Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18634

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Are you alone? I'm here for the summit. I'm here for the summit..	Yalnız mısın? Konferans için buradayım. Konferans için buradayım.	Fake identity-1	2010
I'm from New York. My name is Nicholas Pinter.	New York'tan geliyorum. Adım Nicholas Pinter.	Fake identity-1	2010
Bury him.	Yakın şunu.	Fake identity-1	2010
I can't just disappear.	Öylece ortadan kaybolamam.	Fake identity-1	2010
Which river runs through Iraq?	Irak'a dökülen nehrin adı neydi?	Fake identity-1	2010
Tigris. Thank you.	Dicle. Teşekkürler.	Fake identity-1	2010
People will be looking for me.	İnsanlar beni arayacaklardır.	Fake identity-1	2010
l forgot to buy bread.	Ekmek almayı unutmuşum.	Fake identity-1	2010
I'm not who you think I am.	Düşündüğünüz kişi değilim.	Fake identity-1	2010
It's a mistake.	Bu bir hata.	Fake identity-1	2010
I'm not digging.	Ben kazmayacağım.	Fake identity-1	2010
So...with pain or without pain?	Acılı mı olsun acısız mı?	Fake identity-1	2010
No, no, you've been dreaming.	Hayır, hayır, rüya görüyordun sadece.	Fake identity-1	2010
There is nothing to worry about. Go wake up mama.	Endişelenecek bir şey yok. Git anneni uyandır.	Fake identity-1	2010
She'll explain it to you that you've had a nightmare.	Sana kabus gördüğünü anlatacaktır.	Fake identity-1	2010
What do you mean she is not there?	Ne demek orada değil?	Fake identity-1	2010
That's when you discovered he was a police officer. That's right.	İşte o zaman polis memuru olduğunu keşfettin. Bu doğru.	Fake identity-1	2010
That friend of yours...Paulo. Paulo Ivanoff.	Şu senin arkadaşın, Paulo. Paulo Ivanoff.	Fake identity-1	2010
Why do you think they would want to kill him? I don't know.	Onu neden öldürmek istediler? Bilmiyorum.	Fake identity-1	2010
And why wouldn't they want to kill you?	Peki seni neden öldürmek istemediler?	Fake identity-1	2010
They did want to, as soon as they	İstediler, John Charter denen adam...	Fake identity-1	2010
found out I wasn't this John Charter fellow.	...olmadığımı anladıkları anda vazgeçtiler.	Fake identity-1	2010
And that's when you climbed out of the grave? Yes!	Sen de o zaman kefeni yırttın yani. Evet.	Fake identity-1	2010
You have no idea why they would persecute you.	Neden sana işkence yaptıklarına dair bir fikrin yok mu?	Fake identity-1	2010
I told you...I think it was because of the road block.	Size söyledim. Şu yol kapatma işiyle alakalıydı.	Fake identity-1	2010
That's right.	Pekala.	Fake identity-1	2010
Excuse me a moment.	Bir dakika izin verir misin?	Fake identity-1	2010
He is here. We're nearly there.	O burada. Neredeyse geldik.	Fake identity-1	2010
He's in my office down the hall.	Koridorun sonunda, ofisimde.	Fake identity-1	2010
Turn off here.	Buradan dön.	Fake identity-1	2010
Wanted by the Police	Aranıyor.	Fake identity-1	2010
Yes, Mr. Primstone.	Evet, Bay Primstone.	Fake identity-1	2010
A dirty black tuxedo.	Kirli siyah smokin.	Fake identity-1	2010
Hey...stop that man.	Şu adamı durdurun.	Fake identity-1	2010
There he is. I see him.	İşte orada. Onu görüyorum.	Fake identity-1	2010
One ticket.	Bir bilet.	Fake identity-1	2010
Where? Prague.	Nereye? Prag.	Fake identity-1	2010
One minute, one minute. Hold on.	Bir dakika, bir dakika. Bekleyin.	Fake identity-1	2010
You have change coming, here it is.	Paranızın üstünü alın, işte.	Fake identity-1	2010
John Charter!	John Charter!	Fake identity-1	2010
Paulo's friend.	Paulo'nun arkadaşıyım.	Fake identity-1	2010
Sterling. Nice to meet you at last.	Sterling. Sonunda seninle tanışmak güzel.	Fake identity-1	2010
We were hoping to re establish contact with you.	Seninle tekrar bağlantı kurabilmeyi umuyorduk.	Fake identity-1	2010
Where is your cellphone? They took it.	Cep telefonun nerede? Aldılar.	Fake identity-1	2010
What the hell was that stuff at the embassy?	Elçilikteki saçmalık da neydi?	Fake identity-1	2010
You were lucky we intercepted you.	Seni bulduğumuz için şanslısın.	Fake identity-1	2010
Never mind...let's get you out this place.	Boş ver. Seni buradan çıkaralım.	Fake identity-1	2010
Holden House.	Holden House.	Fake identity-1	2010
You'll never clear custom's looking like that. We better get you clean up first.	Bu kıyafetlerle asla saklanamazsın. Önce sana temiz bir şeyler bulalım.	Fake identity-1	2010
Nice touch of these...making you looks like the prime suspect.	İyi görünüyorsun, baş şüpheli gibi.	Fake identity-1	2010
Shame about Paulo.	Paulo için üzgünüm.	Fake identity-1	2010
Mr. Charter, what a pleasure.	Bay Charter, ne büyük bir zevk.	Fake identity-1	2010
I think you should know I'm not who you think I am.	Sanırım düşündüğünüz kişi olmadığımı biliyorsunuz.	Fake identity-1	2010
Oh dear... and if we believed that...	Hadi canım. Buna inansaydık...	Fake identity-1	2010
... we have to kill you.	...seni öldürmek zorunda kalırdık.	Fake identity-1	2010
You know what you're funny.	Biliyor musun? Sen komiksin.	Fake identity-1	2010
Isn't he? Just like they said.	Değil mi? Dedikleri kadar var.	Fake identity-1	2010
I am Murdoch. Really.	Ben Murdoch. Gerçekten.	Fake identity-1	2010
Come on John, you've got a plane to catch.	Hadi John, yetişmen gereken bir uçak var.	Fake identity-1	2010
Eva will get you ready for travel.	Eva seni yolculuk için hazırlayacak.	Fake identity-1	2010
Follow me, Mr. Charter.	Beni takip edin, Bay Charter.	Fake identity-1	2010
The photograph for a new passport. We'll pick it up at the hotel.	Yeni pasaportun için fotoğraflar. Otelde ayarlayacağız.	Fake identity-1	2010
That's a conference sign, Mr. Charter, so you'll need a pass.	Konferans için lazım Bay Charter, bir giriş kartına ihtiyacınız olacak.	Fake identity-1	2010
Here's your conference id. How'll I know who's my contact?	İşte konferans kimliğiniz. Bağlantımın kim olduğunu nasıl bileceğim?	Fake identity-1	2010
Just wait. They'll find you.	Sadece bekle. Onlar sizi bulur.	Fake identity-1	2010
Goodbye, Mr. Charter.	Hoşça kalın, Bay Charter.	Fake identity-1	2010
Drinks, sir?	Efendim, içki?	Fake identity-1	2010
Excuse me, sir. Sorry, it is confusing.	Affedersiniz bayım. Üzgünüm, kafam karıştı.	Fake identity-1	2010
Looking for someone?	Birine mi bakmıştın?	Fake identity-1	2010
That was close.	Ucuz atlattık.	Fake identity-1	2010
We need to get you out of here safely.	Seni buradan güvenli bir şekilde çıkarmamız lazım.	Fake identity-1	2010
You were in the cafe, wasn't it?!	Kafede ki sen değildin, değil mi?	Fake identity-1	2010
I'lll get you a passport. Until then you'll be safe here.	Sana bir pasaport ayarlayacağım. Sonra burada güvende olacaksın.	Fake identity-1	2010
What would you like to call me? I was thinking Olivia.	Ne olsun isterdin? Aklıma Olivia geliyor.	Fake identity-1	2010
Olivia is fine.	Olivia, iyi o zaman.	Fake identity-1	2010
Where're you going? I'll be back in the morning.	Nereye gidiyorsun? Sabah döneceğim.	Fake identity-1	2010
I need to get you a passport.	Sana bir pasaport ayarlamam lazım.	Fake identity-1	2010
I promise, I'll get you out.	Söz veriyorum, seni buradan kurtaracağım.	Fake identity-1	2010
If they grabbed him, why're they keeping him in there?	Onu yakaladılarsa, neden hala orada tutuyorlar?	Fake identity-1	2010
Hang on...we got something. They're on the move.	Bekle. Bir şey yakaladık. Hareket ediyorlar.	Fake identity-1	2010
Without him.	Onsuz.	Fake identity-1	2010
Okay, let's follow them.	Tamam, takip edelim.	Fake identity-1	2010
How may I help you? Yes, I would like to know if I've a packet or any messages?	Size nasıl yardım edebilirim? Evet, bana bir paket ya da mesaj var mı?	Fake identity-1	2010
Your name? John Charter.	Adınız? John Charter.	Fake identity-1	2010
Is there anything else, Mr. Charter?	Başka bir şey var mıydı, Bay Charter?	Fake identity-1	2010
Yes, I lost my key. May I have another one? Yeah.	Evet, anahtarımı kaybettim. Başka bir tane alabilir miyim? Tabi.	Fake identity-1	2010
Listen, you're in a lot of danger. There's not much time	Dinle, büyük tehlikedesin. Çok zaman yok.	Fake identity-1	2010
Meet me in the alley. How did you know it was me?	Benimle ara sokakta. Ben olduğumu nasıl bildin?	Fake identity-1	2010
Look out the window.	Penceren dışarı bak.	Fake identity-1	2010
Where are you? Just get to the alley in the back.	Neredesin? Arkadaki ara sokağa gel.	Fake identity-1	2010
We'll take it as it goes.	Böyle gelmiş böyle gider.	Fake identity-1	2010
I used to worked here as a teenager.	Gençken burada çalışıyordum.	Fake identity-1	2010
This is Tomas. Take your clothes off.	Bu Tomas. Kıyafetlerini çıkar.	Fake identity-1	2010
What? Take off your clothes.	Ne? Kıyafetlerini çıkar.	Fake identity-1	2010
Is this where we pretend to know each other really well?	Birbirimizi çok iyi tanıyormuş gibi yapacağımız yer burası mı?	Fake identity-1	2010
Change!	Üstünü değiştir!	Fake identity-1	2010
Tracking device...	İzleme aracı...	Fake identity-1	2010
But I thought your people gave me this clothes.	Ama bana bu kıyafetleri sizinkilerin verdiğini sanıyordum.	Fake identity-1	2010
Somebody on our side is not really on our side.	Bizim tarafımızda olanlardan biri, gerçekte bizim tarafımızda değil.	Fake identity-1	2010
Tomas's gonna lead them on a little goose chase.	Tomas onları peşine takıp şaşırtacak.	Fake identity-1	2010