Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150914
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| ...that he'd taken the demise of his mother rather lightly. | ...that he'd taken the demise ofhis mother rather lightly. ...annesinin ölümünü fazla hafife almıştı. ...serinkanlı karşıladığı dikkatimi çekmişti. ...annesinin olumu uzerine o kadar da buyuk tepki vermemisti. ...çingene annesinin ölümünü fazla hafife almıştı. | Snatch-3 | 2000 | |
| ...considering they'd just buried 12 people somewhere in the area. | ...considering they'djust buried 12 people somewhere in the area. ...çevredeki araziye 12 tane ceset gömdükleri düşünüldüğüne. ...gömdüklerini düşünürsek, gitmeleri belki de iyi olmuştu. Gitmeleri akillicaydi. ...çevredeki araziye 12 tane ceset gömdükleri düşünüldüğünde. | Snatch-3 | 2000 | |
| Bet you box a little, can't you, sir? You look like a boxer. | Bahse girerim boks yaparsın. Boksöre benziyorsun. | Snatch-4 | 2000 | |
| Okay. I reckon the hare gets fucked. | Okay. l reckon the hare gets fucked. Tamam. Bence tavşan s..lecek. Tamam. Sanırım tavşan düzülecek. Pekala, sanirim tavsani becerirler. Tamam. Bence tavşan siki tutacak. Tamam. Bence tavşan siki tutacak. Tamam. Bence tavşan siki tutacak. Tamam. Sanırım tavşan düzülecek. | Snatch-4 | 2000 | |
| You mean, " Iook in the dog"? I mean, open him up. | You mean, ''look in the dog''? l mean, open him up. Ne demek, ''Köpeğin içine bak''? Yani, içini aç. Ne demek '' içine bak''? Aç onu demek. Yani kopegin icine mi? Demek istedigim onu ac. Ne demek ''Köpeğin içine bak''? Yani, içini aç. | Snatch-4 | 2000 | |
| Subtitles by GelulaISDI | Subtitles by YETKIN Altyazılar: Yetkin Altazilar: Gelula/SDl Subtitles by Savas Oguz savas@writeme.com | Snatch-4 | 2000 | |
| My name is Turkish. Subtitle from www.napiszone.prv.pl | SUBTITLES BY YETKIN Adım Turkish. Adım Turkish. Benim adım Türk. Benim adim Turkish. Adım Türk! Adım Türk! Adım Türk! Benim adım Türk. | Snatch-5 | 2000 | |
| My parents were on the same plane when it crashed. That's how they met. | Ailem bir uçak kazasında tanışmışlar. | Snatch-5 | 2000 | |
| I was a happy boxing promoter until a week ago, and then.: | Bir hafta öncesine kadar bir boks bahisçisi olarak mutluydum. Daha sonra: | Snatch-5 | 2000 | |
| So, they came up with a prophecy.: | Sonuçta, bir bir kehanet ile geldiler. | Snatch-5 | 2000 | |
| Time. Seven minutes! | Saat. Yedi dakika! | Snatch-5 | 2000 | |
| Tommy runs the other business... | Tommy diğer işleri yönetir... | Snatch-5 | 2000 | |
| Feed him to the pigs, Errol. | Domuzları onunla besleyin, Errol. | Snatch-5 | 2000 | |
| What he means is, I'm doing him a favour. | Bu ona bir iyilik yapacağım anlamına gelir. | Snatch-5 | 2000 | |
| Here, Errol, I don't think he likes me. | Burası,Errol, Beni sevdiğini sanmıyorum. | Snatch-5 | 2000 | |
| Get your hands out of there. | Çek ellerini... | Snatch-5 | 2000 | |
| ...so you can't follow what's being said. | ...yani konuşulanları takip edemiyorsun? | Snatch-5 | 2000 | |
| But if Tommy can get the caravan for less than the price asked... | Ama ya Tommy karavanı konuşulan fiyattan daha ucuza alırsa... | Snatch-5 | 2000 | |
| He'll get a little homesick, but he'll get over it. | Biraz evcildir ama üstesinden gelecek. | Snatch-5 | 2000 | |
| Just give our money back and you can keep your caravan. | Sadece parayı geri ver ve karavanını al. | Snatch-5 | 2000 | |
| now, go on! Go on! | Haydi, devam et, devam et... | Snatch-5 | 2000 | |
| I'll not have you fighting! You know what happens when you fight! | Seni dövüştüremem!Dövüşürsen ne olacağını biliyorsun! | Snatch-5 | 2000 | |
| You want to stay down. | Yerde kal. | Snatch-5 | 2000 | |
| Get back down and fucking stay down. | Yerine dön ve Yerde kal. | Snatch-5 | 2000 | |
| Okay, lads. Get him on his feet. | OK. bayanlar Onu ayağa kaldırın. | Snatch-5 | 2000 | |
| Why would the gypsies want to explain... | Çingeneler niye kamplarında... | Snatch-5 | 2000 | |
| not when they can bury the pair of them andjust move camp. | Gömüp tüymek dururken. | Snatch-5 | 2000 | |
| Tommy, "The Tit"... | Tommy, "Salak"... | Snatch-5 | 2000 | |
| Oh, really? I thought it was the front. | Oh, gerçekten mi? Ön taraf olduğunu zannetmiştim. | Snatch-5 | 2000 | |
| Is that him? | Bu o mu? Yoksa yenilen o iki adam siz miydiniz? | Snatch-5 | 2000 | |
| ...but all bets... | ...ama bütün... | Snatch-5 | 2000 | |
| nothing, really. | Aslında, hiçbir şey. | Snatch-5 | 2000 | |
| A few coins, but no notes. | Bir kaç bozukluk, kağıt yok. | Snatch-5 | 2000 | |
| Copper coins. | Bakır paralar. | Snatch-5 | 2000 | |
| ...to rumble! | ...kavgaya! | Snatch-5 | 2000 | |
| What's the fucking crack? | Ters olan ne? | Snatch-5 | 2000 | |
| Drop the gun, fat boy. | Silahı bırak, şişman çocuk. | Snatch-5 | 2000 | |
| Give me the stone. | Bana taşı verin. | Snatch-5 | 2000 | |
| It's in the case. | Çantanın içinde. | Snatch-5 | 2000 | |
| Open it and give me the stone. | Açın onu ve taşı bana verin. | Snatch-5 | 2000 | |
| What brings you two here? Run out of pants to sniff? | Siz ikiniz ne arıyorsunuz burada? Koklayacak pantolon mu arıyorsunuz? | Snatch-5 | 2000 | |
| That sounds like hostility, doesn't it? | Bu çok düşmanca bir tavır, değil mi? | Snatch-5 | 2000 | |
| I'm sweet enough. | Ben yeterince tatlıyım. | Snatch-5 | 2000 | |
| But which bit would you like? | Ama hangi lokmayı istersin? | Snatch-5 | 2000 | |
| Cover yourself up, Avi. | Kendini temizle, Avi. | Snatch-5 | 2000 | |
| Pint of the black stuff, landlord. | Şu siyah zımbırtıdan bir bardak ver, , landlord. | Snatch-5 | 2000 | |
| Well, come on, then before "zee" Germans get here. | Şey, haydi, o zaman "zi" Almanlar gelmeden. | Snatch-5 | 2000 | |
| You certainly told him. | Kesinlikle ona söyledin. | Snatch-5 | 2000 | |
| The Drowning Trout. | Boğulan Alabalık. | Snatch-5 | 2000 | |
| And you thought you smelled some good old pussy... | Sen eski ve iyi bir a. Kokladığını zannettin. | Snatch-5 | 2000 | |
| Almost had it. | Az kalsın. | Snatch-5 | 2000 | |
| All right, you give me the stone... | Tama, taşı bana ver... | Snatch-5 | 2000 | |
| Well, I put it down there in case we got mugged. | Şey, soyulma ihtimalimize karşılık oraya koydum. | Snatch-5 | 2000 | |
| You ain't from this planet, are you? | Sen bu gezegenden değilsin, Öyle değil mi? | Snatch-5 | 2000 | |
| ...sat in a car that's worth less than your shirt? | ...ve senin gömleğin kadar bir etmeyen bir arabayı soysun ki? | Snatch-5 | 2000 | |
| You should never underestimate the predictability of stupidity. | Aptallar tahmin edilebilir şeyler yaparlar. | Snatch-5 | 2000 | |
| Tommy, why is your skin leaking? | Tommy, neden senin derin su sızdırıyor. | Snatch-5 | 2000 | |
| It's his mum's funeral tonight. God bless her. | Bu gece annesinin cenazesi var. Tanrı ona rahmet eylesin... | Snatch-5 | 2000 | |
| It's not as though we've got a choice, now, is it? | Şu anda başka bir seçeneğimiz var mı? | Snatch-5 | 2000 | |
| ...and I'll show you how to control an unhinged, pig feeding gangster. | ...bende sana o aklını kaçırmış,domuz besleyicisini nasıl kontrol edeciğini... | Snatch-5 | 2000 | |
| Come on, where is it? It's over here. | Haydi, nerede o? Orada. | Snatch-5 | 2000 | |
| It's not a tin of baked beans. What do you mean, open him up? | bu fasulye konservesi değilki. Be demek, içini aç. | Snatch-5 | 2000 | |
| You never heard a dog squeak before? Give me that goddamn gun! | Sen daha önce köpek gıcırdaması duymadın mı? Silahı bana ver! | Snatch-5 | 2000 | |
| Shoot the fucking dog! | Vur şu lanet köpeği! | Snatch-5 | 2000 | |
| Thank God for that. | Oh, şükürler olsun. | Snatch-5 | 2000 | |
| I hate fucking dogs! Come on, Tony. | Lanet köpeklerden nefret ediyorum! Haydi, Tony. | Snatch-5 | 2000 | |
| Tony, come on! | Tony, Haydi! | Snatch-5 | 2000 | |
| Have you smelled the campsite, Sol? | Sen hiç kamp yerini kokladınmı, Sol? | Snatch-5 | 2000 | |
| Right. Let's stick them in the car, and then go and look for a pig farm. | Doğru. Haydi onları arabaya koyalım ve bir domuz çiftliği arayalım. | Snatch-5 | 2000 | |
| Ah, mates. Amen. | Ah, dostlar. Amin. | Snatch-5 | 2000 | |
| ...shoot the bastards. | ...çıkarsa, vur o piçleri. | Snatch-5 | 2000 | |
| now, you have to forgive me. | Şimdi, beni affedin. Bu biraz zor olacak. | Snatch-5 | 2000 | |
| Do you know when you're going down? | Ne zaman düşeceğini biliyor musun? | Snatch-5 | 2000 | |
| Three rounds and you're a vegetable, aren't you, pikey! | Üç round ve sen bir sebzesin değil mi çingene! | Snatch-5 | 2000 | |
| Do your worst. Let's get it on! | Elinden gelenin en kötüsünü yap. Buradan kurtulalım! | Snatch-5 | 2000 | |
| Do you know anyone who'd be interested? Subtitle from www.napiszone.prv.pl | Do you know anyone who'd be interested? İlgilenen birini tanıyorumusun? İlgilenecek birini tanıyor musun? Bununla ilgilenecek birini taniyor musun? İlgilenebilecek birini tanıyor musun? | Snatch-5 | 2000 | |
| I was a happy boxing promoter until a week ago, and then... | Bir hafta öncesine kadar bir boks bahisçisi olarak mutluydum. Daha sonra: | Snatch-6 | 2000 | |
| ...into the Greek word for "virgin." | ...yunancadaki bakire kelimesine. ...yunancadaki 'bakire' olarak çevirmişler. ... Yunanca'ya ''bakire'' diye çevirmiş. ...ki bu yunanca da bakire anlamina geliyordu. ...yunancadaki 'bakire' olarak çevirmişler. ...yunancadaki 'bakire' olarak çevirmişler. ...yunancadaki 'bakire' olarak çevirmişler. | Snatch-6 | 2000 | |
| You did a good job, bubbe. | İyi bir iş yaptın, bubbe. İyi iş başardın, lan. Iyi bir is cikardin, bubbe. İyi bir iş becerdin, Bubbe. İyi bir iş becerdin, Bubbe. İyi bir iş becerdin, Bubbe. İyi iş başardın, lan. | Snatch-6 | 2000 | |
| If the stones are kosher, then I'll buy them, won't I? | Taşlar yahudilere haram olsa bile, ben onları alırım, değilmi? Taşlar haram mal değilse, alırım zaten. Eger taslar haram degilse, onlari alacagim, oyle degil mi? Taşlar yahudilere yakışıyorsa, ben alırım, değil mi? Taşlar yahudilere yakışıyorsa, ben alırım, değil mi? Taşlar yahudilere yakışıyorsa, ben alırım, değil mi? Taşlar haram mal değilse, alırım zaten. | Snatch-6 | 2000 | |
| Not when they can bury the pair of them and just move camp. | Gömüp tüymek dururken. | Snatch-6 | 2000 | |
| I want him to get used to the shop, don't I? | l want him to get used to the shop, don't l? Onu dükkana alıştırmaya çalışıyorum, yapmayımmı? Dükkana alışmasını istiyorum. Dukkana alismasini sagliyorum. Onu dükkana alıştırmaya çalışıyorum, yapmayayım mı? Onu dükkana alıştırmaya çalışıyorum, yapmayayım mı? Onu dükkana alıştırmaya çalışıyorum, yapmayayım mı? | Snatch-6 | 2000 | |
| I want to raise pulses, don't I? You'll raise hell, never mind pulses. | l want to raise pulses, don't l? You'll raise hell, never mind pulses. Olaya heyecan katmak istemiştim. Bizi cehennemlik edeceksin. Korku yaratmak istiyorum. Ne korkusu, cehennem yaratırsın. Biraz heyecan yaratmak istedim. Heyecani birak, cehennem bile yaratirsin bununla. Biraz nabız hızlandırmak istedim. Cehennemi hızlandıracaksın ne nabzı. Biraz nabız hızlandırmak istedim. Cehennemi hızlandıracaksın ne nabzı. Biraz nabız hızlandırmak istedim. Cehennemi hızlandıracaksın ne nabzı. Korku yaratmak istiyorum. Ne korkusu, cehennem yaratırsın. | Snatch-6 | 2000 | |
| How much you gonna pay us? 10K. | How much you gonna pay us? 10 K. Bize ne kadar verecek? 10 bin. Ne kadar alacağız? On kağıt. Bize ne kadar odiyeceksin? Onbin. Bize ne kadar ödeyeceksiniz? 10 bin. Bize ne kadar ödeyeceksiniz? 10 bin. Bize ne kadar ödeyeceksiniz? 10 bin. Ne kadar alacağız? On kağıt. | Snatch-6 | 2000 | |
| I don't care if he's Muhammad "I'm Hard" Bruce Lee... | l don't care if he's Muhammad ''l'm Hard'' Bruce Lee... Muhammad, Bruce Lee veya başka biri olması umrumda değil... Muhammmed, '' Ben Zalimim'' Bruce Lee olsa da umurumda değil. Muhammed Ali ya da Bruce Lee bile olsa umurumda degil... Muhammed Ahmet Bruce Lee bile olsa umurumda değil... Muhammed Ahmet Bruce Lee bile olsa umurumda değil... Muhammed Ahmet Bruce Lee bile olsa umurumda değil... Muhammmed, '' Ben Zalimim'' Bruce Lee olsa da umurumda değil. | Snatch-6 | 2000 | |
| So, no, I don't have my fight, do I, you fucking prat? | So, no, l don't have my fight, do l, you fucking prat? Yani, hayır, dövüş yok. var mı? seni lanet salak? Yani maç benim değil. Anladın mı, geri zekalı? Bu durumda, hayir, istedigim dovus olmayacak, oyle degil mi seni lanet olasica zirvaci. Yani, hayır, dövüş olmuyor. Değil mi seni amına koduğum? Yani, hayır, dövüş olmuyor. Değil mi seni amına koduğum? Yani, hayır, dövüş olmuyor. Değil mi seni amına koduğum? Yani maç benim değil. Anladın mı, geri zekalı? | Snatch-6 | 2000 | |
| You're talking about Franky "I've got a problem with gambling" Four Fingers. | You're talking about Franky ''l've got a problem with gambling'' Four Fingers. Sen Franky 'Benim Kumar ile bir problemim var' dört parmak ile... Dört Parmak '' Kumarla başım dertte'' Franky'den söz ediyorsun. Kumar oynama sorunu olan dort parmakli Franky`den mi bahsediyorsun? Sen Dört Parmak 'Benim Kumar ile bir problemim var' Franky hakkında... Sen Dört Parmak 'Benim Kumar ile bir problemim var' Franky hakkında... Sen Dört Parmak 'Benim Kumar ile bir problemim var' Franky hakkında... | Snatch-6 | 2000 | |
| ...I don't want to know if it tastes good. | ...l don't want to know if it tastes good. ...Tadının iyi olup olmadığını merak etmem. ...tadı umurumda olmaz. tadinin nasil oldugunu bilmek istemem. ...tadının iyi olup olmadığını merak etmem. ...tadının iyi olup olmadığını merak etmem. ...tadının iyi olup olmadığını merak etmem. ...tadı umurumda olmaz. | Snatch-6 | 2000 | |
| It wasn't much, but here is the 10 large to help the situation. | lt wasn't much, but here is the 10 large to help the situation. Çok fazla değildi, ama burada durumu kurtarmaya yetecek 10 bin var. Fazla yokmuş. Ama bu 10 bin durumu kurtarır. Cok sayilmaz ama iste size on buyuk deste. Bu durumu kurtarir sanirim. Çok fazla değildi, ama burada durumu kurtarmaya yetecek 10 bin var. Çok fazla değildi, ama burada durumu kurtarmaya yetecek 10 bin var. Çok fazla değildi, ama burada durumu kurtarmaya yetecek 10 bin var. | Snatch-6 | 2000 | |
| ...I do want him to go down in the fourth. | ...l do want him to go down in the fourth. ...dördüncü roundda düşmesini ısrarla istiyorum. ...dördüncü rauntta kesinlikle yere düşecek. ...dorduncu raund`da dusmesini istiyorum. ...dördüncü roundda düşmesini ısrarla istiyorum. ...dördüncü roundda düşmesini ısrarla istiyorum. ...dördüncü roundda düşmesini ısrarla istiyorum. | Snatch-6 | 2000 | |
| I wasn't calling your mum a tart. I just meant... | l wasn't calling your mum a tart. l just meant.... Senin annen için o.. demek istemedim.Ben sadece... Annene fahişe demek istemedim. Sadece... Sey, annen`i kastetmemistim yani surtuk derken, demek istedigim. Senin annen için şıllık demek istemedim.Ben sadece... Senin annen için şıllık demek istemedim.Ben sadece... Senin annen için şıllık demek istemedim.Ben sadece... Annene fahişe demek istemedim. Sadece... | Snatch-6 | 2000 | |
| Somehow I've got to get him to fight, but if I lose... | Somehow I've got to get him to fight, but ifI lose.... Her nasılsa onu dövüştüreceğim ama eğer kaybedersem ... Bir şekilde dövüşe ikna etmeliyim. Ama kaybedersem... Ama bir sekilde onu dovusmeye ikna etmek zorundayim, ve eger kaybedersem... Her nasılsa onu dövüştüreceğim ama eğer kaybedersem ... Her nasılsa onu dövüştüreceğim ama eğer kaybedersem ... Her nasılsa onu dövüştüreceğim ama eğer kaybedersem ... | Snatch-6 | 2000 | |
| Well, why didn't you "bust a cap in his ass" then, Tommy? | Well, why didn't you ''bust a cap in his ass'' then, Tommy? Şey, neden sen ''onun kıçına bir kasket örtmüyorsun'', Tommy? Öyleyse niye kıçına bir kurşun sıkmadın, Tommy? Pekala, neden kicina tekmeyi basmadin oyleyse, Tommy? Peki, neden ''onun kıçına bir kurşun sıkmadın'' Tommy? Peki, neden ''onun kıçına bir kurşun sıkmadın'' Tommy? | Snatch-6 | 2000 | |
| Do you know what "nemesis" means? | Do you know what ''nemesis'' means? ''Nemesis'' ne demek biliyormusun? '' Nemesis'' ne, bilir misiniz? 'Nemesis' ne anlama gelir bilir misiniz? ''Nemesis'' ne demek biliyor musun? | Snatch-6 | 2000 | |
| Gentlemen... | Gentlemen.... Baylar.... Beyler. Baylar.... Baylar.... | Snatch-6 | 2000 | |
| ...I'll get you a stone the size of a fucking home. I kid you not. | ...l'll get you a stone the size of a fucking home. l kid you not. ...Size bir ev büyüklüğünde elmas getireyim. Şaka yapmıyorum. Size ev kadar bir taş getireyim. Şaka etmiyorum. ...size lanet bir ev buyuklugunde bir tas getiricem, saka yapmiyorum. ...size bir ev büyüklüğünde elmas getireyim. Şaka yapmıyorum. | Snatch-6 | 2000 | |
| So, what should I call you? Should I call you "Bullet"? "Tooth"? | So, what should l call you? Should l call you ''Bullet''? ''Tooth''? Seni nasıl çağırayım? ''Kurşun''? , ''Diş'' ? Sana ne diyeyim? '' Mermi'' mi, '' Diş'' mi? Seni nasil cagiriyim? Kursun Tony mi? Dis Tony mi? Seni nasıl çağırayım? ''Kurşun''? , ''Diş'' ? | Snatch-6 | 2000 | |
| I can't make him do it, can I? | l can't make him do it, can l? Onu yapamaya zorlayabilirmiyim? Zorla maça çıkaramam ya? Onu zorla dovusturemem, oyle degil mi? Onu yapmaya zorlayamam değil mi? | Snatch-6 | 2000 | |
| You're not much good to me alive, are you, Turkish? | You're not much good to me alive are you, Turkish? Senin canlı halin benim için pek iyi değil, değil mi Türk? Sağken bana pek faydan yok, değil mi Türk? Bana canli olarak pek yararin dokunmuyor artik, oyle degil mi Turkish? Senin canlı halin benim için pek iyi değil, değil mi Türk? | Snatch-6 | 2000 | |
| I can't leave him in here, can I? | l can't leave him in here, can l? Onu burada bırakamam, değil mi? Burada bırakamam ya. Onu burda birakamam, oyle degil mi? Onu burada bırakamam, değil mi? | Snatch-6 | 2000 |