Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150632
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| No, it's my secret. | Hayır bu benim sırrım. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Now, the real question is will you keep it? | Soru bunu saklayabilecek misin? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I guess you'll just have to trust me. | Sanırım bana güvenmen gerekiyor. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| It's okay. You're gonna be all right. | Sorun yok. İyi olacak. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You only had to do one thing. | Yapman gereken bir şey vardı. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Keep her awake. | Onu uyanık tutmak. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| But lois almost died! | Ama Lois neredeyse ölüyordu! | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You've spiraled down so far you couldn't even protect her. | O kadar kendinden geçtin ki onu koruyamadın bile. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Is there any part of the person i used to know still there? | Eskiden tanıdığım insandan hiç iz kaldı mı? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I understand that it's hard trying to figure out | Olan şeyden geri dönmedin ne kadar... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| how to come back from what happened. | ...zor olduğunu biliyorum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Maybe you need help. | Belki yardıma ihtiyacın var. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Actually, i thought about what you said, and... | Aslında ne söylediğini düşündüm ve... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| i took a look in the mirror, and you were right. | ...aynaya baktığında senin haklı olduğunu anladım. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I've been running away from myself for a long time now. | Uzun zamandır kendimden kaçıyordum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| But now i know who i really am. | Ama şimdi gerçekte kim olduğunu biliyorum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| All right, then you know what you have to do. | Tamam o zaman ne yapman gerektiğini biliyorsun. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Thank you, clark. | Teşekkürler Clark. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I just came by to say thanks... | Buraya teşekkür etmeye ve... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| and to apologize | ...eğer kafanı falan koparmaya çalıştıysam... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| if i tried to rip your head off or anything. | ...özür dilemeye geldim. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You know, you have a pretty mean left hook. | Çok sağlam bir sol kroşen var. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I don't remember any of that. | Hiçbirini hatırlamıyorum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| But i do remember seeing a whole new side of clark kent. | Ama yeni Clark Kent'i hatırlıyorum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Which side was that? | Nasıl biriydi peki? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| It starts with "h" and ends with "ero." | "K" ile başlayıp "ahraman" ile bitiyor. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| And i wasn't even wearing red or blue. | Kırmızı ve mavi giymememe rağmen. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You've got a long ways to go before you can do that. | Onu yapana kadar 40 fırın ekmek yemen gerekiyor. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Still, i think we make a pretty good team. | Yinede iyi bir takım olduk. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Yeah, we do. | Evet öyleydik. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You never did tell me your secret. | Bana hiç sırrını söylemedin. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Relax, smallville. | Rahatla Smallville. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Keep some mystery. | Gizemini koru. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You need to work every last drop of it you've got. | Sahip olduğunu son damlasına kadar hak ettin. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Three things cannot be long hidden... | Üç şey uzun süre gizli kalamaz. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| the sun... | Güneş,... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| the moon... | ...ay ve... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| and the truth. | ...gerçek. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| That's from a sacred human text from a prophet they call buddha. | Bunlar Buddha adındaki bir habercinin sözleri. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Major zod. No. | Binbaşı Zod. Hayır. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| And the truth is... | Gerçek... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| you've become reckless, haven't you? | ...senin dikkatsiz davrandığın değil mi? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Unleashing a hostile virus to humanity. | Ölümcül bir virüsü insanoğluna bulaştırıyorsun. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Have you lost your foresight? | Öngörünü mü kayıp ettin? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I did it all for our survival. | Bunu hayatta kalmamız için yaptım. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Our cloak of anonymity is the only thing | Dünyanın bizi öğrenmesinden koruyan... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| keeping our presence from this world. | ...tek şey hakkımızda kimsenin bir şey bilmemesi. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| They will hunt us | Virüsün kaynağını öğrendiklerinde... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| when they discover the virus' true origin. | ...bizi aramaya başlayacaklar. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| They won't have the chance, sir. | Böyle bir şansları olmayacak efendim. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I found the secret to our abilities that was promised us. | Bize vaat edilen güçlerin sırrını öğrendim. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| While you were rounding up our people i discovered one of us right here | Sen insanlarımızın yanındayken ben bizden birinin... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| in metropolis, under our noses. | ...Metropolis'de burnumuzun dibinde olduğunu öğrendim. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| He survived. Major... | Kurtulmuş. Binbaşı... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| he didn't just survive. According to the news reports | ...kurtulmakla kalmamış. Haberlere göre... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| of miraculous saves around the city, | ...şehirde insanların hayatını kurtarıyormuş. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| he has the power from the yellow sun. | Sarı güneşin gücüne sahipmiş. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| And yet we have none? | Ve bizde yok öyle mi? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| He has chosen to harness the powers for himself | Gücü kendisine vermeyi seçmiş ve... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| and left us defenseless. | ...bizi savunmasız bırakmış. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Releasing the virus was the most effective way to uncover him. | Virüsü yaymak onu ortaya çıkartmanın en iyi yoluydu. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| His blood was used to create the antidote to the virus. | Kanı panzehir yapmak için kullanıldı. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Track it. He's ours. | İzle. Onu bulacağız. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I trust you see the risk was worth it. | Sana güvendim ve gördüm bu riski almaya değdi. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| It takes a certain kind of man | Sadece belirli insanlar... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| to step outside the boundaries of his station. | ...sınırlarının dışına çıkabilirler. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You just seem a little off. The only thing I'm off | Kendinde değil gibisin. Olmadığım tek şey... | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| "sorry, I've been busy saving the world, but got to run." | ..."üzgünüm dünyayı kurtarıyorum, gitmeliyim" cevabı alıyor gibiyim. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| I didn't realize the two of you were actually seeing each other now. | İkinizin görüştüğünü bilmiyordum. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| but a girl's got to hope. | Ama hala umudum var. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| If we're gonna be here all night, I'll get some coffee. | Eğer tüm gece burada olacaksak kahve alıp geleyim. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| That's what I love about you, Smallville... | Senin neyini seviyorum biliyor musun Smallville? | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| I say "fire," you say "food." I'll take mine black. | Ben ateş dediğimde sen yemek diyorsun. Benimki koyu olsun. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| He is so amazing. Here you and I are just having a coffee | O harika. Sen ve ben burada kahve içerken... | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| But I had my money on Doomsday... | Ben parayı Doomsday'e yatırmıştım ama... | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| but I know that the loss of Jimmy affected us both. | ...Jimmy'nin ölümü ikimizi de etkiledi. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| Yeah, I can't get my thrills | Evet ben heyecanı... | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| What is that, "superstar"? It gives people hope. | Nesin sen "Süper star" mı? Bu insanlara umut veriyor. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| I'll tell you what, Clark. Why don't you, go ahead | Sana ne diyeceğim, neden gidip şehrin... | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| Yeah, maybe. But I hate to break it to you. | Evet belki ama bunun senden gelmesini istemiyorum. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| And I should like to think | Sanırım 12 eski deniz piyadesi... | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| that 12 ex navy S.E.A.L.S could hold their own. | ...başlarının çaresine bakabilirler. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| I get the sample ready to transport... | Örnekler gönderil meye hazır. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| Which is why I'm heading back | Bu nedenle ofise geri dönüp... | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| They do an exquisite cobb salad. Chloe, I couldn't help but noticing | Çok güzel salata yapıyorlar. Fark etmeden geçemedim... | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| that you practically jumped out of your chair when I came in here. | ...ben içeri girdiğimde sandalyenden fırladın. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| Lois and I went to go see her at Met Gen. She attacked us both. | Lois ile onu görmeye Metropolis Hastanesi'ne gittik. İkimize de saldırdı. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| Still sleeping on the job, I see. | Hala işte uyuyorsun. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| Clark! Lois, I'm gonna get you out of here. | Seni buradan çıkaracağım. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| I know I was supposed to give this back to you | Ehliyetine baktıktan sonra... | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| after I checked your license, but I couldn't help myself. | ...bunu sana vermeliydim ama dayanamadım. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| But I bet this is the most valuable one of all. | Eminim içlerinde en değerlisi bu olmalı. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| She's just someone I used to know. | ...eskiden tanıdığım biri. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| Just because I let that speeding ticket slide | Hız cezanı vermedim diye... | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| But I've been up since... | Ben salı günü saat 4'den... | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| but I still haven't been able to find a match. | ...hiçbir karşılık bulamadım. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| As you can see, I created a model of the virus path. | Gördüğün gibi virüsün yayılma yolunu çizdim. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| Last year, when I was talking with the Red Blue Blur... | Geçen yıl kırmızı mavi görüntü ile konuşurken... | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| for the first time in my life, I was doing something that mattered. | ...hayatımda ilk defa anlamlı bir şey yaptığımı hissettim. | Smallville Rabid-2 | 2009 | |
| And I wanted to work with him because | Onunla çalışmak istedim çünkü... | Smallville Rabid-2 | 2009 |