Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 169024
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| No, that, that's not what I... He's very progressive. | Hayır, benim demek istediğim... O çok ilerici biri. Hayir, benim demek istedigim... O çok ilerici biri. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| There's even a Negro band performing here tonight. | Hatta bu gece burada sahneye siyah bir grup çıkacak. Hatta bu gece burada sahneye siyah bir grup çikacak. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I'm gonna be the first Chocolate centerfold. | Derginin kapağına çıkan ilk çikolata olacağım. Derginin kapagina çikan ilk çikolata olacagim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I am. | Olacağım. Olacagim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You can't discriminate against these babies. | Bu bebeklere karşı ayrımcılık yapamazsınız. Bu bebeklere karsi ayrimcilik yapamazsiniz. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| More curls. | Bukleleri artır. Bukleleri artir. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| More cleavage. | Dekolteyi artır. Dekolteyi artir. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Gum. | Sakızı ver. Sakizi ver. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Stand up straighter. | Daha dik dur. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Lose the wedding ring. | Alyansı çıkar. Alyansi çikar. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| More mascara. | Daha çok maskara yap. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Girls... I am now your Bunny Mother. | Kızlar... artık sizin Anne Tavşan'ınızım. Kizlar... artik sizin Anne Tavsan'inizim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Like a House Mother in a sorority. | Kız birliğindeki ev anneniz gibi. Kiz birligindeki ev anneniz gibi. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Or a Mother Superior in a convent. | Ya da kadınlar manastırındaki Amir Anne'niz gibi. Ya da kadinlar manastirindaki Amir Anne'niz gibi. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Or your mother, who whips you into shape, | Ya da sizi zorla forma sokan sizi cesaretlendiren... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| who encourages you, teaches you. | ...bir şeyler öğreten öz anneniz gibi. ...bir seyler ögreten öz anneniz gibi. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Starting now, I am in charge of all things Bunny. | Şu andan itibaren tüm Tavşan işlerinden ben sorumluyum. su andan itibaren tüm Tavsan islerinden ben sorumluyum. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Starting now, I will be watching all of you very closely. | Şu andan itibaren her birinizi çok yakından izleyeceğim. su andan itibaren her birinizi çok yakindan izleyecegim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Because you are either the living, breathing fantasy | Çünkü ya Playboy Tavşan'ını yansıtan capcanlı... Çünkü ya Playboy Tavsan'ini yansitan capcanli... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| that is the Playboy Bunny, or you're not. | ...bir fantezisinizdir, ya da değilsinizdir. ...bir fantezisinizdir, ya da degilsinizdir. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Pearl re cut all the costumes to enhance the line of the leg. | Pearl, tüm kostümleri elden geçir ve bacak çizgisini uzat. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Higher hips, higher tips. | Ne kadar yüksek kalça, o kadar yüksek bahşiş. Ne kadar yüksek kalça, o kadar yüksek bahsis. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Your tails are now poofier, and your corsets tighter. | Kuyruklarınız artık daha yumuşak ve korseleriniz daha sık. Kuyruklariniz artik daha yumusak ve korseleriniz daha sik. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| See? I'm just like your mother giving you a training bra. | Gördünüz mü? Ben aynı size deneme sütyeni veren anneniz gibiyim. Gördünüz mü? Ben ayni size deneme sütyeni veren anneniz gibiyim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Only Bunnier. Oh, and there's a new rule. | Sadece daha tavşansı bir şekilde. Bu arada artık yeni bir kural var. Sadece daha tavsansi bir sekilde. Bu arada artik yeni bir kural var. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Bunnies are now strictly forbidden to date Keyholders. | Artık Tavşanlar'ın anahtar sahipleri ile çıkmaları katiyen yasaktır. Artik Tavsanlar'in anahtar sahipleri ile çikmalari katiyen yasaktir. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Or slip into the back with them. | Ya da onlarla arka tarafa gitmek. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Or anything. | Ya da o tür şeyler. Ya da o tür seyler. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| She said, "No more slipping into the back with Keyholders." | Bize "Artık anahtar sahipleriyle arka tarafa gitmek yasak" dedi. Bize "Artik anahtar sahipleriyle arka tarafa gitmek yasak" dedi. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| She's just jealous. | O sadece kıskanıyor. O sadece kiskaniyor. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| What if she saw something? | Ya bir şey gördüyse? Ya bir sey gördüyse? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You have to act like the same person | Maureen, dünden önce nasıl davranıyorsan öyle davranmalısın. Maureen, dünden önce nasil davraniyorsan öyle davranmalisin. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Believe me, I would love to pretend | İnan bana bunların hiçbiri olmamış gibi davranmayı çok isterdim. inan bana bunlarin hiçbiri olmamis gibi davranmayi çok isterdim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| but it's not so easy. | Ama bu o kadar da kolay değil. Ama bu o kadar da kolay degil. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Let's get you a glass of water. | Hadi sen bir bardak su iç. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I hate water. | Suyu hiç sevmem. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Come on, shake it! | Hadi bakalım! Hadi bakalim! | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| That's right! ♪ Twist it! ♪ | İşte böyle! iste böyle! | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| That. Keep doing that. | İşte böyle. Böyle yapmaya devam et. iste böyle. Böyle yapmaya devam et. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| That's the girl Bruno was dancing with last night. | Dün gece Bruno'nun dans ettiği kız o. Dün gece Bruno'nun dans ettigi kiz o. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Come on, girls, tails up. | Hadi kızlar, kuyruklarınızı kaldırın. Hadi kizlar, kuyruklarinizi kaldirin. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You forgot these. | Bunları unutmuşsun. Bunlari unutmussun. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I saw them in a window three weeks ago. | 3 hafta önce bunları bir vitrinde gördüm. 3 hafta önce bunlari bir vitrinde gördüm. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| They've been in my dresser | Doğum günün için şifonyerimde duruyordu ama... Dogum günün için sifonyerimde duruyordu ama... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I want you to have them now. | ...şimdi almanı istiyorum. ...simdi almani istiyorum. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Because you want me back, | Beni geri istediğin için mi... Beni geri istedigin için mi... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| or because you won't see me at my next birthday? | ...yoksa beni doğum günümde görmeyeceğin için mi? ...yoksa beni dogum günümde görmeyecegin için mi? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Can I have you back? | Seni geri alabilir miyim? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I hear there's a new rule, no Keyholders dating Bunnies. | Duyduğuma göre yeni bir kural varmış, anahtar sahipleri Tavşanlarla çıkamıyormuş. Duyduguma göre yeni bir kural varmis, anahtar sahipleri Tavsanlarla çikamiyormus. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I'm not a Bunny anymore. | Ben artık bir Tavşan değilim. Ben artik bir Tavsan degilim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Oh, that's right. | Doğru ya. Dogru ya. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Will you still perform? | Yine sahneye çıkacak mısın? Yine sahneye çikacak misin? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I'm performing right now. | Şimdi çıkacağım. simdi çikacagim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I know why you made the rule, | Bu kuralı neden çıkardığını biliyorum. Bu kurali neden çikardigini biliyorum. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| and I swear to you, nothing happened with... | Ve sana yemin ederim ki onunla hiçbir şey olmadı. Ve sana yemin ederim ki onunla hiçbir sey olmadi. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Do you think I don't know why | Her gece neden Playboy Kulübü'ne geldiğini bilmiyorum mu sanıyorsun? Her gece neden Playboy Kulübü'ne geldigini bilmiyorum mu saniyorsun? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Do you think I don't know that you need every man in the place | Buradaki her erkeğin "keşke onun gibi olabilsem" diye... Buradaki her erkegin "keske onun gibi olabilsem" diye... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| thinking, "I wish I could be him"? | ...düşünmesine ihtiyacının olduğunu bilmiyorum mu sanıyorsun? ...düsünmesine ihtiyacinin oldugunu bilmiyorum mu saniyorsun? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| And every girl thinking, "Pick me"? | Ya da her kızın "beni seç" diye düşünmesine. Ya da her kizin "beni seç" diye düsünmesine. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| It's your fuel. | Bu senin yakıtın. Bu senin yakitin. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You feed off it. | Bundan besleniyorsun. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| It's what you need to propel your meteoric rise | Bianchi'nin elemanlığından en popüler erkek olmaya varan... Bianchi'nin elemanligindan en popüler erkek olmaya varan... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| from Bianchi hench boy to Best Man Ever. | ...göz kamaştırıcı yükselişini sürdürmek için ihtiyacın olan şey bu. ...göz kamastirici yükselisini sürdürmek için ihtiyacin olan sey bu. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I know you, Nick. | Seni tanıyorum Nick. Seni taniyorum Nick. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Which is exactly why | İşte bu yüzden o 3 küçük kelimeyi söyleyemedin. iste bu yüzden o 3 küçük kelimeyi söyleyemedin. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You know I'm not ready to get married. | Evlenmeye hazır olmadığımı biliyorsun. Evlenmeye hazir olmadigimi biliyorsun. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Not those four words. | O 3 kelimeden bahsetmiyorum. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Especially since 30 seconds ago | Mesela 30 saniye önce "seni geri istiyorum" bile diyemedin. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I'll tell you why you couldn't say it. | Neden söyleyemedin sana söyleyeyim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Because you don't want to believe there's | Çünkü dünyada Nick Dalton'a sırtını dönebilecek... Çünkü dünyada Nick Dalton'a sirtini dönebilecek... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| a woman in this world who could walk away from Nick Dalton. | ...bir kız bulunduğuna inanmak istemedin. ...bir kiz bulunduguna inanmak istemedin. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Well, you can't have us all. | Hepimize birden sahip olamazsın. Hepimize birden sahip olamazsin. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| And I'm a one strike girl, baby, so I'm walking away. | Ve ben bir seferlik bir kızım bebeğim, o yüzden sana sırtımı döneceğim. Ve ben bir seferlik bir kizim bebegim, o yüzden sana sirtimi dönecegim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Good luck finding the one for you. | Doğru kişiyi bulman konusunda sana iyi şanslar. Dogru kisiyi bulman konusunda sana iyi sanslar. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I thought I already found her. | Bulduğumu sanmıştım. Buldugumu sanmistim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| She doesn't exist. | Öyle biri yok. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Follow me to the back, please. | Benimle arkaya gelir misin lütfen? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Should I, uh... | Şuraya... suraya... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I just wanted to... Me first. | Ben sadece... Önce ben. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| It's been a tough first week, huh? | İlk haftan zorlu geçti değil mi? ilk haftan zorlu geçti degil mi? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Are you doing all right? Yes. | iyi misin? Evet. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You sure you don't want to quit and go back to... | İşi bırakıp geri... isi birakip geri... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| No. | Hayır... Hayir... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Because I saw you trying on your Bunny costume | Çünkü Tavşan kostümünü denerken seni gördüğümde... Çünkü Tavsan kostümünü denerken seni gördügümde... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| when you were first hired, | ...işe ilk alındığında... ...ise ilk alindiginda... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| and you didn't seem at all this tense. | ...bu kadar gergin görünmüyordun. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| In fact, I remember thinking, | Hatta hatırlıyorum da "bu kızın gülüşü... Hatta hatirliyorum da "bu kizin gülüsü... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| "Doesn't that girl have the perfect smile?" | ...mükemmel değil mi ya?" diye düşünmüştüm. ...mükemmel degil mi ya?" diye düsünmüstüm. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Where's that smile now? | O gülüş nerede şimdi? O gülüs nerede simdi? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Please let me apologize. | Çok özür dilerim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I didn't know that you and Mr. Dalton were together... | Bay Dalton'un beraber olduğunuzu bilmiyordum... Bay Dalton'un beraber oldugunuzu bilmiyordum... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Oh, I'm not talking about that. | O konudan bahsetmiyorum ben. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| No, sweetheart, I called you in here because | Hayır, tatlım. Seni çağırdım çünkü... Hayir, tatlim. Seni çagirdim çünkü... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Billy threw you out on the floor last week without any training. | ...Billy geçen hafta seni antrenmansız sahaya itmiş. ...Billy geçen hafta seni antrenmansiz sahaya itmis. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You're abandoning your cigarette tray, | Sigaralığını bırakıyorsun... Sigaraligini birakiyorsun... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| you're leaving in the middle of your shifts, | ...vardiyanın ortasında çıkıp gidiyorsun... ...vardiyanin ortasinda çikip gidiyorsun... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| you have no idea what you're doing. | ...ne yaptığın hakkında hiçbir fikrin yok. ...ne yaptigin hakkinda hiçbir fikrin yok. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| But that's not your fault. | Ama bu senin hatan değil. Ama bu senin hatan degil. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I'm working on a training manual. | Bir antrenman programı üzerinde çalışıyorum. Bir antrenman programi üzerinde çalisiyorum. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Starting now, every new Bunny will go through | Artık her yeni Tavşan kendi başına çalışmadan önce... Artik her yeni Tavsan kendi basina çalismadan önce... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 |