Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 173226
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Hey, how convenient. No, I... | Tabi, çok normal. Hayır, bak... Bu çok elverişli. Hayır, ben... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
because I know so many women who are total control freaks... | ...çünkü kontrol manyağı olan birçok kadın tanıyorum... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
and it's a nightmare. | ...ve bu kabus gibi. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
I just love that you're not like that. But I am. | Öyle olmamanı seviyorum. Ama öyleyim. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
I was editing that speech the entire time you were giving it. | ...geçen zaman boyunca sen konuşurken ben de kafamda düzeltiyordum. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
who would love someone like that? | ...böyle birini kim sever ki? | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Not really. I'm just That's just a joke, everybody. | Gerçekten değil. Bu sadece şakaydı millet. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Yes, no, yes, no, no, fuck no. "Fuck no". All right. | Evet, hayır, evet, hayır, siktir et. "Siktir et". Pekala. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
so we retitled you: Morning Madness With Mike. | ...sana yeni bir program adı bulduk; Mike ile Sabah Çılgınlığı. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
And this is Joe, your new producer. Hi. | Ve bu da Joe, yeni yapımcın. Merhaba. Bu da Joe, yeni yapımcın. Selam. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
� Is that the only thing That you're good for? � | Yerini alan kişi Bir çok erkek kızlara yanaşmaktan korkar | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
"I'm Jack Magnum, and this is"... The Ugly Truth. | "Ben Jack Magnum, ve karşınızda..." Acı Gerçek. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
I say lose the effing gun. | ...bence silah hareketini yapma. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
All right, we're live in five, four, three... | Pekala, canlı yayına geçiyoruz, beş, dört, üç... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Think this guy's any good? He better be. | Sence yapabilecek mi? Yapsa iyi eder. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Peace. Oh, Jesus. He's going political. | Barış. Yüce İsa. Adam siyaset yapıyor. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
about how often couples get it on in flight, and then we're out. | ...birkaç soru soracağız ve işimiz bitecek. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Check it out. Your replacement's on. Jack Magnum. | Şuraya bak. Senin yerine koydukları adam yayında. Jack Magnum. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
My what? How's it going, Jack? | Neyime ne yaptıkları? Nasıl gidiyor, Jack? | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
who personally has had sex with over 137 women. | ...bir adama bakmaktasınız. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
This is beautiful. Now, we're at the balloon festival... | Bu çok güzel. Buraya gelmişiz ve balon festivalindeyiz... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
and I'm supposed to be telling you about how men are full of hot air. | ...benim de size erkeklerin kendilerini yüksek gören... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
If that were the case, I'd have only 90 women... | Eğer öyle olsaydı, ben sadece 90 kadında kalırdım... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Okay. All right. What the hell? | Tamam. Pekâlâ. Bu da ne? | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Did she...? | O az önce...? | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Yeah, when you have a wine festival... | Evet, söz konusu olan bir şarap festivali ise... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Hi. We're back. | Merhaba! Tekrar yayındayız. Selam. Geri dönüyoruz. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
but Jack Magnum will no longer be able to do The Ugly Truth. | ...Jack Magnum bundan böyle "Acı Gerçek" programında olamayacak. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
because men are completely unreliable. | ...çünkü erkek milletine asla güvenilmez! | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
what men want to do. | ...ne yapmak istediklerini anlayabiliyor musunuz? | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
where they actually need to step up and, I don't know, make a move... | ...bir adım atmaları gereken, harekete geçmeleri gereken an... ...anları geldiğinde, hemen... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
they chicken out. | ...korkup kaçıyorlar! | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
I am all over this. Where are you going? | Bu işte yokum! Nereye gidiyorsun? | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
We're live in two. It's going great, isn't it? | 2 dakika sonra yayındayız! Harika gidiyor, değil mi? | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
in novels and watching in movies since we were 9 years old... | ...büyük, güçlü ve cesur erkek hikâyesi... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
that's a fallacy. They don't exist. | ...tam bir palavra. Yok öyle bir şey! | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
and it's totally romantic and full of potential... | ...hatta romantik ve her ihtimale açık bir an olsa bile... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
men are incapable of copping to it. | ...erkekler bunu değerlendirmekten acizdirler. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Hey. Woman would have us believe... | Hey! Kadınlar bizi, kendilerinin... Selam. Kadınlar bizi kurban olduklarına... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
that they are the victims. That we break their hearts for sport. | ...kurban olduklarına inandırırlar. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
I thought he quit. That's crap. | İşi bıraktığını sanıyordum. Bu saçmalık! İstifa etmişti. Bu saçmalık. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
don't kid yourselves, they're not sleeping with you. | ...kendinizi kandırmayın, sizinle yatmayacaklar! | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
will ever compensate for a really impressive list of credentials. | ...hiçbir şık hareket, kallavi bir referanslar listesinin yerini tutamaz. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
followed by a moment of panic on your part, apparently. | ...ki onu da kendine has bir panik anı izledi, galiba. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Panic? I came by your room. Yes, and then you ran away. | Panik mi? Odana kadar gelmiştim. Evet, sonra da kaçtın gittin. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
with the walking checklist that was in your bed. | ...rekabete girmeye razı olmamak denir. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
We got 10 seconds. | 10 saniyemiz kaldı. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
will choose the one with the better resume. | ...nihayetinde daha iyi özgeçmişe sahip olanı seçer. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Off we go. Where are we going? | İşte gidiyoruz! Nereye gidiyoruz? | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Well, it's a shocker, you're bailing. I wouldn't recommend that. | İşte şok gelişme, atlıyorsun demek. Bunu hiç tavsiye etmem. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Nope. Oh, they're gonna curse. I know it. | Hayır. Küfür edecekler, biliyorum! | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
On our left, you'll see the High Sierras... | Hemen solumuzda, Sierra sıradağlarını göreceksiniz... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
What? Oh, yeah. That's got your interest. | Ne? Ah evet! Bak bu ilgini çekti! | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
winding its way through the dichromatic landscape. | ...iki renkli toprakların arasından süzülerek akıyor. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
I like to fuck like a monkey. Don't fall in love, it's scary". | "Maymunlar gibi vuruşmayı severim. Sakın aşık olmayın, tırsıyorum!" | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
I just told you that I loved you, and all you heard was "psycho". | Biraz önce sana âşık olduğumu söyledim ama tek duyduğun kelime "psikopat"! | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
You're the definition of neurotic. No. The definition of neurotic... | Nevrotik kelimesi tam sana uygun! Hayır. Nevrotik kelimesi... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
is a person who suffers from anxiety, obsessive thoughts, compulsive acts... | ...anksiyete, obsesif düşünceler ve... | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
without any objective evidence of... Shut up. | ...ve herhangi bir objektif kriter Kapa çeneni! | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
and you're standing here giving me a vocabulary lesson. | ...ve sen kalkmışsın kelime dağarcığınla bana hava atıyorsun! | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
but I am. | ...ama âşığım. | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
You're amazing. I am? | İnanılmazsın! Öyle miyim? | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Really? Oh, God! | Ciddi mi? Aman Tanrım! | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
Or are you...? | Yoksa...? | The Ugly Truth-2 | 2009 | ![]() |
You were You were telling them. | Sen çok iyi anlatıyordun. | The Ugly Truth-3 | 2009 | ![]() |
I'm so Long day, big day. | Ben çok... Uzun ve mühim bir gündü. | The Ugly Truth-3 | 2009 | ![]() |
Hey, how convenient. No, I | Tabi, çok normal. Hayır, bak... Bu çok elverişli. Hayır, ben... | The Ugly Truth-3 | 2009 | ![]() |
Are you alert? | Dinliyor musun? | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
I'll be there in about 15 minutes, so stop arguing. | 15 dakika içinde oradayım zaten, tartışmanın alemi yok yani. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Thanks for being here. Good. | Burada olduğunuz için teşekkürler. Güzel. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Because they couldn't handle it. | Çünkü onlar bunun üstesinden gelemezler. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Are you kidding me right now? Nobody in Sacramento... | Benimle kafa mı buluyorsun ya? Josh, Sacramento'da hiç kimse... | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Your voice makes my hair... Okay. He is trying to kill me. | Sesin beni deli... Buyur buradan yak. Beni öldürmeye çalışıyor. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Stand by to go to three. Yeah, so some... | Üçüncü kameraya geçmek için hazır olun. Evet bazen... | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Do it every night. I got a nice, big spoon for you. | Bunu her akşam dene. Senin için büyük, hoş bir kaşığım var. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Duck, like "quack, quack" duck? | Bildiğimiz vak vaklayan ördek mi? | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
...while she pulls it together. Or is it okay? | ...gelene kadar Javier'e dönsün. Bir mahsuru yoktur umarım? | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
It's good. Javier, do you like it? | Güzel. Javier, beğendin mi? | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
...our live Skycam traffic update. Okay. | ...canlı olarak trafik durumunu bildireceğiz. Tamam. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Stand by to roll break. Also, how you can adopt... | Ara vermeye hazır olun. Ayrıca, geri döndüğümüzde... | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
...your very own slug worm, when we come back. | ...kendi sülüğünüze nasıl sahip olabileceğinizi öğreneceksiniz. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Roll your break. How about salt? Salt make it better? | Araya girin. Tuzu nasıl? Faydası olmuş mu? | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
It's just a matter of looking chaos right in the eye and telling it to eff off. | İşin sırrı, kaosun gözlerinin içine bakıp ona siktiri çekebilmekte yatıyor. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Now, come on. Rocco's been with us... | Yapma ama! Rocco yanımızda şu an. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Abby? It's this upsetting? | Abby? Bu çok üzüntü verici. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Want some? Yeah, give me that. | Biraz ister misin? Evet, ver bakalım. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
...on Channel 83 does better. | ...şu adamı biliyorsun. O bile bizden daha iyi. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
...we'd do a nine share at a quarter of the price. | ...şimdi harcadığımızın çeyreğine 9 reyting alabiliriz. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
I got two daughters in college and a son in beauty school. | Üniversitede okuyan iki kızım ve güzellik uzmanlığı okuyan bir oğlum var. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Don't you want them to be symmetrical? | Simetrik olmalarını istemez misin? | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
...but he's read The Great Gatsby... Well, technically 5'8" and a half... | ...Muhteşem Gatsby romanını iki kez okumuş. Aslında, teknik olarak... | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
I thought in your profile it said you... You like to drink red wine. | Profilinde kırmızı şaraptan hoşlandığın yazıyor sanıyordum. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
...in case this happened. | ...çıktısını almıştım. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
I take it this has happened before? No. No. | Galiba bu, başına daha önce de geldi? Hayır, hayır. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Oh, this is a good one. Let's start with three, okay? | Bak bu iyiymiş. Üçüncüyle başlayalım, olur mu? | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
We'll hear from a zoo official forced to take... | Hayvanat bahçesi yetkililerinin yaptığı açıklamada... | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
...what it is men and women really want in relationships. | ...erkeklerin ve kadınların bir ilişkide aradıkları şey aslında nedir? | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
Billions and billions wasted on psychobabble bullshit. | Psikoloji zırvalarına harcanmış milyarlarca lira. | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
...and it is just three little words: | Üstelik sadece iki kelime: | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |
But you want a relationship, then here's how you get one: | Ama bir ilişkiniz olsun istiyorsanız, işte size yöntemi: | The Ugly Truth-4 | 2009 | ![]() |