Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15726
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Mrs Walker. Marianne; please. | Bayan Walker. Marianne deyin lütfen. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Am I your first official patient? | Resmi olarak ilk hastanız mıyım? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Indeed you are; yes. Collect a thousand loyalty points; you get a free coffin. | Aynen öylesiniz, evet. Bin sadakat puanı toplayın, bedava tabut verelim. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
If old Dr Sim could see this; he'd be thrilled. | Eğer eski Dr Sim burayı görebilseydi çok etkilenirdi. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Er; thank you. Sit down; please. What can we do for you? | Teşekkürler. Oturun lütfen. Sizin için ne yapabiliriz? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
I keep getting headaches; on and off. | Ara ara başım ağrıyıp duruyor. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Really? How long's that been going on for? I suppose all my life. | Öyle mi? Bu ne zamandan beri sürüyor? Sanırım bütün hayatım boyunca. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
And now they're worse? More intense? | Ve şimdi daha mı kötü? Daha şiddetli? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
No; not specially. | Hayır; pek değil. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
More frequent; then? No; not really. | O zaman daha sık? Hayır; pek sayılmaz. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
So today the problem is? I just thought you should know. | O halde bugün probleminiz? Sadece bilmen gerektiğini düşündüm. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Consider me informed. You haven't thought of; um; | Bilgilendirildim sayın. Bütün bunları yaparken; | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
redecorating when you were doing all this? | yeniden dekore etmeyi düşünmedin mi? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Mrs Walker; do you have a medical problem? | Bayan Walker; tıbbi bir probleminiz var mı? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Indigestion. | Hazımsızlık. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
But that's much better since I discovered aloe vera. | Ama aloe verayı keşfettiğimden beri çok daha iyi. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
That was one of your Aunt Joan's tips; as a point of fact. | Aslına bakarsan, bu fikir Joan Halanızın tavsiyesiydi. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Good. Have you tried aloe vera? | İyi. Hiç aloe vera denediniz mi? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
I do have other patients to see. Do you suffer from wind? | Görmem gereken başka hastalar var. Nefes kesilmesinden şikayetçi misiniz? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
I'm happy to see you when you actually have something wrong with you. | Sizi gerçekten bir sorununuz olduğunda görmekten mutluluk duyarım. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Are you saying? But I haven't even had a cup of tea. | Demek istediğin? Ama daha bir fincan çay bile içmedim. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Tea? Yes. | Çay mı? Evet. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Try a café. Well; I must say. | Bir kafeye gitmeyi dene. Demeliyim ki... | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
I'll make a note of it. I haven't been here two minutes. | Bir kenara yazarım. Geleli iki dakika bile olmadı. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
(Elaine) No. | Hayır. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Dad; I don't want to. | Baba istemiyorum. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Are you deaf? I'm not doing it. | Sağır mısın? Bunu yapmayacağım. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Right. Elaine. (man) I'm next. | Peki. Elaine. Sıradaki benim. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Oh; yes. I'll be with you in a minute. Bring a drop more milk in. | Ah evet. Bir dakikaya geliyorum. Yanında biraz daha süt getir. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Elaine. No! | Elaine. Hayır! | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Dad; I'm not gonna carry her skirts down the aisle. | Baba, geçitte arkasından onun eteğini tutmayacağım. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
She's a grown woman; innit? | Kendisi yetişkin bir kadın, dimi? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
We've had some repeat prescriptions. She's your fiancée; you sort it out. | Yinelenecek reçetelerimiz var. O senin nişanlın, üstesinden sen gel. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
No; I want to see the patients before I sign any repeat prescript... | Hayır; yineleme reçeteleri imzalamadan önce hastaları görmek istiyorum... | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Elaine. You do check prescriptions before printing them; don't you? | Elaine. Reçeteleri yazıcıdan çıkarmadan onları kontrol ediyorsun, değil mi? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
We seem to have a woman with erectile dysfunction here. | Tabii. Burada, ereksiyon bozukluğu olan bir kadın hastamız var. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Look; I can't be expected to work your system. | Bak; senin sistemini benim yürütmemi bekleme. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
That'll be the system whereby we don't kill the patients? | O sistem hastalara yanlış ilaç yazıp onları öldürmediğimiz olan olur, değil mi? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
It's your job. No. | Bu senin işin. Hayır. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
It is your job to check before you sign. | İmzalamadan önce kontrol etmek senin işin. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
(old man) It's all right. Yeah? | Sorun yok. Evet? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
It's the wife. Well; bring her in. I'll have a look at her. | Sorun karımda. Onu buraya getir. Ona bir bakarım. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Oh; I can't do that. Never liked doctors. Not her cup of tea. | Bunu yapamam. Doktorları hiç sevmedi. Ona göre değil. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
What are her symptoms? | Semptomları ne? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Oh; you name it. | Ne yok ki. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Blood pressure. Thyroid. | Tansiyon. Tiroid. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Well; then I do need to see her. Bones brittle as twigs. | Öyleyse onu görmem gerekiyor. Dal kadar kırılgan kemikler. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Osteoporosis. If she can't make it to the surgery; I can arrange a home visit. | Osteoporoz. Eğer muayenehaneye gelemiyorsa, bir ev ziyareti ayarlayabilirim. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Well; it's a bit late now. She's been dead nigh on 12 months. | Şuan biraz geç. Neredeyse 12 aydır ölü. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
How are you coping on your own; Andy? | Bununla tek başına nasıl başa çıkıyorsun Andy? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Eddie. I'm not on me own. | Eddie mi? Tek başıma değilim ki. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
I talk to her every day. | Onunla her gün konuşuyorum. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Told her I was coming to see the new surgery. | Ona yeni muayenehaneyi görmeye gittiğimi söyledim. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Now I can tell her all about it. | Şimdi ona her şeyi anlatabilirim. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Is there anything I can do for you? | Sizin için yapabileceğim bir şey var mı? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Fresh cup of tea. | Bir fincan taze çay. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
You'll be looking for a partner. No; I'll be wanting a patient. | Yakında eş aramaya başlarsın. Hayır, bir hasta istiyor olurum. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
I've made many a match in Portwenn. | Portwenn'de bir sürü kişiyi ben evlendirdim. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
So far; I've had four weddings; no funerals. | Şuana kadar dört düğünüm sıfır cenazem oldu. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
And quite a lot of babies. Mrs Black; do you have any medical reason... | Ve bir sürü de bebek. Bayan Black; tıbbi bir sorununuz... | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Are you a leg or a breast man? | Bacaklara mı düşkünsün yoksa göğüslere mi? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Because if it's the breast you're after; and she's a Scotch pancake; there's plenty could be done. | Çünkü eğer göğüslereyse, kız tam bir İskoç krebi, yapılacak birçok şey var. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Chicken fillets. | Tavuk filetoları... | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Right. Attention; everyone. | Tamam. Herkes dinlesin. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
If there's anyone who hasn't come to gawp; drink tea or otherwise waste my time; | Eğer ortalığa bakınmak, çay içmek ya da bunun dışında zamanımı harcamak için gelmeyen varsa | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
please put your hand up. | lütfen elini kaldırsın. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Anyone at all got a genuine medical problem? | Hiç cidden tıbbi bir problemi olan var mı? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Thank you. Goodbye. | Teşekkürler. Güle güle. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Put your teacups down; and leave. (Elaine) Sorry. | Bardaklarınızı bırakın ve gidin. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
You all right; Doreen? You all right; Molly? | İyi misin Doreen? İyi misin Molly? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Do you want a Jammie Dodger for the way? No. 1 | Yol için Jammie Dodger ister misin? Hayır. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
(Elaine) I'm so sorry; everyone. I don't... I don't... | Çok üzgünüm millet.. Ben... Ben... | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
(hoarsely) You won't last five minutes. You know that; don't you? | 5 dakika bile burada tutunamazsın. Bunu biliyosun değil mi? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Do you have a problem with your throat? | Boğazında bir problemin var mı? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
You think if you're professional; they'll appreciate you. They won't. | Eğer profesyonal olursan seni takdir edeceklerini sanıyorsun. Etmezler. 1 | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Could you breathe in and hold your breath; please? | Nefes alıp nefesini tutar mısın, lütfen? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
And again. | Ve yine. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
How long have you been hoarse? 25 years. Shouting at ungrateful pupils. | Sesin ne zamandır boğuk? 25 yıldır. Nankör öğrencilere bağırmaktan. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
What's with the MOT? Give me something for the throat; and I'll be off. | Bütün bu muayene de ne? Boğazım için bir şey ver ve gideyim. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Why don't we let the doctor work; Mr Fenn? "We." I do love the medical profession. | Doktorun işini yapmasına neden izin vermiyoruz; Bay Fenn? "Biz." Sağlık sektörünü seviyorum. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
A grammar all its own. | Kendine öz bir dili var. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
You have a lump in your neck. | Boynunuzda bir kitle var. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Had it since I was a boy. | Çocukluğumdan beri var. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
I don't think so. I'm gonna refer you. | Sanmıyorum. Seni sevk edeceğim. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
There'll be a biopsy. We'll take it from there. | Biyopsi yapılacak. Ondan sonrasına bakarız. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
A referral. Great. Otherwise known as "covering the arse". | Bir sevkçi. Harika. Diğer bir deyişle "kıçını garantileyen". | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Otherwise known as "providing specialist treatment". | Hayır, diğer bir deyişle "bir uzman tedavisi sağlayan". | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Nobody makes it their business to know anything these days. Always passing the buck. | Kimse bugünlerde bir şey bilmeyi iş edinmiyor, farkettin mi? Hep sorumluluğu başkasına atıyorlar. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
In cases like this; it's appropriate to make investigations before diagnosis. | Bu tür vakalarda teşhis koymadan araştırma yapmak uygun düşer. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
So you're not giving me anything for my throat? | Yani bana boğazım için hiçbir şey vermiyor musun? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Nope. I'm not giving you anything for the chip on your shoulder; either. | Hayır. Tependeki sinir için de vermiyorum. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Great. Now who's having their time wasted? | Harika. Şimdi zamanı harcanan kim acaba? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
You can stuff your referral. | Sevkini bir yerine sokabilirsin. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
What's that? Message. | Bu ne? Mesaj. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
"Roy or Steven." | "Roy veya Steven." | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
"Boy of seven." | "7 yaşında çocuk" | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
Dr Sim could read my writing. | Dr Sim yazımı okuyabiliyordu. | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
"Stomach pain." "Temperature 104." | "Karın ağrısı" "40 derece ateş" | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
That could be appendicitis. What's that name? | Bu apandisit olabilir. Şu isim ne? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |
"Robson"? "Johnson"? | "Robson"? "Johnson"? | Doc Martin-1 | 2004 | ![]() |