• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158186

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Mr Olson is with the NSA. I'm with Defence. Bay Olson NSA'den (Ulusal Güvenlik) ben de Savunma bakanlığındanım. Taken-1 2002 info-icon
The President felt you'd be better off dealing with the... Başkan "işi bilenlerle" daha rahat çalışacağınızı düşündü. İşi bilenlerle mi? Taken-1 2002 info-icon
the "hands on" guys. binadan kırmızı bir burun ve başağrısıyla çıkardı. Taken-1 2002 info-icon
You been briefed? Size bilgi verildi mi? Taken-1 2002 info-icon
Let's go for a little ride, and we'll see how you feel. Biraz dolaşalım, bakalım neler düşüneceksiniz. Taken-1 2002 info-icon
This has happened before, here and France, England, and Germany. Bu daha önce Fransa, İngiltere ve Almanya'da da oldu. Taken-1 2002 info-icon
The scale of this, the intent. Boyuna bakın, amacı... Taken-1 2002 info-icon
Look at the formation. It's like a runway. Şekline bakın. Otoban gibi. Taken-1 2002 info-icon
Like a landing strip? İniş pisti olabilir. Taken-1 2002 info-icon
If it's a landing strip, that means they could be Eğer iniş pistiyse, bu demektir ki Geliyorlar mı? Taken-1 2002 info-icon
Think Nixon stands a chance at a second term? Sizce Nixon'ın tekrar seçilme şansı var mı? Taken-1 2002 info-icon
My opinion, he'd have to fix the next election. Bence, seçimde hile yapması lazım. Adi herifi kimse sevmiyor. Taken-1 2002 info-icon
Truman was President when I started this project. Ben bu projeye başladığımda başkan Truman'dı. Taken-1 2002 info-icon
I've survived four of them. Nixon will make five. Olmaz. Tek yapabileceğim, tüm dikkatimi olduğum yere vererek şarkıyı bitirmek. Dört başkan eskittim. Nixon beşinci olacak. Taken-1 2002 info-icon
I've lasted this long Yoluma çıkanları ezip geçtiğim için bu kadar zaman dayanabildim. Taken-1 2002 info-icon
What I want you puppies to do is get on the phone Şimdi siz veletler derhal telefona sarılıp başkanı arayacak, ve ona acilen buraya gelmesi gerektiğini söyleyeceksiniz. Taken-1 2002 info-icon
This is a threat to our country of unparalleled proportions. Bu, ülkemize karşı başlamış olan kaynağı belli olmayan bir tehdit. Taken-1 2002 info-icon
You do that for me, because long after Richard Nixon Bunu benim için yapacaksınız, çünkü Nixon unutulduktan çok sonra bile... Taken-1 2002 info-icon
I'll be around to make your lives a living hell. ...ben hayatınızı mahvetmekle meşgul olacağım. Taken-1 2002 info-icon
Looks like there's another one here. Galiba burada bir tane daha var. Taken-1 2002 info-icon
Dr Powell, we've got something. Dr. Powell bir şey bulduk. Çok iyi Buzz. Taken-1 2002 info-icon
It's in remarkable condition. Oldukça iyi durumda. Nerede buldunuz? Taken-1 2002 info-icon
Where'd you find it? Ruslar mı? Taken-1 2002 info-icon
North six, west twelve. Kuzey altı, batı on iki. Taken-1 2002 info-icon
Where we found the drums? And there's more. Davulları bulduğumuz yerde mi? Dahası da var. Taken-1 2002 info-icon
Let's go check it out. Gidip bakalım. Taken-1 2002 info-icon
Do you think we could be onto a smoke hut? Sizce Şamanların kötü ruhları kovma ayini yaptığı sis kulübelerinden birini mi bulduk? Taken-1 2002 info-icon
Yeah, possibly. Evet. Muhtemelen. Sarah yine şeytanlara daldı. Taken-1 2002 info-icon
That's why we came here in the first place, isn't it? Buraya o yüzden gelmemiş miydik? Ormandaki şeytan söylentileri. Taken-1 2002 info-icon
The places that the Russian settlers wouldn't go. Rus yerleşimcilerin gitmek istemediği yerler. İnsanların hala gitmediği yerler. Taken-1 2002 info-icon
That and 80 years of research into the Tsimshian people. İçeri gel. O ve Tsimshian halkı üzerindeki 80 yıllık araştırma. Taken-1 2002 info-icon
Yeah. What's up, Daryl? Evet. Ne var Daryl? Taken-1 2002 info-icon
I don't think it's a smokehut. Bunun sis kulübesi olduğunu sanmıyorum. Bana daha çok bir mezar eşyası gibi geldi. Taken-1 2002 info-icon
The drums, the bowls, Davullar, çanaklar, ruhu öbür dünyaya götürecek olan kuzgun. Taken-1 2002 info-icon
First, there's the demons, then we open up a tomb. We're toast. Önce şeytanlar, sonra mezarları açtık. Mahvolduk. Taken-1 2002 info-icon
Remind me, what are these demons supposed to be doing? Bu şeytanlar neler yaparlardı hatırlat bakalım? Taken-1 2002 info-icon
They're a native version of the legend Incubus ve Succubus efsanesinin yerli sürümü. Taken-1 2002 info-icon
They would take people from their homes to the woods, İnsanları evlerinden kaçırıp ormanlara götürürler ve arada bir bazı kadınlar hamile olarak geri döner. Taken-1 2002 info-icon
Sometimes, they don't come back at all. Bazen de hiç geri dönmezler. Taken-1 2002 info-icon
Daryl, you okay? Daryl iyi misin? Taken-1 2002 info-icon
I'm hurt, man. Yaralandım dostum. Taken-1 2002 info-icon
Here. Buzz, grab a ladder. Buzz, koş bir merdiven getir. Taken-1 2002 info-icon
I landed bad. I twisted my ankle. Kötü düştüm. Sanırım bileğim burkuldu. Endişelenme seni çıkaracağız. Taken-1 2002 info-icon
What are you going to do? Ne yapacaksınız? Balıkçılığı öğreneceğim. Taken-1 2002 info-icon
Learn to fly fish. İki tane akla yakın ihtimal var. Taken-1 2002 info-icon
For what it's worth... Her neyse... Bence size haksızlık yapıldı. Taken-1 2002 info-icon
I tell my doctor I'm worried about my heart, my blood pressure. Doktoruma kalbim ve tansiyonum için endişelendiğimi söyledim. Taken-1 2002 info-icon
He tells me to take these pills and to go fly fishing. Bana bu hapları içip balığa çıkmamı söyledi. Taken-1 2002 info-icon
Apparently there's something soothing about hooking a fish, Galiba balıkları tutup sonra da geri fırlatmanın sahiden rahatlatan bir yanı var. Taken-1 2002 info-icon
What about Jesse Keys? Jesse Keys ne olacak? Taken-1 2002 info-icon
My smoking gun. Dumanı tüten silahım. Taken-1 2002 info-icon
16 year old boy Dostlarımızın kafasına bir şey yerleştirdiği 16 yaşındaki çocuk. Taken-1 2002 info-icon
You and I both know we're never gonna find him. Onu asla bulamayacağımızı ikimiz de biliyoruz. Taken-1 2002 info-icon
He disappeared from that bomb shelter and fell off the planet. O bomba sığınağından kayboldu, sanki yer yarıldı içine girdi. Taken-1 2002 info-icon
I'll tell you something. bir şey diyeceğim. Dostlarımızın amacı hakkında hiçbir fikrim yok. Roswell, kaçırılan insanlar. Taken-1 2002 info-icon
But the way they took Jesse Keys... Ama Jesse Keys'i alış biçimleri...Her ne yapıyorlarsa, onlara karşı hiç şansımız yok. Taken-1 2002 info-icon
I was just wondering where to put the desk. Masayı nereye koyacağımı düşünüyordum. Sanırım projeyi dışarıya açmak istemediler. Taken-1 2002 info-icon
They put me in charge. Başına beni getirdiler. Taken-1 2002 info-icon
Then you can look for Jesse Keys. O zaman Jesse Keys'i sen ararsın. Taken-1 2002 info-icon
ALLIE: I asked my dad once about his dad. my grandfather. Bir keresinde babama babasını, yani dedemi sormuştum. Çok zor zamanlar geçirdiğini biliyordum. Taken-1 2002 info-icon
But I didn't know a lot more than that. Ama bundan fazla bilgim yoktu. Babama belki de kaybolmuştu dedim Taken-1 2002 info-icon
"Not lost. really. " my dad said. Kaybolmadı dedi babam. Ama bir dönem epeyce dağıtmış. Taken-1 2002 info-icon
Hey, Mr Spaceman... Sana inanmadığımı söylemedim. Yüzünden okunuyordu. Taken-1 2002 info-icon
What's the weirdest thing you ever saw? Ben Nina Toth. Gördüğün en tuhaf şey neydi? LSD'nin sebep oldukları sayılmaz. Taken-1 2002 info-icon
I saw this two headed snake once at the zoo in San Diego. San Diego hayvanat bahçesinde iki başlı yılan görmüştüm. Taken-1 2002 info-icon
And one time, man... Bir keresinde dostum... Taken-1 2002 info-icon
I think I saw a flying saucer. Uçan daire gördüğümü sandım. Taken-1 2002 info-icon
I've been on a flying saucer, more than once. Ben bir kaç defa uçan daireye bindim. Taken-1 2002 info-icon
One time, I saw my father. Bir keresinde babamı gördüm. Taken-1 2002 info-icon
He'd been dead... Öleli dört gün olmuştu. Taken-1 2002 info-icon
Okay, my man. Tamam dostum. Bu hakikaten tuhafmış. Taken-1 2002 info-icon
A waste of friggin' time and money, going to the moon. Aya gitmek para israfından başka bir şey değil. Taken-1 2002 info-icon
You know what I admired about you back when we were over there? Orada senin en çok hangi yanını takdir ettim biliyor musun? Taken-1 2002 info-icon
I was in four different units while I was in 'Nam, Vietnam'da dört farklı birlikte bulundum. Ve sen tektin. Taken-1 2002 info-icon
What do you mean, "only one"? Ne demek "tektin"? Başarılı subay. Taken-1 2002 info-icon
Every single mission, you walked point. Her görevi başarıyla tamamladın. Taken-1 2002 info-icon
At first, I thought it was just 'cause you was crazy... İlk başta bunu senin çılgın olmana bağladım. Taken-1 2002 info-icon
Then maybe because you were the best guy in the whole world. Sonra da belki de dünyadaki en baba adam olduğunu düşündüm. Taken-1 2002 info-icon
Or maybe because you'd seen something that was... Ya da belki de içinde olduğumuz cehennemden daha kötüsünü görmüş olabileceğini düşündüm. Taken-1 2002 info-icon
something other than that Ring of Hell that we were in. Buradayım. Taken-1 2002 info-icon
It was because I was the best guy in the world. Dünyadaki en baba adam olduğum için başardım. Taken-1 2002 info-icon
See, now, me? I believe in everything. Şimdi ise her şeye inanır oldum. Taken-1 2002 info-icon
You tell me there's aliens or that you've gone for a ride on a saucer... Bana uzaylılar var desen, onların gemisine bindim desen...Tabii, neden olmasın? Taken-1 2002 info-icon
sure, why not? Bir numara... Taken-1 2002 info-icon
You tell me they killed the Kennedys Kennedy'i onlar öldürdü veya savaşı onlar başlattı desen %100 yanındayım. Taken-1 2002 info-icon
But what I'm sorry to hear is... Ama beni üzen şey... Taken-1 2002 info-icon
Is that your experience was so bad Bizim ödümüzü patlatan şeylere, gözünü kırpmadan gidebilmeni sağlayacak kötü şeyler yaşamış olman. Taken-1 2002 info-icon
I don't know what my experience was. Bu nasılsa olacaktı. Belki de kendin yapmışsındır? Neler yaşadığımı bilmiyorum. Taken-1 2002 info-icon
All I know is, my whole life is like that Tek bildiğim bütün hayatımın böyle geçtiği. Taken-1 2002 info-icon
walking point through a jungle, waiting for something that... Orman görevlerinde...Başıma gelmesine engel olamayacağım olayları beklemek. Taken-1 2002 info-icon
No disrespect, Saygısızlık etmek istemem ama bu seni nasıl başkalarından farklı yapar? Taken-1 2002 info-icon
How's my credit? Kredim ne âlemde? Taken-1 2002 info-icon
Sorry, but there's nothing I can do in that regard. Üzgünüm o konuda yapabileceğim bir şey yok. Taken-1 2002 info-icon
Willie, I saved your life. Come on. Willie yapma, ben senin hayatını kurtardım. Taken-1 2002 info-icon
Two times. İki kez. Taken-1 2002 info-icon
Now I'm gonna save yours. Şimdi ben de seninkini kurtaracağım. Taken-1 2002 info-icon
Get straight. Toparlan. Taken-1 2002 info-icon
I don't wanna get straight, Willie. I wanna get high. Toparlanmak istemiyorum Willie, uçmak istiyorum. Taken-1 2002 info-icon
I know, you want to get taken to that other world. Biliyorum, o diğer dünyaya alınmak istiyorsun. Taken-1 2002 info-icon
Well, that costs money. Bu maliyetli olur. Bana uyar. Taken-1 2002 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 158181
  • 158182
  • 158183
  • 158184
  • 158185
  • 158186
  • 158187
  • 158188
  • 158189
  • 158190
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim