Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 14793
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Mick, let's go! | Mick, gidelim! Mick gidelim. Ne yapıyorsun sen? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
The fuck are you doing? | Ne yapıyorsun? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Holy shit. | Lanet olsun. Lanet olsun. Aman tanrım. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Mick? | Mick? Mick? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
What is it? What is that? | Bu nedir? Bu da ne? Ne bu? Bu ne? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Ralph Sarchie, 46 precinct. I'm meeting someone here. | Ralph Sarchie, 46. bölge. Birisiyle görüşmem vardı. Ralph Sarchie, 46. mıntıka. Biriyle görüşmeye geldim. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
No one called me about it. | Bana kimse haber vermedi. Bana kimse bir şey söylemedi. Doktor musun sen? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
You a doctor? I'm the supervising physician. | Doktor musun? Sorumlu doktorum. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
And the receptionist, it looks like. | Ve göründüğü kadarıyla resepsiyonistsin. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
I'm hereto talk to Jane Crenna. | Jane Crenna ile görüşmek için geldim. Jane Crenna ile konuşmaya geldim. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Sorry, but that patient is heavily medicated. | Üzgünüm o hasta ağır şekilde uyuşturulmuş durumda. Üzgünüm ama o hasta aşırı derecede ilaç aldı. Sorun yok Doktor. O benimle. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
It's all right, Doctor. He's with me. | Tamamdır doktor, o benimle beraber. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Hey, Father. Thanks for coming. | Hey, Peder, geldiğiniz için sağolun. Selam Peder. Geldiğin için teşekkürler. Pekala, 10 dakika. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
All right, 10 minutes | Tamamdır, 10 dakika. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
unless the patient is upset or interfered with in any way. | Tabi ki hastayı üzmedikçe veya ona müdahale etmedikçe. Hastaya müdahale edilmediği ve üzgün olmadığı sürece elbette. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Thank you, Doctor. This way. | Sağolun doktor. Bu taraftan. Teşekkürler Doktor. Bu taraftan. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
What is this place? | Burası nedir? Bu yer neresi? Tecrit katı. Maksimum güvenlik var. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
The isolation floor. | Yalıtma katı. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Maximum security. | Maksimum güvenlikli. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Upstairs is for the disturbed. | Üst katlar rahatsız hastalar için. Yukarı kat akli dengesi olmayanlar için. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Down here is for the dangerous and the deranged. | Burası tehlikeli ve dengesiz olan hastalar için. Burası ise tehlikeli ve deliler için. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Jane? | Jane? Jane? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
You got a visitor. | Ziyaretçin var. Ziyaretçin var. Merhaba Jane. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Hello, Jane. | Merhaba, Jane. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Do you remember me? | Beni hatırlıyor musun? Beni hatırlıyor musun? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Do you know a man named Santino? | Santino adında birini tanıyor musun? Santino isimli bir adam tanıyor musun? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Mick. | Mick. Mick. Doğru, Mick. Mick Santino. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
That's right, Mick. Mick Santino. | Evet doğru, Mick. Mick Santino. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Why'd you go visit him at the zoo? | Onu hayvanat bahçesinde neden ziyaret ettin? Neden onu ziyarete hayvanat bahçesine gittin? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Message. | Mesaj. Mesaj. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
He had a message for you? | Sana bir mesajı mı vardı? Senin için mesajı mı vardı? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Jane, what was the message Santino had for you? | Jane, Santino sana bir mesaj mı verdi? Jane, Santino'nun senin için ne mesajı vardı? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
You speak Latin, huh? | Latince konuşuyorsun ha? Latince konuşuyorsun demek? Sence bu ne? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
What do you think of this? | Bunun hakkında ne düşünüyorsun? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Let go of my arm, Jane. | Kolumu bırak, Jane. Kolumu bırak Jane. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Let go of my goddamn arm! | Lanet olası kolumu bırak! Kolumu bırak dedim! | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Shit. | Siktir. Siktir. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Marvin. | Marvin. Marvin. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Are you all right? | İyi misin? İyi misin? AIDS testine ihtiyacım olacak. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Gonna need a fucking HIV test. | HIV testi yaptırmam lazım. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
I told you not to upset her! | Sana onu üzmemeni söylemiştim! Onu üzmeyin demiştim! Üzmek mi? Şu koluma bak lan! | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Upset her? Look at my fucking arm! | Üzmek mi? Şu kolumun haline bak! | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, I'm on the phone with your precinct! | Evet, şimdi telefon açıp, Senin mıntıkanla konuşuyorum! Amirinle konuşmak üzereyim. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
I'm about to talk to your captain! | amirine bu durumu bildireceğim. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Tell him I said hello. | Selamımı da söyle. Benden selam söyle. Tamam sakin. Sakin ol. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
You're okay. Calm down. Calm down. | Tamam sakin ol, sakin ol. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
You dropped this. | Bunu düşürdün. Şunu versene. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
What's this writing mean? | Bu yazı ne anlama geliyor? Ne yazıyor burada? İçmeye gidelim hadi. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
What about this third photograph? Where did you uncover the writing? | Bu üçüncü fotoğraf ne hakkında? Bu yazıyı nerede buldun? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Inside the lion habitat at the zoo. I went back there this morning. | Aslan kafesinde. Bu sabah oraya gittim. Hayvanat bahçesindeki aslanın yerinden. Bu sabah oraya gittim. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
These are messages to the spirits of Babylon. | Bunlar Babil'in ruhlarına yollanan mesajlar. Bu mesajlar Babil'in ruhu için. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
The images are Persian pictographs, but the words are in Latin. | Şekiller Pers sembolleri, fakat kelimeler Latince. Şekiller Pers piktografı. Ama kelimeler Latince. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Persian and Latin? | Pers ve Latin? Pers ve Latin mi? Evet. O kadar garip de değil. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Yeah. That's not odd in itself. | Evet. O kadar da tuhaf değil. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
That mixture has been around since before the time of Christ | Bu dillerin birlikte kullanımı, İsa'dan önce Romalılar orta Doğu'yu Bu karışım milattan önce Romalılar, Orta Doğu'yu işgal ettiğinde görülmüştür. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
when the Romans occupied the Middle East. | işgal ettiğinden beri görülüyor. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
But the Latin here refers to providing a "gateway" or “portal." | Buradaki Latince kelimeler bir portal veya geçidi işaret ediyor. Ama buradaki Latince kelimeler "geçit" ya da "kapı" karşılığında. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
So these messages, they're references to doors? | Yani bu mesajlar, bir "kapıyı" mı simgeliyor? Yani bu mesajlar kapıları ima ediyor. Evet. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
There must be an invitation that opens a doorway | Bu, kötü bir varlığın dünyamıza, Şeytani varlığın dünyamıza girebilmesinden önce... | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
before an evil entity can slip into our world. | geçebilmesi için kapı açan bir davetiye olmalı. ...kapının aralanması için bir davet olmalı. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Some people invite it themselves by dabbling in the occult. | Bazı insanlar doğaüstü yollarla onları çağırmaya çalışır. Bazı insanlar, kendilerini su ile büyücülük yaparak davet ederler. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Others are just victims of a curse, like this. | Diğerleriyse yalnızca lanetin kurbanları, bunun gibi. Bazıları da sadece kurbandır. Tıpkı bunun gibi. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
The message here provides a point of entry for the demonic. | Bu mesaj kötülüğün geçişini sağlıyor. Buradaki mesaj şeytani varlık için giriş noktasını sağlıyor. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Here you go, guys. | Buyrun beyler. Buyurun beyler. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
So you're not all pedophiles, huh? | Hepiniz pedofili değilsiniz ha? Hepiniz pedofili değilsiniz demek? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Any other stereotypes you want to hit while I'm here? | Hazır ben buradayken yüzüme vurmak istediğin başka klişe var mı? Hazır buradayken başka önyargıların da var mı? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
I've met a lot of priests. You don't seem the type. | Çok rahip tanıdım. Sen onlara benzemiyorsun. Bir sürü rahip tanıdım. Sen pek onların tipine uymuyorsun. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
And I've known a lot of cops, and you're exactly the type. | Ben de çok polis tanıdım, sen aynı onlara benziyorsun. Ben de bir sürü polis, ama sen tam olarak uyuyorsun. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Seriously, why the priesthood? | Cidden, neden rahip oldun? Cidden, neden rahiplik? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
I had a drug problem when I was younger. | Gençken uyuşturucu sorunum vardı. Gençken uyuşturucu problemim vardı. Kötü olanından. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Bad one. | Kötüydü. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
One morning, I woke up naked in a pool of my own urine | Bir sabah kendi sidiğimin içinde uyandım, Bir sabah havuzun içinde kendi idrarımda çıplak olarak uyandım. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
in the middle of Kenmore Square | Kenmore Meydanı'nın ortasında, Kenmore Meydanı'nın ortasında. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
with a dirty needle of speedball still sticking out of my arm. | kolumda pis bir iğne sallanırken. Pislik içindeki uyuşturucu enjektörü kolumdan sallanıyordu. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
I had a choice, to live or die. | Bir seçim yaptım, yaşamak ya da ölmek. Seçme şansım vardı. Yaşa ya da öl. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
It always comes down to a choice. | Her zaman seçme şansın vardır. Her zaman seçme şansı vardır. Ben Tanrı'yı seçtim. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
I chose God. | Ben Tanrı'yı seçtim | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
I got sober through Narcotics Anonymous and joined the priesthood. | Tedavi olup ayıldım ve rahipliğe katıldım. Adsız Madde Bağımlıları'nda uyuşturucuyu bıraktım ve rahipliğe katıldım. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
You're sober but you drink and smoke? | Ayıldın ama halen sigarayla içki içiyon? Bıraktın ama içki ve sigara mı içiyorsun? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
I'm NA, not AA. | Sosyal içiciyim, alkolik değilim. Uyuşturucu için gittim, alkol için değil. Bunlarla idare ediyorum. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
These get me by. | Bu beni idare ediyor. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
They might kill me slowly, but they won't kill me fast. | Belki beni yavaşça öldürüyor, ama en azından hemen öldürmüyor. Beni yavaşça öldürebilirler ama hızla yapmayacaklar. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Not like heroin. | Eroin gibi değil. Eroin gibi değil. Peki ya sen? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
When did you outgrow God? | Tanrı'yı ne zaman bıraktın? Tanrı olayını ne zaman aştın? 12 yaşımdayken. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
When I was 12. | 12 yaşımdayken. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Some math head frying his brains out broke into our house. | Beyni uyuşturucudan kızarmış biri, bir gece evimize girdi. Keşin teki kafayı sıyırıp evimize zorla girdi. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
He was in the same room as my mom who was sleeping. | Annemin uyuduğu odaya girdi. O sırada uyuyan annemle aynı odadaydı. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
You know what stopped him? | Onu ne durdurdu biliyor musun? Onu ne durdurdu biliyor musun? Tanrı yapmadı. Ben durdurdum. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
God didn't stop him. I did. | Tanrı değil, ben durdurdum. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
With a baseball bat. | Bir beyzbol sopasıyla. Beysbol sopasıyla. Görüyorsun işte Peder. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
You see, Father, | Anlıyor musun Peder, | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
as we speak, every day, out there, someone's getting hurt, | biz konuşurken, dışarda bir yerlerde, her gün birileri acı çekiyor, Biz konuşurken, her gün dışarıda bir yerlerde birinin canı yanıyor. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
ripped off, murdered, raped. | tecavüze uğruyor, öldürülüyor. Soyuluyor, öldürülüyor, tecavüze uğruyor. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
Where's God when all that's happening'? | Bütün bunlar olurken Tanrı nerede? Bütün bunlar olurken Tanrı nerede? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
In the hearts of people like you, who put a stop to it. | Senin gibi insanların kalbinde, bunları durdurmak için. Bunları durduran senin gibi insanların kalbinde. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
I mean, we can talk all night about the problem of evil, | Tüm gece kötülükle alakalı konuşabiliriz, Bütün gece kötülüğün problemi hakkında konuşabiliriz. Peki ya iyiliğin problemi? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
but what about the problem of good? | peki ya iyilik ne olacak? | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
I mean, if there's no God, | Yani demek istiyorum ki; eğer Tanrı yoksa, Eğer Tanrı yoksa, dünya sadece en güçlünün hayatta kalmasından ibaretse. | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
if the world is just "survival of the fittest," | hayat yalnızca güçlü olanın ayakta kalmasından ibaretse, | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |
then why are all the men in this room | öyleyse neden bu odadaki bütün insanlar, O halde neden buradaki bütün bu adamlar... | Deliver Us from Evil-1 | 2014 | ![]() |