Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19768
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
what I have promised not to do with you. | benimle yapamadığın herşeyi onunla yap. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Why do you think that Eva... | Neden Eva'nın bunu kabul edeceğini düşünüyorsun... | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
She is in the same situation as you. | O da şu an seninle aynı durumda da ondan. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Go to her, kiss her and take her in all possible positions. | Git ona,onu öp ve yapabildiğin tüm poziyonlarda sik onu. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Lay down carefully behind her, you'll see what happens. | Arkasından usulca yaklaş,neler olduğunu göreceksin. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Do it properly, I'll love you a thousand times more than before. | Adamakıllı sik onu, emin ol eskisinden bin kat fazla seveceğim seni. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Is it you, Flossie? | Sen misin Flossie? | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Where's Jack? I wish he was here now. | Jack nerede? Keşke şimdi burda olabilse. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Do I get a hug from my beloved? | Sana sarılabilir miyim? | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Are you Jack? | Jack sen misin? | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I am starved for love. | Sevişmeye hasret kaldım ne zamandır. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I warn you. I am very erotic. | Bak seni uyarıyorum. Şu an çok azmış durumdayım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
No, wait. | Dur,bekle. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Flossie told that you are a great petting partner. | Flossie senin harika bir seks partneri olduğunu söyledi. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I love to be touched and kissed and sucked between my legs. | Ben de okşanmaya, öpülmeye ve yalanmaya bayılırım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Move your tongue a little higher. | Dilini biraz daha kullan. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
No. There. | Hayır. Burası. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
So delicious. | Çok zevkli. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Very easy. | Daha yavaş. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
How nice to see you together in bed. | Sizi yatakta beraber görmek ne hoş. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Have you had a good time? I've never had it so good. | Güzel vakit geçirdiniz mi bakalım? Hiç bu kadar iyi olmamıştım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
And Jack? Did you like it too? | Ya sen Jack? Senin de hoşuna gitti mi? | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Now you shall hear how wonderful you were. | Şimdi ne kadar mükemmel olduğunu kulaklarınla duyacaksın. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Move the tongue higher up. | Dilini biraz daha kullan. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
What was the point of that? | Ne kadar da sivriymiş? | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
How lovely it sounds. Wait a minute. | Sesler çok güzel geliyor. Bir dakika bekleyin. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Was I paranoid, or they would squeeze me? Were there cameras as well? | Ya ben paranoyak olmuştum ya da bunlar bana santaj yapacaklar. Kameralarda var mı acaba? | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
You were so wonderful I was careful to shoot you too. | Çok harikaydınız, bende sizi çekerken çok dikkatli davrandım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Was I right? | Haklıımışım değil mi? | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
But I don't know where to get the film developed. | Ama bunu nerde banya ettirebileceğimi bilmiyorum? | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I will arrange it. You'd only destroy it. | Ben halledebilirim. Sen kesin onu yok edersin. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
It will be shown at your embassy's Christmas party. | Bu sizin elçiliğin noel partisinde gösterilecek. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Get it! Give it to me! | Alacağım onu! Ver şunu bana! | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Please, Flossie! Take it, then. | Lütfen Flossie! Alacaksın ama sonra. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Listen here. | Dinle işte. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Now I have you. | Şimdi benim olacaksın. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Both at once. | Hem de ikiniz birden. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Turn her. | Döndür onu. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Wait. The buttons first. | Bekle. Önce düğmeleri açalım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
And panties. | Sonra da külotunu çıkaralım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I pushed my tongue into her sex while Eva went to attack her clitoris. | Ben dilimle amını yalayınca Eva'da oraya doğru saldırıya geçti. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
As their mouths met, tongues visited every little nook. | İkimizin de ağzı orda biraraya geldi, dillerimizin değmediği yer nederedeyse kalmamıştı. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I couldn't master hold me. I wanted to enter my beloved Flossie. | Kendime hakim olamadım. Ve sevgili Flossie girmeye kalktım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
No, time hasn't come. Take me instead. | Hayır,henüz değil. Onun yerine beni sik. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Disappointed of being refused Flossie, I took her, | Flossi hayal kırıklığına uğramış gibiydi, Onu sikerken... | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
but I kept thinking: "If it only was Flossie I loved now. " | bir yandan da,siktiğim kişinin Flossie olduğunu hayal ediyordum. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
The Champagne is knocked out. I'll get some new. | Bu şampanyaların içi geçmiş. Gidip tazeleyeyim. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I said that I had never before have had it so wonderful. | Daha önce hiç bu kadar mükemmelini yaşamadığımı itiraf etmeliyim. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
It was a half truth. | Daha doğrusu bu ikinci yarıydı. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I've had it just as delicious once before. | Birincisini daha önceleri yaşamıştım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Do you need to talk about it now? So you've forgotten it? | Bunu konuşmak zorundamısın şimdi? Öyleyse unut gitsin? | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
What'd she mean? I had never seen her before in Stockholm. | Ne demek istiyordu? Ben daha önce onu hiç Stocholm'de görmemiştim. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
You cheater. You claimed only that you remembered me. | Seni dolandırıcı seni. Beni hatırladığını iddaa etmiştin. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
And I thought you'd just be discreet. | Bende de seni ağzı sıkı biri sanmıştım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
She knew my name already the first day. Suddenly I knew it. | Benim adımı ilk gün zaten o söylemişti. Birden kafam dank etti. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Is it you? Sorry, but... | Sen miydin? Pardon,ama... | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
At the time I called myself Baroness Von Haupt. | O zamanlar kendimi Barones Von Haupt olarak tanıtırdım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I've for a short time been married to Mr. Levander. | Bay Levander ile evlenmeme çok kısa bir süre kalmıştı. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I should have recognised her. | Onu tanımam gerekirdi. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Many people gossiped about her, and evil tongues slandered her. | Bir çok insan onun hakkında dedikodu yapıp ona çirkin iftiralar atıyorlardı. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Her unfathomable way fascinated and stirred up young men. | O akılalmaz yollarla gençleri kendine hayran bırakıyordu. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
My friend Robert, who had tried in vain to attract Eve | Arkadaşım Robertle birlikte Eve'nin dikkatini çekmek için | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
stood with me and looked at her as she danced. | dikilip onun dansını izliyorduk. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
You have no chance there. | Hiç sansın yok dostum. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
She is a lesbian. 1000 percent lesbian. | O bir lezbiyen. Hem de yüzden bin lezbiyen. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Try and you'll see. You seem more interested than usual. | Dene ve gör. Bakıyorum da her zamankinden daha ilgilisin. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
But don't forget to tell me how it went. | Ama neler olduğunu bana anlatmayı unutma . | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Roberts challenge plus too much wine meant that I lost my reputation. | Robert'ın bu meydan okuması,şarabı fazla kaçırmasıyla berbaer benim şöhretimi yitirdiğim anlamına da geliyordu. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I would spy on her and try to conquer her. | Onu gözleyecek ve onu fetedecektim. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Without anyone noticing it, I sneaked into her bedroom. | Hiçkimse farketmeden onun yatak odasına gizlice girdim. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Finally, all gone. It's just you and me again. | Sonunda herkes gitti. Yine senle başbaşa kaldık. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
That bad luck. No taxi? Don't worry. | Ne şanssızlık.Taksi kalmamış mı? Endişelenme. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
You can sleep with me. I don't want to bother. | Benimle uyuyabilirsin. Seni rahatsız etmek istemezdim. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
On the contrary. It's just fun. | Aksine. Bu eğlenceli olacak. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Shall I help you undress? | Soyunmana yardım edeyim mi? | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
So beautiful you are. | Çok güzelsin. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
So nice body you have. Do you think that? | Çok güzel bir vücudun var. Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
It is wonderful. | Mükemmel. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
So beautiful you are. You're so soft. | Çok güzelsin. Yumuşacıksın. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I cursed my stupid actions. Now I was a prisoner in the closet. | Hareketim çok aptalcaydı. Artık dolabta hapis kalmıştım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
What a ridiculous situation. | Ne saçma bir durum. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
What are you doing? No, not like that. Leave it. | Ne yapıyorsun? hayır,yapma bunu. Bırak. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
They were a really beautiful couple together. | İkisi çok hoş bir çift olmuşlardı. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
The play began to tickle me. | Gösteri beni tahrik etmeye başlamıştı. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I decided not to stand passive in the closet. I undressed. | Dolapta böylece duramayacağıma karar verdim. Ve soyunmaya başladım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I penetrated her right away. She made no resistance. | Doğruca içine girdim. Bana hiç direnmedi. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
She began to tremble under my body and answered all my hits. | Altımda zevkten titremeye başladı ve benim vuruşlarıma tepki verdi. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
When we parted, I know that it was the last time. | Sonra ayrıldık ve bu onu son görüşüm oldu. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Did he forget you, the beast? | Bunu unutmuşmuydun canavar? | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
What's important is that I haven't forgotten him. | Önemli olan benim unutmadığım ama. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
And what he has done for me. | Ve benim için yaptın şey tabii.. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I thought you were mad at me. I felt ashamed. | Bana kızdığını düşünmüştüm. Çok utanıyorum. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
It made me happy. But you just disappeared. | Bu beni çok mutlu etti. Ama sonra ortadan yok oldun. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
I was filled with shame, and was relieved when I was moved. | Utanç doluydum ve gitmek beni rahatlatmıştı. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Now I will tell, if you can bear to hear. | Dİnlersen şimdide ben birşeyler anlatacağım. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Of course I want to know everything about my beloved. | Elbette, sevgilim hakkında herşeyi bilmek isterim. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
At boarding school, I shared rooms with four other girls. | Yatılı okuldayken aynı odada dirt kız kalıyorduk. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
We were all equally curious about boys. | Hepimiz aynı oranda erkekleri merak ediyorduk. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
One night Ylette introduced a new, exciting game. | Bir gece Ylette bize yeni bir oyun tertip etti. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |
Hide yourself. | Kendinizi göstermeyin. | Flossie-1 | 1974 | ![]() |