Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 177388
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| As long as you don't screw up | Her şeyin içine sıçıp batırmadıkça... Herşeyi batırmadıkça... | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| I'll let you live. You can thank me. | ...yaşamana izin veririm. Bana teşekkür edebilirsin. ...seni hayatta tutacağım. Bana teşekkür edebilirsin. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Help us get rid of them. | Şunlardan kurtulmamıza yardım et. Şunları başımızdan defetmemiz için yardım et. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| If you say no | Eğer reddedersen... Eğer hayır dersen... | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| both Taeko and Mitsuko will have to die! | ...Taeko ve Mitsuko ölmek zorunda kalır! ...hem Taeko hem de Mitsuko ölecek! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Yes. | Peki. Evet. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Go and watch outside. | Gidip dışarıyı gözetle. Çıuk ve dışarıyı gözetle. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Fold it this way. | Bu şekilde katla. Böyle katla. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| All clear! | Dışarısı temiz! Tamamdır! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| This idiot is useless! | Bu salağın bir yararı yok! Bu salak yararsız! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| What about the wig? | Peruk ne olacak? Peki ya peruk? | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| I'll put it back on. | Yerine geri koyayım. Onu geri takacağım. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Aiko, grab him. Wait! | Aiko, kavra şunu. Bekle! Aiko, tut şunu. Bekle! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Put him upright first. | Önce ayağa dikin. Önce ayağa dik. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Have you got him? Yes! | Kavradın mı? Evet. Yakaladın mı? Evet! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Turn the head around. Go over there! | Başından tarafa çevirin. Şuraya doğru yürüyün. Başını çevirin. Şuraya doğru gidelim! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Shove it in! | İteleyin! İtikle! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| One more to go! Move! | Bir tane daha var. Kımılda! Bir tane kaldı! Kıpırda! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Aiko, we can handle it. Go open the back seat door. | Aiko, bunu biz halledebiliriz. Sen gidip arka kapıyı aç. Aiko, biz bunu halledebiliriz. Sen git arka kapıyı aç. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Grab it! | Tut! Yakala! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Upright! | Yukarı kaldır! Yukarı! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Did you lock the door? Yes! | Kapıyı kilitledin mi? Evet. Kapıyı kilitledin mi? Evet! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Drive to the shack! | Kulübeye sür! Klübeye doğru sür! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Remember Taeko's and Mitsuko's faces! | Taeko ve Mitsuko'nun yüzünü gözünün önüne getir. Taeko'nun ve Mitsuko'nun yüzünü düşün! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Aiko! The lighter one first. | Aiko! Önce zayıf olanı. Aiko! Önce hafif olan. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Shamoto, what are you waiting for? Get out! | Shamoto, ne bekliyorsun? Çık dışarı! Shamoto, ne için bekliyorsun? Çıksana! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Shamoto. Keep going. | Shamoto. Haydi. Shamoto. Gitmeye devam et. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| It's open! | Açık! Açtım! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| OK, one more to go. | Tamam, bir kere daha. Tamam, şimdi bir tane kaldı. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Take it easy! He did a lot for us! | Yavaş ol! O, bizim için çok şey yaptı! Dikkat et! O bize çok şey yaptı! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| You had the hots for him? I'll get rougher then! | Onu çekici mi buluyordun? Daha sert davranayım öyleyse. Onu çekici mi buluyordun? O zaman sana daha kötü davranmalıyım! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| The candles! OK. | Mumlar! Tamam. Mumları yak! Pekâla. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Aiko, give me a meat cleaver. | Aiko, bana bir kasap satırı ver. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| You can't stand this, can you? Aren't you going to help? | Burada öylece ayakta duramazsın, değil mi? Yardım etmeyecek misin? Buna dayanamazsın, dayanabilir misin? Yardım etmeyecek misin? | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Okay, I won't force you. Go and rest. | Tamam, seni zorlamayacağım. Gidip dinlen. Seni zorlamayacağım. Git dinlen. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Aiko, let's get it over and done with. | Aiko, kendimize gelelim ve işi bitirelim. Aiko, kendimize gelip şu işi yapalım. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Hey, make some coffee! | Hey, bir kahve yap! Hey, biraz kahve yap! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| I guess Tsutsui fucked you, Aiko. | Sanırım Tsutsui seni becerdi, Aiko. Sanırım Tsutsi seni becerdi Aiko. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| No, he didn't, I fucked him! | Hayır, becermedi. Ben onu becerdim! Hayır becermedi, ben onu becerdim! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| You fucked Tsutsui, oh, my God! | Tsutsui'yi sen mi becerdin? Aman Tanrı'm! Tsutsui'yi becerdin, aman Tanrım! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| It was not so... bad. | O kadar da... kötü değildi. Çok da kötü değildi. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| How big was his weenie? | Sosisinin büyüklüğü ne kadardı? Sosisi ne kadardı? | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Just a wee bit bigger than yours. | Seninkinden sadece birazcık daha büyük. Seninkinden sadece biraz daha büyük. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| He told me that he had stamina. | Bana, güçlü ve dayanıklı olduğunu söylemişti. Bana güçlü olduğunu anlatmıştı. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| How many times could he do it? | Peki, kaç kere yapabildi? Kaç posta attı? | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| I think I'll leave it to your imagination. | Sanırım bunu senin hayal gücüne bırakacağım. Sanırım bunu senin... | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Whenever he boasted about anything | Ne zaman bir şey hakkında övünse... | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| it was always about his weenie! | ...hep sosisiyle ilgili olurdu! ...bu hep sosisçiği hakkında olurdu | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Here is your coffee. | Buyrun kahvenizi. İşte kahveniz. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Coffee! Thank you. | Kahve! Teşekkür ederim. Kahve! Teşekkürler. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Bring it over here. | Buraya getir. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| This one's a whopper. It'll take longer than usual. | Bu, bayağı şişman. Her zamankinden uzun sürecek. Bu çok büyük. Alışılmışın fazlası zaman alacak. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| You want to watch? No... | İzlemek ister misin? Hayır. İzlemek ister misin? Hayır... | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| You can learn a lot though. | Çok şey öğrenebilirsin. Çok şey öğrenirsin. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| If neither Aiko or I were available, you'd have to do it alone. | Aiko ya da ben olmasaydık, bunu yalnız yapmak zorunda kalacaktın. Eğer Aiko yada ben müsait olmasaydık bunu tek başına yapmak zorunda kalacaktın. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Alone... | Yalnız mı? Tek başına... | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| I told you I was going to make you my apprentice. | Sana, seni benim çırağım yapacağımı söylemiştim. Sana anlatmıştım, seni çırağım yapacaktım. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| You can learn how to make a human invisible. | Bir insanı nasıl yok edeceğini öğrenebilirsin. Bir insanı nasıl yok edebileceğini öğrenecektin. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Once you learn the art, you're invincible. | Sanatı bir kez öğrendin mi, artık yenilmez olursun. Sanatı bir kez öğrendiğinde yenilmez olursun. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Even you could be invincible. | Sen bile yenilmez olabilirsin. Yenilmez bile olursun. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Hell, it's not easy. | O kadar da kolay değildir. O kadar da kolay değildir ama. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| But if you learn how to do it | Ama bunu nasıl yapacağını öğrenirsen... Ama eğer nasıl yapılacağını öğrenirsen... | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| you'll never have trouble. | ...başın asla belaya girmez. ...başın hiç belaya girmez. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| I'm not wrong, am I? | Yanılmıyorum, değil mi? Haksız değilim, değil mi? | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| No... | Hayır. Değilsin... | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| First, you chop it in small pieces. | Öncelikle, küçük parçalar halinde doğrarsın. İlk önce küçük parçaları doğra. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| As small as you can. | Mümkün olduğu kadar küçük. Küçültebildiğin kadar küçült. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Bite size. No larger than chicken nuggets. | Diş büyüklüğünde. Tavuk soteden daha büyük olmayacak. Kuşbaşı. Tavuk soteden büyük olmayacak. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Next, separate bones from meat. | Sonra, kemikleri etten ayırırsın. Sonra etleri kemikten sıyırırsın. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| This is important! | Bu çok önemli! Bu önemlidir! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Make sure they're separate! | Ayrıldıklarından emin ol! Sıyırdığından emin ol! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Hey, look. | Hey, bak! Hey, bak. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| It's a weenie. | Bir sosis. Bu bir sosisçik. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| I'll take care of his weenie. | Onun sosisiyle ben ilgilenirim. Ben onun sosisçiğiyle ilgilenirim. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| You fat fuck. | Seni şişko pislik. Seni şişko piç. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| He put a pearl on his dick. | Çükünün üzerine bir inci koymuş. Şeyinin üstüne bir inci koymuş. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Shit eating show off! | Gösterişçi bok yiyen! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Shamoto, you know why I'm making him invisible? | Shamoto, onu neden yok ettiğimi biliyor musun? Shamoto, onu neden ortadan kaybettiğimi anladın mı? | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Not because of what I did! | Benim yaptığım şeyden dolayı değil! Yaptığım şeyden dolayı değil! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Money trouble. | Para meselesi. Para belası. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| You're right. | Doğru söylüyorsun. Haklsıın. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| I gave him enough pocket money but he wanted more! | Ona yeterince harçlık verdim ama o daha fazlasını istiyordu! Bir cep dolusu para verdim ama daha fazlasını istedi! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| He got greedy! | Aç gözlüydü! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| He thought he could have more! | Daha fazlasına sahip olabileceğini düşündü! Daha fazla koparabileceğini sandı! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| It's bullshit! | Bu saçmalık! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| It's not that easy. | Bu, o kadar kolay değil. Bu kadar kolay değil. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| He got greedy and touched Mr. Murata's money. He had it coming! | Açgözlüydü ve Bay Murata'nın parasına el sürdü. Bunu hak etti! Açgözlüydü ve Murata'nın parasına gözünü dikti. Sonu geliyorum demişti! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| You understand now, you fat fuck? | Artık anlıyor musun, seni yağ tulumu? Şimdi anladın mı seni şişko piç? | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Idiot. | Budala. Salak. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Shamoto! | Shamoto! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| It's a joke. | Şakaydı. Yalnızca bir şaka. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| You can go rest some more. | Gidip biraz daha dinlenebilirsin. Biraz daha dinlenebilrisin. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| It'll take some time. Lie down in the living room. | Bu, biraz zaman alacak. Oturma odasına uzan. Biraz zaman alır. Oturma odasında biraz uzan. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| You can get some sleep! | Biraz uyku çekebilirsin! Uyuyabilirsin! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| I'll call you later. | Seni daha sonra çağırırım. Seni kaldırırım. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| We have another body to go. | Halledecek başka bir ceset daha var. Halletmemiz gereken başka bir ceset daha var. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Did you pull yourself together? | Kendini topladın mı? | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| I told you, it just needs getting used to! | Sana söylemiştim, sadece alışmaya ihtiyacın var! Sana demiştim, sadece alışmaya ihtiyacın var! | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| Don't worry! You'll be alright. | Dert etme! Alışacaksın. Endişelenme! İyi olacaksın. | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 | |
| 6:50am, Saturday, January 31 | 06:50, Cumartesi, 31 Ocak 31 Ocak 2009, Cumartesi, 6:50 | Tsumetai nettaigyo-3 | 2010 |