Search
English Turkish Sentence Translations Page 165491
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
No. Oan't do it. | Hayır, yapamam. | The Killing Jar-2 | 2010 | ![]() |
Oome on, get up. | Hadi, ayağa kalk. | The Killing Jar-2 | 2010 | ![]() |
I'm mean really, seriously. Oome on. | Gerçekten, cidden. | The Killing Jar-2 | 2010 | ![]() |
Oan't you see he doesn't know anything! | Hiçbirşey bilmediğini görmüyor musun? | The Killing Jar-2 | 2010 | ![]() |
Oertainly by now you know I'm trained to do this. | Bu işi yapmak üzere eğitildiğimi artık biliyorsundur. | The Killing Jar-2 | 2010 | ![]() |
If I take lf I don't kill you, you'll take the money. | Seni öldürmezsem, parayı alırsın. | The Killing Jar-2 | 2010 | ![]() |
'Oause I'd only be half happy. | Çünkü o zaman yarım mutlu olurum. | The Killing Jar-2 | 2010 | ![]() |
What are you going to do turn me in? | Ne yapacaksın? Beni ele mi vereceksin? | The Killing Jar-2 | 2010 | ![]() |
what five or ten years... and you don't have the guts to leave. | ...son beş veya on yıldır. Çekip gidecek cesaretin yok. | The Killing Jar-2 | 2010 | ![]() |
{Women Screaming} Oh my God! | Aman Tanrım! | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
Oh! Oh! Oh! No! | Hayır! Hayır! | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
I'm goanna fire you. | Seni kovacağım. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
and a road widening for the proposed shopping centre on 501 has hit a snag. | ...ve 501 üzerindeki alışveriş merkezine yapılacak yol genişletme çalışmaları çıkmaza girdi. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
She likes you better then she likes me anyhow. | Seni, beni sevdiğinden daha çok seviyor. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
Cheer up, Noreen, it's goanna get better. | Gülümse Noreen, daha iyi olacak. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
I'm goanna hit the head before I head out. | Çıkmadan önce boşaltım yapacağım. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
The one that just came in. I've got a bad feeling about him. | Az önce gelen adam. Hiç tekin biri gelmedi bana. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
Noreen, you're just jumpy, that's all. I am not. | Noreen, gerginsin, ondan. Değilim. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
I can�t just go question a man because you think he's weird. | Sence garip davrandığı için gidip bir adamı sorguya çekemem. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
You're the one with the badge. Go do your job. | Rozeti olan sensin. Gidip işini yap. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
What colour is your truck? | Pikabın ne renk? | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
We're goanna die. We're goanna die. | Öleceğiz. Öleceğiz. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
It's going to be okay. We're goanna die. | Herşey düzelecek. Öleceğiz. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
You're busy. No problem. | Meşgulsün. Sorun değil. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
and I'm goanna tell her. | ...ve bunları ona anlatacağım. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
You fucking nut bag. | Delisin sen. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
Look, you're goanna kill me, right? | Beni öldüreceksin, değil mi? | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
I am afraid you're goanna keep talking, though. | Korktuğum şey, buna rağmen konuşmaya devam etmen. | The Killing Jar-3 | 2010 | ![]() |
They say in life involves choices. | Hayat seçimlerden ibarettir derler. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You can not say that I'm not affected. | Ben pek iyi seçimler yaptığımı söyleyemem. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
5 days earlier. | 5 YIL ÖNCESİ 5 GÜN ÖNCE. 5 GÜN ÖNCE. 5 GÜN ÖNCE. 5 GÜN ÖNCE. 5 GÜN ÖNCE. 5 GÜN ÖNCE. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I'm as fast as possible returned. | Düşünüyordun? Evet | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You know, I I thought. | Düşünüyordum da.. Bilirsin, ben düşünüyordum ki. Bilirsin, ben düşünüyordum ki. Bilirsin, ben düşünüyordum ki. Bilirsin, ben düşünüyordum ki. Bilirsin, ben düşünüyordum ki. Bilirsin, ben düşünüyordum ki. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You have thought? | Düşünüyordun? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I would like a new car. What happened to the old car then? | Yeni bi araba alalım diyorum. Eskisine ne oldu? Yeni bir araba alalım diyorum. Eskisine ne oldu? Yeni bir araba alalım diyorum. Eskisine ne oldu? Yeni bir araba alalım diyorum. Eskisine ne oldu? Yeni bi araba alalım diyorum. Eskisine ne oldu? Yeni bi araba alalım diyorum. Eskisine ne oldu? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
He has been pretty out of fashion ... | O geçen yılın modeli... | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
But a few hundred extra. | Bi kaç yüz dolar fazlası... ve çok güzel bir arabam olabilir. Bir kaç yüz dolar fazlası... ve çok güzel bir arabam olabilir. Bir kaç yüz dolar fazlası... ve çok güzel bir arabam olabilir. Bir kaç yüz dolar fazlası... ve çok güzel bir arabam olabilir. Bi kaç yüz dolar fazlası... ve çok güzel bi arabam olabilir. Bi kaç yüz dolar fazlası... ve çok güzel bi arabam olabilir. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Please! I want as like a new car. | Lütfen! Yeni bi araba istiyorum. Yeni bir araba istiyorum. Yeni bir araba istiyorum. Lütfen! Yeni bir araba istiyorum. Lütfen! Yeni bi araba istiyorum. Lütfen! Yeni bi araba istiyorum. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Okay, I see it Anything I can do. | Tamam, yapabileceğim bi şeyse bakarım. Tamam, yapabileceğim bir şeyse bakarım. Tamam, yapabileceğim bir şeyse bakarım. Tamam, yapabileceğim bir şeyse bakarım. Tamam, yapabileceğim bi şeyse bakarım. Tamam, yapabileceğim bi şeyse bakarım. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You will not regret it. | Üzülmeyeceksin. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Ignore it! I have to make sure that there is no problem. | Açma! Belki bi sorun vardır. Açma! Belki bir sorun vardır. Açma! Belki bir sorun vardır. Açma! Belki bir sorun vardır. Açma! Belki bi sroun vardır. Açma! Belki bi sroun vardır. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
It's no problem. | Ne sorun olacak ki? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
It is. | Çekil. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I thought you said, My marriage is over. | Evliliğin bitti sanıyordum. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Yes. But I still becoming one with her daughter. | Ama benim hâlâ bi kızım var. Ama benim hâlâ bir kızım var. Ama benim hâlâ bir kızım var. Ama benim hâlâ bir kızım var. Ama benim hâlâ bi kızım var. Ama benim hâlâ bi kızım var. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You're back? Yes. Last flight. | Selam. Döndün mü? Evet. Son uçakla. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You have forgotten call. | Unutmuş gibisin. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Are you serious? Yes, you said, that you wanted to do. | Ben mi alacaktım? Evet alırım demiştin. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Sorry, I wanted a these days do. | Affedersin... bugün biraz yoğundum. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You're at it, right? | Onunla birliktesin, değil mi? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
S OK, understand. | Anlıyorum. Önemli değil. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I'm the one who said, that life goes, so ... | Hayatını yaşa diye bendim zaten. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Listen, I would not interfere. | Dinle, bölmek istemezdim. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Taylor's school performance is tomorrow. I wish you only remember, okay? | Taylor’un okul piyesi yarın. Hatırlatmak istedim sadece. Taylor'ın okul piyesi yarın. Hatırlatmak istedim sadece. Taylor'ın okul piyesi yarın. Hatırlatmak istedim sadece. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I would not have called. | Aramamam gerekirdi. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
It's too uncomfortable. What had I expected? | Bu gerçekten çok tuhaf. Ne bekliyordum ki? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
We'll meet tomorrow. I wish you a good night. | Yarın görüşürüz. İyi geceler. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Yes, you too. | Sanada. Sana da. Sana da. Sana da. Sanada. Sanada. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Yes? Icarus, here is Sergei. | Evet? Icarurs, ben Sergei. Evet. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
There is a piece of land in Hong Kong, that should be valued. | Hong Kong'da bi yer var, fiyat biçmek gerekiyor. Hong Kong'da bir yer var, fiyat biçmek gerekiyor. Hong Kong'da bir yer var, fiyat biçmek gerekiyor. Hong Kong'da bir yer var, fiyat biçmek gerekiyor. Hong Kong'da bi yer var, fiyat biçmek gerekiyor. Hong Kong'da bi yer var, fiyat biçmek gerekiyor. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Can not wait? Do you have blueprints? | Bekleyemez mi? Hayır. Planları var mı? Bekleyemez mi? Hayır. Planlar var mı? Bekleyemez mi? Hayır. Planlar var mı? Bekleyemez mi? Hayır. Planlar var mı? Bekleyemez mi? Hayır. Planları var mı? Bekleyemez mi? Hayır. Planları var mı? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
On the desk. Roger. Oh and Icarus? | Ofiste. Tamam. Icarus sonrada? Evet. Ofiste. Tamam. Icarus sonrada? Evet. Ofiste. Tamam. Icarus sonrada? Evet. Ofiste. Tamam. Icarus sonrada? Evet. Ofiste. Tamam. Icarus sonrada? Evet. Ofiste. Tamam. Icarus sonrada? Evet. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
It is a foreclosure. Yes. | İpotekli bi yer. Tamam. İpotekli bir yer. Tamam. İpotekli bir yer. Tamam. İpotekli bir yer. Tamam. İpotekli bi yer. Tamam. İpotekli bi yer. Tamam. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
A foreclosure. Bratstvo something hot in the KGB. | İpotekli yer. KGB'de buna Bratstvo derler. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
A bescheten situation. Few details little to see through small time interval. | Gerçekten kötü bi durum anlamında. Ayrıntılar ve bilgiler... Gerçekten kötü bir durum anlamında. Ayrıntılar ve bilgiler... Gerçekten kötü bir durum anlamında. Ayrıntılar ve bilgiler... Gerçekten kötü bir durum anlamında. Ayrıntılar ve bilgiler... Gerçekten kötü bi durum anlamında. Ayrıntılar ve bilgiler... Gerçekten kötü bi durum anlamında. Ayrıntılar ve bilgiler... | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
A rush job, a suicide mission. | ...kısıtlıdır, zaman azdır. Hızlı bi iş, intihar görevi. ...kısıtlıdır, zaman azdır. Hızlı bir iş, intihar görevi. ...kısıtlıdır, zaman azdır. Hızlı bir iş, intihar görevi. ...kısıtlıdır, zaman azdır. Hızlı bir iş, intihar görevi. ...kızıtlıdır, zaman azdır. Hızlı bi iş, intihar görevi. ...kızıtlıdır, zaman azdır. Hızlı bi iş, intihar görevi. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
It can be anyone interested, how I come out, | Hedef yok olduğu sürece... | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
while the work but done. | ...benim sağ çıkmam, kimsenin umurunda olmaz. ...benim sağ çıkmam, kimsenin umrunda olmaz. ...benim sağ çıkmam, kimsenin umrunda olmaz. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
But I always come out again. | Ama her defasında sağ çıkarım. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Is the food here yet? | Yemek hâlâ gelmiyor mu? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
The problem with you Russians, that you believe that you are immune. | Siz Ruslar, her zaman dokunulmaz olduğunuzu düşünürsünüz. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Tell me, who work for you! | Bana, kimi aradığını söyle! | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Where is the security? | Güvenlik nerede kayboldu? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Your executioner. | Senin celladın. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I think, that today is your lucky day. | O halde, bugün şanslı günün. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Beautiful car. | Güzel araba. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Good journey? Not bad. | Yolcuğun nasıldı? Fena değildi. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Did you miss me? Always! | Beni özledin mi? Her zaman! | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Got something for me? | Benim için bi şey var mı? Benim için bir şey var mı? Benim için bir şey var mı? Benim için bir şey var mı? Benim için bi şey var mı? Benim için bi şey var mı? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Listen, before you say something ... | Bak, bir şey söylemeden önce... | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Serge is not here. | Serge, burada değil. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Thus, the deal does not. | Anlaşmamız, böyle değildi. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
That is something between you and him. Let me out there. | Bu iş ikiniz arasında. Beni hiç karıştırma. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
How to get in touch with him? Not at all. | Onunla nasıl temas kuruyorsun? Kurmuyorum. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
He is the one who with me make contact, you know. | O beni buluyor, bunu biliyorsun. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Notify me not fool, Kim. | Benimle oynama, Kim. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Why would I do that? | Bunu neden yapıyım? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I have nothing heard from him, you since you met. Honest. | Sen görüştüğünden beri ondan, haber alamadım. Ciddiyim. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I have as much to him to do with as you. | Seninle nasılsam onunla da öyleyim. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
He comes in here unannounced and so is gone. Trace. | Buraya habersiz gelir ve sonra gider. Ortadan kaybolur. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I do not agree ... | Nerede olduğunu bil... | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
If you see Serge, tell him that I am not happy. | Serge, görecek olursan... ona söyle hiç mutlu değilim. Serge, görecek olursan... ona söyle hiç mutlu değilm. Serge, görecek olursan... ona söyle hiç mutlu değilm. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Trust me. I will do it. | İnan bana. Söyleyeceğim. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
When the KGB has something to do, if debts are not paid. | KGB'de hakkınızı almamanızın bi anlamı vardı. KGB'de hakkınızı almamanızın bir anlamı vardı. KGB'de hakkınızı almamanızın bir anlamı vardı. KGB'de hakkınızı almamanızın bir anlamı vardı. KGB'de hakkınızı almamanızın bi anlamı vardı. KGB'de hakkınızı almamanızın bi anlamı vardı. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
It was a message. | Bu bi mesajdı. Bu bir mesajdı. Bu bir mesajdı. Bu bir mesajdı. Bu bi mesajdı. Bu bi mesajdı. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Good morning, Edward. Welcome back. | Günaydın, Edward. Hoş geldin. Günaydın, Edward. Hoşgeldin. Günaydın, Edward. Hoşgeldin. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Which meeting, Janet? He is already waiting in your office. | Ne toplantısı, Janet? Ofisinde bekliyor. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Hi, Mr. Graham. | Merhaba, Bay Graham. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Excuse me, my secretary has said nothing. | Üzgünüm, sekreterim söylememişti. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I think there is a misunderstanding us. How are you? | Yoksa daha erken gelirdim. Nasılsınız? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |