Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15910
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You know I do. | Güvendiğimi biliyorsun. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, I do. | Bilmez miyim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
We've been through a lot together, haven't we? | Birlikte çok şeyler yaşadık, değil mi? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
13, already a woman. | "13'ündeyken bile bir kadındın. " | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
That's what you said. | Böyle demiştin bana. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I remember. But it never happened. | Hatırlıyorum. Böyle bir şey yaşanmadı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Did you tell her that? Shut up. | Ona böyle mi demiştin? Kapa çeneni. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Baby? | Bebeğim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I didn't know you when you were 13. | 13 yaşındayken seni tanımıyordum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
None us did. | Hiçbirimiz tanımıyordu. Birimiz tanıyordu. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm not Bobby. | Ben Bobby değilim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
What do you mean you're not Bobby? | Bobby değilim de ne demek? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm not just Bobby. | ...bir tek Bobby değilim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Bobby... | Bobby... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
My Tasty Couture printed T she left it out of the bags. | Üzerinde Tasty Couture yazan tişörtümü çantaya koymayı unutmuş. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You got enough there for now, don't you? | Şimdilik sana yetecek kadar vardır. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You left out my Tasty Couture. | Tişörtümü almayı unutmuşsun. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I looked really cute in that shirt, too, you stupid bitch. | O tişört bana çok yakışmıştı, zilli. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Ms. Alvarez, Mr. Blevins, am I to understand you've lost both your Actives and our client? | Doğru mu anlamışım, hem müşterinizi hem de ajanınızı kaybetmişsiniz. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Yes, Ms. DeWitt. | Evet, Bayan DeWitt. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Alvarez's girl is a bad influence on my guy, Ms. DeWitt. | Alvarez'in kızı benimkini yoldan çıkartıyor, Bayan Dewitt. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I don't know why we insisted on Parent. | Neden ikisi konusunda ısrar ettik bilmiyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
There is no "we" in this equation, Mr. Blevins. | Bu konuda sana laf düşmez, Bay Blevins. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
It is not your concern which Active is selected for which engagement. | Hangi ajanın hangi göreve gideceği seni hiç ilgilendirmez. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Your only task is discreetly to observe the proceedings. | Yapmakla mükellef olduğun tek şey uygun bir mesafeden olanları takip etmek. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And we were, but... | Öyle de yapıyorduk ama... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
it looks Alpha knew he was being followed. | ...onu takip ettiğimizi anlamış olmalı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I made it very clear these imprints were prone to paranoia. | Bu kişiliklerin paranoyaya olan yatkınlıklarını açık bir dille belirtmiştim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I flagged it in the paperwork. | Dosyalarına bu durumu yazmıştım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Just as a point of interest, how potentially lethal would you say these imprints are? | Bilgi amaçlı soruyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Okay, Lars. | Lars. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Who are you working with? | Kimin için çalışıyorsun? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm not working with anybody. | Hiç kimse adına çalışmıyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Who was in the vans? | Minibüstekiler de kimdi? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Vans? | Minibüs mü? Otopsi şiddetli bir kalp krizi olduğunu söyledi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I didn't see any vans. | Minibüs falan görmedim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Did you see vans? | Sen gördün mü yoksa? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Lars... 1 | Lars. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
It's sad... it's sad how you lie, I can smell it. | Çok acınası, yalan söylemeyi beceremeyişin çok acınası. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You think that I have survived this long on the run without being able to tell who's lying to me? | Bana kimin yalan söylediğini anlamadan... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And who's not? | Ya da doğru söylediğini. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You're hiding something. | Bir şey saklıyorsun. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I will cut it out. | Doğruyu söküp alacağım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Okay, okay, okay, okay. It's complicated. It's complicated. | Tamam, tamam. Yalnız mesele karışık. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Make it simple. | Basitçe anlat o zaman. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You're, uh... | Sen... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
you're not real. | Gerçek biri değilsin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
What? | Ne dedin? Sen ve kız arkadaşın... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
What did you say about my girlfriend? | Kız arkadaşım hakkında ne dedin sen? Gerçek değilsiniz. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Either way... | Her ikiniz de. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
you think you're on a cross country crime spree. | Ülkede boydan boya gezip terör estirdiğinizi sanıyorsunuz... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You're not. | ...ama yanılıyorsunuz. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You think you have a doomed love. | Birbirinize deli gibi âşık olduğunuzu sanıyorsunuz. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
It's not doomed. It's not even love. | Deli gibi âşık değilsiniz. Hatta ortada aşk bile yok. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I... paid for this. | Bunun için para vermiştim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
It was supposed to be my fantasy. | Fantezim böyleydi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Look, I just wanted to have a little fun. | Sadece biraz eğlenmek istemiştim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
A little fun? | Biraz eğlenmek mi? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You wanted to have a little fun? | Demek biraz eğlenmek istedin? Nasıl gidiyor? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Are you having fun, Lars? | Eğleniyor musun bari Lars? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She's real. | O gerçek biri. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And it's the last real thing you're ever going to see. | Senin de göreceğin son gerçek kişi olacak. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Crystal. | Crystal. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, baby? | Evet, bebeğim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I've got a lock. | Yerlerini buldum. San Pedro, Sanayi yolu 7 18. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
We're close. | Oranın yakınındayız. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Whiskey, would you like a treatment? | Whiskey, tedavi olmak ister misin? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Treatment. | Tedavi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, let's do that instead. | Evet, bana uyar. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Let's go to the van, okay? | Minibüse gidelim hadi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Thanks for the ride. | Bıraktığın için teşekkürler. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Where's Kepler? | Kepler nerede? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Don't tell me that hypochondriac gave you the slip. | Sakın o hastalık hastasını elinizden kaçırdığınızı söylemeyin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
This man the man you brought here tonight | Bu adam, buraya getirdiğin adam... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
was, until last year, one of our Actives. | ...geçtiğimiz seneye kadar ajanlarımızdan biriydi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Designation Alpha. | Alpha adı verilmişti. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You're telling me Kepler's a Doll? | Kepler'in bir bebek olduğunu mu söylüyorsun? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Not at all. Stephen Kepler the real Stephen Kepler is a corpse. | Hayır. Stephen Kepler, gerçek Stephen Kepler öldü. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
His body was identified this afternoon by Arizona authorities. | Bu akşamüstü cesedi Arizona'daki yetkililerce teşhis edildi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And these bodies... they're programmed to massacre! | Peki Alpha'yı bu kişileri öldürmesi için mi programlamıştınız? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
The Alpha situation was an unfortunate technological anomaly. | Alpha olayı talihsiz bir teknolojik anormallikten ibaret. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
A technological anomaly? | Teknolojik anormallik mi? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
My God. What have you people done? | Tanrım, siz burada ne yapıyorsunuz böyle? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
What have you done? | Sen ne yaptın peki! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You have brought this thing back into my house to defile it a second time. | O şeyi ikinci kez evimi kirletebilsin diye buraya soktun. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And now... | O da... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
He's taken Echo. | Echo'yu aldı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Caroline. | Caroline'i. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Yes, I thought that might wipe the smirk off your face. | Bunun yüzündeki o sırıtışı sileceğini biliyordum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm walking out of here now. | Buradan çıkıp gidiyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Out of the question. | Hiç şansın yok. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
He broke out of here Alpha and so will I. | Alpha buradan çıkabildiyse ben de pekâlâ çıkabilirim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Alpha's a genius. | Alpha bir dahi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
None of the follow teams has even left the garage yet. | Takip ekipleri garajdan bile çıkamamışlar. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Building's locked down. | Binanın etrafı sarılmış. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Someone called in a terrorist threat. | Birisi terörist saldırı ihbarında bulunmuş. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
He's laughing at us. | Bizimle dalga geçiyor. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I can make this go away. | Bu sorunu halledebilirim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Set up a perimeter. | Güvenlik kordonu oluşturun ve beni durumdan haberdar edin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Ballard? | Ballard. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |