• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164904

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
You know, this doesn't have to be a bad time in your life. Hayatımızda her zaman kötü bir zaman olur. Bu senin hayatın için kötü bir zaman olmak zorunda değil... Bu senin hayatın için kötü bir zaman olmak zorunda değil... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Going to war is a is a once in a lifetime experience. Savaşa gitmek bir insan için mükemmel bir deneyim olur. ...savaşa gitmek, hayatında bir kere yaşayabileceğin bir tecrübe... ...savaşa gitmek, hayatında bir kere yaşayabileceğin bir tecrübe... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
It could be fun. Eğlenceli de olabilir. ...tadını çıkarabilirsin. ...tadını çıkarabilirsin. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
And you know this from your extensive work in the field, right? Ve bunun ne kadar büyük bir şey olduğunu bilirsin. Bunu cephedeki engin tecrübelerinize dayanarak söylüyorsunuz, değil mi? Bunu cephedeki engin tecrübelerinize dayanarak söylüyorsunuz, değil mi? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I've done my field duty. Ben üstüme düşeni yaptım. Cephe görevimi yaptım. Cephe görevimi yaptım. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Where's that? Yale? Nerede Yale Üniversitesinde mi? Nerede? Yale Üniversitesinde mi? Nerede? Yale Üniversitesinde mi? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Look, you don't want me to come around, I won't come around. Bak etrafında olmak istemiyorum. Bak, yanına gelmemi istemezsen, gelmem... Bak, yanına gelmemi istemezsen, gelmem... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
These talks are voluntary. Bu gönüllü yapılan bir konuşma. ...bu konuşmaları gönüllü yapıyorum. ...bu konuşmaları gönüllü yapıyorum. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Look, I'm sorry, Üzgünüm. Bak, özür dilerim... Bak, özür dilerim... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I appreciate what you're saying, I do. Bu dediklerini takdir ediyorum. ...söylediklerinden mutluluk duyuyorum... ...söylediklerinden mutluluk duyuyorum... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I appreciate our sessions together, Ama masa başından kalkıp... ...geçirdiğimiz seanslardan da... ...geçirdiğimiz seanslardan da... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
but you need to come out from behind the wire, see what we do. ...yaptıklarımızı görmelisin. ...ama cepheye gelip neler yaptığımızı görmen gerekli. ...ama cepheye gelip neler yaptığımızı görmen gerekli. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Well, Öyle olsun. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
if this circumstance calls for it, I will. Bu durumu araştıracağım. ...eğer durum gerektirirse geleceğim... ...eğer durum gerektirirse geleceğim... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Just like every other soldier Tıpkı diğer askerlere olduğu gibi. ...aynı diğer askerler gibi. ...aynı diğer askerler gibi. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Firing now. Şimdi patlıyor. Şimdi patlıyor... Şimdi patlıyor... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Ready for second det? Ready. İkinci için hazır mıyız? Hazırız. İkinci patlama için hazır mısın? Hazırım. İkinci patlama için hazır mısın? Hazırım. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Fire in the hole! Fire in the hole. Fire in the hole. Patlıyor! Patlıyor, patlıyor. Patlıyor, patlıyor, patlıyor! Patlıyor, patlıyor, patlıyor! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Whoa, whoa, whoa. Hold on a second. Hop, hop, hop. Bir saniye durun. Bir saniye bekle. Bir saniye bekle. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Goddamn it, I think it forgot my gloves down there. Allah kahretsin, galiba eldivenlerimi aşağıda unuttum. Kahretsin, eldivenlerimi orada unutmuşum. Kahretsin, eldivenlerimi orada unutmuşum. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
What? I forgot my gloves. Nasıl yani? Eldivenlerimi unutmuşum. Ne? Eldivenlerimi unutmuşum. Ne? Eldivenlerimi unutmuşum. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
You know, these detonators misfire all the time. Bilirsin bu patlayıcılar sürekli tutukluk yapar. Bazen bu patlayıcılar kendi kendine de ateş alıyor. Bazen bu patlayıcılar kendi kendine de ateş alıyor. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I'm just saying shit happens, they misfire. Bakalım tutukluk yapacak mı? Sadece bazen şanssızlık olur ve kendiliğinden patlar diyorum. Sadece bazen şanssızlık olur ve kendiliğinden patlar diyorum. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
He'd be obliterated to nothing. Ona hiç bir şey olmayacak. Paramparça olabilir. Paramparça olabilir. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
His helmet would be left. You could have that. Kaskını da çıkarmış. Geriye miğferi kalır, onu alabilirsin. Geriye miğferi kalır, onu alabilirsin. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Little specs of hair, charred on the inside. Kafasında bit mi var? Merak ediyorum. İçinde kavrulmuş saç parçaları olabilir. İçinde kavrulmuş saç parçaları olabilir. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Yeah. There'd be half a helmet somewhere, Evet saçında Saçından bir tutam kalmış... Saçından bir tutam kalmış... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
bits of hair. bitler olabilir. ...yarım bir miğfer de olabilir. ...yarım bir miğfer de olabilir. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Ask for a change in technique and protocol, Bir kaza olsa... Bu tür kazaların bir daha olmamasını sağlamak için... Bu tür kazaların bir daha olmamasını sağlamak için... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
make sure this type of accident never happen again, you know? ...tutanak tutarlar mı? ...tekniğinde ve uygulamasında değişiklik isteyebilirsin. ...tekniğinde ve uygulamasında değişiklik isteyebilirsin. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
You'd have to write the report. Bunu raporuna yazar mısın? Raporu sen yazmak zorundasın. Raporu sen yazmak zorundasın. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Are you serious? I can't write it. Ciddi misin? Ben yazamam. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
No. I mean, are you serious about killing him? Hayır da, onu harbiden öldürmeyi düşünüyor musun? Hayır, demek istediğim onu öldürmek hakkında ciddi misin? Hayır, demek istediğim onu öldürmek hakkında ciddi misin? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Twelve o'clock I see an SUV. Roger that. 12:00 yönünde bir cip görüyorum. Anlaşıldı. On iki yönünde bir arazi aracı var. Anlaşıldı. On iki yönünde bir arazi aracı var. Anlaşıldı. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I got four armed men. Silahlı bir adam var. 4 tane silahlı adam görüyorum. 4 tane silahlı adam görüyorum. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
They're in Haji gear. Hacı mühimmatlı gelmiş. Hacı kıyafetleri giymişler. Hacı kıyafetleri giymişler. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
All right. Go slow and easy. Tamam. Yavaş ve sakin olun. Tamam, yavaş ve dikkatli git, dostum. Tamam, yavaş ve dikkatli git, dostum. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
All right. Careful now, guys. Çok dikkatli olun çocuklar. Pekâlâ, dikkatli olun, beyler, dikkatli. Pekâlâ, dikkatli olun, beyler, dikkatli. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Eldridge, you stay on that 50. I got 'em. Eldridge, sen yukarda kal. Tamamdır. Eldridge, 50 metrede bekle. Tamamdır. Eldridge, 50 metrede bekle. Tamamdır. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
"Obre... obre..." put your gun down! Sakallı, sakallı, silahını yere at! "Obre, obre", Silahlarınızı bırakın! "Obre, obre", Silahlarınızı bırakın! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
On your knees! Put your gun down! Dizlerinin üstüne çök. Silahını yere bırak. Dizüstü çökün! Silahlarınızı bırakın! Dizüstü çökün! Silahlarınızı bırakın! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Obre, motherfucker! Hold up your hands. Şerefsiz! Eller yukarı. "Obre", mankafalı! Ellerinizi kaldırın! "Obre", mankafalı! Ellerinizi kaldırın! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Get down, motherfucker. Obre! Yere yat, sakallı! Yere yat, mankafa, "Obre"! Yere yat, mankafa, "Obre"! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Put your gun down now! Hemen silahını indir! Hemen silahını bırak! Hemen silahını bırak! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Put your gun down! Silahını yere bırak! Silahını bırak! Silahını bırak! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Advance, advance... İlerle, ilerle... İlerle, ilerle. İlerle, ilerle. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Hands high. Eller yukarı. Eller yukarı! Eller yukarı! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Eldridge, cover! I got you. Eldridge, koru beni! Tamamdır. Eldridge, koru! Tamamdır! Eldridge, koru! Tamamdır! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Pistol, off your hip, now. Tabancanı hemen çıkar. Silahını hemen belinden çıkar! Silahını hemen belinden çıkar! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
What you want me to do? Ne yapmamı istiyorsun? Ne yapmamı istiyorsun? Ellerimi mi kaldırayım, silahımı mı çıkarayım? Ne yapmamı istiyorsun? Ellerimi mi kaldırayım, silahımı mı çıkarayım? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Keep my hands up or take off the pistol? Ellerimi mi kaldırayım? Tabancamı mı çıkarayım? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Keep your hands up. Okay. Ellerini kaldır. Olur. Ellerin başının üstünde kalsın. Tamam. Ellerin başının üstünde kalsın. Tamam. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Easy, easy. Yavaş ol, yavaş ol. Yavaş, yavaş. Yavaş, yavaş. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Got it! Aldım! Aldım. Aldım. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Can I touch my fucking head now? Kafama dokuna bilir miyim? Simdi kahrolası kafama dokunabilir miyim? Simdi kahrolası kafama dokunabilir miyim? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
We're on the same fucking side, guys. Aynı taraftanız çocuklar. Aynı taraftayız, lanet olsun. Aynı taraftayız, lanet olsun. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Jesus. Yüce İsa! Tanrım. Tanrım. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
You guys are wired fucking tight, you know that? Çocuklar, resmen ödümüzü bokumuza karıştırdınız. Ortamı biraz fazla gerdiniz, biliyorsunuz değil mi? Ortamı biraz fazla gerdiniz, biliyorsunuz değil mi? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Well, this is no place for a picnic. What are you guys doing here? Burada işiniz ne? Piknik falan mı yapıyorsunuz? Burası piknik yapılacak yer değil, ne işiniz var burada? Burası piknik yapılacak yer değil, ne işiniz var burada? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
We have a flat tire. Can you help us? Lastikle başımız dertte. Yardım eder misiniz? Lastiğimiz patladı, yardım edebilir misiniz? Lastiğimiz patladı, yardım edebilir misiniz? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Sure, yeah. You got any spares? Tabii ederiz. Yedek lastik var mı? Tabii ki, evet, yedek lastiğiniz var mı? Tabii ki, evet, yedek lastiğiniz var mı? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
We have spares, but we've used up our wrench. Lastiğimiz var ama anahtarı kullanamadık. Yedek lastik var ama bijon anahtarını kullandık. Yedek lastik var ama bijon anahtarını kullandık. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
How do you use up a wrench? Nasıl yani? Bijon anahtarını nasıl kullandınız? Bijon anahtarını nasıl kullandınız? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Well, the uh, the guy over there with the red thing on his head. Şurada kafasında kırmızı örtü olan adam var ya. Şuradaki kırmızı şeyli adamı görüyor musun? Şuradaki kırmızı şeyli adamı görüyor musun? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
He threw it at someone. Anahtarı birine fırlattı. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
All right. Thank you. Pekâlâ. Sağ olun. Tamamdır. Teşekkürler. Tamamdır. Teşekkürler. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
That's Chris. This is the wrench man. Bu Chris, anahtarı atan. Bu Chris, bu Bijon Adam. Bu Chris, bu Bijon Adam. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Hello, wrench man. That's Jimmy. Selam, anahtarcı çocuk. Bu da Jimmy. Selam, Bijon Adam. Bu Jimmy. Selam, Bijon Adam. Bu Jimmy. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
You know, you can shoot people here. You don't have to throw a wrench at 'em. O fırlattığın anahtarla birilerini vurabilirdin. Burada insanları vurabilirsin, onlara bijon anahtarı fırlatmana gerek yok. Burada insanları vurabilirsin, onlara bijon anahtarı fırlatmana gerek yok. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Fuck off. Siktir git. Defol! Defol! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Take a look at this. Şuraya bakın. Şuna bir baksana. Şuna bir baksana. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I picked these guys up in Najaf. Bu adamı Najaf'ta yakaladık. Bu adamları Necef'den aldık. Bu adamları Necef'den aldık. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Nine of hearts, that's one. Dokuz kişiden birisi. Kupa dokuzlu, bu herif... Kupa dokuzlu, bu herif... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
And the other... jack of clubs. Ve diğerleri. Kulüp sahibi Jack. ...diğeri de sinek bacak. ...diğeri de sinek bacak. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
These the same guys? Yep. That's them. Aynı kişi mi? Aynen öyle. Bunlar aynı adamlar mı? Evet, bunlar. Bunlar aynı adamlar mı? Evet, bunlar. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Does he need a little help there? Yardıma ihtiyaç var mı? Yardıma ihtiyacı var mı? Yardıma ihtiyacı var mı? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
What's the problem with the tire? Come on. Lastiğin sorunu neymiş? Hadi ama. Lastiğin problemi ne? Hadi ama. Lastiğin problemi ne? Hadi ama. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
No good, boss. This wrench is too small. İyi gitmiyor patron. Bu anahtar küçük geliyor. İyi değil, patron. Bu anahtar çok küçük. İyi değil, patron. Bu anahtar çok küçük. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
All right, solutions? Anyone? Çözümü olan var mı? Tamam, çözümü olan var mı? Tamam, çözümü olan var mı? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I think there's another wrench in the back of the Humvee if you want to check. Bizim Humvee'nin bagajında vardı. Ben bir bakayım. Kontrol etmek istersen, Humvee'nin arkasında bir tane daha anahtar var. Kontrol etmek istersen, Humvee'nin arkasında bir tane daha anahtar var. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I'll give it a try. All right. Let's do it. Denemekten zarar gelmez. Tamam, yapalım şu işi. Bir bakalım. Tamam, hadi. Bir bakalım. Tamam, hadi. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
How long you guys out here? Ee, ne kadar gününüz kaldı? Ne zamandır buradasınız? Ne zamandır buradasınız? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Specialist, what do we got? Uzman bizim ne kadar kaldı? Uzman, ne kadar kaldı? Uzman, ne kadar kaldı? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
We have... 23 more days or 22... Oh yeah. 22 23 herhalde. Rahatladım be. 23 günümüz daha var ya da 22 günümüz daha. 23 günümüz daha var ya da 22 günümüz daha. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
No one's counting. Hiç kimse saymaz mı? Kimse saymıyor. Bu işde olmaz. Kimse saymıyor. Bu işde olmaz. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Contact left. Soldan ateş ettiler. Temas var, dağılın! Temas var, dağılın! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Take cover, Siper alın. Siper alın! Siper alın! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Chris, take the 50, Jimmy, take that in the Humvee. Chris sen taramalının başına geç. Chris, şu 50'liği al, Jimmy, Humvee'deki senin! Chris, şu 50'liği al, Jimmy, Humvee'deki senin! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Got it. Come on! Tamam. Hadi! Tamamdır. Hadi! Tamamdır. Hadi! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Stay low! Yerde kal! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
You're all right. Man. Elridge, ona içecek bir şeyler getir. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I know. O emin görünüyor. Tuhaftı değil mi? Hem de çok. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
All right. Well, at least I'm in the right place, right? Pekâlâ, en azından kamptayım. Evet. Neyse, en azından doğru yerdeyim, değil mi? Evet... Neyse, en azından doğru yerdeyim, değil mi? Evet... The Hurt Locker-2 2008 info-icon
I'd rather be on the side with the tanks, Tankların yanında olmaktansa, onlara sahip olmayı isterdim. Tanksız olmaktansa, tankla savaşmayı tercih ederim. Tanksız olmaktansa, tankla savaşmayı tercih ederim. The Hurt Locker-2 2008 info-icon
Step out and I'll show you what's going on. Çıkalım da neler olduğunu göstereyim. Pekâlâ. Dışarı çıkarsan sana burada neler olduğunu gösteririm. Tamam. Dışarı çıkarsan sana burada neler olduğunu gösteririm. Tamam. The Hurt Locker-2 2008 info-icon
Hey, how's it looking in there, soldier? Oraları nasıl gözüküyor asker. Her şey yolunda. Orada durum nasıl, asker? Bina boşaltıldı. Orada durum nasıl, asker? Bina boşaltıldı. The Hurt Locker-2 2008 info-icon
Going to war is a is a once in a lifetime experience. Savaşa gitmek bir insan için mükemmel bir deneyim olur. ...savaşa gitmek, hayatında bir kere yaşayabileceğin bir tecrübe... ...savaşa gitmek, hayatında bir kere yaşayabileceğin bir tecrübe... The Hurt Locker-2 2008 info-icon
Go, go, go. Hayır, Sanborn, sakın oraya çıkma! The Hurt Locker-2 2008 info-icon
"Obre... obre... " put your gun down! Sakallı, sakallı, silahını yere at! "Obre, obre", Silahlarınızı bırakın! "Obre, obre", Silahlarınızı bırakın! The Hurt Locker-3 2008 info-icon
But it's not too safe here, okay? Kahretsin. The Hurt Locker-3 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 164899
  • 164900
  • 164901
  • 164902
  • 164903
  • 164904
  • 164905
  • 164906
  • 164907
  • 164908
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim