Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 148659
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Give me your pen. | Kalemini ver. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Bye, kiddo. | Görüşürüz, ufaklık. Bye, kiddo. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You have 1 new message. | Bir yeni mesajınız var. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Hey, Zach. It's Kelly Burke, from CalArts. | Selam, Zach. Ben CalArts'tan Kelly Burke. Merhaba, Zach. Ben Kelly Burke, CalArts'tan | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I got your portfolio and your application. | Çalışma dosyanı ve başvurunu aldım. Belgelerini gördüm ve başvurunu inceledim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Kinda surprised to see that you applied again. | Yeniden başvurman beni biraz şaşırttı. Tekrar başvurmuş olman beni şaşırttı açıkçası! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
But really happy that you did. | Ama başvurmana sevindim. Fakat gerçekten çok sevindim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
So I returned the portfolio to the Ocean Beach address that you sent it from. | Çalışmalarını ve evrakları bize gönderdiğin Ocean Beach'teki adrese postaladım. Belgeleri ,sen gönderdikten sonra, Ocean Beach adresinden aldım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
There's a couple of things I need to go over with you before I can continue with it. | İşlemlere başlamadan önce üzerinden geçmemiz gereken birkaç şey var. Devam edebilmemiz için öncelikle yapmamız gereken bir kaç ayrıntı var. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
So give me a call when you get this. | Mesajımı aldığında beni ara. Beni ilk fırsatta ara. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm at extension 20 and I hope to hear from you. Alright, take care. | Öğrenci İşleri'ndeyim ve aramanı bekliyorum. Pekala, kendine iyi bak. Dahili numaram 20 ve umarım en kısa zamanda ararsın. Pekala, kendine iyi bak. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
To replay, press 4. To erase, press 7. To return this call, press 8. To save, press 9. | Tekrar dinlemek için 4'e, silmek için 7'ye, numarayı... Cevap için 4'e, silmek için 7'ye, geri dönmek için 8'e. Kaydetmek için 9'a basın. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
To hear all other options, press star. | Diğer işlemleri dinlemek için yıldıza basın. Tekrar dinlemek için, lütfen yıldıza basın... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Jeanne, get up! Get up! | Jeanne, uyan! Uyan! Jeanne, kalk! Hadi kalk! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, with some help. | Biraz destek almışsın. Tabi, biraz yardımla. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Wait, Zach, wait. | Bekle, Zach, bekle. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Allen got that job. | Allen şu işi aldı. Allen iş buldu. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
In Portland and I gotta go with him. | İş Portland'ta ve ben de onunla gitmeliyim. Portland'ta ve onunla gitmemi istiyor. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I can make good money there. | Orada iyi para kazanabilirim. Orada çok iyi para kazanabilirim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
But they don't take kids. | Ama çocuk istemiyorlar. Yalnız, çocuk istemiyorlar. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What do you mean they don't take kids? | Ne demek çok istemiyorlar? Ne demek, çocuk istemiyorlar? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I don't know. They just don't take kids. | Bilmiyorum. İstemiyorlar işte. Bilmiyorum. Sadece çocuk istemediklerini söylediler. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Allen's not really into it anyway. | Allen da pek bayılmıyor zaten. Allen gerçekten bu işin içinde değil. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Cody's gonna have to stay here with you and Papi... | Cody'nin seninle ve babamla kalması gerek. Cody burada seninle ve babamla kalacak... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
At least until we get set up. | En azından kendimizi ayarlayana kadar. En kısa zamanda onu yanıma aldıracağım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
With me and dad for how long? | Ne kadar bizimle kalacak? Ben ve babamla, ne kadar süre? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I dunno. Six months... a year maybe? | Bilmiyorum. Altı ay... Belki bir yıl... Sanırım. Altı ay... belki bir yıl. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You know he can't stay with dad. | Biliyorsun babamla kalamaz. Biliyorsun babamla burada kalamaz. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
But he can't come with me. | Ama benimle de gelemez. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Zach, the Oceanette is not cutting it. I can make three times that up there. | Zach, Oceanette'te kazandığım yetmiyor. Burada üç katını kazanabilirim. Zach, Oceanette hiç kolay değil. Tam üç kez orada bulundum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Is there any more? | Biraz daha var mı? Daha var mı? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Well I'm full, do you want mine? | Ben doydum, benimkini ister misin? Pekala ben tokum, benimkini ister misin? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You like it? | Hoşuna gitti mi? Sevdin mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Can I go to Oregon too? | Ben de Oregon'a gelebilir miyim? Ben de Oregon'a gelecek miyim? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Cody, I told you. You gotta stay here | Cody, sana söyledim. Burada kalman ve... Cody, sana söyledim. burada kalmak zorundasın | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
and keep your uncle Zach company so he doesn't get lonely. | ...yalnız kalmaması için Zach dayının yanında olman gerek. Amcan Zach sana bakacak, seni yalnız bırakmayacak. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Can you do that for mommy? | Anne için bunu yapabilir misin? Annen için bunu yapabilir misin? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Hey, monkey. | Selam, maymuncuk. Merhaba, maymuncuk. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I got in. | Kabul edildim. Kazandım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
To CalArts, they took me back. | CalArts'a kabul edildim. CalArts'ı, beni çağırdılar. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I don't know how I'll do it. | Ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Bunu nasıl yaparım, bilmiyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You'll have to figure out a way. | Bir yolunu bulursun. Bir yolunu bulman gerekiyor. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
If you pass it up You'll be stuck here. | Eğer bu fırsatı kaçırırsan burada tıkılır kalırsın. Eğer denemezsen, buraya sıkışıp kalacaksın. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I don't feel stuck here. | Burada tıkılmış gibi hissetmiyorum. Burada "kapana kısılmış" hissetmiyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yes you do. | Evet, hissediyorsun. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Jeanne wants to go to Oregon. | Jeanne Oregon'a gitmek istiyor. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Maybe she'll have to stay. | Belki de oraya yerleşir. Belki de, artık oraya yerleşecek. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Cody is her responsibility. | Ama Cody'den o sorumlu. Cody onun sorumluluğunda.. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I can't leave him. | Onu bırakamam. Onu terk edemem. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Figure it out. | Bir yolunu bulmalısın. Bir yolunu bul. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Cheer up! | Neşelen biraz! Biraz neşelen! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Can we just celebrate? | Sadece kutlayamaz mıyız? Kutlamayacak mıyız? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
There's something I really need to tell you. | Sana söylemem gereken önemli bir şey var. Sana anlatmak istediğim bazı şeyler var. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I've known for a while. | Bir süredir biliyordum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You are the only reason I wish I wasn't. | Böyle olmamayı dilememin tek sebebi sensin. İstediğim tek şey seninle olmaktı, | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
None of this other shit matters. | Diğer şeyler alsında önemli değil. Başka da bir şey önemli değil. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
But what really sucks... | Berbat olan kısmı... Bütün bunlar çok aptalca... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Is that I've always wanted to be everything to you. | ...aslında her zaman senin her şeyin olabilmeyi istemiş olmamdı. Daima seninle birlikte olmayı istedim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Always dreamed of providing you with anything you ever wanted or needed. | Her zaman sana ihtiyacın olan ya da istediğin her şeyi... Seni her şeyden korumayı, istediğin her şeyi sana verebilmeyi düşledim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Do you love him? | Onu seviyor musun? Ona aşık mısın? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Oh come on... | Hadi ama... Oh lütfen, yapma... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
He's a good guy, Zach. | O iyi biri, Zach. O çok iyi bir adam, Zach. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You don't belong to people forever. | Bir insana sonsuza kadar bağlanamazsın. Sonsuza dek birine ait olamazsın. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Then why bother? | O zaman neden soruyorsun? Peki, bu sıkıntı ne için? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Isn't it worth it? | Yine de değeri yok mu? Buna değmez mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah. | Doğru. Evet. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Tori. Yeah? | Tori. Efendim? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Can I stay with you just for the night? | Bu geceliğine seninle kalabilir miyim? Bu gece seninle kalabilir miyim? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I have nowhere else to go and I can't face Jeanne. | Gidecek hiçbir yerim yok ve Jeanne'le karşılaşmak istemiyorum. Gidecek başka yerim yok ve Jeanne'i de görmek istemiyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
But you can't fuck me. | Ama beni beceremezsin. Ama benimle yatamazsın. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Come on... | Hadi... Hadi, yapma... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You say something. | Sen bir şey söyle. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Student was bad. Made bad judgment call. | Öğrenci hatalıydı. Hatalı yargılama yaptı. Öğrenci hata yaptı. Yanlış sese kulak verdi. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Now see truth. | Gerçeği artık görüyor. Şimdi gerçeği görüyor. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Getting warmer... | Sıcak, sıcak... Yaklaşıyorsun... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Colder... | Soğuk... Uzaklaştın... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You'd better be. | Öyle olsan iyi olur. İyi olacaksın. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You sent in my application? | Başvurumu sen mi gönderdin? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I did. | Ben değiştim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You serious? | Ciddi misin? Sen ciddi misin? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Of course. Anything. | Elbette. Ne istersen... Elbette. Her şekilde. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Anything? | Ne istersem mi? Her şekilde ? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Full ride. Yes! I knew it! | Tam burslu. Evet! Biliyordum! Müthiş, Evet! biliyordum! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Are you serious? | Gerçekten ciddi misin? Ciddi misin? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, I really wanna go this time. | Evet, bu sefer gerçekten gitmek istiyorum. Evet, bu kez gerçekten istiyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I turned down the scholarship before. | Geçer sefer bursu geri çevirdim. Daha önce bu fırsatı tepmiştim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
My mom... Cody... everything. It just couldn't work out. | Annemin ölümü... Cody... Her şey üst üste geldi. Yürütemezdim. Annem... Cody... Her şey. Asla yürütemezdim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I never told anyone. | Hiç kimseye söylemedim. Kimseye söyleyemedim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I really wanna go this time. | Ama bu sefer gerçekten gitmek istiyorum. Bu kez gerçekten gitmek istiyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
And you did say you lived close. | CalArts'ın yakınında yaşadığını söylemiştin. Bana okulun yakınına yerleşeceğini söylemiştin. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Well then let's do it. | Yapalım gitsin. Tamam öyleyse yapalım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah? Yeah. | Tamam mı yani? Tamam. Tamam mı? Evet. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm so proud of you, man. So proud. | Seninle gurur duyuyorum. Gurur duyuyorum. Seninle gurur duyuyorum, adamım. Gurur verici. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Shaun! Hey, kiddo... | Shaun! Selam, ufaklık... Shaun! Hey, ufaklık... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Allen, take Cody inside, ok? | Allen, Cody'yi içeri götür. Allen, Cody'i içeri götür, tamam mı? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Zach, what is he doing here? | Zach, o burada ne arıyor? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What? Are you bailing on me? | Beni yüzüstü mü bırakıyorsun? Ne? Benimle dalga mı geçiyorsunuz? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Bailing? | Yüzüstü bırakmak mı? Dalga geçmek mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Jeanne, you're the one leaving your son! | Jeanne, oğlunu bırakıp giden sensin. Jeanne, oğlunu terk eden ben değilim! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
If you don't like this option then just stay. | Bu şık hoşuna gitmediyse o zaman onunla kal. Eğer bu durum hoşuna gitmiyorsa, burada kalırsın. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |