Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21488
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
No, it's this way. | Hayır, bu taraftan. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Hi. So, would you like to join us for a coffee? | Merhaba. Bizimle kahve içmek ister misin? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
I'd love to. I have to rush because I've got children. | Çok isterdim. Acelem var, çocuklarıma yetişmem gerek. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Next time maybe. Thank you. Yes, okay. | Gelecek sefere belki. Teşekkürler. Evet, tamam. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Thank you. Bye. | Teşekkürler. Hoşça kalın. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Hi. How was it? It was fine. | Merhaba. Nasıldı? Güzeldi. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Was he okay? | Hocanız iyi mi? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, it was fine. | Evet, iyiydi. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Did you enjoy it? | Hoşuna gitti mi? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, they have two really cute kids. | Evet, çok tatlı çocukları var. Evet, çok şeker çocukları var. Çok komikler. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
They're so funny. We got lost on the way home. | Çok eğlencelilerdir. Eve dönüş yolunda kaybolduk. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
No, we didn't. Can we go to the beach? | Hayır, kaybolmadık. Plaja gidebilir miyiz? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Do you wanna eat here or on the beach? | Burada mı yemek istersiniz yoksa plajda mı? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
On the beach. Here. | Plajda. Burada. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Do you two never agree? | Siz ikiniz hiç aynı fikirde olmaz mısınız? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Don't stick your head out. | Kafanı dışarı çıkarma. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Hey... sea. | İşte... deniz. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Ciao. Ciao. | Hey. Hey. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Fine, thanks. It's free, this? | İyiyim, sağ ol. Burası boş mu? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
We need to get in more shallow water. I'm going to shallow water now. | Daha sığ suya gitmeliyiz. Ben şimdi sığ suya gidiyorum. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
So, it's not just Italian who likes the beach, huh? | Plajı sevenler sadece İtalyanlar değil galiba? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
40 million Italians can't be wrong, huh? | 40 milyon İtalyan yanılmış olamaz değil mi? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
We are with some friends further up the beach if you wanna join us. | Biz plajın ilerisinde arkadaşlarla olacağız, katılmak istersen. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Okay. Well, my children are in the sea at the moment. | Tamam. Çocuklarım şu an denizdeler. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Okay. Maybe in a while? | Peki. Belki biraz sonra? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
In the blue cafe at the end, okay? | Bitince Mavi Kafe' de, tamam mı? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Okay, that will be nice. | Tamam, güzel olur. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
See you. Ciao. Ciao. | Görüşürüz. Hoşçakal. Hoşçakal. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
I'm done. | Benim işim bitti. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
No, you're not. Come on, please. | Hayır, bitmedi. Haydi ama, lütfen. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
I'm gonna go sunbathe, okay? | Ben gidip güneşleneceğim, tamam mı? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Because I wanna be alone for a little bit. | Biraz yalnız kalmak istiyorum çünkü. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Can we get an ice cream? | Dondurma alalım mı? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
You wanna go get an ice cream? Yeah. | Dondurma mı istiyorsun? Evet. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
How do you say ice cream in Italian? | Dondurmayı İtalyanca nasıl söylersin? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
I don't know. Un gelato, per favore? | Bilmiyorum. Un gelato, per favore? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
She's very beautiful, your daughter. | Kızın çok güzel. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Yes, she is. | Evet, güzeldir. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
You must be very... proud? | Gurur duyuyor olmalısın? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
She's really tired. | Çok yoruldu. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Dad... I wet the bed. | Baba, yatağımı ıslattım. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
So you did. | Demek ıslattın. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
You can go sleep in your own bed if you want. | Gidip kendi yatağında yatabilirsin istersen. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I'll be all right. | Tamam, iyi olacağım. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
You guys. | Siz çocuklar. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
I'm gonna go out for a little walk and I'll be back by 12. | Ben kısa bir yürüyüş yapmak için dışarı çıkacağım ve 12 gibi dönmüş olurum. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Okay, at the beginning. No, no. Adagio. Adagio. | Tamam, başlangıçta. Hayır, hayır. Yavaş. Yavaş. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Sorry I'm late. It's all right. | Geciktim kusura bakma. Önemli değil. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
So, how long have we got? | Peki, ne kadar süremiz var? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Let's go, darlin'. | Haydi gidelim hayatım. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Darling! | Hayatım! | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Hi, Kelly, come in. | Merhaba Kelly, içeri gelsene. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Mary, Kelly is coming up. | Marry, Kelly yukarı geliyor. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Ciao, Angelica. Ciao, Carlo. | Merhaba, Angelica. Merhaba, Carlo. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
I'm so sorry I'm late. | Geciktim, kusura bakma. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Where did you go? | Nereye gitmiştin? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Just for a walk. | Yürüyüşe. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Just shopping. | Alış veriş sadece. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Lfyou don't tell me, I'm telling dad. | Eğer bana söylemezsen Söylüyorum baba. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Don't you threaten me. | Beni tehdit etme. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
We might not get to the beach today. | Bugün plaja gidemeyebiliriz. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
We have to go to a reception. It is for the Governor of Ligurias. | Ligurias Valisi şerefine yapılan bir resepsiyona gitmemiz gerek. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Why do Mary and I have to go? | Neden Mary ve ben de gelmek zorundayız? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
I promised Barbara. | Barbara'ya söz verdim. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
There's a church that she wants to show Mary nearby. | Mary' nin görmek istediği bir kilise var yakında. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
I have to go to this boring party because of you and Mary? | Ben bu sıkıcı partiye sen ve Mary yüzünden gitmek zorunda mıyım? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Do you know, you're really selfish! | Biliyor musun, çok bencilsin! | Genova-1 | 2008 | ![]() |
You need to be ready in 15 minutes, okay? | 15 Dakika içinde hazır olmanız gerekiyor, tamam mı? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Thanks. What's that? | Teşekkürler. O da ne? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Venice and Genova were the two biggest trading cities in Italy. | Venedik ve Cenova, İtalya'nın en çok ticaret yapan iki şehriydi. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Did they fight wars? | Savaştılar mı? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Just over trade. Yeah. | Ticaret yaptıkalrı süre boyunca. Evet. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
And Marco Polo actually was imprisoned here... | Ve Marco Polo burada hapsedilmişti... | Genova-1 | 2008 | ![]() |
with seven thousand other Venetians. | ...yedi bin Venedikliyle birlikte. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
God, it smells like urine. | Tanrım, çiş gibi kokuyor. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Pretty flowers. | Güzel çiçekler. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, they're nice. | Evet, çok güzeller. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
They're for the dead. Somebody must have died there. | Ölenler için koyulur. Orada biri ölmüş olmalı. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
So, when you guys go to the reception can I just leave? | O halde, siz resepsiyona gittiğinizde ben çıkabilir miyim? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
What do you mean "leave"? Where? | "Çıkabilir miyim" le neyi kastediyorsun? Nereye? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
I'm just going to a cafe with some friends. | Kafeye gideceğim arkadaşlarla. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Who? | Arkadaşlar kim? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
It's the boys and the girls that we met with Rosa. | Rosa'yla tanıştığımız kızlı erkekli arkadaş grubu. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
That's the Annunciation. | Bak bu "İlân". | Genova-1 | 2008 | ![]() |
That's what the basilica was named after. | Kiliseye bundan sonra isim verildi. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
That's when Archangel Gabriel comes down from heaven... and tells Mary | Başmelek Cebrail cennetten iner ve Meryem'e... Bu, melek Cebrail'in cennetten inip... | Genova-1 | 2008 | ![]() |
that she's gonna be the mother of Jesus. | ...İsa'nın annesi olacağını söyler. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Because she's never had sex so she's like "How could I be pregnant?". | Bakire olduğu için tepkisi "Ben nasıl hamile kalabilirim ki" olur. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
She had a cousin named Elizabeth. | Elizabeth adında bir kuzeni vardı. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
She was barren and... but she had just become pregnant | Kısırdı ama Yahya Peygamber'e... | Genova-1 | 2008 | ![]() |
with John the Baptist. | ...hamile kaldı. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
What does barren mean? | Kısır ne demek? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Well, it's when a woman can't become pregnant. | Bir kadının hamile kalamaması demek. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Do you wanna light a candle? Yeah. | Mum yakmak ister misin? Evet. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
I will give you some money. | Sana para vereyim. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
That was a good one. | Bu iyi bir taneydi. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
Do you believe in life after death? | Ölümden sonra yaşama inanıyor musun? | Genova-1 | 2008 | ![]() |
You mean like heaven? Yeah. | Cenneti mi kastediyorsun? Evet. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
I like to think that people just live on in other people's memories. | İnsanların başkalarının hafızalarında yaşadığına inanıyorum daha çok. | Genova-1 | 2008 | ![]() |
It's not a funeral, okay, it's a boring party. | Bu bir cenaze değil, tamam mı? Sıkıcı bir parti. | Genova-1 | 2008 | ![]() |