Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158277
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Where's A. J? Where's A. J? Where's... | A.J nerede? A.J nerede? A.J... A. J nerede? A. J nerede? Nerede... | Takers-2 | 2010 | |
| Down, get down! | Yat, yere yat! Yatın, yere yatın! | Takers-2 | 2010 | |
| Shit! Who are these guys? Sounds like Russians! | Kahretsin! Bu adamlar da kim? Ruslara benziyorlar. Siktir! Kim bu adamlar? Ruslara benziyorlar! | Takers-2 | 2010 | |
| Let's put these beds up, let's go! | Şu yatakları kaldıralım, hadi! Yatağı kaldıralım, hadi! | Takers-2 | 2010 | |
| We got a shotgun in the hallway! | Koridorda pompalı tüfekli bir adam var. Koridorda pompalı tüfekli adam var. | Takers-2 | 2010 | |
| Shit! I'm out of ammo! I'm out, I'm out! | Kahretsin, mermim bitti! Ben yokum, ben yokum! Siktir! Mermim bitti! Bitti, bitti! | Takers-2 | 2010 | |
| We gotta go, fellas. We gotta go. | Gitmeliyiz, arkadaşlar. Gitmeliyiz. Gitmeliyiz, millet. Gitmeliyiz. | Takers-2 | 2010 | |
| Ghost set us up against the Russians. | Hayalet bize Ruslarla tuzak kurdu. Ghost, Rusları bize karşı kullandı. | Takers-2 | 2010 | |
| Son of a bitch, he must've sold them on the same plan. | Aşağılık herif onlara da aynı planı satmış olmalı. Piç kurusu, aynı planı onlara da satmış olmalı. | Takers-2 | 2010 | |
| That's why they gave him the dispatcher | Bu yüzden adamlar ona hareket memurunu verdi... Bu yüzden onu gurup başı yaptılar... | Takers-2 | 2010 | |
| and that big hurry up was just to get us to do the job first. | ...acele etmesinin sebebi de işi ilk bizim yapmamız için. ...bu kadar acele etti, çünkü ilk işi bizimle yapacaktı. | Takers-2 | 2010 | |
| Yeah, and we bought it. Yeah, all of it. | Evet, biz de kandık. Evet, hepsine. Evet, bizi kandırdı. Evet, hepimizi kandırdı. | Takers-2 | 2010 | |
| Shit, the heat's gonna be coming down now. | Birazdan burası ana baba günü olur. Siktir, herkes aşağıya geliyor. | Takers-2 | 2010 | |
| I know. See you at the airport. | Biliyorum. Havaalanında görüşürüz. Biliyorum. Havalimanında görüşürüz. | Takers-2 | 2010 | |
| Hold on, baby. Oh, God, baby, get up. Baby. | Dayan, bebeğim. Bebeğim, ayağa kalk. Bebeğim. Dayan bebeğim. Tanrım, bebeğim, uyan. | Takers-2 | 2010 | |
| Oh, my God, baby, wake up. Oh, just... | Aman Tanrım! Bebeğim, uyan. Aman Tanrım, uyan bebeğim. | Takers-2 | 2010 | |
| Goddamn, the money's gone! | Lanet olsun, para gitmiş! Siktir, parayı almış. | Takers-2 | 2010 | |
| Jesse, help me! Help me! | Jesse, yardım et! Yadım et! Jesse, yardım et! Yardım et! | Takers-2 | 2010 | |
| Ghost. Ghost, I'm gonna kill you. Oh, God. | Hayalet. Hayalet, seni öldüreceğim. Ghost. Ghost, Seni öldüreceğim. | Takers-2 | 2010 | |
| Oh, God. Ghost. | Tanrım. Hayalet. Tanrım. Ghost. | Takers-2 | 2010 | |
| Los Angeles Police Department. Exit the building slowly. | Los Angeles Polis Teşkilatı. Yavaşça binadan çıkın. Los Angeles polisi. Binadan yavaşça çıkın. | Takers-2 | 2010 | |
| You have 20 seconds to come out. | Dışarı çıkmak için 20 saniyeniz var. Çıkmak için 20 saniyeniz var. | Takers-2 | 2010 | |
| Look, Jake. I was wrong about Ghost. | Jake, Hayalet hakkında yanılmışım. Bak, Jake. Ghost hakkında yanıldım. | Takers-2 | 2010 | |
| I'm sorry, man. | Üzgünüm. Üzgünüm adamım. | Takers-2 | 2010 | |
| It's not your fault. | Senin hatan değil. Senin suçun değil. | Takers-2 | 2010 | |
| Jesse, you ain't gotta be down with me on this one. | Jesse, bu sefer benimle gelmeyeceksin. Jesse, bu sefer aşağıya benimle inmeyeceksin. | Takers-2 | 2010 | |
| You got your own life to think about, man. | Senin yaşayacak bir hayatın var. Düşünmen gereken koca bir hayatın var, adamım. | Takers-2 | 2010 | |
| I already told you. I'm never going back. | Sana zaten söylemiştim. Bir yere gitmiyorum. Bunu duydum zaten. Asla geri dönmeyeceğim. | Takers-2 | 2010 | |
| Let's take yours. | Seninkini alalım. Hadi seninkini alalım. | Takers-2 | 2010 | |
| Thought you'd say that. | Böyle diyeceğini düşünmüştüm. Bunu söyleyeceğini düşünmüştüm. | Takers-2 | 2010 | |
| You ready, bro? | Hazır mısın, kardeş? Hazır mısın, kardeşim? | Takers-2 | 2010 | |
| Just me and you, big brother. Let's go. | Sadece sen ve ben, abi. Hadi gidelim. Sadece sen ve ben kardeşim. Hadi gidelim. | Takers-2 | 2010 | |
| They won't let me in your building. We've gotta go. | Dairene girmeme izin vermediler. Gitmeliyiz. Binaya girmeme izin vermediler. Gitmeliyiz. | Takers-2 | 2010 | |
| Come on, let's get in the car. All right. | Hadi, arabaya binelim. Tamam. Hadi, arabaya bin. Tamam. | Takers-2 | 2010 | |
| Just wanna go home. All right. | Eve gitmek istiyorum. Tamam. Sadece eve gitmek istiyorum. Tamam. | Takers-2 | 2010 | |
| There you are. | İşte buradasın. İşte burada. | Takers-2 | 2010 | |
| Talk to me. I'm almost to the airport. | Söyle bakalım. Havaalanına varmak üzereyim. Konuş benimle. Neredeyse havalimanına geldim. | Takers-2 | 2010 | |
| Yeah, me, too. | Evet, ben de. Evet, bende. | Takers-2 | 2010 | |
| Hey, I'm tripping. Hear me out right quick, all right? | Hey, aklıma bir kurt düştü. Beni azıcık dinler misin? Ben sendeliyorum. Çabucak beni dinle, tamam mı? | Takers-2 | 2010 | |
| Yeah, what's up? | Evet, ne oldu? Evet, ne var? | Takers-2 | 2010 | |
| Ghost has had the jump on us from the get go, right? | Hayalet başından beri bizimle birlikteydi, değil mi? Ghost tüm bu iş süresince bizimleydi, değil mi? | Takers-2 | 2010 | |
| So, why would he take us all out | O halde neden hepimizi saf dışı edip... Neden, hepimizi dışarıda bırakıp... | Takers-2 | 2010 | |
| and then only settle for the cash from the '04 job? | ...sadece 2004'teki işten payına razı olsun ki? ...sadece 04'deki işin payına razı oldu? | Takers-2 | 2010 | |
| He wouldn't. Unless... | Razı olmazdı. Yalnız... Olmadı ki... Buna razı olmadıkça... | Takers-2 | 2010 | |
| Man, he plans on taking all the money. Shit, Scott. Scott has all the money. | Dostum, paranın tamamını almayı planlıyor. Kahretsin, Scott. Bütün para Scott'da. Adamım, tüm parayı almayı planladı. Siktir, Scott. Scott para onda. | Takers-2 | 2010 | |
| Exactly. I'm on my way. I'm right behind you. | Aynen. Ben geliyorum. Hemen arkandayım. Kesinlikle. Yoldayım, hemen arkanda. | Takers-2 | 2010 | |
| I know this is a little last minute. Have him meet me at the bank. | Son dakika haber verdiğimi biliyorum. Söyleyin benimle bankada buluşsun. Bunu son dakika söylediğimi biliyorum. Benimle bankada buluşsun. | Takers-2 | 2010 | |
| Come on, Scott, pick up. Scott, pick up. | Hadi, Scott, cevap ver. Cevap ver Scott. Hadi, Scott, aç şunu. Scott, aç şunu. | Takers-2 | 2010 | |
| You have to make yourself available at 9:00 a.m. Tomorrow, all right? | Kendini sabah saat 9:00 için hazırla. Yarın, tamam mı? Kendini yarın sabah 09:00'a hazırla, tamam mı? | Takers-2 | 2010 | |
| You've reached Scott. I'm away from my cell. | Scott'ı aradınız. Şu an cevap veremiyorum. Scott'ı aradınız. Şu anda telefonun yanında değilim. | Takers-2 | 2010 | |
| Oh, God. No, Scott, pick up. Damn it. | Tanrım. Scott, kaldır şunu. Lanet olsun. Tanrım. Hayır, Scott, aç şunu. Lanet olsun. | Takers-2 | 2010 | |
| Okay. Let's get out of here. | Tamam. Hadi buradan gidelim. Tamam, hadi gidelim buradan. | Takers-2 | 2010 | |
| It's been a long day. Can you pour me a Scotch? | Çok uzun gündü. Bana bir viski doldurur musun? Uzun bir gündü. Bana içki doldurabilir misin? | Takers-2 | 2010 | |
| Yeah, where are you going? You just had to have it all, didn't you, Ghost? | Evet, nereye gidiyorsun? Hepsini almak zorundaydın, değil mi, Hayalet? Nereye gidiyorsun? Hepsini almak zorundaydın değil mi, Ghost? | Takers-2 | 2010 | |
| I'm just taking what's mine! Oh, yeah? | Sadece bana ait olanı alıyorum! Sahi mi? Sadece benim olanı aldım! Öyle mi? | Takers-2 | 2010 | |
| I should've shot you on the street today. | Seni o gün sokakta öldürmeliydim. Seni bugün sokakta vurdurmalıydım. | Takers-2 | 2010 | |
| Naw, you should've shot me five years ago on that fire escape. | Hayır, sen beni beş yıl önce yangın merdiveninde öldürmeliydin. Hayır, beni beş yıl önce yangın merdivenlerinde vurmalıydın. | Takers-2 | 2010 | |
| You got caught, Ghost! You got caught! | Yakalandın Hayalet! Yakalandın! Yakalandın, Ghost! Yakalandın! | Takers-2 | 2010 | |
| You knew the game when you was playing it! | Bu işe girerken sonuçlarını biliyordun! Bu oyunu ne zaman oynayacağını biliyordun! | Takers-2 | 2010 | |
| You left me back there to die like I was shit! | Beni bir hiç gibi ölüme terk ettin! Sen bir hiç değilsin, Hayalet! Beni orada ölüme terk ettiğinde böyle oldum! | Takers-2 | 2010 | |
| I helped you put this crew together! | Bu ekibi toplaman için sana yardım ettim! Çeteyi bir araya getirmek için sana yardım ettim. | Takers-2 | 2010 | |
| So what? Now you wanna take it apart? | Peki ne oldu? Şimdi de dağıtmak mı istiyorsun? Ne olmuş? Şimdi de ayırmak mı istiyorsun? | Takers-2 | 2010 | |
| Drop the weapon! Drop it! Police! Put them down! | Bırak silahını! Bırak! Polis! Bırakın silahlarınızı! Silahını indir! İndir! Polis! Silahlarınızı indirin! | Takers-2 | 2010 | |
| Put them down! Stay out of this! | Bırakın silahlarınızı! Bu işe karışma! Silahlarınızı indirin! Bunun dışında kal. | Takers-2 | 2010 | |
| Better listen to him, cop. It's between me and him. | Onu dinlesen iyi olur, aynasız. Bu benimle onunla benim aramda. Onu dinlemen daha iyi, polis. Bu, benim ve onun arasında. | Takers-2 | 2010 | |
| If you interfere, I'm gonna kill you, too. | Eğer araya girersen seni de öldürürüm. Karışırsan, ikinizi birden öldürürüm. | Takers-2 | 2010 | |
| Last time, drop them! Shit. | Son kez söylüyorum, bırakın silahlarınızı! Lanet! Son kez söylüyorum, indirin! Siktir! | Takers-2 | 2010 | |
| What you expect me to do, G? Huh? | Ne yapmamı bekliyordun, G? Benden ne yapmamı bekliyordun, G? | Takers-2 | 2010 | |
| You took my money. Took my bitch from me. | Benim paramı aldın. Kız arkadaşımı aldın! Paramı aldın. Fahişemi aldın. | Takers-2 | 2010 | |
| Just put me out the crew, huh? | Beni ekipten dışladın. Beni çeteden bile attın. | Takers-2 | 2010 | |
| What you thought I was gonna do? Let that shit go? | Ne yapacağımı düşünüyordun? Öylece yakanızı bırakacağımı mı? Ne yapmamı düşünüyordun? Öyle olmasına izin mi vereyim? | Takers-2 | 2010 | |
| You got caught! | Yakalanmıştın! Yakalandın! | Takers-2 | 2010 | |
| Yeah. A'ight. I see now. | Evet. Tamam. Şimdi anlıyorum. Evet. Tamam. Şimdi görebiliyorum. | Takers-2 | 2010 | |
| It's all business for you. | Senin için her şey sadece iş. Senin için hepsi işti. | Takers-2 | 2010 | |
| Well, this shit just got real personal. | Bu iş kişiselleşti. Şey, bu iş kişisel işti. | Takers-2 | 2010 | |
| Should've waited for me, G. The shit went too fast. | Beni beklemeliydin, G. Olaylar çok hızlı gelişti. Beni beklemeliydin, G. Aniden oldu. | Takers-2 | 2010 | |
| Hold, hold it, hold it, hold it. | Bekle, bekle. Dur, dur, dur. | Takers-2 | 2010 | |
| You're that cop with the little girl. | Sen yanında küçük kız olan polissin. Küçük kızı olan polissin sen. | Takers-2 | 2010 | |
| You should've stayed out of this. | Bu işe karışmamalıydın. Bunun dışında kalmalıydın. | Takers-2 | 2010 | |
| Let's get that money and get out of here. Yeah. | Hadi parayı alıp buradan gidelim. Tamam. Hadi parayı alıp, buradan tüyelim. Tamam. | Takers-2 | 2010 | |
| Emergency dispatch. | Acil yardım birimi. Acil mesaj. | Takers-2 | 2010 | |
| You got an officer down. Van Nuys Airport, hangar 12. | Bir memur yaralandı. Van Nuys Havaalanı, 12 nolu hangar. Memur vuruldu. Van Nuys Havalimanı, hangar 12. | Takers-2 | 2010 | |
| I've been shot and I need help. | Silahla vuruldum ve yardıma ihtiyacım var. Vuruldum, yardıma ihtiyacım var. | Takers-2 | 2010 | |
| Units en route. | Birimler yola çıktı. Birimler yolda. | Takers-2 | 2010 | |
| I want help. | Yardım edin. Yardım istiyorum. | Takers-2 | 2010 | |
| G? Are we going home now? | G? Eve mi gidiyoruz? G? Şimdi eve mi gidiyoruz? | Takers-2 | 2010 | |
| Yeah, baby. We're going home. | Evet, canım. Eve gidiyoruz. Evet, bebeğim. Eve gidiyoruz. | Takers-2 | 2010 | |
| Are we good, brother? | İyi miyiz, kardeş? İyi miyiz, kardeşim? | Takers-2 | 2010 | |
| All signs point to it. | Tüm işaretler öyle gösteriyor. Tüm işaretler öyle. | Takers-2 | 2010 | |
| I live for the World series, right? | Dünya şampiyonası için yaşıyorum, tamam mı? | Taking Care of Business-1 | 1990 | |
| I grew up in California, so I follow the Angels. | Kaliforniya'da büyüdüm; bu yüzden Angels taraftarıyım. | Taking Care of Business-1 | 1990 | |
| But I was born in Chicago, right? so I don't know who to root for! | Ama ben Şikago'da doğdum, değil mi? Bu yüzden kimi tutacağımı bilmiyorum. | Taking Care of Business-1 | 1990 | |
| The Angels or the Cubs. | Angels ya da Cubs. | Taking Care of Business-1 | 1990 | |
| If I say Angels, my dad'll kill me. If I say Cubs, my friends'll kill me. | Eğer Angels dersem babam; Cubs dersem arkadaşlarım beni öldürür. | Taking Care of Business-1 | 1990 | |
| I just can't wait! so I've got seats behind home plate. | Bekleyemeyeceğim. Bu yüzden... | Taking Care of Business-1 | 1990 | |
| ...closed at 23 and MKR Industries closed up at 48. | ...23'te kapandı ve MKR Endüstri 48'de kapatıldı. | Taking Care of Business-1 | 1990 | |
| It's a warmer 53 October degrees in Chicago this morning. | Şikago'da bugün 12 derecelik ılık bir Ekim sabahındayız. | Taking Care of Business-1 | 1990 | |
| We have early morning low clouds which should be clearing midday, | Sabah erken saatlerde alçak bulutlar gün ortasında açılacak... | Taking Care of Business-1 | 1990 | |
| and we should see a high of 65. | ...ve 18 dereceyi göreceğiz. | Taking Care of Business-1 | 1990 | |
| But for now, let's return to early morning classics. | Ama şimdi erken sabah klasiklerine dönelim. | Taking Care of Business-1 | 1990 |