• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15841

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
What were you doing? Ne yapıyordun orada? Ne yapıyordun? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
You're back. Dönmüşsün. Dönmüşsün. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Is this the police? Polis Merkezi mi? Polis mi bu? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Quick, go get it. Çabuk, gidip al onu. Çabuk gidip getir. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Find the white ice box. Beyaz buz kutusunu bul. Beyaz buz kutusunu bul. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Miss. Bayan. Bayan. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Where is it? Nerede bu? Kutu nerede? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Chief! Şef! Şef! Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
It's not there. Burada yok. Burada değil. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Hey! Are you sure it was in there? Burada olduğuna emin misin? Hey! Orda olduğundan emin misin? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
There was nothing in the white ice box. Beyaz buz kutusunda hiçbir şey yoktu. Beyaz buz kutusunun içinde hiçbir şey yoktu. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Are you sure? Emin misiniz? Emin misin? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
I looked everywhere. Baktım iyice. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Go search the entire place. Gidip her yeri arayın. Gidip tüm evi araştırın. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
What did you do with it? Ne yaptın onları? Ne yaptın onu? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Here he is. İşte burada. İşte burada. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Actually, I'm a bit nervous. Aslında biraz tedirginim. Aslında biraz sinirliyim. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Although we have a witness, Tanığımız olmasına karşın... Bir tanığımız olmasına rağmen... Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
they may drop the case due to lack of evidence. ...davayı delil yetersizliğinden düşürebilirler. ...kanıt yetersizliğinden davayı düşürebilirler. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
It's not like the old days when legal rights weren't an issue. Artık hukuki haklar daha çok biliniyor. Yasal hakların sorun olmadığı eski günlerdeki gibi değil işler. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
What are you talking about? Siz ne diyorsunuz? Neden bahsediyorsun? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Just gonna release him? How could this happen? Onu serbest mi bırakacaklar? Bu nasıl olur? Ne yani öylesine salı mı verilecek? Bu nasıl olabilir? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Just a possibility. There's an eye witness. Sadece bir olasılık. Bir görgü tanığımız var. Sadece bir ihtimal. Bir görgü tanığı var. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
And we think we've got enough to hold him. Serbest bırakmamak için yeterince kanıt var. Üstelik onu tutmak için yeterli şeyimiz olduğunu düşünüyoruz. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Hello? Professor KIM, what's up? Alo, Profesör KIM, nasılsınız? Alo? Profesör Kim, hayırdır? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
The testimony? No, actually... Şahitlik mi? Hayır aslında... İfade mi? Hayır, aslında... Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
It's not obligatory. ...mecburi değil. ...zorunlu değil. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
So the professor's testimony isn't enough? Yani profesörün tanıklığı yetmiyor mu? Yani profesörün ifadesi yeterli değil mi? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
We need physical evidence. Fiziki kanıtlara ihtiyacımız var. Fiziksel kanıta ihtiyacımız var. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
But he's a famous professor, doesn't that count? Tamam işte, ünlü bir profesör, sayılmıyor mu? İyi de o ünlü bir profesör, bu sayılmaz mı? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
I think we're wasting our time. Bence boşa kürek çekiyoruz. Sanırım zamanımızı boşa harcıyoruz. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
He's one clever cocksucker. Akıllı piç, herşeyi ayarlamış. O, akıllı piç kurusunun teki. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
He would've gotten rid of any trace of evidence. Arkasında hiç kanıt bırakmamış. Her türlü kanıttan kurtulmuştur. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
It's a lost case. Dava düşecek. Bu kayıp bir dava. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Lost case? Düşecek mi? Kayıp dava mı? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Are you kidding me? Dalga mı geçiyorsun? Benimle dalga mı geçiyorsun? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
What did I do? Ne yaptım ya? Ne yaptım ki? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
You see that? Şunu gördün mü? Şunu görüyor musun? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
See what? Neyi? Neyi görüyor muyum? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
You never know, someone may have seen something. Hiç belli olmaz, belki birisi bir şeyler görmüştür. Asla bilemezsin, birileri bir şey görmüş olabilir. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
What if they did? They would've reported it! Görmüşlerse ne olacak? Çoktan haber verirlerdi. Görmüşlerse ne olmuş? Bildirirlerdi o zaman! Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Just get in! Gir içeri! İçeri girsene sen! Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Excuse me. Yes? Afedersiniz. Evet? Affedersiniz. Evet? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
I'd like to see... 30 Ağustos öğlen 3 sularında... 30 ağustos günü... Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
the driver on shift on Aug 30th around 3 p.m.. ...kimin görevli olduğunu görmek istiyorum da. ...saat 3 civarındaki vardiyada çalışan şoförü görmek istiyorum... Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
What is it about? Neyle ilgiliydi? Mesele nedir? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
It's regarding a case. Could you help us out? Bir dava ile ilgili. Yardımcı olabilir misiniz? Bir davayla ilgili. Yardımcı olabilir misiniz? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
It's written here somewhere. Burada bir yerlerde olması gerek. Buralarda bir yerde yazılı. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Sorry, carry on. Afedersiniz, devam edin. Özür dilerim, devam edin. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Take your time, we're not in rush. Acelet etmeyin, vaktimiz var. Rahatınıza bakın, acelemiz yok. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
That day was... Mr. CHO! O gün... Cho Bey! O günkü vardiyada... Bay Cho! Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Weren't you on shift on Aug 30th around 3 p.m.? 30 Ağustos öğlen 3 seferinde siz görevli değil miydiniz? 30 Ağustos ünü saat 3 vardiyasında değil miydin? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
No. 30 5. Saat 5'te buradaydınız. Hayır. 30 5. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
3 p.m.? Yeah. 3'te mi? Evet? Saat 3 mü? Evet. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
You did. Siz görevliymişsiniz. Evet, senin vardiyandı. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Right here, you signed in yourself. İşte burayı imzalamışsınız. İşte burada, kendin imzalamışsın. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
I saw them that day. O gün gördüm onları. O gün onları gördüm. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
The girl! Was she alive? Kızı mı? Yaşıyor muydu? Kız! Sağ mıydı? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
No, I mean... Hayır, yani... Hayır, demek istediğim... Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
She seemed lifeless. Was she dead? Cansız gibiydi. Ölü müydü yani? ...cansız görünüyordu. Ölü müydü? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
It was him, wasn't it? Look closely. Ama bu, oydu değil mi? Daha yakından bakın. Bu oydu, değil mi? Yakından bak. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Um... yeah. Evet. Evet. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
You're certain? Emin misiniz? Emin misin? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
You're sure? Sir, can you testify this? Eminseniz, tanıklık eder misiniz? Emin misin? Bayım, bu konuda ifade verir misin? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Testify? Tanıklık mı? İfade mi? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Yes. Olur tabi. Evet. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Alright! Chief, we've got him. Tamamdır! Şef, yakaladık onu! Tamam! Şef, yakaladık onu. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Look, motherfucker! Take a good look! Bak şuna pislik! İyice bak! Bak, piç kurusu! İyice bak! Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Does that turn you on? Tahrik ediyor mu bu seni? Bu seni tahrik ediyor mu? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Think you can get away with it? Bu işten öylece sıyrılacağını mı sandın? Yanına kalacağını mı düşündün? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
You have 2 eye witnesses. Tam iki görgü tanığımız var. 2 görgü tanığın var. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
The autopsy results will be out soon! Yakında otopsi sonuçları da çıkacak. Otopsi sonuçları da yakında çıkacak! Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
You're right. Haklısınız. Haklısın. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Whenever I see young girls... Ne zaman ufak bir kız görsem... Ne zaman küçük kız görsem... Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
No, I don't care if it's a boy or a girl. Hayır, kız ya da erkek fark etmez. ...hayır, oğlan veya kız kız olmaları umurumda değil. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
I masturbate while I watch little children. Ufak bir çocuk görsem masturbasyon yaparım. Çocukları seyrederken mastürbasyon yapıyorum. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
I'd imagine how I would rape and kill them. Onlara zorla sahip olup öldürdüğümü düşünerek. Nasıl tecavüz edip öldürürdüm diye hayal kuruyorum Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
I jerk off when I see photos Koparılmış bacaklarının fotoğraflarına... Bacakları iki yana açık... Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
of their legs spread apart ...bakarak otuz bir çekerim. ...şekilde fotoğraflarını veya... Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
or films of them being gang raped and fall asleep to it. Tecavüze uğradıkları ve bayıltıldıkları filmler de yeterli. ...toplu tecavüze uğradıkları filmleri gördüğümde 31 çekiyor ve uyuyakalıyorum. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Then in my dream, dozens of children run towards me. Sonra rüyamda düzinelerce çocuk bana koşar. Sonra rüyamda üstüme koşan düzinelerce çocuk görüyorum. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
I'd rape every single one of them. And I'd throw them in the water. Hepsine tek tek tecavüz edip, suya atarım. Her birine tek, tek tecavüz edip suya atıyorum. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
When I wake up from a wet dream, Rüyamdan 'ıslak' uyanıp bunları... Islak bir rüyadan uyandığımda da... Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
I think about doing it for real. ...gerçekleştirmek için sabırsızlanırım. ...bu gerçekten yapmayı düşünüyorum. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
So I go to the playground and even the reservoir. Onları görmeye parka hatta göle giderim. Bu yüzden oyun bahçesine ve hatta baraja gidiyorum. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Oh, the reservoir? Göle, evet. Evet, baraj değil mi? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
I raped and killed Mi rim at the reservoir. Mi rim'e gölde tecavüz edip onu orada öldürdüm. Mir rim'e barajda tecavüz edip, öldürdüm. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Is this it? Bu mu yani? Bu mu? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Is this the answer you want? İstediğiniz cevap bu mu? İstediğin cevap bu mu? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
You motherfucker! Seni orospu çocuğu! Seni piç kurusu! Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Hey, you're home. Eve geldin demek. Hey, geldin mi? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
I don't feel bad about what I did. Yaptığımdan pişman değilim. Yaptığım şey için üzgün değilim. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
You can't issue a warrant? Yetki veremez misiniz? Bir mahkeme emri çıkaramaz mısınız? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
But the driver gave an eye witness statement. Ama şoför görgü tanıklığı yapacak. Fakat şoför, bir görgü tanığı ifadesi verdi. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
No, I'm not angry at you. Hello? Hayır, kızmadım. Alo?! Hayır, size kızgın değilim. Alo? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
Son of a bitch! Pezevenk herif. Orospu çocuğu! Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
What's going on? Why's he refusing to testify? Ne oldu? Niye tanıklıktan çekiliyormuş? Neler oluyor? Neden ifade vermeyi ret ediyor? Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
He just came here for a break. Biraz ara vermek için yanıma uğradı. Buraya sadece kafa dinlemek için gelmiş. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
He's too busy to get involved in this mess. Böyle pis işlerle uğraşmak için pek vakti yokmuş. Bu karmaşaya dâhil olamayacak kadar meşgul. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
He's probably busy fucking that model. Tabi, modelini düzmekle meşguldür o şimdi. Evet, muhtemelen o modeli becermekle meşguldür. Dol i kil Soo Eobs neun-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 15836
  • 15837
  • 15838
  • 15839
  • 15840
  • 15841
  • 15842
  • 15843
  • 15844
  • 15845
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim