Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150972
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| SNIPER: RELOADED (2011) | SNIPER: RELOADED (2011) | Sniper: Reloaded-8 | 2011 | |
| CHERVENICK: Wrong, wrong, wrong. | Olmuyor, olmuyor, olmuyor. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| This is our last home game, people. | Bu evimizde oynayacağımız son maç, millet. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| And I don't understand what the problem is. | Sorun nedir anlamıyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Look at the person next to you. | Yanınızdaki kişiye bakın. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Do it! | Bakın! | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Look at the person behind you. | Arkanızdaki kişiye bakın. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I don't think we need the smiles. Thank you. | Gülünecek bir şey yok sanırım. Teşekkür ederim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Now we're all part of a formation. Every pers... | Hepimiz bir oluşumun parçalarıyız. Her kişinin... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Every person matters. | Her kişinin önemi var. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Every step is an anticipation of the next. | Her adım bir öncekini takip eder. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| If you don't think you have a complete concept of what we're trying to do... | Burada yapmaya çalıştığımız şey hakkında henüz bir fikriniz yoksa... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...then we should just pack up and go home right now. | ...o halde hemen bu iş bırakıp evimize dönelim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| But if you want to attempt to explore the physical, musical possibilities... | Ama bir şeyi değerli kılmanın fiziksel, müzikal yollarını keşfetmeye... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...of making something substantial, then we focus, and concentrate... | ...niyetliyseniz, bu işe odaklanıp konsantre olmalı... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...but you have to wanna do it. | ...ve yapmayı gerçekten istemelisiniz. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You have to want it deep inside you. | Bunu tüm benliğinizde hissetmelisiniz. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Do you have a sledgehammer in your heart? | Kalbinizde bir balyoz var mı? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Because I have a sledgehammer in my heart. | Çünkü benim kalbimde bir tane var. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I found it when I was your age. | Onu sizin yaşınızdayken hissetmiştim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| And I lived in that future. | Ve bu zamana dek onunla yaşadım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Are you ready to live into that future? | Siz de onunla yaşamaya hazır mısınız? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Are you ready to be my sledgehammer? | Benim balyozum olmaya hazır mısınız? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| BARB: Eighty six the fried rice. | 56 numaraya pilav. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Whoo! I can see your underpants. | Külotunu görebiliyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I'll be with you in just a minute, all right? Is everything okay? | Hemen sizinle ilgileneceğim. Sizin bir eksiğiniz var mı? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Barb! Barb! Barb! | Barb! Barb! Barb! | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Barb, what...? Barb, what this is? | Barb, bu...? Barb, bu ne? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| BARB: Shh. Keep it down. What is it? | Sessiz ol. Bu nedir? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| It's moo goo gai pan. It's Chinese. Can't you read...? | "Moo goo gai pan." Çin yemeği. Okuyamadın mı? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| That's what this is for. Buy more pens. | Bu yüzden geldim zaten. Daha çok kalem al. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I can write it down. No lipstick, please. | Belki not alabilirim. Ruj olmaz, lütfen. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| That's all I had at the time, sorry. Barb, listen. | O zaman elimde bir tek o vardı. Barb, dinle. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Next time, you do it right, otherwise... All right, fine. | Bir dahaki sefere düzgün yap... Pekâla, tamam. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Don't argue with me, please. I'm not arguing. I didn't have a pen. | Aksi takdirde... Benimle tartışma lütfen. Tartışmıyorum. Kalemim yoktu. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Let's go to kitchen, come on. I'm not supposed to be working today. | Gel mutfağa gidelim, hadi. Bugün çalışmamalıydım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| OSKAR: Let's not argue in front of the customers. | Müşterilerin önünde tartışmayalım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| BARB: Save me, Annie. OSKAR: Let's go, come on. | Kurtar beni Annie. Gidelim, hadi. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ARTHUR: Shit. | Kahretsin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Sorry. I didn't even see it. ANNIE: Careful. | Üzgünüm, görmedim. Dikkatli ol. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| It's bleeding. | Kanıyor. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ANNIE: You working tomorrow? BARB: I gotta work a frigging double. | Yarın çalışıyor musun? Hem de fazla mesai yapacağım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Oskar's making me come in and do inventory. | Oscar gelip sayım yapmamı istiyor. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I gotta count wontons or something. It's all for talking shit to him. | Çin Mantısı mı ya da her ne haltsa onu sayacağım. Sırf onunla tartıştım diye. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I'll see you later. ANNIE: Bye. | Sonra görüşürüz. Hoşça kal. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ANNIE: Arthur, what are you doing? | Arthur, ne yapıyorsun? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Just finishing taking out the garbage and stuff. | Çöpü ve arta kalanları dışarı çıkarıyordum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I found 20 bucks. Do you need a ride? | 20 dolar buldum. Seni bırakayım mı? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I don't know. My mom is supposed to pick me up. | Bilemiyorum. Sözde annem beni alacaktı. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Come on, it's cold. Get in. | Hava soğuk. Hadi, atla. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| How are your parents? | Sizinkiler nasıl? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Has the neighborhood changed much? | Mahalleniz çok değişti mi? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| A little, but not really. Nothing major. | Biraz. Aslında pek bir şey değişmedi. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| What about that girlfriend of yours in the house with all that poison ivy? | Şu etrafı zehirli sarmaşık dolu evdeki kız arkadaşından ne haber? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| No, she wasn't my girlfriend. Whatever. | O benim kız arkadaşım değildi. Öyle olsun. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| There was never any point where l... I've never had a girlfriend. | Aslına bakarsan... Hiç kız arkadaşım olmadı. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| When? That doesn't... It was like a joke. It was... We were 5. | Ne zaman? O bir şakaydı. Daha beş yaşındaydık. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| It's real, it's binding. We got cups. | Gerçek ve geçerliydi. Siz evlendiniz. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ARTHUR: No. | Hayır. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| She divorced me, she took everything. | Beni boşadı, her şeyimi aldı. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Yeah? Sweetheart, I didn't hear you come in. | Evet? Tatlım, geldiğini duymadım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I didn't realize it was so late. Yeah. | Bu kadar geç olduğunu fark etmemişim. Evet. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| How'd you get home? Was I supposed to come get you? | Eve nasıl geldin? Seni ben almayacak mıydım? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Annie gave me a ride. Oh. | Annie bıraktı. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Really? How's she doing? | Sahi mi? Nasılmış? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| How's her mom doing? Did you ask? | Annesi nasılmış, sormadın mı? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Tomorrow's gonna be hard. | Yarın zor bir gün olacak. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| LOUISE: I love you. | Seni seviyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| LOUISE: Now that you've made a complete mess of the house... | Evde işleri berbat edip rahatladığına göre... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...well, I suppose it's time for a cigarette. | ...sanırım artık sigara zamanı geldi. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| DON: I'm not happy, Lou. | Mutsuzum Lou. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I'm just not happy. | Mutsuzum, hepsi bu. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| LOUISE: You know what, Don? | Dinle, Don. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| This is your decision. These are choices you're making. | Bu senin kararın, senin tercihin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| DON: I just don't know how I'm expected to be... | Sadece bir yanım buradayken... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...a good husband and father if I'm, you know, if I'm just half here. | ...nasıl iyi bir eş ve baba olabileceğimi bilmiyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| LOUISE: I don't wanna hear any more of your bullshit excuses. | Saçma sapan mazeretlerini dinlemek istemiyorum artık. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Get your things, and be out of this house by morning. | Eşyalarını topla ve sabaha kadar bu evi terk et. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Oh, you gotta be kidding. Gross. | Yapma be, dev gibi! | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Hey listen, you've got time to give me a... Well, look at you. | Hey, bana yardım edecek vaktin... Vay canına. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| What, you got another job interview? | Yine iş görüşmen mi var? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| No. Yesterday I got a spot working for Rafe. | Hayır. Dün Rafe'in yanında işe girdim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I think I'm gonna spend the day with Tara. | Sanırım bugünü Tara ile geçireceğim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You were gonna give me a hand getting your stuff from the attic. | Tavan arasındaki eşyalarını toplamama yardım edecektin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Oh, yeah. No, I don't have time, Dad. | Evet ama vaktim yok baba. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I thought we'd get our picture taken at the mall. | Düşündüm de, alışveriş merkezinde resim çektirebiliriz. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| What? Me and you? | Ne? Sen ve ben mi? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| No, me and Tara. I'm late, I gotta pick her up. | Hayır, ben ve Tara. Geciktim, onu almam gerekiyor. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| What are you doing with Rafe? | Rafe'in yanında ne yapacaksın? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| GLENN: I start tomorrow, at the carpet warehouse. | Yarın başlıyorum, halı deposunda. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| It's not my dream job or anything. I'm doing some consulting. | Hayalimdeki iş değil tabii. Başka işlere de başvuruyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Why don't you talk to Spider about that real estate development? | Şu emlakçılık konusunu Spider ile neden konuşmuyorsun? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I think you'd be a natural in sales. | Bence satış konusunda yeteneklisin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Or you know what? Joe Dunham could use a hand. | Hiç olmadı, Joe Dunham sana yardım edebilir. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I was talking to him about ethics and ethnic labor. | Onunla ahlâktan ve ahlâklı çalışmaktan bahsediyorduk. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Dad, where's my comb? Have you seen my comb? | Baba, fırçam nerede? Fırçamı gördün mü? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Where the hell's my comb? | Fırçam ne cehennemde? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| OLIVE: How are you doing for money? | Paran var mı? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I'm okay. I'm okay. | Var, var. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I thought maybe you could take Tara out for a little treat, on her grandparents. | Belki Tara'ya bir sürpriz yapıp buraya getirebilirsin. | Snow Angels-1 | 2007 |