüyorsun,seni çay içici? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You know what I did to the last man who called me that? | Bana böyle diyen son adama ne oldu biliyor musun? Bana böyle diyen son adama ne oldu biliyor musun? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I stole his crumpet. | Onun çöreğini çaldım. Onun çöreğini çaldım. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Doc. | Doktor. Doktor. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Howdy, Fosters. How are you tonight? | N'aber Fosterlar.Bu gece nasılsınız? N'aber Fosterlar.Bu gece nasılsınız? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Good. We just had a lovely meal at Annette's. | İyiyiz, Annette'ın yerinde güzel bir yemek yedik. İyiyiz, Annette'ın yerinde güzel bir yemek yedik. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Must be Earl's night off. Yeah. | Earl izinli olmalı. Evet. Earl izinli olmalı. Evet. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You okay? | İyi misiniz? İyi misiniz? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, we just need to call Clay and Emma. They said they'd pick us up. | Clay ve Emma'yı arıyoruz. Bizi alacaklarını söylemişlerdi. Clay ve Emma'yı arıyoruz. Bizi alacaklarını söylemişlerdi. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
They're playing poker with the Millers and the Caseys. | Millerlar Caseylerle poker oynuyorlar. Millerlar Caseylerle poker oynuyorlar. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Here, just take my truck. It's that one right there. | Benim kamyoneti alın. Şurada duran. Benim kamyoneti alın. Şurada duran. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
We couldn't possibly. | Bunu yapabilir miyiz?. Bunu yapabilir miyiz?. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I don't need it till tomorrow. Door's open, key's inside. | Yarına kadar ihtiyacım yok. Kapısı açık,anahtarı üzerinde. Yarına kadar ihtiyacım yok. Kapısı açık,anahtarı üzerinde. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, around here, everybody leaves their keys in case someone needs a ride. | Buralarda birinin ihtiyacı olur diye herkes anahtarı arabada bırakır. Buralarda birinin ihtiyacı olur diye herkes anahtarı arabada bırakır. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You don't do that in the city? | Siz şehirde böyle yapmaz mısıınız? Siz şehirde böyle yapmaz mısıınız? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, people do take each other's cars, but... | Bazı insanlar başkalarının arabalarını alır, fakat... Bazı insanlar başkalarının arabalarını alır, fakat... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yes, yeah, but the return policy's a bit fuzzy. | Arabanın geri dönme kısmı pek kesin olmaz.. Arabanın geri dönme kısmı pek kesin olmaz.. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, you be sure to return mine, all right? Okay, Doc, thanks. | Benimkini geri getirdiğinize emin olun,tamam mı? Tabii doktor,teşekkürler. Benimkini geri getirdiğinize emin olun,tamam mı? Tabii doktor,teşekkürler. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Thank you. Good night, y'all. | Teşekkür ederiz. İkinize de iyi geceler . Teşekkür ederiz. İkinize de iyi geceler . | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. Night. | İyi geceler. İyi geceler. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Which one was it? I don't know. They're all exactly the same. | Hangisi demişti? Bilmiyorum.Hepsi aynı. Hangisi demişti? Bilmiyorum.Hepsi aynı. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Are we lost? | Kayıp mı olduk? Kayıp mı olduk? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Certainly not. I turned right at the broken fence. | Tabii ki hayır.Kırık çitten sağa döndüm. Tabii ki hayır.Kırık çitten sağa döndüm. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
And left at the second big rock? | İkinci büyük kayadan sola döndün mü? İkinci büyük kayadan sola döndün mü? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Second big rock? | İkinci büyük kaya mı? İkinci büyük kaya mı? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Oh, no, then we are lost. All right, I'm going to turn right up here. | Hayır,şimdi de kaybolduk. Tamam,buradan sağa dönüyorum. Hayır,şimdi de kaybolduk. Tamam,buradan sağa dönüyorum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
No, I'm not. I'm gonna go 'round. Hang on. | Hayır,geri dönüyorum.Dayan biraz. Hayır,geri dönüyorum.Dayan biraz. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Can I ask you something? Yeah. | Sana bir şey sorabilir miyim? Evet. Sana bir şey sorabilir miyim? Evet. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Why her? | Niçin o kadın? Niçin o kadın? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You want to discuss this now? In the middle of absolutely nowhere? | Bunu şimdi,hiç bir yerin ortasında mı tartışmak istiyorsun? Bunu şimdi,hiç bir yerin ortasında mı tartışmak istiyorsun? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, I know it's probably not the time, but... | Belki zamanı değil ama... Belki zamanı değil ama... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
But why her? | Niçin o kadın? Niçin o kadın? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I mean, you meet lots of women. You're always at lunches and meetings, so, | Yani bir sürü kadın vardı. Sen her zaman toplantı yapar,yemek yersin. Yani bir sürü kadın vardı. Sen her zaman toplantı yapar,yemek yersin. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
why her? I mean, was it just that she was pretty? | Niçin o?Yani sadece güzel olduğu için mi? Niçin o?Yani sadece güzel olduğu için mi? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Who said she was pretty? She was quite hideous, actually. | Güzel olduğunu kim söyledi? Çok çirkindi aslında. Güzel olduğunu kim söyledi? Çok çirkindi aslında. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
A leper, really. I mean, if the Elephant Man had a sister, she... | Sünepeydi. Fil adamın kız kardeşi gibiydi,o... Sünepeydi. Fil adamın kız kardeşi gibiydi,o... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I googled her. | Google da araştırdım. Google da araştırdım. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, I just looked under "loose legal ladies." | "hafif meşrep kadınlar" diye arattım "hafif meşrep kadınlar" diye arattım | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
She's pretty. | O güzeldi. O güzeldi. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
So, what's she like? | Nelerden hoşlanıyordu? Nelerden hoşlanıyordu? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
She's reserved. I don't know, a bit cynical. You know. | Yer ayırtmıştı.Bilmiyorum,biras sinsice. Yer ayırtmıştı.Bilmiyorum,biras sinsice. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, no, I can see that. That makes sense. | Evet görebiliyorum.Şimdi anlam kazandı. Evet görebiliyorum.Şimdi anlam kazandı. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
It was probably like, you know, | Bu daha çok şey gibi... Bu daha çok şey gibi... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
going to a spa, you know, very quiet | spa'ya gitmiş,çok sessiz spa'ya gitmiş,çok sessiz | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
and cool and laid back, | havalı,kendinden emin bir kadını havalı,kendinden emin bir kadını | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
and nobody nagging you or asking you questions | seni azarlayan ya da sürekli sorular soran seni azarlayan ya da sürekli sorular soran | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
like some crazy, neurotic woodpecker | çıldırmış,nevrotik bir ağaçkakan gibi çıldırmış,nevrotik bir ağaçkakan gibi | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
who won't let go of an issue until it's been pecked to death. I know. | bütün sorunlarını ölümüne önüne yığan birine tercih etmen.Biliyorum. bütün sorunlarını ölümüne önüne yığan birine tercih etmen.Biliyorum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
It was nothing. It was nothing. It was really nothing. It was... | Öyle değildi,öyle değildi.Gerçekten öyle değildi... Öyle değildi,öyle değildi.Gerçekten öyle değildi... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You know, I was stupid. I'd had a few drinks. | Ben çok aptaldım. Bir kaç içki içmiştim. Ben çok aptaldım. Bir kaç içki içmiştim. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I was upset about us. | Bizim için çok üzgündüm. Bizim için çok üzgündüm. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
And it just happened, and I did not enjoy it. | Birden oluverdi,zevk almadım bile. Birden oluverdi,zevk almadım bile. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I was feeling guilty the whole time, and her perfume smelled a bit like a burrito. | Sürekli kendimi suçlı hissettim, parfümü de burrito gibi kokuyordu. Sürekli kendimi suçlı hissettim, parfümü de burrito gibi kokuyordu. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
And you are, easily, | Ve sen,kesinlikle, Ve sen,kesinlikle, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
the sexiest, most exciting woman | Benim beraber olmayı olduğum,olmayı dilediğim Benim beraber olmayı olduğum,olmayı dilediğim | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I have ever been with or ever wish to be with. | en sexi,en heyecan verici kadınsın en sexi,en heyecan verici kadınsın | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I sort of believe you. | Bu saydıklarına bir şekilde inanıyorum. Bu saydıklarına bir şekilde inanıyorum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Progress. | İlerleme var. İlerleme var. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Maybe it wasn't the fragrance. Maybe she just smells like a burrito. | Belki güzel kokmuyordu Belki burrito gibi kokuyordu. Belki güzel kokmuyordu Belki burrito gibi kokuyordu. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Very possible. | Bunlar mümkün. Bunlar mümkün. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Hi, Kelly. Hi. | Merhaba Kelly. Merhaba. Merhaba Kelly. Merhaba. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Hi. Morning, Lucy. | Merhaba. Günaydın Lucy. Merhaba. Günaydın Lucy. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Lucy. | Lucy. Lucy. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Doc. Hey, Doc. | Doktor. Hey, Doktor. Doktor. Hey, Doktor. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Howdy, Fosters. | N'aber Fosterlar. N'aber Fosterlar. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
It's a store. It's a real store. | Bu bir mağaza. Gerçek bir mağaza. Bu bir mağaza. Gerçek bir mağaza. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Of course they haven't got cashmere. | Tabii ki kaşmir satmıyorlar. Tabii ki kaşmir satmıyorlar. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
And when they say they haven't, don't just say, "Go and look. '" | Ne sorsam "git ve bak. " dediler Ne sorsam "git ve bak. " dediler | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Sorry. You never know. I mean, you just have... | Üzgünüm,nereden bilebilirdim. Yani sadece... Üzgünüm,nereden bilebilirdim. Yani sadece... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
So you're a lawyer. | Demek sen avukatsın. Demek sen avukatsın. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Sort of. | Bir çeşit. Bir çeşit. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, this is about my granddaughter, Lucy. | Mesele torunum Lucy ile ilgili. Mesele torunum Lucy ile ilgili. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
She's gonna be the next American Idol. | Bir sonraki American Idol olacak. Bir sonraki American Idol olacak. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Is she? Well, that's great. That's lovely. Good. | Öyle mi?Bu harika.Çok güzel. Öyle mi?Bu harika.Çok güzel. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
See, her dad's sick, and her mother's off to the Army. | Onun babası hasta, Annesi ordudan atıldı. Onun babası hasta, Annesi ordudan atıldı. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
So that leaves it up to old Grandpa to look after her. | Geride ona bakacak sadece büyükbabası var. Geride ona bakacak sadece büyükbabası var. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Truth is, I need a will. | Gerşek şu ki,bir vasiyetnameye ihtiyacım var Gerşek şu ki,bir vasiyetnameye ihtiyacım var | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Okay, well, the problem is, I don't really practice that kind of law. | Sorun şu ki,bu çeşit kanunlarda pek pratiğim yok. Sorun şu ki,bu çeşit kanunlarda pek pratiğim yok. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
What do you practice? No, no. He can do it. He can do it. | Ne pratiği? Hayır,hayır.Bunu yapabilir,yapabilir Ne pratiği? Hayır,hayır.Bunu yapabilir,yapabilir | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Hey, listen, I gotta go. | Bak,benim gitmem gerekiyor. Bak,benim gitmem gerekiyor. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I told Doc that I would help him with his house today, you know. | Doktora evi ile ilgil ona yardım edeceğimi söylemiştim. Doktora evi ile ilgil ona yardım edeceğimi söylemiştim. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
So I'm just gonna go and shower, and I'll see you later, and have fun. | Önce bir duş almalıyım, Sonra görüşürüz,iyi eğlenceler. Önce bir duş almalıyım, Sonra görüşürüz,iyi eğlenceler. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I've got my financials clear back to 1953. | 1953'e kadar uzanan ifnansal kayıtlarım var. 1953'e kadar uzanan ifnansal kayıtlarım var. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Good, great. That sounds fun. | Harika.Kulağa çok eğlenceli geliyor. Harika.Kulağa çok eğlenceli geliyor. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Okay. Okay. Well, you know what? | Tamam,tamam. Ne var biliyor musun? Tamam,tamam. Ne var biliyor musun? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Despite our cultural differences, I think you and I could be good friends. | Kültürel farklılıklarımız olmasına rağmen, sanırım seninle çok iyi arkadaş olabiliriz. Kültürel farklılıklarımız olmasına rağmen, sanırım seninle çok iyi arkadaş olabiliriz. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Or not. It's completely up to you. | Ya da olmayız.Bu tamamen sana bağlı. Ya da olmayız.Bu tamamen sana bağlı. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I 18. | I 18. I 18. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Do we have it? Yes. Yes. Yes. | Bizde var mı? Evet,evet,evet. Bizde var mı? Evet,evet,evet. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Window shut. Excellent. Well done. | Pencer kapandı. Mükemmel. Aferin. Pencer kapandı. Mükemmel. Aferin. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
We got N 3 2. | N 3 2. N 3 2. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
N. N 32. | N. N 32. N. N 32. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
N 3 2. Hey, how'd it go today with Earl? | N 3 2. Bu gün Earl ile nasıl gitti? N 3 2. Bu gün Earl ile nasıl gitti? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Really well. Yes. I made him such a beautiful will, he asked me to kill him. | Gerçekten iyiydi.O kadar güzel bir vasiyetname hazırladım ki,benden onu öldürmemi istedi. Gerçekten iyiydi.O kadar güzel bir vasiyetname hazırladım ki,benden onu öldürmemi istedi. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, look at you, country lawyer. | Şu kasaba avukatına da bak hele. Şu kasaba avukatına da bak hele. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, look at you. Country real estate person. | Sen kendine bak.Kasabanın özel emlakçısı Sen kendine bak.Kasabanın özel emlakçısı | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |