Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 13994
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| She was moved to a more appropriate, | Uyandırılmak için daha uygun... | Dark Matter-1 | 2015 |  |
| secure facility for her awakening. | ...ve daha güvenli bir tesise gönderildi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Yeah, how'd that work out? | Evet, bunu nasıl becerdiniz? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Not particularly well for the program, | Program için pek iyi değildi. Bu da hassasiyet ve tekniğini etkileyebilir.. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| or for the forty three scientists and security | Kaçarken 43 bilim insanını ve... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| personnel who lost their lives when she made her escape. | ...güvenlik çalışanını öldürdü. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We believe that there is a flaw in her neural network | Sinir sisteminde onu mantıksız davranışlara... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| that leaves her prone to irrational behavior | ...ve aşırı şiddetli patlamalara iten bir kusur olduğunu düşünüyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Listen, you are very lucky. | Çok şanslısınız. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It was only a matter of time before she turned on you too. | Size de sırtını dönmesi an meseleseydi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| So you say. | Demek öyle. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| If I actually considered any of you a threat, | Sizleri birer tehdit olarak görseydim... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| you would already be dead. | ...zaten çoktan ölmüştünüz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Now, come, eat! | Şimdi, yiyelim. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You left her? | Onu bıraktınız mı? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Didn't have a choice, kid. | Başka seçeneğimiz yoktu, evlat. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Prepare to jump. | Atlamaya hazırlanın. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You left her?!! | Onu bıraktın mı?! | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Let's get to work. | İşimize geri dönelim. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I've dropped us out in close proximity | Gemiyi A tipi bir cüce yıldız sistemine... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| to the system's A type main sequence star. | ...yakın bir konuma ışınladım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| As long as we remain within it's radiation shadow, | Radyasyon gölgesinde olduğumuz sürece... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| we'll be undetectable by long range scanners. | ...uzun menzilli tarayıcılar bizi fark edemeyecek. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| But it's safe, right? | Ama güvenli, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| If you're going to come up with a plan of action, | Harekete geçme planı yapıyorsanız... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I suggest you do it quickly. | ...çabuk olmanızı öneririm. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Hello, Rebecca. | Merhaba, Rebecca. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Who the hell are you and what did you do to me? | Sen de kimsin ve bana ne yaptın? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| And why do you keep calling me Rebecca? | Ve bana neden Rebecca diyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Because that's your name. | Çünkü adın bu. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| And you are? | Peki sen kimsin? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It's Alex. | Alex. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You you really don't remember me? | Gerçekten beni hatırlamıyor musun? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| No, I don't. | Hayır. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Where's my crew? | Mürettebatım nerede? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| What do you mean they're gone? | Ne demek gittiler? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I mean they left. | Gittiler işte. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| They got in their shuttle, flew back to their ship, | Mekiklerine binip, gemilerine doğru uzaklaştılar, | Dark Matter-1 | 2015 | |
| and they jumped. | ...ve ışınlandılar. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| They wouldn't just leave me. | Beni bırakmış olamazlar. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| They didn't have a choice. | Başka şansları yoktu. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| For the moment, at least, neither do you. | Şu an aslında senin de yok. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Come, sit down. | Gel, otur. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Open this door or I'm going to come over there | Kapıyı aç yoksa gelip seni ikiye bölerim. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Your people breaking days are over, at least for now. | İnsanlara zarar verme günlerin bitti. En azından şimdilik. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I'm sorry, but you are no longer special. | Üzgünüm ama artık özel değilsin. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| And as long as this dampening field is active, | Bu enerji alanı aktif olduğu sürece... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| you're less than normal. | ...normalden bir farkın yok. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I am so sorry, but I can't have you running off again. | Çok üzgünüm ama bir daha kaçmana izin veremem. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| What the hell are you talking about? | Neyden bahsediyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| What is the last thing you remember about your past? | Geçmişin hakkında hatırladığın son şey ne? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Waking up out of stasis on a ship. | Gemide staz kapsülünde uyanmam. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Those people you came with, they did something to you. | Birlikte geldiğin insanlar sana bir şey yapmış. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| No, those people are my friends, | Hayır, onlar benim arkadaşlarım... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| and they'll be coming back for me. | ...ve benim için geri dönecekler. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| But if they are stupid enough to try, | Ama deneyecek kadar aptallarsa... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| we'll be ready for them. | ...onları bekliyor olacağız. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I say we just do what we do best | Ben en iyi yaptığımız şeyi yapmayı öneriyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We hack down there we kill everyone | Oraya gidip herkesi öldürelim. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We bring her back. | Ve onu geri alalım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| As much as I admire your suicidal optimism, | İntihara bu kadar iyimser yaklaşmana hayran olsam da... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| there's no way of knowing how many men or guns they have. | ...silah ve adam sayılarını öğrenmemizin imkanı yok. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| So we'll lob a couple of orbital strikes | O zaman yörünge dışından ateşe başlar... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| their way first to soften 'em up. | ...onları zayıflatırız. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| A ship to surface bombardment would be inadvisable | Tam olarak nerede olduklarını bilmeden... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| unless we knew exactly where she was being held. | ...yörünge dışı ateş açamayız. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Besides, they'd see us coming | Ayrıca, geldiğimizi görürler. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| and if they have anti satellite capabilities, | Ve eğer anti uydu özellikleri varsa... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| they'd tag us before we even got off our first salvo. | ...ilk yaylım ateşini yapmadan bizi ebelerler. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Okay, how about taking the Marauder in? | Marauder'i içeri sokmaya ne dersiniz? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It's smaller, easier to avoid detection. | Daha küçük, kolay ve fark edilmesi daha zor. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We can hit them with a couple of precision strikes. | Dikkatlerini dağıtmak için ateş açarız. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| And then land and storm the place. | Sonra da iniş yapıp etrafı dağıtırız. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| But at that point we've lost the element of surprise. | Fakat o zaman onları şaşırtamayız. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| They'll cut us to pieces before we get | Tesise yaklaşmadan bizi parçalara ayırırlar. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| anywhere near that facility, if we made it that far. | Oraya kadar gelebilirsek tabii. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| The second we land, our shuttle becomes a stationary target. | İniş yaptığımız an, gemimiz sabit hedef olacak. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Then don't land. | O zaman inmeyiz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Come again? | Anlayamadım? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Take the Marauder, but don't land. | Marauder'i al, ama iniş yapma. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| There's another way into that facility. | Tesise girmenin başka bir yolu var. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Er... hang on | Bekle biraz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Uh, just wanted you to know, we're gonna go get her. | Sadece gidip onu alacağımızı söylemek istedim. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I knew you weren't serious about leaving her behind. | Onu arkada bırakma konusunda ciddi olmadığınızı biliyordum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| The Android's coming with us, | Android bizimle geliyor. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| which means someone has to stay to monitor the ship. | Bu yüzden biri burada kalıp gemiye göz kulak olmak zorunda. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You just don't want me there | Bir faydamın dokunmayacağını düşündüğün için... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| because you don't think I'd be any use. | ...sizinle gelmemi istemiyorsun. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I don't want you there because Two wouldn't want you there. | Seni götürmüyorum çünkü İki orada olmanı istemezdi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| The Android is gonna enter a program into the nav system. | Android navigasyon sistemine bir program yerleştirecek. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| If we're not back inside of four hours, | Eğer 4 saat içinde dönmezsek... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| it'll set an automatic course for the nearest space station. | ...seni otomatik olarak en yakın istasyona götürecek. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You'll be on your own. | Kendi başına olacaksın. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| This is unwise. | Bu çok mantıksız. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You're abandoning your obligations to the ship. | Gemiye olan sorumluluğunu bırakıp gidiyorsun. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I'm fulfilling my duties to the members of its crew | Mürettebata karşı olan görevimi... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| by helping to ensure their safety. | ...onların güvenliğini teyit ederek yerine getiriyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| My actions will in no way compromise this vessel. | Eylemlerim asla bu gemiyi riske atmak yönünde değil. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| They will indirectly, if you don't return. | Eğer dönmezsen, dolaysız olarak atmış olacaksın. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I have every intention of doing so. | Dönmeme gibi bir isteğim yok. | Dark Matter-1 | 2015 | |
