Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150609
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I'm gonna check you over. Tell me if anything hurts. | Seni kontrol edeceğim. Bir yerin acırsa söyle. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Just hang in there, bette. | Dayan Bette. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Thank god you heard me. | Beni duyduğuna sevindim. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| You were hard to miss. Look at me. | Görünmeyecek gibi değilsin. Bana bak. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Well, bette, apart from breathing in all that smoke, | Tamam Bette seni dumandan uzaklaştıralım. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| You're gonna be okay. We should still get you to met general just to be sure. | İyi olacaksın. Yinede hastaneye gelip kontrolden geçmelisin. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| You think you can make it to my rig? | Eşyalarımın oraya kadar gelebilir misin? | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Can you grab my bag? Yeah, of course. | Çantamı alır mısın? Evet, elbette. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Thanks, uh... Chloe. | Teşekkürler... Chloe. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Davis. You make a good wingman, chloe... or wing person. | Davis. Kendine iyi bir kanka buldun Chloe yada arkadaş. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Straight to the hospital. | Direk hastaneye götürün. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Excuse me. Mind taking a look? Yeah. | Biraz sarsılmış. Bir bakar mısın? Evet. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| There was a woman with red hair. | Kızıl saçlı bir bayan vardı. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I helped her get out of the bus, and the paramedics took her. | Onu otobüsten çıkardım sonra ilk yardım elemanı onu aldı. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Do you know if she's all right? | Acaba durumu iyi mi? | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| A lot of people have been coming in and out, | Bir çok insan gelip gidiyor. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| But the most seriously injured are at the hospital. | Ciddi yarası olanların hepsi hastanede. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| You should try there. | Oraya bir bak. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Hey. Clark. | Clark. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I just helped this girl who was on the bus. | Otobüsteki kıza yardım ediyordum. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| What happened? Well, i heard there was a bomb on the bus, | Ne oldu? Otobüste bir bomba olduğunu duydum. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| But i haven't had a chance to check it out. | Ama bakmaya fırsatım olmadı. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Even a dress shirt can't hide the hero in you, huh, clark? | Kıyafetin içindeki kahramanı engellemiyor değil mi Clark? | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Heck of a first day at the office. Well, that's why i'm there... | Ofisteki ilk gün için çok hareketli. Bu yüzden buradayım. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| So i can be around to help more people. | Daha fazla insana yardım etmek için etrafta olmalıyım. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Working at the daily planet, i'll hear about every cris as it happens. | Daily Planet'de çalışarak çıkan her olayı duyabilirim. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I just wish that you were there with me. | Seninde benimle çalışmanı isterdim. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| You know, now that lex isn't running things... | Biliyorsun artık bu işi Lex yönetmiyor. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I've spent almost my entire life praying to the gods of journalism. | Hayatımın büyük bölümünde gazetecilikle ilgilendim. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| It might be kind of nice to try something new, you know? | Yeni bir şey demek fena olmaz diyorum. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| See how it feels. | Nasıl olacağını göreceğiz. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Now you're ready for a change? | Değişmeye hazır mısın? | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| There's pretty big changes. | Büyük bir değişiklik oldu bile. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Apparently the goddess of journalism is wondering where i am. | Sanırım gazetecilik tanrıçası nerede olduğumu merak ediyor. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| With lois on the case, it's gonna get harder | Lois yanındayken dışarı çıkıp... | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| To duck away to save the day. | ...yardım etmen daha zor olacak. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| If i could hide my secret from you, i think i can handle your cousin. | Sırrımı senden sakladıysam, kuzeninden de saklayabilirim. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Uh, tell lois that i said to take it easy on you. | Lois'e senin üzerine fazla gitmemesini söylediğimi söyle. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Whoa, clark. What happened? Are you okay? | Clark ne oldu? Sen iyi misin? | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Why? Were you worried about me? | Neden? Endişelendin mi? | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Uh, no. I'm trying to chase down a lead on this story. | Hayır. Bu hikayeyi araştırmaya çalışıyorum. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I don't want to have to chase after you, too. | Bir de senle uğraşmak istemiyorum. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Hey, did you happen to hear anything while you were out there | Dışarıdayken olayla ilgili bir şeyler... | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Making your ash angels? Actually, i did | ...duydun mu? Aslında duydum. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| The police think the bomb misfired since there weren't any casualties. | Polis bombanın tam olarak patlamasının can kaybına neden olmadığını düşünüyor. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Didn't feel like a misfire to me. | Bana patlamamış gibi gelmedi. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| All right. Who's your source? | Tamam. Kaynağın kim? | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I'm sorry, lois. I didn't get a name. | Üzgünüm Lois. İsmini sormadım. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I was too busy... you know, helping people? | Çok meşguldüm...bilirsin insanlara yardım ediyordum. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Rule number one... | İlk kural. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Always know your source. | Daima kaynağını tanı. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Look, if you're gonna teach a class on lois lane's rules of reporting, | Eğer Lois Lane'den gazetecilik dersleri almak istersem... | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I think i'd rather read the cliff notes. | ....kağıttan okumayı tercih ederdim. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Boss wants to see you... now. | Patron hemen seni görmek istiyor. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Okay, my first official meeting with our latest leader. | Tamam, yeni liderimizle ilk buluşmam olacak. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Not you... kent. | Sen değil, Kent. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Well, you're gonna want to clean yourself up. | İlk önce temizlenmelisin. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Uh, rule number two... always make a good first impression | Kural iki, daima iyi izlenim bırak ve... | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| And don't screw up with the boss. | ...patronun önünde saçmalama. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I think that's two rules. | Sanırım bu iki kural oldu. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Try not to get fired on your first day, okay? | İlk günden kovulmamaya çalış tamam mı? | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Mr. Kent. Go right in. | Bay Kent. Girin. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Have a seat, mr. Kent. | Oturun Bay Kent. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Tess mercer, acting c.E.O. Of luthorcorp. | Tess Mercer, Luthorcorp CEO'suyum. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| You're my boss? | Patronun sen misin? | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| You weren't this shy when i was the damsel in distress, kent. | Ben zor durumdayken bu kadar utangaç değildin, Kent. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Don't tell me you're intimidated by a powerful woman. | Güçlü kadınlardan korktuğunu söyleme. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| No, i just... i'm surprised to see you back at work so soon. | Hayır, sadece işe bu kadar çabuk dönmenize şaşırdım. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I have big shoes to fill. | Yönetmem gereken büyük bir iş var. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| And the paramedics said that i was fine. | Sağlık görevlileri iyi olduğumu söyledi. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| It's unusual, isn't it... | Bu sıra dışı değil mi? | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| For the new c.E.O. Of luthorcorp to be taking the bus to work? | Yani Luthorcorp'un CEO'sunun işe otobüsle gelmesi. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I'm going green. | Ben yeşili koruyanlardanım. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| You know, doing what i can to save the planet. | Bu dünyayı korumak için elimden geleni yaparım. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| But, for the sake of the shareholders, | Ama hissedarların hatırına... | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Let's keep that between ourselves, hmm? | ...bu aramızda kalsın olur mu? | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Seems we were destined to meet. | Görünüşe göre karşılaşmak kaderimizde varmış. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I already had you on my to Do list today. | Seni bugün yapılacaklar listeme eklemiştim. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Lex told me all about you. | Lex senden çok söz etti. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Well, not much to tell, really. | Aslında söylenecek pek bir şey yok. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| He said you have a thing for saving people? | İnsanları kurtarmak gibi bir huyun olduğunu söylemişti. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| And after this morning, i'd say that's true. | Bu sabahtan sonra bunun doğru olduğunu söyleyebilirim. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Ever since lex's disappearance, | Lex kaybolduğundan beri... | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I have used all of luthorcorp's resources to find him. | ...Luthorcorp'un bütün imkanlarıyla onu bulmaya çalışıyorum. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Do you have any leads? | Hiç iz buldunuz mu? | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| The world's a big place. | Dünya büyük bir yer. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I was hoping his good friend could tell me where to look. | Onun en iyi dostunun nereye bakmam konusunda yardım edebileceğini umuyordum. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| The lex luthor that i knew disappeared years ago. | Benim tanıdığım Lex Luthor yıllar önce kayboldu. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| It's been a long time since we were friends. | Onunla arkadaşlığımızı bitireli uzun zaman oldu. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I don't know what happened to him. | Ona ne olduğunu bilmiyorum. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| But if you do think of something, please give me a call. | Ama aklına bir şey gelirse beni ara. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| And, clark... | Clark... | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| You were extraordinary out there. | Orada harikaydın. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I saw how this job consumed lex's life. | Bu işin Lex'in yaşamını yok etmesini izledim. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I'd hate to see the same thing happen to yours. | Sana da aynı şey olmasını görmek istemem. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Handsome. And a liar. | Yakışıklı. Ve yalancı. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| I'll have someone watch him. | Birini onu izlemesi için yollarım. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| No. I'll keep an eye on this one personally. | Hayır. Onunla kendim ilgileneceğim. | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| Doc says i'm okay, | Doktor iyi olduğumu söyledi ama... | Smallville Plastique-1 | 2008 | |
| But i feel like i just threw down with a carton of cloves. | ...ben kendimi çok yorgun hissediyorum. | Smallville Plastique-1 | 2008 |