Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165061
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
...so, you know, it's tough. | ...yani, bilirsin işte. Zor bir durum. ...zor biliyorsun. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Well, Mom and I are moving back in together. | Şey, annenle ben tekrardan aynı eve taşınıyoruz. Annenle tekrar bir araya geliyoruz. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
So the fuck what? Unless you wanna shell out for a room at the Bel Air... | Ne olmuş yani? Bel Air'de bir oda için para bayılmak istediğin sürece... Yani ne olacak? Bel Air'de bir odaya para ödemeyi istemekten başka... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Well, could I at least... | Şey, hiç olmazsa... En azından... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...borrow 60 bucks? | ...60 papel borç alabilir miyim? ...60 dolar borç alabilir miyim? | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
I have to pay this guy for these Billy Idol tickets. | Billy Idol biletleri için şu herife ödeme yapmam gerekiyor. Billy Idol biletleri için adama para vermem gerekiyor. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
And I forgot to go to the Insta Teller and, you know... | Ayrıca para çekmeyi unutmuşum ve... Ayrıca Insta Teller'a gitmeyi unuttum ve biliyorsun ki... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Well, where's this fucking Indian friend of yours? | Peki şu siktiğimin Kızılderili arkadaşın nerede? Kızılderili arkadaşın nerde? | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
What the fuck does that even mean, "The Indian's in the desert"? | "Kızılderili çölde" ne demek amına koyayım? Kızılderili çölde ne demek? | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
And when I knock on your door, you are going to answer it... | Ayrıca kapını çaldığımda, cevap vereceksin ve bu esnada... Ve kapını çaldığımda, aletin... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...without your cock hanging out of some 14 year old girl's ass. Got it? | ...aletin 14 yaşında bir kızın kıçında dolaşıyor olmayacak. Anlaşıldı mı? ...14 yaşında bir kızın kıçında olmaksızın cevap vereceksin. Anladın mı? | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
And the reason we came to Bryan Metro is because people remember... | Bryan Metro'ya gelmemizin sebebi de, o filmin grubun hayatını... Bryan Metro'ya gelme nedenimiz müzik grubunun hayatıyla... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...how intense that movie turned out about the life of the band. | ...nasıl alenen gözler önüne serdiğini insanların hatırlamaları. ...ilgili yapılan filmin etkisini insanların nasıl hatırlayacağıdır. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Yeah. Well, anyways, since that movie about the life of the band... | Evet. Neyse artık, grubunuzun hayatı hakkındaki film muhteşem olduğundan... Evet. Neyse, mademki müzik grubunun hayatıyla ilgili olan bu film... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...turned out to be so cool and so profitable, without exploiting anyone... | ...ve kimseyi istismar etmeden çok kâr getirdiğinden... ...kimseyi kullanmadan harika ve çok karlı bir filme dönüştü... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...we were wondering if you'd be pleased and thrilled... | ...bizzat kendinizi canlandıracağınız bir filmde... ...gerçekte kendini oynayacağın bir... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...to star in a movie... | ...başrol oynamak... ...filmde oynamak... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...one where you would actually play yourself. | ...sizde bir memnuniyet ve heyecan uyandırır mı merak ediyorduk. ...sizi sevindirip, heyecanlandırdı mı merak ediyorum. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Well, this movie is basically your typical rock star in outer space type thing. | Bu film aslında sizin tipik... Bu film aslında sizin uzaylı rak yıldızı türünden bir şey. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Yeah. The ET sabotages Bryan's limo after a gig... | Evet. ET, Bryan sahneden indikten sonra onun limuzinini sabote eder... Evet. Bryan sahneye çıktıktan sonra ET onun limuzinine sabotaj yapıyor... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...and there's a big fiery chase and somehow... | ...sonra hummalı bir kovalamaca başlar ve bir şekilde... ...ve ateşli bir kovalamaca çıkıyor ve her nasılsa... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
We're thinking Pat Benatar or a Go Go for that. | Prenses rolü için Pat Benatar ya da Go Go'yu düşünüyoruz. Bunun için Pat Benatar veya Go Go'yu düşünüyoruz. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
In order to escape the planet... | Gezegenden kaçmak için... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...you have to play in this big concert for the emperor... | ...imparator şerefine verilen büyük bir konserde çalmanız gerekiyor... ...aslında dev domates olan... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...who's basically this giant tomato. | ...ki imparator da aslında dev bir domates. ...imparator için bu büyük konseri yapmanız gerekiyordur. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
I don't know. "Dad, this isn't a good idea. Don't go through... " | Ne bileyim. "Baba, bu pek iyi bir fikir değil. Yapma bunu... " Ne bileyim. "Baba, bu iyi bir fikir değil. Sakın yapma..." | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
You didn't finish your drink. I don't want the drink. Just give me the key. | İçkini bitirmedin. İçki falan istemiyorum. Anahtarı ver yeter. İçkini bitirmedin. İçki istemiyorum. Anahtarı ver. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Well, I know that, but I'm just not sure... | Şey, bunu biliyorum da, onunla aramızdaki ilişki konusunda... Bunu biliyorum ama emin değilim... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
I'm at the same place that you are... | ...seninle eşit mesafede miyiz... Seninle aynı yerdeyim... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...you know, with everything that's been going on with him. | ...bundan pek emin değilim işte. ...biliyorsun, her şeyi onunla yapıyorsun. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
And if I'm cool with that... | Ben bunu sorun etmiyorsam... Ve bundan memnunsam... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...then... | ...bu durumda... ...o halde... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
So I'm totally psyched. We're gonna go see Bryan Metro... | Heyecandan havalara uçuyorum. Yarın gece The Greek'te... Psikolojik olarak tamamen hazırım. Yarın gece Greek'de... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...at the Greek tomorrow night. | ...Bryan Metro'yu görmeye gideceğiz. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Yeah, I got the tickets, and stop saying "totally. " | Hayır, biletleri aldım ve "havalara uçuyorum" demeyi kes artık. Evet, biletleri aldım ayrıca "tamamen" demeyi bırak. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
I didn't want to go through Martin... | Her ne kadar bizi kulise alabilirdiyse de... Bizi kulise sokabilse bile... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...even though he could have gotten us backstage. | ...Martin'in almasını istemedim. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Martin is coming to the show with me and Christie... | Martin gösteriye Christie ve benimle geliyor... Martin ben ve Christie ile birlikte şova geleceğiz... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...so I hope you get over how, "like, totally grody" | ...yani umarım yarın geceye kadar onun hakkındaki şu... ...o yüzden umarım yarın akşama kadar "sanki, tamamen iğrenç"... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...you think he is by tomorrow night. | ..."tam bir iğrenç" nitelemenden kurtulursun. ...gibi laflara bir son vermeyi düşünürsün. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
And hopefully, when I get back, my lovely children... | Ayrıca umarım geri döndüğümde, sevgili çocuklarım... Umarım, geri döndüğümde, sevgili çocuklarım... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...will have finished their conversation about their delightful friends. | ...tatlı arkadaşları hakkındaki sohbetlerini bitirmiş olur. ...hoş arkadaşlarıyla ilgili sohbetlerini bitirmiş olur. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
I can't sit here again and listen to you quote numbers... | Tekrar oturup da o kahrolası boşanmanın... Burada tekrar oturup boşanmanın ne kadar pahalıya... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...about how expensive your fucking divorce is gonna be. | ...sana ne kadar pahalıya patlayacağı konusunda hesaplar çıkarmanı dinleyemem. ...patlayacağına dair çıkan rakamlarını dinleyemem. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
It'll be amazing. My God, William... | Muhteşem olacak. Tanrım, William... Harika olur. Tanrım, William... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Even when you was a kid out in the desert... | Sadece kum, kaya ve sessizliğin olduğu... Sen çocukken bile çöldeyken... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...and all there was was the sand and the rock and the silence... | ...çölün ortasında bir çocuk olduğun zamanlarda bile... ...sadece kum, kaya ve sessizlik vardı... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...you could never accept the fact that that's where you belong... | ...ait olduğun yerin orası olduğunu... ...ait olduğun yer gerçeğini asla kabul edemedin... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...and that's where you're always gonna be. | ...ve her zaman oraya ait kalacağını bir türlü kabullenemedin. ...ve daima olacağın yer orası olacak. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Hello? Is Martin there? | Alo? Martin orada mı? | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
No, I haven't. He could be there... | Hayır, bakmadım. Orada olabilir... Hayır, denemedim. Orada olabilir... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...or he could be finishing up that music video on the hills. | ...ya da Hills'de şu müzik videosunu bitiriyor olabilir. ...ya da tepeliklerde müzik videosunu tamamlıyor olabilir. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Is this Julie? Julie? | Sen Julie misin? Julie? | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Bryan Metro's wife? Ex wife. | Bryan Metro' nun karısı mı? Eski karısı. Bryan Metro'nun karısı mı? Eski karısı. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Yeah. It was just so sad. | Evet. Çok acıklıydı. Evet. Çok üzücüydü. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Thanks a lot, Cher. By the way... | Çok sağol, Cher. Bu arada... Çok teşekkürler Cher. Bu arada... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...we're opening for Bryan Metro at the Greek tonight. | ...bu gece The Greek'te Bryan Metro için açılış yapıyoruz. ...bu gece Greek'de Bryan Metro için açılışımız var. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Just tell whoever you're fucking... | Her kimle düzüşüyorsan ona söyle de... Her kimle düzüşüyorsan... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...to bring my kid out and put him on the phone! | ...çocuğu getirip telefona versin! ...söyle ona çocuğumu getirsin ve telefonu ona versin! | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Just because I don't have visitation rights... | Onu görme hakkımın olmaması... Ziyaret haklarımın olmaması... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...does not mean I'm not allowed to talk to my kid. | ...çocuğumla konuşma iznim olmadığı anlamına gelmiyor. ...çocuğumla konuşma iznimin olmadığı anlamına gelmez. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
It's all totally, totally... | Orası tamamen, tamamen... Tamamen, tamamen... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...flat. | ...bomboştu. ...düzdü. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
I don't know. I guess some guy's like threatening to shoot his wife... | Bilmiyorum. Sanırım adamın biri karısını vurmakla tehdit ediyor... Bilmiyorum. Galiba adamın biri karısını vurmakla tehdit ediyor... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...or maybe he shot her or something. | ...ya da vurdu falan galiba. ...ya da vurdu mu ne. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
If I were you, I wouldn't go out there. Yeah, I won't. | Yerinde olsam oraya gitmezdim. Yok, gitmiyorum. Yerinde olsam dışarı çıkmazdım. Evet, çıkmayacağım zaten. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Something happened with some actress or something... | Bir aktrisle bir şeyler mi olmuş ne artık... Bir aktrisle bir şeyler olmuş... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...and then he kind of had a breakdown... | ...sonra o da bir çeşit çöküntü yaşadı... ...sonra da sinir bozukluğu geçirmiş... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...so we went back to Barstow. | ...ve bu yüzden Barstow'a döndük. ...bu yüzden geri Barstow'a dönmüş. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
But I came back here... | Ama ben buraya döndüm... Ama ben buraya geri döndüm... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
I was in a commercial for gum... | Bir sakız reklâmında oynamıştım... Sakız reklamına çıktım... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...and I was the boyfriend in a Clearasil commercial. | ...ve Clerasil reklâmında erkek arkadaş rolündeydim. ...ayrıca Clearasil reklamındaki kızın erkek arkadaşı bendim. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
You know, it's just kind of hard 'cause you can't really make it in this town... | Bazı büyük şeyler yapmayı çok istemediğin sürece... Çok zor çünkü bu kasabada kötü şeyler yapmak istemeden... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...unless you're really willing to do some awful things. | ...bu şehirde bir şeyler başarmak gerçekten zor. ...başarılı olamıyorsun. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Well, I watched Tim perfect his hair for two hours... | İki saat boyunca Tim'in kusursuz saçlarını izledim... İki saat Tim'in saçını mükemmelleştirmesini seyrettim... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...then spend another two hours choosing which shirt he's gonna wear. | ...sonraki iki saati de hangi gömleği giyeceğini seçişini izlemekle geçirdim. ...sonra iki saat daha hangi gömleği giyeceğini seçmesine harcadım. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
I'm gonna go finish this cigarette somewhere else... | Bu sigarayı gidip başka bir yerde bitireceğim... Madem ikinizin hoşuna gitmiyor... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...since you two don't like it. | ...sırf siz sevmiyorsunuz diye. ...bu sigarayı gidip başka bir yerde bitireyim. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
We're not going to another shitty party... | Sırf sen evsahibesini düzüyorsun diye... Bir daha boktan partilere gitmiyoruz... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...just because you're fucking the hostess, okay? | ...boktan bir partiye daha gitmiyoruz, tamam mı? ...çünkü hostesleri beceriyorsun, tamam mı? | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
It's weird, she has these night sweats and swollen glands and this weird rash... | Çok garip. Gece terlemeleri, davul gibi et bezeleri, tuhaf bir kızarıklık... Tuhaf, kız geceleri terliyor, bezeleri şişiyor ve vücudunda garip isilikler çıktı... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Because if nobody tells you these things, Martin... | Çünkü bu şeyleri kimse söylemezse, Martin... Çünkü kimse sana bu şeyleri söylemezse, Martin... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...then how do you know what's good and what's bad? | ...iyi nedir, kötü nedir nasıl bileceğiz ki? ...neyin iyi neyin kötü olduğunu nerden bileceksin? | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Now I don't know who you are... | Şimdi, senin kim olduğunu bilmiyorum ama.. Kim olduğunu bilmiyorum... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...but there's something here that now belongs to us. | ...burada bize ait bir şey var. ...ama burada bize ait olan bir şey var. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
I'm just really tired. This is very important... | Gerçekten yorgunum. Bu çok önemli... Çok yorgunum. Bu çok önemli... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...so think carefully before you answer. | ...yani cevap vermeden önce iyice düşün. ...o yüzden cevap vermeden önce dikkatli düşün. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Tell me where the fuck Peter is. I can't tell you that, 'cause I don't know. | Söyle bakalım, Peter hangi cehennemde? Söyleyemem çünkü bilmiyorum. Peter'in nerede olduğunu söyle. Söyleyemem çünkü bilmiyorum. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
Well, you better find out because... | Öğrensen iyi edersin çünkü... Öğrensen iyi olur çünkü... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...he will be in a very dark place if we become disappointed... | ...hayal kırıklığına uğrarsak, onu çok karanlık bir yere koyacağız... ...hayal kırıklığına uğrarsak çok karanlık bir yerde olacak... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...and we're becoming extremely disappointed. | ...ve aşırı derece hayal kırıklığına uğruyoruz. ...ayrıca son derece hayal kırıklığına uğruyoruz. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
When you came back and you sat down at the table... | Geri gelip masaya oturduğunda... Tuvaletten döndüğünde masaya oturdun... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...and you said the Brodkeys' benefit. I know why you want to go. | ...Brodkey'in Yardım Gecesi'ne gitmek istediğini söyledin. Nedenini biliyorum. ...ve Brodkeys yardım programından bahsettin. Gitmek isteme nedenini biliyorum. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
For one time, for one time in your goddamned life... | Bir kez olsun, şu kahrolası hayatında bir kez olsun... Bir kereliğine, lanet hayatında bir kereliğine... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...be honest with me, William. | ...bana karşı dürüst ol, William. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
And we'll walk in there... | Oraya gireceğiz ve... Ve oraya yürüyerek gireceğiz... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...and we'll wink and we'll wave and we'll have drinks... | ...göz kırpıp el sallayacağız ve içki içeceğiz... ...ve ön plana çıkacağız, el sallayacağız, içkiler içeceğiz... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...and we'll let everybody know we're just fine. | ...herkesi de aramızın iyi olduğuna inandıracağız. ...ve herkesin iyi olduğumuzu bilmesini sağlayacağız. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
And then you can come back home here... | Sonra buraya eve gelebilir... Sonra eve geri dönüp... | The Informers-2 | 2008 | ![]() |
...and you can pack your things and you can leave. | ...eşyalarını toplayıp burayı terk edebilirsin. ...eşyalarını toplayıp gidebilirsin. | The Informers-2 | 2008 | ![]() |