Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 172808
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Is your wife a time traveler? No. No, thank God. | Eşin de zaman yolcusu mu? Karın da zaman yolcusu mu? Hayır, çok şükür değil. Karın da zaman yolcusu mu? Hayır, çok şükür değil. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
That's great, guys. Thanks. You're welcome. | Çok iyi, oraya bırakabilirsiniz. Tabii, bayan. Çok güzel oldu arkadaşlar. Sağ olun. Rica ederiz. Çok güzel oldu arkadaşlar. Sağ olun. Rica ederiz. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Could we talk about this? Talk? | Bu konu hakkına konuşabilir miyiz? Konuşmak mı? Bunu konuşabilir miyiz? Konuşmak mı? Bunu konuşabilir miyiz? Konuşmak mı? | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
We'll never make it in time. In time for what? | Sabredemeyeceğim. Ne için? Asla zamanında yapamayacağız. Neyi? Asla zamanında yapamayacağız. Neyi? | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Seventeen, 23, 32, 40 and 12. You just won $5 million. | 17, 23, 32, 40, 12. Az önce 5 milyon dolar kazandın. 17, 23, 32, 40 ve 12. Şuan 5 milyon dolar kazandın. 17, 23, 32, 40 ve 12. Şuan 5 milyon dolar kazandın. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Okay. Let's rip it up. No. | Tamam. Yırtıp atalım. Hayır. Tamam. Yırtalım gitsin. Hayır. Tamam. Yırtalım gitsin. Hayır. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
But I like it. You'll like another one more. | Ben beğendim. Ama ben beğendim. Bir sonrakini daha çok seveceksin. Ama ben beğendim. Bir sonrakini daha çok seveceksin. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Spectacular. No. Not the one. | Olağanüstü. Gösterişli. Hayır. Burası olmaz. Gösterişli. Hayır. Burası olmaz. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
We're home. See the garage? Uh huh. | İşte bizim evimiz. Garajı görüyor musun? Evimizdeyiz. Garajı görüyor musun? Evimizdeyiz. Garajı görüyor musun? | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
That's your studio. Aah! | Orası senin stüdyon. Orası çalışma odan. Orası çalışma odan. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
CLARE: Mint? Yes. | Nane? Evet. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
How many more of these do you want? Three's good. | Kaç tane daha yapalım? Üç tane yeter. Bunlardan daha ne kadar istiyorsun? Üç tane yeterli. Bunlardan daha ne kadar istiyorsun? Üç tane yeterli. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Have you applied for it yet? How did you find out about that? | Daha başvurmadın mı? Müracaat ettiniz mi? Bu bilgiyi nereden öğrendin? Müracaat ettiniz mi? Bu bilgiyi nereden öğrendin? | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
What? Wake up. You're bleeding. | Ne? Uyan Kanıyorsun. Ne var? Uyan. Kanaman var. Ne var? Uyan. Kanaman var. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
...and I've never seen it. I don't wanna hear that. | ...ve hiç bebek görmedim. Bunu duymak istemiyorum. ...ama asla görmedim. ...ama asla görmedim. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
You heard what the doctor said. You'd be Stop. | Doktoru sen de duydun Yeter. Doktorun dediğini duydun. Sen... Kes artık. Doktorun dediğini duydun. Sen... Kes artık. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
You're sure you wanna do this? Yeah, yeah. I've signed the papers. | Bunu yapmak istediğinden emin misin? Bunu yapmak istediğinden emin misin? Evet, evet. Evrakları imzaladım. Bunu yapmak istediğinden emin misin? Evet, evet. Evrakları imzaladım. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
You need us to call someone? No. | Senin için birini arayalım mı? Hayır. Birilerini aramamızı ister misin? Hayır. Birilerini aramamızı ister misin? Hayır. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
To stop us from fighting. We're fighting? | Kavgamızı bitirmek için yaptım. Kavgamızı mı? Kavga etmeyi bırakmak için. Kavga mı ediyoruz? Kavga etmeyi bırakmak için. Kavga mı ediyoruz? | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
When? You looked about 18. | Ne zaman? Ne zaman? 18'indeydin. Ne zaman? 18'indeydin. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
You have a choice. I never had a choice. | Seçme şansın var. Asla seçmek için bir şansım olmadı. Seçim yapma hakkın var. Asla seçme hakkım olmadı. Seçim yapma hakkın var. Asla seçme hakkım olmadı. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
MAN 1 : What is he doing in there? Shit. | Ne yapıyor orada öyle? Kahretsin! Ne yapıyor acaba? Kahretsin. Ne yapıyor acaba? Kahretsin. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
This is the first time we've ever met. How do you do? | Şu an, tanıştığımız ilk zaman. Şimdiye kadarki ilk buluşmamız. Nasılsın? Şimdiye kadarki ilk buluşmamız. Memnun oldum. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
How old are you? Ten. How about you? | Kaç yaşındasın? 10. Sen? Kaç yaşındasın? On. Ya sen? Kaç yaşındasın? On. Ya sen? | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
What, you time traveled? Mom says you and I are exactly alike. | Zaman yolculuğu mu yapıyorsun? Yani, zamanda mı gezdin? Yani, zamanda mı gezdin? | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
You were arguing. I bet. | Tartışıyordunuz. Muhtemelen. Tartışıyordunuz. Kesin. Tartışıyordunuz. Kesin. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Five? I'm sorry, I shouldn't have told you. | 5 mi? Üzgünüm, sana söylememeliydim. Beş mi? Üzgünüm, bunu söylememeliydim. Beş mi? Üzgünüm, bunu söylememeliydim. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
How's your mom? She's okay. | Annen nasıl? İyi. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
I love you, Daddy. I love you too, honey. | Seni seviyorum, Baba. Seni seviyorum baba. Ben de seni tatlım. Seni seviyorum baba. Ben de seni tatlım. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
You met her? Yeah. | Onunla tanıştın mı? Tanıştın mı? Evet. Tanıştın mı? Evet. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Push. Come on. Keep going. Come on. | İttir. Kızımız geliyor. Ikın. Haydi. Böyle devam et. Ikın. Haydi. Böyle devam et. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Hey. Do you want a hand? Nope. | Yardım ister misin? Hayır, sağol. Yardım ister misin? Yok. Yardım ister misin? Yok. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
You promise? I promise. | Söz mü? Söz. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
DOCTOR: How did he get hypothermia? We need to let them do their work. | Bırakalım da işlerini yapsınlar. Nasıl hipodermi olduğunu merak ediyorum. İşlerini yapmalarını sağlamalıyız. Nasıl hipodermi olduğunu merak ediyorum. İşlerini yapmalarını sağlamalıyız. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Be generous. Yeah. It's hot. | Cömert ol. Tamam, çok sıcak. Bonkör ol. Pek sıcak. Bonkör ol. Pek sıcak. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
CLARE: Oh! Careful. | Dikkat et. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
GOMEZ: You need anything? No. | Bir şey ister misin? Hayır. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Oh, I'm good, hon. Okay. | Ben iyiyim hayatım. Tamam. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
HENRY: Hey, Gomez. Hey. | Hey, Gomez. Hey. Selam, Gomez. Selam. Selam, Gomez. Selam. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
It's cold out there. Don't be an old man. | Niye ki? Dışarısı buz gibi. Moruklaşma. Hava çok soğuk. Dırdır etme. Hava çok soğuk. Dırdır etme. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
You've been a great friend. What are you talking about? | Çok iyi bir arkaş oldun. iyi bir arkadaş oldun. Neden bahsediyorsun böyle? iyi bir arkadaş oldun. Neden bahsediyorsun böyle? | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
MAN: I don't see any tracks. Yeah. | Hiçbir iz görmiyorum. Evet. Hiç iz göremiyorum. Öyle. Hiç iz göremiyorum. Öyle. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Daddy? Alba. | Baba? Alba. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
How old are you? When is this? I'm 9. | Kaç yaşındasın? Hangi yıl bu? 9 yaşındayım. Kaç yaşındasın? Hangi tarih? Dokuz yaşındayım. Kaç yaşındasın? Hangi tarih? Dokuz yaşındayım. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Doesn't she tell you? She does, but not like you do. | Annen anlatmıyor mu? Sana anlatmıyor mu? Anlatıyor ama senin gibi değil. Sana anlatmıyor mu? Anlatıyor ama senin gibi değil. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
With no clothes. Not a stitch on him. | Kıyafeti olmayan biri. Üzerinde bir ilmik bile olmayan biri. Kıyafeti olmayan biri mi? Üstünde hiç giyecek yok. Kıyafeti olmayan biri mi? Tek bir ilmek bile. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
I'm going. No, Daddy. Sing. | Gidiyorum. Hayır, Baba. Şarkı söyle. Ben gidiyorum. Hayır baba. Şarkı söyle. Ben gidiyorum. Hayır baba. Şarkı söyle. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Where are you from? I'm 39. | Hangi zamandan geliyorsun? 39 yaşındayım. Hangi yaştasın? Otuz dokuz. Hangi yaştasın? Otuz dokuz. | The Time Traveler's Wife-3 | 2009 | ![]() |
Anything else? No, thank you. | Başka bir şey? Hayır, sağol. Başka bir şey? Hayır, sağ olun. Başka bir şey? Hayır, sağ olun. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
Dispatch, Unit 11 . Go ahead, 11. | Memur, birim 11. Devam et, 11 Burası E 11 birimi. Devam et, 11. Burası E 11 birimi. Devam et, 11. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
would you like another glass? Sure. Thank you. | Bir bardak şarap daha ister misiniz? Tabii, teşekkürler. Biraz daha şarap ister miydiniz? Elbette. Teşekkürler. Biraz daha şarap ister miydiniz? Elbette. Teşekkürler. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
It's nice. Hey. And this is Charisse, my roommate. | Ev arkadaşım Charisse ile tanış. Çok hoş. Hey. Bu bayan da Charisse, oda arkadaşım. Çok hoş. Hey. Bu bayan da Charisse, oda arkadaşım. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
You First, I'm a man. | Sen... Öncelikle, ben erkeğim. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
What are you doing now? Picking a lock. | Ne yapıyorsun? Kapıyı açıyorum. Şimdi ne yapıyorsun? Kilit açıyorum. Şimdi ne yapıyorsun? Kilit açıyorum. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
Huh? Close the door. | Kapıyı kapat. Ha? Kapıyı kapat. Ha? Kapıyı kapat. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
Are you guys nearly ready? Yeah. Yeah, we're good. We're fine. | Beyler, hazır mısınız? Evet, iyiyiz. Hazır mısınız artık? Evet. Evet, iyiyiz. Gayet iyi. Hazır mısınız artık? Evet. Evet, iyiyiz. Gayet iyi. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
Mint? Yes. | Nane? Evet. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
What is he doing in there? Shit. | Ne yapıyor orada öyle? Kahretsin! Ne yapıyor acaba? Kahretsin. Ne yapıyor acaba? Kahretsin. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
How did he get hypothermia? We need to let them do their work. | Bırakalım da işlerini yapsınlar. Nasıl hipodermi olduğunu merak ediyorum. İşlerini yapmalarını sağlamalıyız. Nasıl hipodermi olduğunu merak ediyorum. İşlerini yapmalarını sağlamalıyız. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
Oh! Careful. | Dikkat et. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
You need anything? No. | Bir şey ister misin? Hayır. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
Hey, Gomez. Hey. | Hey, Gomez. Hey. Selam, Gomez. Selam. Selam, Gomez. Selam. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
I don't see any tracks. Yeah. | Hiçbir iz görmiyorum. Evet. Hiç iz göremiyorum. Öyle. Hiç iz göremiyorum. Öyle. | The Time Traveler's Wife-5 | 2009 | ![]() |
I can't sing. | Şarkı söyleyemiyorum. İyiydin, Henry. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
HENRY: I can't sing like you. | Senin gibi söyleyemiyorum. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
Of course not. You're supposed to sing like you. | Tabii ki söyleyemezsin. Kendin gibi söylüyor olmalısın. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
Dad says I can't carry a tune in a wheelbarrow. | Babam benden şarkıcı olmayacağını söylüyor. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
ANNETTE: Dad was joking. | Baban şaka yapıyordu. Sesini seviyorum. İkimiz de senin sesini seviyoruz. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
How about "Jingle Bells"? That you can sing. | Jingle Bells'e ne dersin? Bunu söyleyebilirsin. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
No! Mommy! Henry. Henry. | Hayır! Anne! Henry. Henry! | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
There's nothing you can do. No. Shh. Let me go! Mommy! | Senin yapabileceğin bir şey yok. Bırak beni! Anne! | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
There's nothing you can do. Listen. Listen to me. | Senin yapabileceğin bir şey yok. Dinle. Dinle beni. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
You were in the car. It was spinning. And all of a sudden... | Arabanın içindeydin. Araba spin attı. Sonra aniden... | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
...you were home and it was two weeks ago... | ...evindeydin ve 2 hafta öncesiydi... | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
You time traveled, okay? Just like I did to come to see you. | Sen bir zaman yolcususun. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
I'm you, Henry. Understand? When you're grown up. | Ben, senim, Henry. Anlıyor musun? | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
We're the same person. | ...sen ben olacaksın. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
I know that's hard to understand, but you will someday. | Anlamanın zor olduğunu biliyorum, ama bir gün anlayacaksın. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
But you don't need to be afraid, Henry. You're gonna be okay, I promise. | Korkmana gerek yok, Henry. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
WOMAN: Help that little boy! | Küçük çocuğa yardım edin! | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
That took you long enough. You have no idea. | Çok uzun sürdü. Hem de nasıl. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
So Christmas Eve. Got any plans? | Yılbaşı akşamı geldi. Plan yaptın mı? | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
Yeah, yeah. Big plans. | Evet, evet, büyük planlarım var. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
WAITRESS: Anything else? No, thank you. | Başka bir şey? Hayır, sağol. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
Merry Christmas. Thank you very much. | Mutlu noeller. Çok teşekkür ederim. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
MAN [ON RADIO]: Good morning, Chicago. ChiTown radio time is 8 am. | Günaydın, Şikago. ChiTown radyosu, saat 8:00. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
News and sports are coming up next. | Sırada haberler ve spor haberlerimiz var. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
Shaping up to be a warm first day of spring here in the Windy City. | Windy City'de baharın ilk günü sıcak geçeceğe benziyor. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
Excuse me. I'm looking for something on papermaking at Kelmscott. | Afedersiniz. Kelmscott'daki kağıt yapımı ile ilgili bir şeyler arıyorum. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
Our special collections librarian can help you with that. | Özel kolleksiyonlarla ilgilenen görevlimiz size yardımcı olabilir. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
I'm supposed to act normal, but I'm not really acting very normal. | Güya normal davranmam lazımdı, ama pek de normal davranamıyorum. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
I'm sorry. I really have no idea who you are. | Üzgünüm. Kim olduğun hakkında hiçbir fikrim yok. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
I'm Clare. | Ben Clare. Clare Abshire. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
Now, I know... I know you don't know me. | Beni tanımadığını biliyorum. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
Look, I know how odd this must be for you. It's odd for me. | Senin için ne kadar tuhaf olduğunu biliyorum. Benim için de tuhaf bir durum | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
...would you like to have dinner with me, and I'll explain? | ...benimle öğle yemeğine çıkar mısın? Sana yemekte açıklarım. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
Henry, we've been planning this dinner for a long time. | Henry, bu yemeği çok uzun süredir planlıyoruz. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
We have? | Planlıyor muyuz? | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
Go to the Beau Thai. It's your favorite. | Bleu Thai'ye gideriz. Senin en sevdiğin. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |
It is. Mm hm. | Evet. | The Time Traveler's Wife-6 | 2009 | ![]() |