Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 172664
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Could l see your return ticket? | Dönüş biletinizi görebilir miyim? | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Possible forged documents on 1 0 and 1 1 . | 10 ve 11 numaralarda olası sahte belgeler. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Sir, l have an lBlS hit on six. | Efendim, 6 numarada bir IBIS durumu var. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Take me to Ramada lnn, | Beni Ramada Inn'e götürün. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Staying at the Ramada lnn? | Ramada Inn'de mi kalıyorsunuz? | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
OK, Mr. Navorski, l need to see your return ticket, please. | Pekala bay Navorski, dönüş biletinizi görmem gerek, lütfen. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l'm going to need the passport also. | Pasaportunuza da ihtiyacım olacak. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l'm Frank Dixon, Director of Customs and Border Protection here at JFK. | Ben Frank Dixon, JFK Havaalanı'nda Gümrük ve Sınır Koruma müdürüyüm. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l help people with their immigration problems. | Göçmenlik sorunu olan insanlara yardım ederim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
But l understand that you speak a little English. | Ama konuştuğunuz kadarını anlayabilirim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l hope you don't mind if l eat while we talk. l've a bit of bad news. | Umarım yemek yememin bir sakıncası yoktur. Biraz kötü haberlerim var. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
They got it all on GHN, l think. | GHN deki herkesi tutuklamışlar sanırım. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
There were few civilian casualties. l'm sure your family's fine. | Çok az sivil kayıp varmış. Ailenizin iyi olduğuna eminim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Krakozhia. Right. l don't think he gets it. | Krakozhia. Anladığını sanmıyorum. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
lmagine that these potato chips are Krakozhia. | Bu patates cipslerinin Krakozhia olduğunu hayal edin. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l got more bad news for you. Cats has closed. | Siz daha da kötü haberlerim var Bay Navorski Cats kapandı. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Now l go New York City. Thank you. | Şimdi ben New York City'e gidiyorum. Teşekkürler. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
No, Mr. Navorski. l cannot allow you to enter the United States at this time. | Hayır, bay Navorski. Şu anda Birleşik Devletler'e girmenize izin veremem. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
lt's like a Twilight Zone. Do you get that show over there? | "Alacakaranlık Kuşağı" gibi. Orada bunu izliyor muydunuz? | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Really? lt's not important. | Gerçekten mi? Önemli değil. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Where do l buy the Nike shoes? | Nereden Nike ayakkabı alabilrim? | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
You have no right to enter the US and l have no right to detain you. | Birleşik Devletlere girme hakkınız olmadığı gibi sizi alıkoyma hakkım da yok. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l am crack. Yes. Until we get this sorted out, | Ben boşluktayım. Evet. bu işi çözene kadar... | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l will allow you to enter the lnternational Transit Lounge. | ...uluslararası yolcu salonuna girmenize izin vereceğim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l'm going to sign a release form that is going to make you a free man. | Sizi özgür bıracak bir salıverme formu imzalayacağım. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Free to go anywhere you like in the lnternational Transit Lounge. | Uluslararası yolcu salonundan istediğiniz yere gitmeye özgürsünüz. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
This is the lnternational Transit Lounge. | Burası uluslararası yolcu salonu. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
This is a 1 5 minute, prepaid calling card. | Bu 15 dakikalık telefon kartı. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Here is an lD badge for you to get into CBP. Beyond those doors... | Bu CBP ye girmeniz için bir kimlik kartı. Kapıların diğer tarafında. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Mr. Navorski. l'm going to need you to look at me. | Bay Navorski. Bana bakmanız gerek. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
What l do? | Na yapacağım? | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
[TV]...the international community tries to secure a peaceful resolution. | Uluslararası toplum güvenli bir barış çözümü arıyor. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
[TV]...taken hostage. We're hearing that the Vice President has been killed | ...rehin alındı... 13 asker ve 20 sivil yaralandı ayrıca dört kabine... | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
along with four cabinet members, 1 3 inijured soldiers and 20 civilians. | ...üyesiyle birlikte başkan yardımcısının da öldürüldüğü haberini alıyoruz. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l need to see your boarding pass and club card, sir. | Biletinizi ve kulüp kartınızı görmem gerek efendim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l'm sorry, sir. This is a private lounge. | Üzgünüm efendim burası özel bir salon. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l got this in Paris. This is my favorite bag. | Bunu Paris'ten aldım. En sevdiğim çantamdı. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l can't believe you just broke my bag! Mom, Dad! He broke my bag! | Çantamı kırdığına inanamıyorum. Anne, baba! Çantamı kırdı. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l don't let anyone to look at my trash without an appointment. | Randevusu olmadan kimsenin çöplerime bakmasına izin vermem. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l have an opening next Tuesday. | Önümüzdeki Salı açılışım var. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
lt will be good time for you to come back and get lost. | Daha sonra gelmen için iyi bir zaman. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
[Salchak] She sleeps 1 2, Frank. Has a 1 20 volt generator, wet bar, gas range. | 12 aydır uyuyor Frank. 120 Voltluk jeneratörü, barı ve gaz yakıtı var. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
She's a beautiful boat and l hope you get her soon. | Güzel bir tekne, umarım hemen alırsın. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
You have. Actually, l bought her yesterday. | Ona sahipsin. Aslında onu dün aldım. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l'm nominating you to take my place. | Yerimi alman için seni aday gösteriyorum. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Really? l don't know what to say. | Gerçekten mi? Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Jesus. Richard, is this real? lt's real, Frank, it's real. | Yüce İsa. Richard bu gerçek mi? Gerçek Frank, gerçek. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
No, l haven't been waiting for you to retire. | Hayır emekli olmanı beklemiyordum. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
You've waited a long time for this. l have. | Bunu uzun zaman bekledin. Bekledim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l will. l've been here for 1 7 years... | Olacağım. 17 yıldır buradayım. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l'm saying the job is yours to lose. | İş senindir diyorum. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
and call the parents of those kids from Long lsland. | ...ve Long Island'dan şu çocukların ailelerini çağırın. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l want them out of here in half an hour. | Yarım saat içinde buradan çıkarılmalarını istiyorum. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l know, sir. You put him there. | Biliyorum efendim. Onu siz yerleştirdiniz. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l need visa. | Vizeye ihtiyacım var. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Where's your green form? l can't do anything without it. | Yeşil renkli form nerede? O olmadan birşey yapamam. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l give you light green. | Size açık yeşili verdim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l'm sorry, but you've wasted an entire day. | Üzgünüm ama bütün gününüzü harcadınız. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Sir, you told him to wait. l didn't think he'd actually do it. | Efendim, ona beklemesini söylediniz. Bunu yapacağını düşünmemiştim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l mean, he's in a crack. Who the hell waits in a crack? | Şu anda bir boşlukta. Kim bir boşlukta bekler ki? | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Yeah, it could be a few days. lt could be a week, two weeks, a month. | Evet; birkaç gün, birkaç hafta olabilir, iki hafta, bir ay. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
You want him back in the holding cell? No, l'll show him the door. | Onu tekrar alıkoymak mı istiyorsunuz? Hayır, ona kapıyı göstereceğim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Tuesday. l hate the Tuesday. | Salı. Salı gününden nefret ederim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l'm about to tell you something. | Siz bir şey söyleyeceğim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Do you understand? lt's a secret. | Anlıyor musubuz? Bir sır. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
At 1 2 o'clock today, the guards at those doors will leave their posts | Bugün saat 12 de kapıdaki korumalar görevlerini devredecekler... | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Yes. Late five minutes. At 1 2 o'clock. Just today. Just this once. | Evet, Beş dakika geç. Saat 12 de. Sadece bugün. Sadece bir seferlik. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Catch and release. lt's simple. Sometimes you land a small fish. | Yakala ve bırak. Basit. Bazen küçük bir balık tutarsın. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Come on. ln a few minutes, you'll be somebody else's problem. | Haydi. Birkaç dakika içinde başkasının sorunu olacaksın. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l told him nobody would be watching. | Biliyorum, ona kimsenin izlemeyeceğini söyledim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
He's got to get a running start, l guess. | Kaçması gerektiğini anladı sanırım. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
What are you doing? Why is he kneeling? ls he praying? | Ne yapıyor? Neden diz çöküyor? Dua mı ediyor? | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l wait. | Beklerim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l'm so late. | Çok geciktim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Buenos Aires. l can't remember the gate. | Buenos Aires. Hangi kapı olduğunu hatırlamıyorum. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
lf he could learn to speak, this guy. | İngilizce konuşmayı biliyorsa, bu adam. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
So, she's ClA, too? No. | Yoksa kadın da mı CIA den? Hayır. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l'm warning you guys. You watch yourself. | Sizi uyarıyorum çocuklar. Kendinize dikkat edin. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
This guy is here for a reason. And l think that reason is us. | Bu adamların burada olmalarının bir nedeni var. Ve bence o neden biziz. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
lt's Navorski. He's figured out the quarters. | Navorski. Çeyreklikleri almaya çalışıyor. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Good afternoon. Welcome to Burger King. May l take your order? | İyi günler Burger King'e hoşgeldiniz. Siparişinizi alabilir miyim? | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Welcome to Burger King. May l take your... | Burger King'e hoşgeldiniz. Siparişinizi ala... | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
''Crisis. Crisis in Krakozhia.'' | Kiriz. Krakozhia'da kriz." | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
''And food... in...'' | Yiyecek... | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
''...in Krakozhia.'' | Krakozhia'da. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
''The story of Broadway is the...'' | Broadway'in hikayesi... | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
''The cast of comedy hit Friends | Konusu New York'ta geçen komedi dizisi... | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
which is set in New York.'' | "Arkadaşlar" ın oyuncuları. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
''Wayne Newton is 61 today.'' | "Wayne Newton bugün 61 yaşına girdi." | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
''lt's a miracle.'' | "Bir mucize." | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
''Korean conjoined twins separated today in Maine.'' | "Koreli yağışık ikizler bugün Maine'de ayırıldı." | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
''Chances of survival 50 50.'' | "Yaşama şansları yarı yarıya." | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Why do you wait here every day when there's nothing l can do for you? | Yapacağım birşey olmadığı halde neden hergün burada bekliyorsunuz? | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
So? l have chance to go New York, 50 50. | Yani? New York'a gitme şansım yarı yarıya. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
As acting Field Commissioner, l've created a new position here at JFK. | Komisyon üyesi vekili olarak JFK de yeni bir pozisyon oluşturuyorum. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Thank you. l'll take it from here. | Teşekkürler. Buradan sonra ben alırım. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l'm Transportation Liaison in charge of Passenger Assistance. | Ben Yolcu Yardımı yetkili Nakil Bağlantısıyım. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
lt'll be days before he goes through the doors in violation of section 2.1 4 | 2.14 bölümünü ihlal etmeden o kapıdan geçmesi için birkaç gün daha vereceğim. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
Why don't we tag him in violation of section 2.1 4 now? | Neden 2.14 ü ihlal ettiğini iddia etmiyoruz? | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |
l won't lie, particularly to get rid of somebody like him. | Yalan söylemeyeceğim, özellikle Viktor Navorski gibi birinden kurtulmak için. | The Terminal-6 | 2004 | ![]() |