Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179065
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| A guy I was with in prison | Hapisteyken bir herifle tanıştım. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| was doing his wife and her mother at the same time. | Hem karısını hem de annesini ayna anda beceriyordu. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I hope I'm born a woman in my next life, | Umarım bir sonraki hayatımda kadın olarak doğarım da... | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| so I can be a bride in this house. | ...ben de bu eve gelin olurum. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| OCTOBER 26 ENOKIZU SURFACES | 26 Ekim Enokizu Okayama'da bir restoranda ortaya çıktı. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| NOVEMBER 18 | 18 Kasım Enokizu Hiroşima'da... | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| �80,000 IN HIROSHIMA | ...80 bin yen dolandırdı. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Hamamatsu. | Hamamatsu. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Train for Tokyo arriving on track one. | Tokyo treni birinci perona yanaşıyor. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| NOVEMBER 23 HAMAMATSU STATION | 23 Kasım Hamamatsu İstasyonu | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I'm looking for a quiet inn. Something small and tucked away. | Sessiz bir pansiyon arıyorum. Gizli ve ufak bir yer. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| If I can get a girl, all the better. I know just the place. | Bir de kız ayarlarsan çok iyi olur Tam öyle bir yer biliyorum. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Is it far? No, it's pretty close. | Uzakta mı? Hayır, epey yakın. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Up this alley on the right. | Bu yolun sonunda sağda. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| ASANO INN | "Asano Pansiyonu" | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| The driver said this was the best inn around for letting my hair down. | Şoför buranın beni hayal kırıklığına uğratmayacak bir pansiyon olduğunu söyledi. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Must have been Nemoto Taxi. I'll carry it. | Nemoto Taksi sanırım. Ben taşırım. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| It's upstairs. | Üst kata. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Sounds like another guest has a bad cold. | Galiba bir misafiriniz epey üşütmüş. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| That's my mother. She's been in bed for three days. | O benim annem. Üç gündür yataktan çıkamadı. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Let me do that. That's all right. | Bırakın ben yapayım. Sorun değil. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Much obliged. | Çok minnettarım. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I need you to fill out the register. | Bu formu doldurmanız gerekiyor. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Please fill it out yourself. | Sen kendin doldur lütfen. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I'm afraid it's required. | Korkarım ki bu gerekli. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I'm no good at writing characters. | Yazım pek iyi değildir. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I teach microanalytic chemistry at Kyoto University. | Kyoto Üniversitesi'nde mikroanalitik kimya dersi veriyorum. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Equations are no trouble, but I can't remember how to write my own name. | Denklemler sorun değil ama adımı nasıl yazacağımı unutuyorum. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Kyoto University is one of the national schools, right? | Kyoto Üniversitesi ulusal bir okul değil mi? | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Would you find it strange if a university professor | Bir üniversite profesörünün... | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| asked you to find him some female companionship? | ...sizden bir bayan arkadaş istemesini tuhaf bulur muydunuz? | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| No, I'll send for someone right away. | Hayır, size hemen birini gönderirim. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| What would be your type, Professor? | Nasıl tiplerden hoşlanırsınız, Profesör? | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Fujiko Yamamoto. No, Gina Lollabrigida. | Fujiko Yamamoto. Hayır, Gina Lollabrigida. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| "Even the scholar / Hard in pursuit of knowledge / Wants a woman's touch." | Bilginin peşindeki Bir alim bile İster bir kadının dokunuşunu | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Please pay the girl directly. It'll be four bills. | Kızın parasını peşin ödeyin lütfen. 4 bin yen. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Excuse me, then. | İzninizle. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| "When you're on the run / It's not a small sum to pay / This four thousand yen" | Bir kaçakken Bu dört bin yen Pek de ufak bir miktar sayılmaz | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Shall I call Dr. Kadokura? | Dr. Kadokura'yı çağırayım mı? | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I hate doctors. | Doktorlardan nefret ederim. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Not again, Professor. You're insatiable. | Profesör, yine mi? Çok doyumsuzsunuz. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I feel like someone's watching us. | Sanırım biri bizi gözetliyor. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| The granny here | Babaannenin burada... | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| has that reputation. | ...epey ünü vardır. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| The crone with the cold? | Hasta kocakarının mı? | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I thought she was in bed with a raging fever. | Ben de yüksek ateşle yatağındadır sanıyordum. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I didn't wash my hands after mah jongg. | Domino oynadıktan sonra ellerimi yıkamadım. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| That's disgusting, Jun. | Çok iğrençsin, Jun. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Could you lend me �100,000? | Bana 100 bin yen borç verir misin? | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I'm tired of managing a coffee shop. | Kahve dükkanının yöneticiliğinden sıkıldım. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I'm gonna subcontract for Yamaha. | Yamaha için taşeron iş yapacağım. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| No way. Last time I loaned you money, you blew it at the races. | Olmaz. Geçen verdiğim parayı yarışlarda harcadın. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| That damn Matsunaga. | Lanet Matsunaga. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Come on. Just �50,000, then. Please. | Hadi, o zaman sadece 50 bin yen ver. Lütfen. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I like this spot right here. | Burana bayılıyorum. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Stop it, Jun! | Kes şunu, Jun! | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| It's not the money I'm worried about. | Beni endişelendiren şey para değil. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Get over your cold first. | İlk önce hastalığından kurtul. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Then you can go to the boat races. | Ondan sonra tekne yarışlarına gidersin. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I'm already over my cold. | Hastalığım çoktan geçti. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Unlike you, I don't have mah jongg and men to fool around with. | Senin aksine ben domino oynayıp erkekleri etrafımda pervane etmiyorum. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| At least let me go to the races, you cheapskate! | Bırak da en azında yarışlara gideyim, pis cimri! | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Ignore them. They fight all the time. | Boş ver onları. Sürekli kavga ederler. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| See, you're still coughing up phlegm. | Gördün mü bak hala öksürürken balgam çıkarıyorsun. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| So what if I am? | Çıkıyorsa çıkıyor! | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Is this any way to treat your mother? | Annene böyle mi davranacaksın? | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Stop acting so high and mighty! You're just a kept woman! | Böyle güçlü ve yüceymişsin gibi davranmayı kes. Sen sadece bir kapatmasın! | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Drop dead! | Geber emi! | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Calm down, Grandma! | Sakin ol babaanne! | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| With a cough like that, you need to take it easy. | Bu öksürükle biraz sakinleşmen lazım. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I'm so sorry. We must have woken you up. | Çok üzgünüm. Sizi uyandırdık sanırım. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| No, I was already up. | Hayır, zaten kalkmıştım. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| She gets like this all the time. I'll teach you | Sürekli bu şekilde davranıyor. Sana göstereceğim! | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Now, now, Grandma. | Sakin ol babaanne. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Did I hear something about boat races? | Tekne yarışlarından mı bahsediyorsunuz? | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Here, take this and go. | İşte, al bunu ve git. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Blow some money. It'll blow your cold away too. | Biraz para harca ki hastalığın geçsin. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| You mustn't, Professor. You'll spoil her. | Yapmayın, Profesör. Onu şımartacaksınız. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I have a mother in Kyoto too, | Benim de Kyoto'da bir annem var. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| so I seldom get to do anything nice for her. | Bazen onun için de hoş bir şeyler yaparım. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Well, I need to get to the university. | Şey, üniversiteye gitmem gerekiyor. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| If you get a call from a Professor Tomita, | Profesör Tomita ararsa... | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| please tell him I'm on my way. | ...lütfen ona yolda olduğumu söyleyin. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Good morning. You're taking your time this morning. | Günaydın. Bu sabah pek acele etmemişsin. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| The professor kept me up all night. | Profesör beni bütün gece tuttu. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Asano Inn. | Asano Pansiyonu. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| The professor left some time ago for your office. | Profesör biraz önce ofisinize doğru yola çıktı. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Really? That's very odd. | Gerçekten mi? Çok garip. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Oh, here he is now. Let me put him on. | Ah, işte geldi. Bir saniye, onu vereyim. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Ma'am, I missed a train and had to wait for the next. | Hanımefendi, treni kaçırdığım için bir sonrakini beklemem gerekti. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I'll take some butter and corned beef. | Biraz yağ ve sığır konservesi alayım. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| When will you learn to keep proper books? | Şu defterleri düzgün tutmayı ne zaman öğreneceksin? | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| You're real slick with the secret accounts. | Gizli hesabı tutarken şeytan gibisin. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| You said to keep two sets of books. | İki ayrı hesap tut diyen sendin. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| There's a limit to what you can get away with, dummy. | Sersem, ne kadarla kurtulacağının da bir sınırı var. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| You had that young fellow here again last night for mah jongg. | Dün akşam domino oynamak için o genç çocuk buradaymış. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| You can't expect me to play mah jongg by myself. | Dominoyu tek başıma oynamamı bekleyemezsin ya. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| There were three young fellows here. | Üç genç vardı burada. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| I'll be right up with some tea. | Hemen size çay yapayım. | Vengeance Is Mine-1 | 1979 | |
| Is that guy staying several nights? | Birkaç gündür burada kalan herif bu mu? | Vengeance Is Mine-1 | 1979 |