Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 169025
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| one week of training before she ever | ...bir haftalık antrenmandan geçecek. ...bir haftalik antrenmandan geçecek. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You'll be paid hourly, and by the end you'll have | Saat hesabı para alacaksın ve sonunda mükemmel bir... Saat hesabi para alacaksin ve sonunda mükemmel bir... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| all the tools you need to be an excellent Bunny. | ...Tavşan olabilmek için her şeyin tamam olacak. ...Tavsan olabilmek için her seyin tamam olacak. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Why the face? | Neden böyle bir ifade takındın? Neden böyle bir ifade takindin? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I guess it's, uh... | Sanırım... Sanirim... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I don't really believe you want me to be an excellent Bunny. | ...benim mükemmel bir Tavşan olmamı istediğine inanmadığım için olsa gerek. ...benim mükemmel bir Tavsan olmami istedigine inanmadigim için olsa gerek. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I think you're trying to... | Bence sen düşmanlarını kendine... Bence sen düsmanlarini kendine... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| keep your enemies close. | ...yakın tutmaya çalışıyorsun. ...yakin tutmaya çalisiyorsun. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You're more interesting than I thought you were. | Sen düşündüğümden daha ilginç bir tipmişsin. Sen düsündügümden daha ilginç bir tipmissin. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Are you my enemy? | Peki düşmanım mısın? Peki düsmanim misin? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| No... | Hayır... Hayir... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I idolized you from the moment I first saw you... | Seni gördüğüm ilk anda idolüm belledim. Seni gördügüm ilk anda idolüm belledim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I I... I wanted to be your friend, I... | Ben... senin arkadaşın olmak istedim, ben... Ben... senin arkadasin olmak istedim, ben... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Believe it or not, Maureen, I'm on your side. | İster inan ister inanma Maureen, ben senin tarafındayım. ister inan ister inanma Maureen, ben senin tarafindayim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I am your friend. | Arkadaşınım zaten. Arkadasinim zaten. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Nick Dalton? | Ama Nick Dalton? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| He's not. | O arkadaşın değil. O arkadasin degil. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| And his friends are people you would never want to know. | Ve onun arkadaşları hiç tanımak istemeyeceğin şahıslar. Ve onun arkadaslari hiç tanimak istemeyecegin sahislar. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| So if I were you... | O yüzden yerinde olsaydım... O yüzden yerinde olsaydim... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| and believe me, I was... | ...ki inan bana bir zamanlar öyleydim... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I'd stay very far away. | ...ondan uzak dururdum. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You want to tell me what happened last night? | Dün gece ne oldu anlatmak ister misin? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I'm looking for, uh... | Ben birine bakıyordum. Ben birine bakiyordum. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| he might have told you his name was Clyde Hill. | Muhtemelen adının Clyde Hill olduğunu söylemiş olabilir. Muhtemelen adinin Clyde Hill oldugunu söylemis olabilir. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I'm sorry. I don't know what you're talking about. | Üzgünüm. Kimden bahsettiğinizi bilmiyorum. Üzgünüm. Kimden bahsettiginizi bilmiyorum. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You danced with him last night. | Onunla dün gece dans etmişsin. Onunla dün gece dans etmissin. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Tallish guy, mostly bald. | Hafif uzun, kelimsi. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Both of you disappeared from the club right around the same time. | İkiniz de yaklaşık aynı vakitlerde kulüpten kaybolmuşsunuz. ikiniz de yaklasik ayni vakitlerde kulüpten kaybolmussunuz. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I went home with someone else last night. | Ben dün gece eve başka biriyle gittim. Ben dün gece eve baska biriyle gittim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I'm jealous. Who? | Kıskandım şimdi. Kiminle? Kiskandim simdi. Kiminle? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You know, it's a shame | İlk baş benimle senin tanışmamış olman çok yazık. ilk bas benimle senin tanismamis olman çok yazik. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I might have gone home with you instead. | Eve onun yerine seninle giderdim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You can go home with me right now. | Benimle eve şimdi de gidebilirsin. Benimle eve simdi de gidebilirsin. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I have to work. | Çalışmam gerek. Çalismam gerek. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I just might think about it. | ...belki bir düşünürüm. ...belki bir düsünürüm. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I made the decision... you're quitting. | Kararı verdim... istifa edeceksin. Karari verdim... istifa edeceksin. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| What do you mean, "I made the decision you're quitting?" | Ne demek yani "kararı verdim... istifa edeceksin"? Ne demek yani "karari verdim... istifa edeceksin"? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I got this job all on my own. | Bu işe kendi başıma girdim. Bu ise kendi basima girdim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Damn it, you're not on your own anymore. | Lanet olsun artık kendi başına değilsin! Lanet olsun artik kendi basina degilsin! | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Janie, you're with me. | Janie, sen benimlesin. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| That's right, Max. | Evet, öyle Max. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| But I can't marry you, and I can't tell you why. | Ama seninle evlenemem ve nedenini söyleyemem. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Playboy Club. Max speaking. | Playboy Kulübü, ben Max. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| It's a call for you, Mr. Dalton. | Sizin için bir telefon var Bay Dalton. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Thanks, Max. | Sağ ol Max. Sag ol Max. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| This is Dalton. | Ben Dalton. Sağ ol Max. Ben Dalton. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You always did have the best ties. | Kravatın hası hep sende. Kravatin hasi hep sende. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Yeah, well, I'd take you shopping, | Seni alışverişe çıkarırdım... Seni alisverise çikarirdim... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| but I wouldn't want to lead you on. | ...ama yanlış anlamanı istemem. ...ama yanlis anlamani istemem. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| We broke up, remember? | Ayrılmıştık, hatırlıyor musun? Ayrilmistik, hatirliyor musun? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I wouldn't be calling if it wasn't important. | Önemli olmasa aramazdım. Önemli olmasa aramazdim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| John wants ten minutes in ten minutes. | John 10 dakika içinde 10 dakikalığına konuşmak istiyor. John 10 dakika içinde 10 dakikaligina konusmak istiyor. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Alley behind the club. | Kulübün arkasındaki sokağa gel. Kulübün arkasindaki sokaga gel. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Same black Lincoln? | Aynı siyah Lincoln mü? Ayni siyah Lincoln mü? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| New black Lincoln. | Yeni bir siyah Lincoln. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Hey, it's me. I've only got a second. | Alo, benim. Çok az zamanım var. Alo, benim. Çok az zamanim var. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Do you know where we're meeting yet? | Nerede buluşacağımız belli oldu mu? Nerede bulusacagimiz belli oldu mu? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Our house, 3:00 a.m. | Saat 3'te bizim evde. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Our... our house? | Biz... bizim ev mi? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| The pawn shop fell through. | Tefeci dükkânı işi suya düştü. Tefeci dükkâni isi suya düstü. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| We have no other option. | Başka seçeneğimiz yok. Baska seçenegimiz yok. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| How much have you made tonight? | Bu gece ne kadar kazandın? Bu gece ne kadar kazandin? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Over $100, and it's only 11:00. | 100 doların üzerinde ve saat daha 23.00. Bizi suçlu olarak görecekler. 100 dolarin üzerinde ve saat daha 23.00. Bizi suçlu olarak görecekler. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| In most states, we are. | Birçok eyalette öyleyiz. Sanırım alyansımı çıkardığımdan dolayı böyle. Birçok eyalette öyleyiz. Sanirim alyansimi çikardigimdan dolayi böyle. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You what? | Ne yaptın, ne? Ne yaptin, ne? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| No, it's a new rule they made. | Ya yeni koydukları bir kural. Ya yeni koyduklari bir kural. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Hello. Alice? Oh! | Orada mısın, Alice? Affedersin, kapatmam gerek. Orada misin, Alice? Affedersin, kapatmam gerek. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Coat, please. | Paltom lütfen. Hemen. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Relax. | Sakinleş. Kimse anlamayacak. Sakinles. Kimse anlamayacak. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| What are you doing out here? | Ne yapıyorsun orada? Ne yapiyorsun orada? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Some creepy Mob guy cornered me in the back of the club. | Ürkünç mafya adamının biri kulübün arkasında beni sıkıştırdı. Ürkünç mafya adaminin biri kulübün arkasinda beni sikistirdi. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| He knew I danced with Bruno Bianchi last night. | Dün gece Bruno Bianchi ile dans ettiğimi biliyordu. Dün gece Bruno Bianchi ile dans ettigimi biliyordu. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| He asked me what I knew, where I was. | Ne bildiğimi, o sıra nerede olduğumu sordu. Ne bildigimi, o sira nerede oldugumu sordu. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| And what did you say? | Sen ne söyledin? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| That I went home with you. | Seninle birlikte eve gittiğimi. Hikâyemiz bu mu? Seninle birlikte eve gittigimi. Hikâyemiz bu mu? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| That's our story. | Hikâyemiz bu. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Look, I know what you're going to say. | Ne söyleyeceğini biliyorum. Fırsatım olduğunda eve gitmeliydim ama... Ne söyleyecegini biliyorum. Firsatim oldugunda eve gitmeliydim ama... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Well, you can't leave now, or they're going to know | Şimdi ayrılamazsın, bununla bir ilgin olduğunu anlayacaklardır. simdi ayrilamazsin, bununla bir ilgin oldugunu anlayacaklardir. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I'm not leaving. | Ayrılmıyorum. Sevindim. Ayrilmiyorum. Sevindim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Well, since our story is you went home with me last night, | Hikâyen, dün gece benimle eve gittiğin olduğuna göre... Hikâyen, dün gece benimle eve gittigin olduguna göre... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Bunnies aren't allowed to date Keyholders anymore. | Tavşanlar artık anahtar sahipleriyle çıkamıyorlar. Tavsanlar artik anahtar sahipleriyle çikamiyorlar. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I don't recall asking you on a date. | Sana çıkma teklif ettiğimi hatırlamıyorum. Sana çikma teklif ettigimi hatirlamiyorum. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Women will be the death of you. | Kadınlar, sonun olacaklar. Kadinlar, sonun olacaklar. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Still haven't found Bruno. | Hâlâ Bruno'yu bulamadım. Hâlâ Bruno'yu bulamadim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You have any idea where he might be? | Nerede olabileceğine dair bir fikrin var mı? Nerede olabilecegine dair bir fikrin var mi? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I know where he was last night. | Dün gece nerede olduğunu biliyorum. Dün gece nerede oldugunu biliyorum. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Apparently, he was dancing | Görünüşe göre senin şu kızla dans ediyordu. Görünüse göre senin su kizla dans ediyordu. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Bunny Maureen. | Tavşan Maureen. Tavsan Maureen. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You're wasting your time. | Zamanını boşa harcıyorsun. Maureen onunla dans etmiş olabilir ama eve benimle gitti. Zamanini bosa harciyorsun. Maureen onunla dans etmis olabilir ama eve benimle gitti. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Poor Carol Lynne. | Zavallı Carol Lynne. Daha iyisini hak ediyor. Zavalli Carol Lynne. Daha iyisini hak ediyor. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I always thought so. | Hep öyle düşündüm. Hep öyle düsündüm. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Be a lot easier for you | Bruno Bianchi tablonun dışındayken... Bruno Bianchi tablonun disindayken... | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| You think I'm that stupid? | O kadar aptal olduğumu mu sanıyorsun? O kadar aptal oldugumu mu saniyorsun? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Help me find him. | Onu bulmama yardım et. Artık o işleri yapmıyorum. Onu bulmama yardim et. Artik o isleri yapmiyorum. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Don't forget he gave you a home when you had none. | Başını sokacak yerin yokken sana bir ev verdiğini unutma. Basini sokacak yerin yokken sana bir ev verdigini unutma. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| And you've always hated him for that, haven't you? | Sen de bu yüzden hep ondan nefret ettin değil mi? Sen de bu yüzden hep ondan nefret ettin degil mi? | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I haven't seen him, John. | Onu uzun zamandır görmüyorum John. Onu uzun zamandir görmüyorum John. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| I haven't spoken to him in three years. | 3 yıldır onunla konuşmadım. 3 yildir onunla konusmadim. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| That's a great way to treat your father. | Babana karşı güzel bir davranış. Babana karsi güzel bir davranis. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 | |
| Not my father; your father. | Benim değil, senin baban. Benim degil, senin baban. | The Playboy Club Pilot-1 | 2011 |