Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150912
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| If there's gambling, he'll be here. Let's not have a fuck up. | lf there's gambling, he'll be here. Let's not have a fuck up. Eğer işin içinde kumar varsa, buradadır. Tongaya düşmeyelim Bahis varsa gelir. Terslik olmasın. Eger isin icinde kumar varsa burda olacaktir. Umarim isler yolunda gider. Eğer işin içinde kumar varsa, buradadır. Sakın sıçmayalım. Eğer işin içinde kumar varsa, buradadır. Sakın sıçmayalım. Eğer işin içinde kumar varsa, buradadır. Sakın sıçmayalım. Bahis varsa gelir. Terslik olmasın. | Snatch-2 | 2000 | |
| Is that him? | ls that him? Bu o mu? Şu o mu? Bu o mu? Bu o mu? Bu o mu? Bu o mu? | Snatch-2 | 2000 | |
| I don't know. How many fingers did he have? | l don't know. How many fingers did he have? Bilmiyorum. Kaç tane parmağı var dı? Bilmem. Kaç parmağı var? Bilmiyorum. Kac parmagi vardi? Bilmiyorum. Kaç tane parmağı vardı? Bilmiyorum. Kaç tane parmağı vardı? Bilmiyorum. Kaç tane parmağı vardı? Bilmem. Kaç parmağı var? | Snatch-2 | 2000 | |
| Sorry, I didn't get the binoculars out in time. | Sorry, l didn't get the binoculars out in time. Afedersin, dürbünlerimi zamanında çıkaramadım. Pardon, dürbünü çıkaramadım. Uzgunum, durbunu zamaninda cikartamadim. Afedersin, dürbünlerimi zamanında çıkaramadım. Afedersin, dürbünlerimi zamanında çıkaramadım. Afedersin, dürbünlerimi zamanında çıkaramadım. Pardon, dürbünü çıkaramadım. | Snatch-2 | 2000 | |
| If you know what's good for you you'll give me everything | lf you know what's good for you you'll give me everything Eğer biliyorsan, kendi iyiliğin için herşeyini bana vereceksin. İyiliğini düşünüyorsan, herşeyi ver. Eger kendin icin iyi olan nedir biliyorsan bana herseyi verirsin. Eğer sen biliyorsan bravo sana. Herşeyi bana vereceksin. Eğer sen biliyorsan bravo sana. Herşeyi bana vereceksin. Eğer sen biliyorsan bravo sana. Herşeyi bana vereceksin. | Snatch-2 | 2000 | |
| What does it look like I'm doing up here? | What does it look like l'm doing up here? Ne yapıyora benziyorum? Ne yapıyorum sence? Ordan ne yapiyormusum gibi gorunuyor? Ne yapıyor gibi duruyorum? Ne yapıyor gibi duruyorum? Ne yapıyor gibi duruyorum? Ne yapıyorum sence? | Snatch-2 | 2000 | |
| I'd do a lot better if you'd stop using my name. | l'd do a lot better if you'd stop using my name. Eğer ismimi kullanmayı kesersen daha iyi olacağım. Adımı söylemesen daha iyi olacağım. Bana adimla seslenmekten vazgecersen cok daha iyi olucam. Eğer ismimi kullanmayı kesersen daha iyi olacağım. Eğer ismimi kullanmayı kesersen daha iyi olacağım. Eğer ismimi kullanmayı kesersen daha iyi olacağım. Adımı söylemesen daha iyi olacağım. | Snatch-2 | 2000 | |
| I am not in here to make a fucking bet. | l am not in here to make a fucking bet. Ben buraya lanet olası bahis oynamaya gelmedim. Ben bahis oynamaya gelmedim. Buraya lanet olasi bahis yapmaya gelmedim. Ben buraya lanet olası bahis oynamaya gelmedim. Ben buraya lanet olası bahis oynamaya gelmedim. Ben buraya lanet olası bahis oynamaya gelmedim. Ben bahis oynamaya gelmedim. | Snatch-2 | 2000 | |
| If all bets are off, then there can't be any money, can there? | lf all bets are off, then there can't be any money, can there? Eğer bütün bahisler kapalı ise, para olabilir mi? Bahisler iptalse para olamaz, değil mi? Eger butun bahisler kaldirilmissa, burda hic para olamaz, oyle degil mi? Eğer bütün bahisler kapandıysa, para olabilir mi sence? Eğer bütün bahisler kapandıysa, para olabilir mi sence? Eğer bütün bahisler kapandıysa, para olabilir mi sence? Bahisler iptalse para olamaz, değil mi? | Snatch-2 | 2000 | |
| I ain't fucking buying that. | l ain't fucking buying that. Yemezler. Bu numarayı yutmam. Bana bunu yutturamazsin. Bunu yemiyorum. Bunu yemiyorum. Bunu yemiyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| That's handy because I ain't fucking selling it. It's a fact. | That's handy because l ain't fucking selling it. lt's a fact. Bu iyi çünkü, ben de kandırmıyorum. Bu bir gerçek. İyi, çünkü numara değil. Bu bir gerçek. Iyi, cunku sana yutturmaya calismiyorum. Bu sadece gercek. Bu iyi ben de yedirmiyorum zaten. Bu bir gerçek. Bu iyi ben de yedirmiyorum zaten. Bu bir gerçek. Bu iyi ben de yedirmiyorum zaten. Bu bir gerçek. İyi, çünkü numara değil. Bu bir gerçek. | Snatch-2 | 2000 | |
| It won't open because it's a security door. | lt won't open because it's a security door. Ben açmam çünkü bu bir güvenlik kapısı. Açılmaz tabii. Bu bir güvenlik kapısı. Acilmaz, cunku bu guvenlik kapisi. Açılmaz çünkü bu bir güvenlik kapısı. Açılmaz çünkü bu bir güvenlik kapısı. Açılmaz çünkü bu bir güvenlik kapısı. Açılmaz tabii. Bu bir güvenlik kapısı. | Snatch-2 | 2000 | |
| What are you moaning about? It didn't even touch it. | What are you moaning about? lt didn't even touch it. Ne inliyorsun? Dokunmadım bile. Ne zırlıyorsun? Bacağına değmedi bile. Niye sizlaniyorsun. Degmedi bile. Ne inliyorsun? Dokunmadı bile. Ne inliyorsun? Dokunmadı bile. Ne inliyorsun? Dokunmadı bile. Ne zırlıyorsun? Bacağına değmedi bile. | Snatch-2 | 2000 | |
| In the red corner... | ln the red corner... Kırmızı köşede... Kırmızı köşede... Kirmizi kosede... Kırmızı köşede... Kırmızı köşede... Kırmızı köşede... | Snatch-2 | 2000 | |
| So, Mickey, you're going down in the fourth. Is that clear? | So, Mickey, you're going down in the fourth. ls that clear? Ee,Mickey, dördüncü roundda yerdesin, anladın mı? Mickey, dördüncü rauntta yenileceksin. Anlaşıldı mı? Evet Mickey, dorduncu raund`da yere dusuyorsun. Tamam mi? Evet, Mickey, dördüncü roundda yerdesin, anladın mı? Evet, Mickey, dördüncü roundda yerdesin, anladın mı? Evet, Mickey, dördüncü roundda yerdesin, anladın mı? Mickey, dördüncü rauntta yenileceksin. Anlaşıldı mı? | Snatch-2 | 2000 | |
| now, I know he looks like a fat fucker | Now, l know he looks like a fat fucker Şimdi, Biliyorum tam bir yağ tulumu Evet, yağ tulumu gibi... Biliyorum, herif sisko bir pic`e benziyor. Şimdi, biliyorum tam bir yağ tulumu. Şimdi, biliyorum tam bir yağ tulumu. Şimdi, biliyorum tam bir yağ tulumu. Evet, yağ tulumu gibi... | Snatch-2 | 2000 | |
| Bomber "The Mad Man" Harris! | Bomber ''The Mad Man'' Harris! Bombacı ''Deli adam'' Harris! Bombacı '' Deli'' Harris! Bombaci, deli Harris. Bombacı ''Deli adam'' Harris! Bombacı ''Deli adam'' Harris! Bombacı ''Deli adam'' Harris! | Snatch-2 | 2000 | |
| Do you realize I'm fucking forty grand down? | Do you realize l'm fucking forty grand down? 40 bin papel kaybettiğimin farkındamısın? 40 bin papel zarar ettiğimin farkında mısın? Lanet olasi kirkbin icerdeyim farkinda misin? 40 bin papel kaybettiğimin farkındamısın? 40 bin papel kaybettiğimin farkındamısın? 40 bin papel kaybettiğimin farkındamısın? | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll make it up to you. I ain't happy. | l'll make it up to you. l ain't happy. Senin için halledebilirim. Mutlu değilim. Telafi edeceğim. Memnun olmadım. Bunu gidericem. Mutlu degilim. Bunu halledeceğim. Hiç mutlu değilim. Bunu halledeceğim. Hiç mutlu değilim. Bunu halledeceğim. Hiç mutlu değilim. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll make it up to you, I promise. Stand on me. | l'll make it up to you, l promise. Stand on me. Hallederim, söz veriyorum. Bana güven. Telafi edeceğim. Söz. Bana güvenin. Bunu telafi edicem soz veriyorum guven bana. Halledeceğim, söz veriyorum. Bana güven. Halledeceğim, söz veriyorum. Bana güven. Halledeceğim, söz veriyorum. Bana güven. Telafi edeceğim. Söz. Bana güvenin. | Snatch-2 | 2000 | |
| Listen, you fucking fringe, if I throw a dog a bone... | Listen, you fucking fringe, if l throw a dog a bone... Dinle, seni küçük saçak, eğer bir kemik atarsam.. Dinle götoş, köpeğe attığım kemiğin... Dinle, seni gerizekali, eger onune bir kemik atarsam... Dinle, seni küçük saçak, eğer bir köpeğe kemik atarsam.. Dinle, seni küçük saçak, eğer bir köpeğe kemik atarsam.. Dinle, seni küçük saçak, eğer bir köpeğe kemik atarsam.. Dinle götoş, köpeğe attığım kemiğin... | Snatch-2 | 2000 | |
| Stop me again whilst I'm walking and I'll cut your fucking jacobs off. | Stop me again whilst l'm walking and l'll cut your fucking jacobs off. Durdur beni hadi. Ben yürüyorum ve senin salamlarını keseceğim az sonra. Beni bir daha yürürken durdurursan, taşaklarını keserim. Eger beni bir daha yururken durdurursan, aletini keserim. Bir daha ben yürürken beni durdurursan o salamını keserim. Bir daha ben yürürken beni durdurursan o salamını keserim. Bir daha ben yürürken beni durdurursan o salamını keserim. | Snatch-2 | 2000 | |
| Here is the 1 0 grand. | Here is the 10 grand. Al burada 10 bin var. İşte 10 bin. Iste size onbin. Al, burada 10 bin var. Al, burada 10 bin var. Al, burada 10 bin var. | Snatch-2 | 2000 | |
| It wasn't much, but here is the 1 0 large to help the situation. | lt wasn't much, but here is the 10 large to help the situation. Çok fazla değildi, ama burada durumu kurtarmaya yetecek 10 bin var. Fazla yokmuş. Ama bu 10 bin durumu kurtarır. Cok sayilmaz ama iste size on buyuk deste. Bu durumu kurtarir sanirim. Çok fazla değildi, ama burada durumu kurtarmaya yetecek 10 bin var. Çok fazla değildi, ama burada durumu kurtarmaya yetecek 10 bin var. Çok fazla değildi, ama burada durumu kurtarmaya yetecek 10 bin var. | Snatch-2 | 2000 | |
| no, I'm afraid it's too late for that. | No, l'm afraid it's too late for that. Hayır, Korkarım onun için çok geç artık. Hayır. Korkarım çok geç. Korkarim hayir. Bunun icin cok gec artik. Hayır, korkarım onun için çok geç artık. Hayır, korkarım onun için çok geç artık. Hayır, korkarım onun için çok geç artık. Hayır. Korkarım çok geç. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's in the case. What? | lt's in the case. What? Taş çantanın içinde. Ne? Çantada. Ne? Cantada. Ne? Çantada. Efendim? Çantada. Efendim? Çantada. Efendim? Çantada. Ne? | Snatch-2 | 2000 | |
| It's in the case. | lt's in the case. Çantanın içinde. Çantada. Tas cantada. Çantanın içinde. Çantanın içinde. Çantanın içinde. | Snatch-2 | 2000 | |
| I just had them polished. | l just had them polished. Daha yeni cilalamıştım. Daha yeni boyattım. Daha yeni cilalatmistim. Daha yeni cilalatmıştım. Daha yeni cilalatmıştım. Daha yeni cilalatmıştım. Daha yeni boyattım. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'm sweet enough. | l'm sweet enough. Ben yeterince tatlıyım. Ben yeterince tatlıyım. Yeterince tatliyim. Ben yeterince tatlıyım. Ben yeterince tatlıyım. Ben yeterince tatlıyım. | Snatch-2 | 2000 | |
| You can keep the 1 0 grand, along with the body... | You can keep the 10 grand, along with the body... Cesetle beraber 10 bini de alabilirsiniz... Cesetle birlikte 10 bin de sizde kalabilir. Onbin ve ceset sizde kalsin. Cesetle beraber 10 bini de alabilirsiniz... Cesetle beraber 10 bini de alabilirsiniz... Cesetle beraber 10 bini de alabilirsiniz... | Snatch-2 | 2000 | |
| ...but if I see you again, you motherfuckers.... | ...but if l see you again, you motherfuckers.... ...ama eğer sizi tekrar görecek olursam o.. çocukları... Ama sizi bir daha görürsem, piç kuruları... ...fakat siz orospu cocuklarini bir daha gorursem. ...ama eğer sizi tekrar görecek olursam, sizi anasını siktiklerim... ...ama eğer sizi tekrar görecek olursam, sizi anasını siktiklerim... ...ama eğer sizi tekrar görecek olursam, sizi anasını siktiklerim... | Snatch-2 | 2000 | |
| I've got a bare knuckle fight in a couple of days. | l've got a bare knuckle fight in a couple of days. Bir kaç gün içinde çıplak yumruk bir boks maçım var. Birkaç gün sonra eldivensiz maçım var. Bir kac gune kadar ciplak el boks dovusu ayarliyorum. Birkaç gün içinde bir çıplak yumruk boks maçım var. Birkaç gün içinde bir çıplak yumruk boks maçım var. Birkaç gün içinde bir çıplak yumruk boks maçım var. | Snatch-2 | 2000 | |
| I want to use the pikey. | l want to use the pikey. Çingeneyi kullanmak istiyorum. Göçebeyi istiyorum. Cingenin dovusmesini istiyorum. Çingeneyi kullanmak istiyorum. Çingeneyi kullanmak istiyorum. Çingeneyi kullanmak istiyorum. Göçebeyi istiyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I wasn't asking, I was telling. | l wasn't asking, l was telling. Ben sormuyordum, anlatıyordum. Sormuyorum, söylüyorum. Sana sormuyorum, sana soyluyorum. Ben sormuyordum, söylüyordum. Ben sormuyordum, söylüyordum. Ben sormuyordum, söylüyordum. Sormuyorum, söylüyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| And I do mean it, this time. | And l do mean it, this time. Ve kararlıyım, bu sefer. Bu sefer, çok ciddiyim. Ve bu sefer gercekten dusmesini istiyorum. Ve kararlıyım, bu sefer. Ve kararlıyım, bu sefer. Ve kararlıyım, bu sefer. Bu sefer, çok ciddiyim. | Snatch-2 | 2000 | |
| now, I know you come back here to open your safe. | Now, l know you come back here to open your safe. Şimdi, buraya kasanı açmaya geldiğini biliyorum. Kasanı açmaya geldiğini biliyorum. Biliyorum ki buraya sakladigin paralari almaya geldin. Şimdi; buraya kasanı açmaya geldiğini biliyorum. Şimdi; buraya kasanı açmaya geldiğini biliyorum. Şimdi; buraya kasanı açmaya geldiğini biliyorum. Kasanı açmaya geldiğini biliyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I think he's got away with enough. | l think he's got away with enough. Bence yeterince uzak kaldı. Yeterince götürmüş. Bence bu isten fazlasiyla siyrildi. Bence yeterince ucuz kurtuldu. Bence yeterince ucuz kurtuldu. Bence yeterince ucuz kurtuldu. Yeterince götürmüş. | Snatch-2 | 2000 | |
| Thinking can get you into trouble, Errol. I shouldn't do so much of it. | Thinking can get you into trouble, Errol. l shouldn't do so much of it. Düşünmek sana dert getirir, Errol. Bunu çok yapmamalısın. Düşünmek başına dert açabilir, Errol. Bu kadar çok düşünme. Dusunmek basini derde sokabilir Errol, Seninde yerinde olsam fazla dusunmezdim. Düşünmek başa bela getirir, Errol. Bunu çok yapmam. Düşünmek başa bela getirir, Errol. Bunu çok yapmam. Düşünmek başa bela getirir, Errol. Bunu çok yapmam. Düşünmek başına dert açabilir, Errol. Bu kadar çok düşünme. | Snatch-2 | 2000 | |
| Do you know where I can find him? Yeah. | Do you know where l can find him? Yeah. Nerede bulabileceğimi biliyormusunuz? Evet. Yerini biliyor musunuz? Evet. Onu nerde bulabiliriz? Evet. Onu nerede bulabiliriz biliyor musunuz? Evet. Onu nerede bulabiliriz biliyor musunuz? Evet. Onu nerede bulabiliriz biliyor musunuz? Evet. | Snatch-2 | 2000 | |
| I don't want you getting my boy into trouble. | l don't want you getting my boy into trouble. Oğlumun başını derde sokmanızı istemiyorum. Başını belaya sokmayın. Oglumun basini belaya sokmanizi istemiyorum. Oğlumun başını derde sokmanızı istemiyorum. Oğlumun başını derde sokmanızı istemiyorum. Oğlumun başını derde sokmanızı istemiyorum. Başını belaya sokmayın. | Snatch-2 | 2000 | |
| Before "zee" Germans get there. | Before ''zee'' Germans get there. ''Zi'' almanlar oraya gitmeden önce. Almanlar gelmeden. Ze Almanlar oraya varmadan once. Şu Almanlar oraya gitmeden önce. Şu Almanlar oraya gitmeden önce. Şu Almanlar oraya gitmeden önce. | Snatch-2 | 2000 | |
| Do you know these tits, Errol? | Bu hıyarları tanıyor musun? | Snatch-2 | 2000 | |
| I can't help, guv. | l can't help, guv. Ben de, guv. Elimde değil, patron. Yardim edemem, guv. Ben de, efendim. Ben de, efendim. Ben de, efendim. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's not the same caravan. not the same fight. | lt's not the same caravan. Not the same fight. Bu aynı karavan değil. Aynı kavgada değil. Bu başka karavan. Maç da başka. Bu ayni karavan degil. Dovuste ayni degil. Bu aynı karavan değil ki. E bu da aynı dövüş değil. Bu aynı karavan değil ki. E bu da aynı dövüş değil. Bu aynı karavan değil ki. E bu da aynı dövüş değil. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's twice the size of the last one. | lt's twice the size of the last one. Ama bu herif öncekinin iki katı. Öncekinin iki katı. Bu gecen seferkinin iki kati buyuklugunde. Ama bu öncekinin iki katı. Ama bu öncekinin iki katı. Ama bu öncekinin iki katı. | Snatch-2 | 2000 | |
| I like to look after me ma. It's a fair deal. Take it. | l like to look after me ma. lt's a fair deal. Take it. Anneme bakmayı severim. Bu adil bir anlaşma. Alın onu. Ona iyi bakmalıyım. Anlaşma adil. Kabul edin. Annem`e bakmayi severim. Bu adil bir teklif, kabul et. Enneme bakmak istiyorum. Bu adil bir anlaşma. Alın onu. Enneme bakmak istiyorum. Bu adil bir anlaşma. Alın onu. Enneme bakmak istiyorum. Bu adil bir anlaşma. Alın onu. Ona iyi bakmalıyım. Anlaşma adil. Kabul edin. | Snatch-2 | 2000 | |
| I wasn't calling your mum a tart. I just meant.... | l wasn't calling your mum a tart. l just meant.... Senin annen için o.. demek istemedim.Ben sadece... Annene fahişe demek istemedim. Sadece... Sey, annen`i kastetmemistim yani surtuk derken, demek istedigim. Senin annen için şıllık demek istemedim.Ben sadece... Senin annen için şıllık demek istemedim.Ben sadece... Senin annen için şıllık demek istemedim.Ben sadece... Annene fahişe demek istemedim. Sadece... | Snatch-2 | 2000 | |
| Have I made myself clear? | Have l made myself clear? Yeterince açık konuştummu? Anladınız mı? Soylediklerim acikca anlasildi mi? Yeterince açık konuştum mu? Yeterince açık konuştum mu? Yeterince açık konuştum mu? Anladınız mı? | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll tell you what. | l'll tell you what. Sana anlatacağım Bak ne diycem. Bak ne diycem. Bak ne yapacağımı söyleyeyim. Bak ne yapacağımı söyleyeyim. Bak ne yapacağımı söyleyeyim. Bak ne diycem. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll bet you for it. | l'll bet you for it. Bunun için seninle bahse gireceğim. Sennen bahis tutuşurum. Buna bahse girerim. Bunun için seninle behse gireceğim. Bunun için seninle behse gireceğim. Bunun için seninle behse gireceğim. Sennen bahis tutuşurum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll do you a favour. | l'll do you a favour. Sana bir iyilik yapacağım. İyilik edeceğim. Sana bir iyilik yapicam. Sana bir iyilik yapacağım. Sana bir iyilik yapacağım. Sana bir iyilik yapacağım. İyilik edeceğim. | Snatch-2 | 2000 | |
| You have first bet. If I win, I get a caravan... | You have first bet. lf l win, l get a caravan... İlk bahis senin.Eğer ben kazanırsam,karavanı alırım... İlk seçim senin. Kazandım, karavan benim. Ilk anlasmamiz. Eger ben kazanirsam karavani alirim... İlk bahis senin. Eğer ben kazanırsam, karavanı alırım... İlk bahis senin. Eğer ben kazanırsam, karavanı alırım... İlk bahis senin. Eğer ben kazanırsam, karavanı alırım... İlk seçim senin. Kazandım, karavan benim. | Snatch-2 | 2000 | |
| If I lose... | lf l lose... Eğer kaybedersem... Kaybettim mi... Eger ben kaybedersem... Eğer kaybedersem... Eğer kaybedersem... Eğer kaybedersem... Kaybettim mi... | Snatch-2 | 2000 | |
| ...fuck it, I'll do the fight for free. | ...fuck it, l'll do the fight for free. ...siktir et, bedava dövüşürüm. Siktir be. Maça bedava çıkarım. ...siktir et, bedavaya dovusurum. ...siktir et, bedava dövüşürüm. ...siktir et, bedava dövüşürüm. ...siktir et, bedava dövüşürüm. | Snatch-2 | 2000 | |
| However, I don't really have much of a choice. | However, I don't really have much ofa choice. Ama , aslında pek te şansım yok. Ama fazla seçeneğim yok. Yinede, pek fazla secim sansim yok. Ama , başka şansım yok. Ama , başka şansım yok. Ama , başka şansım yok. Ama fazla seçeneğim yok. | Snatch-2 | 2000 | |
| Somehow I've got to get him to fight, but if I lose.... | Somehow I've got to get him to fight, but ifI lose.... Her nasılsa onu dövüştüreceğim ama eğer kaybedersem ... Bir şekilde dövüşe ikna etmeliyim. Ama kaybedersem... Ama bir sekilde onu dovusmeye ikna etmek zorundayim, ve eger kaybedersem... Her nasılsa onu dövüştüreceğim ama eğer kaybedersem ... Her nasılsa onu dövüştüreceğim ama eğer kaybedersem ... Her nasılsa onu dövüştüreceğim ama eğer kaybedersem ... | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll fucking tell you! Get those off me. | l'll fucking tell you! Get those off me. Sana anlatacağım. Şunları benden uzak tut. Söyleyeceğim! Çekin şunları. Tamam herseyi anlaticam, sunlari ustumden cekin. Tamam anlatacağım amına koyim. Şunları benden uzak tut. Tamam anlatacağım amına koyim. Şunları benden uzak tut. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll tell you who robbed your bookies. | l'll tell you who robbed your bookies. Size gişeleri kimin soyduğunu anlatacağım. Bahisçiyi soyanları söyleyeceğim. Size bahisciyi kimin soydugunu soyliycem. Size gişeleri kimin soyduğunu söyleyeceğim. Size gişeleri kimin soyduğunu söyleyeceğim. | Snatch-2 | 2000 | |
| It was us that wanted to buy a caravan off of him. | lt was us that wanted to buy a caravan off of him. Sizden karavan almak isteyen bizdik. Ondan karavan almak isteyen bizdik. Onlardan karavan almak isteyenler bizdik. Karavan almak isteyen taraf bizdik. Karavan almak isteyen taraf bizdik. | Snatch-2 | 2000 | |
| Well, why didn't you " bust a cap in his ass" then, Tommy? | Well, why didn't you ''bust a cap in his ass'' then, Tommy? Şey, neden sen ''onun kıçına bir kasket örtmüyorsun'', Tommy? Öyleyse niye kıçına bir kurşun sıkmadın, Tommy? Pekala, neden kicina tekmeyi basmadin oyleyse, Tommy? Peki, neden ''onun kıçına bir kurşun sıkmadın'' Tommy? Peki, neden ''onun kıçına bir kurşun sıkmadın'' Tommy? | Snatch-2 | 2000 | |
| What? You saying I can't shoot? | What? You saying l can't shoot? Ne? Ateş edemeyiceğimi mi söylüyorsun? Ne? Vuramaz mıyım yani? Ne? Ates edemiyecegimi mi soyluyorsun? Ne? Ateş edemeyeceğimi mi söylüyorsun? Ne? Ateş edemeyeceğimi mi söylüyorsun? Ne? Vuramaz mıyım yani? | Snatch-2 | 2000 | |
| Oh, no, Tommy. I wasn't saying you can't shoot. | Oh, no, Tommy. l wasn't saying you can't shoot. Oh, hayır, Tommy. Ateş edemezsin demedim. Hayır, Tommy. Vuramayacağını söylemedim. Oh Hayir, Tommy. Ates edemiyecegini soylemiyorum. Oh, hayır, Tommy. Ateş edemezsin demedim. Oh, hayır, Tommy. Ateş edemezsin demedim. | Snatch-2 | 2000 | |
| I know you can't shoot. | l know you can't shoot. Senin ateş edemediğini zaten biliyorum. Bunu biliyorum. Ates edemiyecegini biliyorum. Senin ateş edemediğini zaten biliyorum. Senin ateş edemediğini zaten biliyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I want to see that sneaky fucking Russian. | l want to see that sneaky fucking Russian. Şu sinsi Rusu görmek istiyorum. O üçkağıtçı Rus piçi görmek istiyorum. Su lanet rus`u gormek istiyorum. Şu sinsi Rus'u görmek istiyorum. Şu sinsi Rus'u görmek istiyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I thought that was obvious. | l thought that was obvious. Haberi yok zannetmiştim. Sanırım bu belli. Sanirim bu acikca gorulebiliyor. Bu çok bariz diye düşünüyordum. Bu çok bariz diye düşünüyordum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'm not a witch doctor. But you are a bad boy yardie... | l'm not a witch doctor. But you are a bad boy yardie... Ben büyücü değilim. Ama sen kötü bir çocuksun... Ben büyücü değilim. Ama gangstersin... Ben buyucu degilim. Ama sen kotu bir cocuksun... Büyücü müyüm lan ben? Ama sen kötü bir çocuksun. | Snatch-2 | 2000 | |
| I create the bodies, I don't erase the bodies. | l create the bodies, l don't erase the bodies. Ben bedenler yaratırım, Onları yok etmem. Cesedi yaratırım, ortadan kaldırmam. Ben vucut yaratirim, Onlari yoketmem. Ben bedenler yaratırım, Onları yok etmem. | Snatch-2 | 2000 | |
| What do you think I'm gonna grab him by, his ears? | What do you think l'm gonna grab him by, his ears? Ne yani kulaklarından tutacağımımı zannediyordun? Nereden tutacaktım, kulaklarından mı? Ne zannettin, onu kulaklarindan mi tutacaktim? Ne yani kulaklarından tutacağımı mı zannediyordun? | Snatch-2 | 2000 | |
| Do you know who I am? | Do you know who l am? Kim olduğumu biliyormusunuz? Beni tanıyor musunuz? Benim kim oldugumu biliyor musunuz? Kim olduğumu biliyor musunuz? | Snatch-2 | 2000 | |
| I do. | l do. Ben biliyorum. Ben tanıyorum. Ben biliyorum. Ben biliyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| Well, I don't. | Well, l don't. Şey, ben bilmiyorum. Ama ben tanımıyorum. Ee, ben bilmiyorum. E, ben bilmiyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's no good leaving it in the freezer for your mum to discover. | lt's no good leaving it in the freezer for your mum to discover. Onu buzdolabında saklamak iyi bir fikir değil.Anneniz farkedebilir. Buzdolabına koymanız ve annenizin bulması iyi olmaz. Bunlari buzdolabina koymak hicde iyi olmaz, annen gorebilir. Onu buzdolabında saklamak iyi bir fikir değil. Anneniz farkedebilir. | Snatch-2 | 2000 | |
| Then I hear the best thing to do is feed them to pigs. | Then l hear the best thing to do is feed them to pigs. Daha sonra duyduğum en iyi şey, onu domuzlara yem olarak vermek. Duyduğuma göre en iyisi domuzlara yedirmekmiş. Sonra duydum ki en iyisi bunlari domuzlara yedirmekmis. Daha sonra duyduğum en iyi şey, onu domuzlara yem olarak vermek. | Snatch-2 | 2000 | |
| You need at least 1 6 pigs to finish the job in one sitting... | You need at least 16 pigs to finish the job in one sitting... İşin bir defada bitmesi için en az 16 domuz gereklidir... İşi bir kerede bitirmek için 16 domuza gerek var. Isi bir kerede bitirmek icin en az 16 domuz gerekir... İşin bir defada bitmesi için en az 16 domuz gereklidir... | Snatch-2 | 2000 | |
| ..."as greedy as a pig." | ...''as greedy as a pig.'' ...deyimi buradan gelir. ...deyimi buradan gelir. ...''Domuz gibi istahli.'' ...deyimi buradan gelir. | Snatch-2 | 2000 | |
| Do you know what " nemesis" means? | Do you know what ''nemesis'' means? ''Nemesis'' ne demek biliyormusun? '' Nemesis'' ne, bilir misiniz? 'Nemesis' ne anlama gelir bilir misiniz? ''Nemesis'' ne demek biliyor musun? | Snatch-2 | 2000 | |
| "A righteous infliction of retribution... | ''A righteous infliction of retribution... ''Hakedilen cezanın haklı cezası.. '' Uygun bir görevli tarafından... ''hakedilen cezanin dogru olarak yerine getirilmesi...'' ''Hakedilen cezanın haklı cezasının... | Snatch-2 | 2000 | |
| ...manifested by an appropriate agent." | ...manifested by an appropriate agent.'' ...ilgili bir ajan tarafından verilmesi'' Aynı gece Yesrip'e yola çıkmadan önce Peygamberimiz (S. A. V) tepenin... ...hak edilen bir cezanın infaz edilmesi.'' ...bir araci tarafindan.'' ...ilgili bir ajan tarafından verilmesi'' | Snatch-2 | 2000 | |
| Avi, what do you want me to do? I'm not a bounty hunter. | Avi, what do you want me to do? l'm not a bounty hunter. Avi, Ne yapmamı istiyorsun? Ben bir kelle avcısı değilim. Avi, ne yapmamı istiyorsun? Ben kelle avcısı değilim. Avi, benden ne yapmami bekliyorsun? Ben bir odul avcisi degilim. Avi, ne yapmamı istiyorsun? Ben bir kelle avcısı değilim. | Snatch-2 | 2000 | |
| I shoot you, you go down! | l shoot you, you go down! Sein vurdum, yere düşmelisin! Seni vurunca, ölürsün! Seni vurdum, yere dusmen gerek! Seni vurdum, yere düşmelisin! | Snatch-2 | 2000 | |
| In one sitting. | ln one sitting. Bir defada. Bir defada. Bir seferde. Bir defada. | Snatch-2 | 2000 | |
| ...l'll get you a stone the size of a fucking home. I kid you not. | ...l'll get you a stone the size of a fucking home. l kid you not. ...Size bir ev büyüklüğünde elmas getireyim. Şaka yapmıyorum. Size ev kadar bir taş getireyim. Şaka etmiyorum. ...size lanet bir ev buyuklugunde bir tas getiricem, saka yapmiyorum. ...size bir ev büyüklüğünde elmas getireyim. Şaka yapmıyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I think we should drip dry them, while we got the chance. | l think we should drip dry them, while we got the chance. Bence onları kıyma yapalım, halen şansımız varken. Fırsatımız varken onları kesip asalım. Bence hala sansimiz varken onlari keselim. Bence hala şansımız varken onları kıyma yapalım. | Snatch-2 | 2000 | |
| It was a rhetorical question, Errol. | lt was a rhetorical question, Errol. Laf olsun diye sormuştum, Erol. Laf olsun diye sordum. Oylesine sorulmus bir soruydu, Errol. Laf olsun diye sormuştum, Errol. | Snatch-2 | 2000 | |
| What have I told you about thinking? | What have l told you about thinking? Sana düşünme hakkında ne söylemiştim? Düşünmek konusunda ne dedim sana? Sana dusunmek konusunda ne soylemistim? Sana düşünme hakkında ne söylemiştim? | Snatch-2 | 2000 | |
| So, what should I call you? Should I call you " Bullet"? "Tooth"? | So, what should l call you? Should l call you ''Bullet''? ''Tooth''? Seni nasıl çağırayım? ''Kurşun''? , ''Diş'' ? Sana ne diyeyim? '' Mermi'' mi, '' Diş'' mi? Seni nasil cagiriyim? Kursun Tony mi? Dis Tony mi? Seni nasıl çağırayım? ''Kurşun''? , ''Diş'' ? | Snatch-2 | 2000 | |
| Call me "Susan" if it makes you happy. | Call me ''Susan'' if it makes you happy. Bana ''Susan''de. Eğer seni memnun edecekse. İstersen ''Susan'' de. Eger seni memnun edecekse Susan bile diyebilirsin. Bana ''Susan''de. Eğer seni memnun edecekse. | Snatch-2 | 2000 | |
| Tony, there is a man I'd like you to find. | Tony, there is a man l'd like you to find. Tony, senden birini bulmanı istiyorum. Tony, bulmanı istediğim bir adam var. Tony, bulmani istedigim bir adam var. Tony! Senden birini bulmanı istiyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I need a gun. | l need a gun. Bir silaha ihtiyacım var Bana silah lazım. Bir silaha ihtiyacim var. Bir silaha ihtiyacım var | Snatch-2 | 2000 | |
| I got fucking black ink all over fuck boy. | l got fucking black ink all over fuck boy. Tüm siyah mürekkepi lanet çocuğun başından aşağı döktüm. Üstüm siyah mürekkep oldu. Lanet olasi cocugun ustune bastan asagiya siyah murekkep doktum. Koduğumun siyah mürekkebini mal eşşeğinin üzerine döktüm. | Snatch-2 | 2000 | |
| I heard you weren't about that much. | l heard you weren't about that much. Duyuduğuma göre civarda pek görünmüyormuşsun. Ortalıkta pek yoktun. Bu isleri biraktigini duydum. Duyduğuma göre civarda pek görünmüyormuşsun. | Snatch-2 | 2000 | |
| Do me a favour, Tone. I will do you a favour, Mullet. | Do me a favour, Tone. l will do you a favour, Mullet. Ban bir iyilik yap, Tone. Sana bir iyilik yapacağım, Mullet. Bir kıyak geç, Tone. Sana kıyak geçerim, Mullet. Bana bir iyilik yap, Tone. Sana bir iyilik yapacagim, Mullet. Yapma Tony. Yapacağım, Mullet. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll not bash the fuck out of you in front of all your girlfriends. | l'll not bash the fuck out of you in front of all your girlfriends. Seni kızarkadaşlarının önünde pataklamıyacağım. Kız arkadaşlarının önünde seni hastanelik etmeyeceğim. Kafani kiz arkadaslarinin onunde patlatmiycam. Seni kız arkadaşlarının önünde pataklamıyacağım. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's sadly ironic it's that tie that's got you into this pickle. | lt's sadly ironic it's that tie that's got you into this pickle. Seni bu hale kıravatının getirmesi ne kadar üzücü bir ironi değil mi? Bu belaya kravatın yüzünden girmen ne kötü. Uzucu bir sekilde ironik, seni buraya sIkIstIran sey su kravatin oldu. Kravatının seni bu hale getirmesi ne kadar üzücü bir ironi değil mi? | Snatch-2 | 2000 | |
| What you think I'm doing? Well, don't, Tone. | What you think l'm doing? Well, don't, Tone. Sence ne yapıyorum? Şey, yapma, Tone. Ne yaptığımı sanıyorsun, göt? Yapma, Tone. Ne yaptigimi saniyorsun? Sey, lutfen yapma, Tone. Ne yaptığımı sanıyorsun iğne götlü? Şey, yapma, Tony. | Snatch-2 | 2000 | |
| I don't think so. I think I'll speed up. | l don't think so. l think l'll speed up. Sanmıyorum. Zannedersem hızlanacağım. Sanmıyorum. Galiba hızlanacağım. Hic sanmiyorum, aksine sanirim hizlanicam. Sanmıyorum. Zannedersem hızlanacağım. | Snatch-2 | 2000 | |
| I love this track. | l love this track. Bu parçaya bayılıyorum. Bu parçayı severim. Bu parcaya bayiliyorum. Bu parçaya bayılıyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I want to know who blagged Brick Top's bookies. | l want to know who blagged Brick Top's bookies. Tuğla kafanın gişesini kim hortumladı bilmek istiyorum. Tuğla'nın bahis yerini kim soydu? Tugla kafa`nin bahiscisini kim yoldu, bilmek istiyorum. Baş Tuğla'nın bahisçisini kim hortumladı bilmek istiyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I think it's two black guys that work from a pawn shop in Smith Street. | l think it's two black guys that work from a pawn shop in Smith Street. Smith Street te rehinci dükkanı işleten iki zenci galiba. Galiba Smith Caddesi'nde bir rehincide çalışan iki zenci. Sanirim onlar Smith Caddesindeki rehinci dukkaninda calisan iki zenci adamdi. Smith caddesindeki rehinci dükkanı işleten iki zenci galiba. | Snatch-2 | 2000 | |
| I tell you, it's two black guys work out of a pawnshop on Smith Street. | l tell you, it's two black guys work out of a pawnshop on Smith Street. Sana söyledim,Smith Street te rehinci dükkanı işleten iki zenci Dedim ya, Smith Caddesi'nde bir rehincide çalışan iki zenci. Size soyledim onlar Smith Caddesindeki rehinci dukkaninin oralarda calisan iki zenci adamdi. Söyledim amına koyim Smith caddesinde rehinci dükkanı işleten iki zenci | Snatch-2 | 2000 |