Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 146635

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Hey, Wonderbra.	Hey, Süper sütyen.	Scrubs My Cake-1	2004
For what? I'm giving you a hug.	Ne için? Sana sarılacağım.	Scrubs My Cake-1	2004
I was wonderin' what that crane was for.	Vincin ne için olduğunu merak ediyordum.	Scrubs My Cake-1	2004
So, now, how would you like this whole hug thing to go down?	Bu sarılma olayının nasıl gerçekleşmesini isterdin?	Scrubs My Cake-1	2004
Do you want to remain seated?	Oturarak mı istersin? Ayakta mı istersin?	Scrubs My Cake-1	2004
As long as it's under three seconds and I don't feel breath on my neck.	Elbette, üç saniyenin altında olduğu ve nefesini boynumda hissetmediğim sürece umrumda değil. Elbette, üç saniyenin altında olduğu ve nefesini boynumda hissetmediğim...	Scrubs My Cake-1	2004
You're making fun of me cos I need help getting through this.	Bunu atlatabilmek için, senin yardımına ihtiyacım olmasıyla dalga geçiyorsun.	Scrubs My Cake-1	2004
No, I'm really trying.	Gerçekten deniyorum.	Scrubs My Cake-1	2004
You know what? I'm sick of getting dumped on, and I am sick of you.	Üzerime gelinmesinden de, senden de bıktım.	Scrubs My Cake-1	2004
Newbie, don't shove me. Oh, really? Why not?	Çaylak, beni dürtme. Öyle mi? Neden?	Scrubs My Cake-1	2004
Because whenever anybody shoves me more than twice,	Çünkü, birisi beni iki defadan fazla dürterse, Çünkü, birisi beni iki defadan fazla dürterse,...	Scrubs My Cake-1	2004
my mind goes blank, and all I see is this white hot flash of fury.	kendimi kaybediyorum ve hissettiğim tek şey bir öfke patlaması oluyor. ...kendimi kaybediyorum ve hissettiğim tek şey bir öfke patlaması oluyor.	Scrubs My Cake-1	2004
When someone shoves you like this?	Böyle mi dürterse?	Scrubs My Cake-1	2004
So? How'd it go? Punched him in the face.	Nasıl gitti? Suratına yumruğu geçirdim. Nasıl gitti? Suratına yumruğu patlattım.	Scrubs My Cake-1	2004
You want me to kick his ass?	Kıçına tekmeyi basmamı ister misin? Dersini vermemi ister misin?	Scrubs My Cake-1	2004
No need. I already got him back and then some.	Gerek yok. Ben intikamımı aldım, biraz da ileri gittim.	Scrubs My Cake-1	2004
On the window, huh? Yeah!	Pencerede, ha? Evet!	Scrubs My Cake-1	2004
Oh, God. Who died? No. It's for Turk.	Tanrım. Kim öldü? Hayır. Turk için.	Scrubs My Cake-1	2004
I'll get you some milk? Yeah!	Süt ister misin? Evet!	Scrubs My Cake-1	2004
I have Type 2 diabetes.	İkinci derece şeker hastasıyım.	Scrubs My Cake-1	2004
That sucks. Carla is aware if you eat that, your foot will fall off, right?	Bu berbat. Carla, onu yersen, ayağının düşeceğini biliyor, değil mi?	Scrubs My Cake-1	2004
I haven't told her yet.	Henüz ona söylemedim.	Scrubs My Cake-1	2004
I'm sure she knows cos she's trying to get me to fess up	Eminim ki biliyor, çünkü çikolatalı güzelliği, çikolata Eminim ki biliyor, çünkü çikolatalı güzelliği,...	Scrubs My Cake-1	2004
by tempting her chocolaty goodness with chocolaty goodness.	ile kaplayarak beni dağıtmaya çalışıyor. ...çikolata ile kaplayarak, beni allak bullak etmeye çalışıyor.	Scrubs My Cake-1	2004
Babe, do you want some hot fudge sugar sauce?	Bebeğim, sıcak şeker sosundan biraz daha ister misin?	Scrubs My Cake-1	2004
Oh, hell, yeah!	Oh, kesinlikle! Kesinlikle!	Scrubs My Cake-1	2004
Why haven't you told her? I'm not sure.	Neden ona söylemedin? Emin değilim.	Scrubs My Cake-1	2004
Can I tell you something weird?	Sana tuhaf bir şey söyleyeyim mi?	Scrubs My Cake-1	2004
Your dad dying has stolen my diabetes' thunder.	Babanın ölmesi, benim şeker hastalığımı önemsizleştirdi.	Scrubs My Cake-1	2004
My God! Just this second I was thinking	Tanrım! Ben de tam şu anda senin Tanrım! Ben de tam şu anda senin...	Scrubs My Cake-1	2004
your diabetes is gonna get in the way of my dad dying.	hastalığının, babamın ölümünün önüne geçeceğini düşünüyordum. ...hastalığının, babamın ölümünün önüne geçeceğini düşünüyordum.	Scrubs My Cake-1	2004
Isn't that funny?	Komik değil mi? Komik, değil mi?	Scrubs My Cake-1	2004
I smell cake.	Pasta kokusu alıyorum.	Scrubs My Cake-1	2004
If Uncle Bertie died, someone's gonna have to go on a beer run.	Eğer Bertie amca öldüyse, birilerinin bira almaya gitmesi gerekecek. Eğer Bertie amca öldüyse, birilerinin çılgınlar gibi bira içmesi gerekecek.	Scrubs My Cake-1	2004
Thanks again for inviting me to your house for dinner.	Beni akşam yemeğine davet ettiğin için teşekkürler. Beni akşam yemeğine davet ettiğiniz için teşekkürler.	Scrubs My Cake-1	2004
I did?	Öyle mi yapmışım?	Scrubs My Cake-1	2004
Yes, sir, you did.	Öyle efendim, yaptınız.	Scrubs My Cake-1	2004
Hey, where's your brother? JD!	Hey, kardeşin nerede? JD! Hey, kardeşin nerede? J.D.!	Scrubs My Cake-1	2004
He's not here. Look, Dan...	Burada değil. Bak, Dan...	Scrubs My Cake-1	2004
It's Captain Bubblebeard.	Ben Kaptan Köpüksakal.	Scrubs My Cake-1	2004
Avast, matey! Shut your scupper and bury your steel!	Ahoy, dostum! Çeneni kapa ve demir at!	Scrubs My Cake-1	2004
We should be seen...	Bizi görmeleri lazım...	Scrubs My Cake-1	2004
Now you're Dan again.	Şimdi yine Dan oldun.	Scrubs My Cake-1	2004
Let's break down the kid's support system.	Çocuğun destek beklediği kişileri irdeleyelim, ne dersin?	Scrubs My Cake-1	2004
He's got me, an emotionally crippled narcissist,	Benim gibi duygusal özürlü bir narsist var, Benim gibi duygusal özürlü bir narsist var,...	Scrubs My Cake-1	2004
and he's got you, an emotionally crippled narcissist	ve bir de sen varsın, şimdiye kadar, büyük ihtimalle, kendi sidiğiyle ...ve bir de sen varsın, şimdiye kadar, büyük ihtimalle, kendi sidiğiyle...	Scrubs My Cake-1	2004
who's soaking in a tub of what by now has to be mostly your own urine.	doldurmuş olduğu küvette yatan, duygusal özürlü bir narsist. ...doldurmuş olduğu küvette yatan, duygusal özürlü bir narsist.	Scrubs My Cake-1	2004
I believe the ratio's shifted that way.	Sanırım su/sidik oranı o yöne kaymıştır.	Scrubs My Cake-1	2004
And I have got to believe that the two of us together, together, Dan,	Ve inanıyorum ki, Dan, ikimiz beraberce, İnanıyorum ki, Dan, ikimiz bir arada,...	Scrubs My Cake-1	2004
we can make it at least halfway to one legitimate adult.	en azından yarım bir yetişkin edebiliriz. ...en azından yarım bir yetişkin edebiliriz.	Scrubs My Cake-1	2004
You're right, Coxy.	Haklısın, Coxy.	Scrubs My Cake-1	2004
Damn it, Coxsmith, crybaby time is over.	Kahretsin, Coxsmith, bebekliği bırakmanın zamanı gelmiş.	Scrubs My Cake-1	2004
The kid needs us, and he needs us now.	Çocuğun bize ihtiyacı var ve şimdi ihtiyacı var.	Scrubs My Cake-1	2004
Towel. Thank you. Let's rock'n'roll.	Havlu. Teşekkürler. Haydi coşalım.	Scrubs My Cake-1	2004
I may have lost some muscle mass in my legs.	Sanırım bacak kaslarımda zayıflama olmuş.	Scrubs My Cake-1	2004
I want to apologise to you for that whole "devil woman" thing.	Senden "Şeytan Kadın" benzetmesi için özür dilemek istiyorum.	Scrubs My Cake-1	2004
I promise you I will never call you that again.	Sana bir daha öyle seslenmeyeceğime dair söz veriyorum.	Scrubs My Cake-1	2004
It's OK. I can understand why you're uncomfortable around me.	Sorun değil. Benim yanımda neden rahat davranamadığını anlıyorum.	Scrubs My Cake-1	2004
I sometimes do see everyone as a patient.	Bazen herkesi hasta olarak görüyorum.	Scrubs My Cake-1	2004
You know, surgeons do that too.	Aslında, cerrahlar da aynı şeyi yaparlar.	Scrubs My Cake-1	2004
Come on, let's see who's better at it.	Haydi, kim daha iyi, görelim bakalım.	Scrubs My Cake-1	2004
Hip replacement.	Kalça çıkığı.	Scrubs My Cake-1	2004
Alcoholic. That was easy. Yeah.	Alkolik. Bu kolaydı. Evet. Alkolik. Bu kolaydı. Öyle.	Scrubs My Cake-1	2004
Quadruple bypass, two on me.	Dört tane by pass. İkisini ben yaptım. Dört tane baypas. İkisini ben yaptım.	Scrubs My Cake-1	2004
Trying to validate herself, so she'll sleep with anyone.	Kendisini onaylatmaya çalışıyor, bu yüzden herkesle yatar.	Scrubs My Cake-1	2004
Hey, Turk.	Hey, Turk. Selam, Turk.	Scrubs My Cake-1	2004
What's up, Charice? All right?	Nasılsın, Charice? İyi misin?	Scrubs My Cake-1	2004
See, that was before Carla.	Bu Carla'dan daha önceydi.	Scrubs My Cake-1	2004
So, what about me?	Benimle ilgili ne düşünüyorsun?	Scrubs My Cake-1	2004
Come on, you know you want to.	Haydi ama, bunu yapmak istediğini biliyorsun. Haydi ama bunu yapmak istediğini biliyorsun.	Scrubs My Cake-1	2004
Well, Carla calls you her superman, and you love that.	Carla sana Süpermen diyor, bu da senin çok hoşuna gidiyor.	Scrubs My Cake-1	2004
The diabetes makes you feel vulnerable,	Şeker hastalığı seni güçsüz kılıyor Şeker hastalığı seni güçsüz kılıyor...	Scrubs My Cake-1	2004
and you're afraid if you're open to her about it,	ve sen de ona anlatmaya korkuyorsun, ...ve sen de ona anlatmaya korkuyorsun,...	Scrubs My Cake-1	2004
you won't be her superman anymore.	çünkü artık onun süpermeni olmayacaksın. ...çünkü artık onun Süpermeni olmayacaksın.	Scrubs My Cake-1	2004
My God. I'm sorry about the "wash me" thing!	Tanrım. "Beni yıka" olayı için üzgünüm!	Scrubs My Cake-1	2004
Put that on.	Şunu giy.	Scrubs My Cake-1	2004
Dan? You were out with him? I thought you dissolved.	Dan? Onunla mıydın? Suda eridiğini sanmıştım.	Scrubs My Cake-1	2004
This is the way to do this without feeling uncomfortable. Drink.	Kendini rahatsız hissetmeden bu işin üstesinden gelmenin yolu bu. İç şunu.	Scrubs My Cake-1	2004
Now talk. What do you want me to talk about?	Şimdi konuş. Ne hakkında? Şimdi konuş. Ne hakkında?	Scrubs My Cake-1	2004
The pros and cons of blitzing a weak side corner	Üçüncü ve uzun süren durumlarda, zayıf tarafa Üçüncü ve uzun süren durumlarda, zayıf tarafa...	Scrubs My Cake-1	2004
in third and long situations?	saldırmanın avantajları ve dezavantajları nedir? ...saldırmanın avantajları ve dezavantajları nedir?	Scrubs My Cake-1	2004
Thank you, Football for Dummies.	Teşekkürler, salaklar için futbol.	Scrubs My Cake-1	2004
I gotta tell you, little brother, you were always the apple of Dad's eye.	Sana söylemeliyim, küçük kardeş, sen hep babamın gözdesi oldun.	Scrubs My Cake-1	2004
That's the worst thing about college football. The male cheerleaders...	Üniversite futbolunun kötü tarafı da bu. Erkek amigolar...	Scrubs My Cake-1	2004
That's a chick.	Tanrım, bir çıtırmış.	Scrubs My Cake-1	2004
When my father died, all I could focus on	Babam öldüğünde, tek odaklandığım şey, Babam öldüğünde, tek odaklandığım şey,...	Scrubs My Cake-1	2004
was how much he was never there, but you, you're lucky.	hiç yanımda olmamasıydı, ama sen... sen şanlısın. ...hiç yanımda olmamasıydı, ama sen,... sen şanlısın.	Scrubs My Cake-1	2004
You got some positive stuff you can dwell on.	Hatırlayacağın güzel şeyler var.	Scrubs My Cake-1	2004
Throw the ball, you jackass.	At şu topu, dallama. At şu topu, dangalak.	Scrubs My Cake-1	2004
He is a jackass.	Evet, bir dallama. Evet, tam bir dangalak.	Scrubs My Cake-1	2004
I mean, I met your father. I remember like it was yesterday.	Babanla tanıştım. Daha dün olmuş gibi hatırlıyorum.	Scrubs My Cake-1	2004
After about two seconds, I could tell how proud he was of you.	İki saniye içinde, seninle ne kadar gurur duyduğunu gözlerinden okudum.	Scrubs My Cake-1	2004
Then I heard something I never thought I'd hear.	Ve sonra hiç duymayacağımı sandığım bir şey duydum.	Scrubs My Cake-1	2004
Truth be told there, Newbie...	Gerçeği söylemek gerekirse, Çaylak... Gerçeği söylemek gerekirse, Çaylak,...	Scrubs My Cake-1	2004
...l'm proud of you.	...ben de seninle gurur duyuyorum.	Scrubs My Cake-1	2004
It's amazing how a few simple words can change everything.	Birkaç basit kelimenin her şeyi nasıl değiştirebileceğini görmek çok şaşırtıcıdır.	Scrubs My Cake-1	2004
Whether it's an apology...	Bu, bir özür olabilir...	Scrubs My Cake-1	2004
I'm sorry I came down so hard on you. I've been a bit forgetful lately.	Sana bu kadar yüklendiğim için özür dilerim. Son zamanlarda, çok unutkan oldum.	Scrubs My Cake-1	2004
I suppose it's possible that I could've told you you could rent that crane.	Sana o vinci kiralaman için izin vermiş olabilirim.	Scrubs My Cake-1	2004
Sir...	Efendim... Efendim,...	Scrubs My Cake-1	2004