Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 148657
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Shaunypoo! | Shaunypoo! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Your little brother Gabe's back! | Küçük kardeşin Gabe döndü! Küçük kardeşin Gabe geri döndü! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Where's my princess big brother? | Neredeymiş benim prenses ağabeyim? Nerede benim küçük prensesim bakayım? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What? You got a guy in there you slut? | Ne oldu? İçeride bir erkek mi saklıyorsun? Ne? Heyy içeride biri mi vardı? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Ooohh, a girl? | Bir kız mı? Ooohh, bir kız mı yoksa? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, right! | Evet, tabii. Evet, tabii! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Did I interrupt your beating off, or what? | Bir şeyi mi bölüyorum yoksa? Yoksa böldüm mü, hay Allah? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
No, I was sleeping. | Hayır, uyuyordum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Sleeping? With the door locked? | Uyuyor muydun? Kapın kilitli bir şekilde mi? Uyuyor muydun? Kapı kilitliyken mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Ok, weirdo... | İşte bu garip. Tamam, esrarengiz adam... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
No, hey, come here dude! | Hayır, buraya gel dostum! Hayır, hey, buraya gel ahbap! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Good to see you too, bro. I missed you so much. | Seni görmek güzel, kardeşim. Seni çok özledim. Seni görmek de çok güzel, ufaklık. Seni çok özledim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
There it is, yeah. | Aynen öyle, ben de. Buradayım işte, evet. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Dude, so what are you doing here man? | Burada ne arıyorsun peki dostum? Ahbap, buralarda ne işin var senin? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I thought you were moving into your new place this week. | Bu hafta yeni yerine taşınacağını sanıyordum. Senin bu hafta yeni dairene taşınacağını düşünüyordum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
No, no. The thought of... | Hayır, hayır. Düşündüm de,... Hayır, hayır. Düşündüm de... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
moving into an empty place is just depressing, you know? | ...boş bir yere taşınmak insanı depresyona sokuyor, anlatabildim mi? Boş bir eve yerleşmek oldukça sinir bozucu olurdu, değil mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah? Well it's pretty empty here. | Öyle mi? Burası da bayağı bayağı boş. Doğru, burası güzel. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You doing alright? | Sen iyi misin? Peki, sen iyi misin? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I heard it was pretty tough there for a while. | Zor zamanlar geçirdiğini duydum. Eski sevgilinin fazlaca sorun çıkardığını duydum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, it was tough. | Evet, bayağı zorlandım. Evet, tam bir belaydı. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Well don't worry, Romeo. You'll find a new one. | Üzülme, Romeo. Yeni birini bulursun. Neyse artık endişelenme, Romeo. Yeni bir tane bulacaksın. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, thanks. | Tabii, teşekkürler. Evet, sağol. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
So, you ready to hang up your pink Gucci suit and come bail out with your real friends? | Pembe Gucci takımını giyip gerçek dostlarınla biraz dağıtmaya hazır mısın? Yani, artık pembe Gucci takımını giymeye hazırsın. Gerçek arkadaşlar bulmaya ne dersin! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, ok. | Peki, olur. Evet, kesinlikle. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Right on, I'll call Zach. | Tamam o zaman, Zach'i arıyorum. Doğru yoldasın kardeş. Ben Zach'i arayacağım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Ok, good. | Peki, tamam. Tamam, iyi. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Who was that? | O da kimdi? Hey o da neydi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
June's probably cleaning today. | Muhtemelen June etrafı temizliyordur. June, muhtemelen temizliğe gelmiştir. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
But June comes on Tuesdays. | Ama June Salı günleri geliyor. İyi de June Salı günleri geliyor. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yes she does. | Doğru, Salı'ları geliyor. Evet, doğru... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Pool guy? I dunno. | Havuz temizlikçisidir. Bilemiyorum. Havuz boy, beni yakaladın! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah. Yeah? You look a bit freaked out. | Evet. Emin misin? Biraz paniklemişsin gibi görünüyorsun. Evet. Evet mi? Biraz heyecanlı görünüyorsun. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
No, I'm just tired. | Hayır, sadece yorgunum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Alright. Just tired. | Peki bakalım. Sadece yorgunum. Pekala. Sadece yorgunum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
There anything good to eat in the fridge or is it stocked with low carb fag food cos I'm fucking starving man. | Buzdolabında düzgün bir şeyler var mı yoksa o ibnelere... Buzdolabında yiyecek doğru düzgün bir şey kalmamış, şu senin kalorisiz gay çerezlerinden de mi yok adamım? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Just a lot of fag food. | Sadece ibne yemeği var. Sadece biraz ibne yemeği.... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yo, burger boy. | Selam, hamburgerci çocuk. Yo, burger çocuğu. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What up? | Naber? Ne var ne yok? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What are you doing down here? | Burada ne arıyorsun sen? Burada ne arıyorsun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Cherie's back in town for the weekend. Told her I'd come down. | Cherie hafta sonu için kasabaya döndü. Ben de onunla geldim. Cherie hafta sonu için kasabaya döndü. Ben de ona geleceğimi söyledim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I thought there's plenty of pussy in S.B. | Santa Barbara'da bir sürü hatun var sanıyordum. S.B. de takıldığın başka kızların olduğunu sanıyordum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Oh yeah. But the girls there are fucking teases man. | Evet ama oradaki kızların hepsi baş belası, dostum. Oh var tabi. buradaki kızların tadı başka adamım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Whatever. Party's on for tonight. | Her neyse. Bu gece parti var. Her neyse. Bu akşam bir parti var. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
We'll go grab a quick surf sesh... | Hızlı tarafından bir sörf turu atar... Hızlı bir sörf turu yapacağız... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
and get started. | ...sonra da partiye başlarız. Sıkı bir başlangıç. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm not off for another half hour. | Daha çıkmama yarım saat var. Elimde boş bir sörf kayağı yok. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
No worries. I already fixed your spare board. | Endişelenme. Sörf tahtası işini hallettim. Endişelenme. Senin sörf tahtanı yenilemiştim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
The one you've been keeping at the house. | Bizim evde bıraktığını temizledim. Evde kenara atılmış duruyordu. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I saw it out back and I fixed it. Grabbed it, patched it all up... | Dışarıda duruyordu, ben de temizledim. Sonra da kapıp getirdim. Dışarıda gördüm ve tamir etim. Al ve istediğin gibi kullan... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Oh yeah... that board. Man, I left that there a while ago. | Doğru... Sörf tahtası... Bayağı uzun zaman önce orada bırakmıştım. Oh evet... o sörf tahtası. Adamım, onu oraya bırakalı çok oldu. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Whatever. So I'll see you around five tonight? | Her neyse... O zaman saat 5 gibi görüşüyoruz. Her neyse. Tamam, seni saat beşte orada görecek miyim? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Ok. Alright, cool. | Peki. Tamamdır, güzel. Tabi. Tamam, harika. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Nice shirt, by the way. | Tshirtün güzelmiş bu arada. Bu arada, güzel tişörtmüş! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Dude, so what's the latest? | Son havadisler nedir, dostum? Dostum, Son durum ne? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Are you and Tori really over this time? | Tori'yle bu sefer gerçekten ayrıldınız mı? Sen ve Tori bu kez ayrıldınız mı? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Glad to hear it. It's about time. | Bunu duyduğuma sevindim. Zamanı gelmişti. Sevindim. Zamanıydı! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
So what are you doing then? Just playing the field? | Peki neler yapıyorsun? Sağda solda mı sürtüyorsun? Tamam, peki şimdi ne yapıyorsun? Sadece çalışıyor musun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I talked to a bunch of people and no one sees you anywhere. | Bir sürü kişiyle konuştum ve hiçbiri seni ortalıkta görmüyormuş. Bir kaç kişiye sordum da, seni etrafta gören olmamış. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Everyone's gone man. | Herkes bir yerlere gitti, dostum. Herkes gitti adamım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yo, there he is! | Selam, işte buradasın! Heyy, selam! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You lasted pretty long out there, old man. | Seni sörf yaparken görmeyeli uzun zaman oldu, moruk. Nerelerdeydin, yaşlı adam. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
My big bro on a longboard. | Ağabeyim sörf tahtasında... Büyük birader sörf yapıyor! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Never thought I'd see the day. | Bu günü göreceğimi düşünmemiştim. Onu sörf yaparken göreceğim aklıma gelmezdi. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Give me 10 years and call me back about that. | Bana 10 yıl ver, sonra bu konuyu tekrar konuşalım. Bana 10 yıl ver ve bunu bana tekrar sor. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, right. I'll never be on a longboard. Ever. | Tabii. Asla sörf tahtasına çıkmayacağım. Asla. Pekala, ama ben asla bir longboard üzerinde olmayacağım,asla! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Alright, I'm getting beers. | Pekala, ben biraları getireyim. Tamam, bira almaya gidiyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What's up, babe? | Nasıl gidiyor, bebeğim? Nasıl gidiyor, bebek? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Shaun... | Shaun... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Shaun, just chill. | Shaun, biraz kendine gel. Shaun, buz gibisin. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Hey, Codes. | Selam, Codes. Merhaba, Code. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Cody, go to your room for a second. | Cody, biraz odana git. Cody, bir süre odana gider misin? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Please tell me that he's just confused. | Lütfen bana Cody'nin yanlış anladığını söyle. Lütfen bana bunların doğru olmadığını söyle. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Zach, why didn't you tell me? | Zach, neden bana söylemedin? Zach, neden bana anlatmadın? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Tell you what? | Neyi söylemedim? Neyi anlatacaktım? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Ok, your confusion is one thing... | Kafanın karışık olması başka bir şey... Tamam, itiraf etmek kolay değil... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
But bringing Cody into this is just totally fucked. | ...ama tüm bunlara Cody'yi de dahil etmek korkunç bir şey. Ama bunun için Cody'yi de yanında sürüklememeliydin. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I didn't bring him to anything! | Onu hiçbir şeye dahil etmedim! Onu hiçbir şeye zorlamadım! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You brought him to Shaun! He likes Shaun! | Onu Shaun'a götürmüşsün! Shaun'u seviyor! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Shaun's better than... | Shaun senden daha... Shaun diğerlerinden daha... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You know what, forget it. It's not about Shaun, it's about us. | Unut gitsin. Bu Shaun'la ilgili değil. Bu bizimle ilgili. Biliyor musun, unut gitsin. Konu Shaun değil, konu biziz. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
It is about our family. | Bu ailemizle ilgili... Konu ailemizle ilgili. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What about it? | Neymiş peki o? Nedir o? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Cody lost his father. He needs you. He needs a positive man in his life. | Cody babasını kaybetti. Sana ihtiyacı var. Hayatında düzgün bir erkeğe ihtiyacı var. Cody babasını kaybetti. Sana ihtiyacı var. Hayatında pozitif bir erkeğe ihtiyacı var. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm sorry I'm no Allen. | Allen gibi olmadığım için üzgünüm. Üzgünüm, ben Allen değilim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You don't know shit. He's a little kid. | Hiçbir haltı anlamıyorsun. O daha çok küçük. Hiçbir şey anlamıyorsun. O daha bir çocuk. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
He's not gonna understand this. | Bu durumu anlayamayacaktır. Ne olduğunu anlayamaz. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You mother of the fucking year now? | Başımıza birden yılın annesi mi kesildin? Bunca yıldan sonra, şimdi annesi mi oldun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Oh fuck you. | Siktir git! Oh kahretsin. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
He'd be lost without me! | Ben olmasam Cody bu durumda olamazdı. Ben olmasam çok şey kaybederdi! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Fuck you, Zach! | Siktir git, Zach! Defol, Zach! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Zach, are you trying to fuck up our family? | Zach, ailemizi mahvetmeye mi çalışıyorsun? Zach, aileni rezil etmeye mi çalışıyorsun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, Jeanne. That's what I'm trying to do. | Evet, Jeanne. Mahvetmeye çalışıyorum. Evet, Jeanne. Benim yaptığım şey bu. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You know? Cody has a sense of family because of me. | Cody'nin aile kavramından haberdar olmasının sebebi benim. Biliyor musun? Cody'ye aile olduğumuzu hissettiren benim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Mom died and I got the family fucking gene. | Annem ölünce aile reisliği bana kaldı. Annem öldü ve aile olgusuna sahip bir tek ben kaldım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Oh, I see. So it's the 'family' gene that's making you run off and have your big gay wedding? | Anlıyorum. Aile reisliği, sorumluluklardan kaçıp gay olmak demek mi oluyor? Oh,tabi anlıyorum. Nasıl bir mantık ki bu, bizden kaçırıyorsun ve bir gay evliliğe sürükleniyorsun. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You gonna make the family proud? | Ailemizi böyle mi gururlandıracaksın? Aile onurumuz yok mu bizim? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Is that what you're scared of? | Bundan mı korkuyorsun? Sana neden korktuğunu söyleyeyim mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
This isn't about Shaun, or me. | Konu Shaun ya da ben değilim. Bu ne Shaun, ne de benimle ilgili. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
This is about you being left. | Konu seni terk edecek olmam. Konu, senin her zaman terk edilmenle ilgili. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |