Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 149830
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
for dinner with some of the other riders to celebrate. | ...kutlama yapmak için üst kesin bir mekâna götürdü. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
How high rolling? The best. | Ne kadar üst kesim? En üstünden. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Steak, lobster, martinis. | Biftek, ıstakoz, martini. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Expensive wine. Unbelievable. Bitchin'. | Pahalı şarap, inanılmazdı. Muhteşem! | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You haven't heard anything yet. | Dur, daha bir şey duymadın. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
So, the sponsor, I think his name was Arty or something, | Sonra sponsor, adı Arty mi neydi yanında taş gibi karısını da getirmiş. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Foxy flauta, man. I mean, she had the perfect lips and legs. | Hatun betonarmeydi be. Yani dudakları ve bacakları mükemmeldi. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
She was like a firecracker. Boom! | Havai fişek gibiydi. Bum! | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Whoa! Flautas, baby. | Taş gibi bebeğim. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
And she's eyeing old Brent. Flautas! | Ve gözleri Brent'teydi. Taş gibi! | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
But dinner wraps up, and we're standing outside... | Sonra yemek faslı bitti, dışarda dikiliyoruz... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Hey, what did you have? | Dur, ne aldın sen? | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
To eat? Yeah, yeah. | Yemek için mi? Evet, evet. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
That's a good question. I don't remember. | Bu güzel bir soru. Hatırlamıyorum. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You don't remember what you had to eat? | Orada ne yediğini hatırlamıyor musun? | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
So, dinner wraps up, and we're standing outside, | Sonra yemek faslı bitti, dışarda dikiliyoruz... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
and the husband... Arty. | ...onun kocası... Arty. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Arty, he has to make a red eye, | Arty'nin geç saatte uçağa binmesi gerekiyormuş... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
a late flight, that is, to catch a different race, | ...başka bir yarışa yetişecekmiş. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
and he's leaving the old lady behind overnight. | Ve karısını da bir gecelik bırakacakmış. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
I know where this is going. You know it, baby. | Bunun sonunun nereye gittiğini anladım. Hem de nasıl bebeğim. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
She slips me her hotel key. | Kadın bana otel anahtarını uzattı. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
So I go up to my room and do a quick brush to the daggers... | Ben de odama gittim ve hızlıca bıçaklarımı biledim. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Wait. You're in the same hotel? | Dur, dur, aynı otelde mi kalıyorsunuz? | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Awesome! Awesome! | Harika! Harika! | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
(MUSIC STARTS AGAIN) So, I clean up a bit, head over to her spot, | Neyse, biraz temizlendim, onun odaya gittim... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
I open the door, | ...kapıyı açtım... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
and there's champagne and chocolates all laid out on the table, | ...masada şampanya ve çikolatalar uzanıyordu. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
candles burning, everything. | Mumlar falan yanıyordu. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
And I suddenly realize that I am the prey. | Ve sonra bir anda onun avı olduğumu anladım. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You had no control in the matter? No control whatsoever. | Olayda hiç kontrolün yok muydu? Hem de hiç. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
She pours me a glass of bubbly, | Bana bir kadeh şampanya uzattı... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
pops a couple chocolates in my mouth, | ...ağzıma birkaç çikolata soktu... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
tells me to lie down on the bed, | ...bana yatağa uzanmamı söyledi. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
then she walks into the bathroom. | Sonra da banyoya gitti. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Just then, the phone rings. | Ondan sonra telefon çaldı. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
I pick it up, and on the other end of the line is a man's voice. | Ben açtım ve hattın öbür ucundan bir erkek sesi geliyordu. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
No way. No way. | Yok canım. Yok canım. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
And the man says, | Adam da dedi ki... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
"Hello, Brent." | "Merhaba Brent." | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
BRENT: Hello, Brent. | Merhaba Brent. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
The husband? The husband. | Kocası mı? Kocası... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
It's the freaking husband, | Kocası aradı lan! | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
my sponsor! And he tells me this, get this, | Benim sponsorum! Ve bana diyor ki, iyi dinleyin... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
"Take care of my lady! " | ..."hatunuma iyi bak!". | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
BRENT: Treat her well. | Ona iyi davran. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Holy balls! Balls of fire! | Taşaklar adına! Taşaklar tutuştu oğlum! | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
So I say in a nice, cordial way, | Ben de kibarca, sevecen bir şekilde... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
"Well, thank you, sir. I will." | "...teşekkürler efendim, öyle yaparım" dedim. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Then she catwalks out of the bathroom with leopard lingerie and ears. | Sonra kadın banyodan leopar desenli iç çamaşırları ve takma kulaklarla çıkageldi. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Her blonde locks flowing out underneath. Whoa, whoa, whoa. | Sarı sarı bukleleri aşağı süzülüyordu. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Ears? What do you mean? (LAUGHING) | Kulakları mı? Ne demek istiyorsun? | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Little ears. | Böyle ufak kulak. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Swingers. Cougar on the prowl. | Atılgan. Av peşinde kaplan. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Hot! | Çok seksi! | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
So, to answer your original question, I will never get married. | Neyse işte asıl sorunuza cevap, asla evlenmeyeceğim. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
That was not my original question. That wasn't his original question. | Bu benim asıl sorum değildi. Soru o değildi. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You sure? I'm pretty damn sure, you drunk SOB. | Emin misin? Eminim, seni sarhoş it. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
I asked if your parents were happy. | Ben ailen mutlu mu diye sormuştum. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
To answer that question, I'm surprised they haven't killed each other. | Öyleyse o sorunun cevabı, birbirlerini öldürmemiş olmalarına şaşıyorum. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
It's a hate hate relationship. Huh. | Onların ilişkisi nefrete dayalı. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
And that's why you don't want to get married? | Sen de o yüzden mi evlenmek istemiyorsun? | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
That, maybe, | Belki ondandır... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
and all the lovely ladies out there. I'll drink to that. | ...ve de buradaki tüm hoş bayanlara... İşte buna içerim. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
I don't know, man. | Bilemiyorum adamım. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
I could see myself settling down. | Ben kendimi yuva kurarken düşünebiliyorum. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
And I always thought there was one girl out there. | Zaten hep benim için o bir kişi vardır diye düşünmüştüm. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, well, so did your dad. | Evet baban da öyle düşünmüştü. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
I'm an asshole. | Ben hıyarın tekiyim. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
MARY: Hey, how's the writing going? | Yazarlık nasıl gidiyor? | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
RITCHIE: Poorly. | İyi değil. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
I filled out a couple of applications for you. | Senin için birkaç başvuru formu doldurdum. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Do you have time to go over them? No. | Bir göz atacak vaktin var mı? Hayır. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
We need to get these in so that we can be eligible for the next semester. | Önümüzdeki dönem girebilmen için bunları doldurup vermemiz gerekli. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
There are a few junior colleges in the area. | Bölgede sadece birkaç üniversite var. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You don't really need to apply. | Başvurmana da gerek yok. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You can take care of all your easy classes and save money. | Tüm kolay derslerini temizleyip para artırabilirsin. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Give it a rest, Mary. All right? Now is not the time for this. | Bırak bu işi Mary, tamam mı? Bunun için uygun zaman değil. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Okay, then when is the time? | Peki, öyleyse ne zaman uygun olacak? | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
This thing you do doesn't work. All right? It hasn't worked. | Bu yaptığın şey işe yaramayacak. Tamam mı? Yaramadı da. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Try worrying about yourself. | Kendin için endişelenmeyi dene. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Because Mom and Dad, they're done. | Çünkü annem ve babam artık yok. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
So you need me here. I don't really have a choice, either way. | O yüzden bana burada ihtiyacın var. Zaten seçme şansım da yok. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You have no idea what's around the corner. | Başına ne gelebileceğine dair hiçbir fikrin yok. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
For all we know, Dad will have a nervous breakdown. | Belki de babamız krize girer. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Dad's fine. If you were ever home, you would know that. | Babam gayet iyi. Eğer evde biraz dursaydın bunu bilirdin. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
What is that supposed to mean? | O da ne demek şimdi? | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You spend all your time with your friends, that's all. | Vaktinin tamamını arkadaşlarınla geçiriyorsun, hepsi bu. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You just said you wanted me to leave, Mary. | Az önce gitmemi istediğini söylemiştin Mary. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
Run off to some college. | Üniversitenin tekine kaçmamı söyledin. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
So which is it? You want me here or not? | Hangisini istiyorsun? Burada kalmamı mı gitmemi mi? | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
I want what's best for you, and college is what's best for you! | Ben senin için en iyisini istiyorum ve üniversite senin için en iyisi! | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You can do anything! | İstediğin her şeyi yapabilirsin! | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You're selfish! | Sen bencilsin! | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You have a seat. | Otur bakalım. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
You do not talk to your sister that way. Am I clear? | Kardeşinle o şekilde konuşamazsın. Beni anladın mı? | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
We are all going through a difficult time right now. | Şu an hepimiz zor bir süreçten geçiyoruz. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
It does not give you the right to act like an asshole, | Bu sana bir hıyar gibi davranma hakkı tanımaz... | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
especially to your own family. | ...özellikle de öz ailene. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |
I understand, but she keeps pushing me on this. | Anlıyorum ama beni bu konuda zorlayıp duruyor. | Skateland-1 | 2010 | ![]() |