Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 151887
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Move, move! (Children scream) | Hadi, hadi! | Spaced Change-5 | 2001 | ![]() |
(Man) You worked in a comic shop before? | Daha önce çizgi roman dükkanında çalışmış mıydın? | Spaced Change-5 | 2001 | ![]() |
(Woman) So, what kind of work can you do? | Ne çeşit iş yapabilirsin? | Spaced Change-5 | 2001 | ![]() |
It's just all she seems to talk about is this bloody dog, you know? | Hakkında konuşmak istediği tek şey köpekmiş gibi geliyor. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
It's like "Ooh, Colin did this" and "Ooh, Colin did that", | "Colin bunu yaptı.", "Colin şunu yaptı." gibi. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
and I'm sick of it, you know? | Ve bu beni hasta ediyor. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
I should talk to her, but she's been so happy ever since Colin arrived on the scene. | Onunla konuşmalıyım ama Colin geldiğinden beri çok mutlu. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
She'd been having a hard time. | Zor zamanlar geçirdi. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
She'd had some articles rejected, she'd split up with her boyfriend. | Bazı makaleleri reddedildi, erkek arkadaşından ayrıldı. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
To top it all off, her hair looked stupid all the time. | Hepsini geçtim, saçı her zaman kötü görünüyor. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Then Colin arrives on the scene and she's writing again. | Sonra Colin geldi ve yine yazmaya başladı. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
She doesn't seem that bothered about Richard and her hair looks good! | Richard ve saçı umrunda değilmiş gibi artık! | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Tim, I know how you feel about dogs and I know how you feel about Daisy. | Tim, köpeklere olan yaklaşımını ve Daisy hakkındaki duygularını biliyorum. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Sometimes, where friends are concerned, sacrifices have to be made. | Bazen arkadaşlar söz konusu olduğunda fedekarlıklar yapılmalıdır. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
You're saying we kill the dog? | Köpeği öldürelim mi diyorsun? | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
No. Spoilsport. | Hayır. Oyunbozan. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Count to 100? All right. | 100'e kadar say. Pekala. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
I used to know this guy Minty. | Minty denen bir adam tanırdım. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
He had a dog who he'd train to attack rich people. | Zengin insanlara saldırması için eğittiği bir köpeği vardı. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
He was into the whole class war thing. | Şu sınıf savaşı muhabbetinin içinde bulunmuş. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
He called the dog Gramsci after an Italian Marxist. | Köpeği İtalyan bir Marksist olan Gramsci isminde çağırırmış. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Rumour has it, it could smell wealth from up to 20 feet. | Dediklerine göre 10 metre öteden para kokusu alıyormuş. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
The thing is, it all backfired. Minty won 100 grand on a scratchcard... | Mesele şu ki, Minty kazı kazanda 1000 dolar kazanınca hepsi geri tepti. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
and Gramsci bit his knees off. | Gramsci dizlerini parçaladı. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Not really. He used the money to buy new knees. | Pek sayılmaz. Parayı yeni dizler almak için kullandı. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
So what happened to Gramsci, then? | Gramsci'ye ne oldu? | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Well, no one knows, although some people still believe | Kimse bilmiyor, ancak insanlar hala... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
he roams wild on Hampstead Heath. | ...Hampstead Heath'de dolaştığını düşünüyor. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
(Whispers) Close to the meat. | Ete yakın. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Is that it? Well, it's not what it is. | Bu mu? Göründüğü gibi değil. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
It's what it will be a cold blooded killer. | Soğukkanlı bir katil denebilir. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
It's a fact, sure as day follows night, sure as eggs is eggs, | Gündüzün geceyi takip ettiği, yumurtanın yumurta olduğu,... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
sure as every odd numbered Star Trek movie is shit. | ...bütün garip numaralı Star Trek filmlerinin kötü olduğu gibi bir gerçek. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
I'm going shopping. Do you want anything? A crossbow? | Alışverişe gidiyorum. Bir şey istiyor musunuz? Bir yay? | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
And also, if Richard calls, | Ayrıca, eğer Richard ararsa... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
tell him I'm out with Colin. | ...Colin'le beraber olduğumu söylersin. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
We'll make him pay, won't we? We'll make them all pay. | Ona ödeteceğiz, değil mi? Herkese ödeteceğiz. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Who's Richard? Ex boyfriend. | Richard kim? Eski erkek arkadaş. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Your ex boyfriend? No, Daisy's ex boyfriend. | Seninki mi? Hayır, Daisy'nin ki. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
My ex boyfriend. Oh, I'm sorry. What happened? | Benimki. Pardon. Ne oldu? | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Well, you know, I was upset but I'm not any more, you know. | Üzgündüm ama artık değilim. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
In the end, our relationship was just like a sandwich toaster. | İlişkimiz tost makinesi gibiydi. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
You know, you forget you've got one. | Bilirsin, hep bir tane olduğunu unutursun. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
It just sits on top of the cupboard collecting a layer of greasy fudge. | Rafların en üstünde üzerinde yağ katmanıyla bekler. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
If you see it, you assume it's broken, otherwise you'd be using it all the time, | Eğer görürsen, kırık farzedersin yoksa her zaman kullanırsın,... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
but you don't and it just sits there. | ...ama kullanmazsın ve hep orada durur. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Then one day, you get an overwhelming desire for toasted sandwiches | Sonra bir gün, canın acayip tost yapmak ister... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
and you get it down and it works and you can't believe it, you know. | ...ve onu aşağı indirirsin ve çalışır, gözlerine inanamazsın. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
You make every kind of sandwich there is, you have toasted sandwich parties. | Her türlü tostu yaparsın, tost partisi verirsin. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
You make Marmite and cheese and chocolate and... | Peynir, çukolata... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Pilchards. Banana and... | Pilchard. Muz ve... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Acorns. Acorns. | Meşe palamudu. Meşe palamudu. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Then as quickly as desire comes, it just goes, | Sonra bütün bu isteğin gider... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
and then you put the toasted sandwich maker away | ...ve tost makinesini yine kaldırırsın. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
and... you know what? (Both) What? | Ve ne olur biliyor musun? Ne? | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
You don't miss it. | Özlemezsin. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
So what you're saying is "Don't hide the toasted sandwich maker away, | Yani ne demek istiyorsun, "Tost makinesini ulaşamayacağınız bir yere kaldırmayın... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
use him regularly and you'll get the most out of him." | ...sürekli kullanın ve canını çıkarın mı?" | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
No, she's saying "Chuck your boyfriend, have a sandwich." | Hayır. "Salla erkek arkadaşı, tost yap." diyor. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Anyway, I've got to go cos I'm meeting Twist. | Herneyse gitmem lazım çünkü Twist'le buluşacağım. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Don't you just love my hair? | Saçımı beğenmediniz mi? | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
How can you not like him? He's so cute. | Onu nasıl sevmezsin? Çok tatlı. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
That's how it all starts, with "Oohs" and "Aahs", but later there's barking and biting. | Hep "Oh", "Ah" diye başlar fakat sonra havlamalar ve ısırmalar başlar. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
He's a ticking timebomb of death, Daisy. | O bir saatli bomba, Daisy. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
You give him all the love in the world, you spend years doting on his little furry head | Dünyadaki bütün sevgiyi verirsin, yıllarını kafasını okşayarak geçirirsin... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
and one day you get back from aerobics and there he is, | ...ve bir gün aerobikten dönersin ve bakarsın ki... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
panting over the half eaten remains of some hapless handyman | ...bulaşık makineni tamir etmesi için çağırdığın tamirci adamın... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
you left fixing the tumble dryer. | ...başında adamın yarısı yenmiş şekilde duruyor. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
We don't have a tumble dryer. | Bulaşık makinemiz yok. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
You will, my friend, you will. | Olacak, arkadaşım, olacak. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Look, Tim, I know that I've been... insensitive, OK, | Bak, Tim, biliyorum anlayışsızım... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
and I do appreciate that you are riddled with deep seated psychological disorders. | ...ve seni derin psikolojik bozukluklarla mücadele ettiğin için takdir ediyorum. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
But Colin lives here now and I'd like it if we could all live happily, you know? | Ama Colin burada yaşıyor ve ben beraber mutlu bir şekilde yaşamamamızı istiyorum. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Your mum remarried, didn't she? What's that got to do with anything? | Senin annen tekrar evlendi değil mi? Nereye varmak istiyorsun? | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Well... you know what it feels like to be... | Şey, bilirsin nasıl olduğunu... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
to be a stepchild, | ...üvey evlat olmanın... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
to be resented by a patriarch. | ...evin reisi tarafından içerlenmenin. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
My stepdad was a nice guy! | Benim üvey babam iyi bir adamdı! | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Timmy boy! | Timmy evlat! | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
All right, I'll give it a try. | Pekala, deneyeceğim. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
So, what are you doing tonight? Brian's coming up. | Peki bu akşam ne yapıyorsun? Brian gelecek. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
To see you? | Seni görmeye mi? | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
I went to a gallery with him last week, so he's coming up to see the Star Wars Trilogy. | Geçen hafta onunla galeriye gittim, o da Star Wars üçlemesini izlemeye gelecek. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
It's like a cultural exchange thing. | Kültürel alışveriş yani. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Do you mind if we sit in? We could be like independent observers. | Bizim de oturmamızın bir sakıncası var mı? Bağımsız seyirciler olabiliriz. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
No, not at all. I'll get some popcorn. And a muzzle. | Pekala. Biraz patlamış mısır getireceğim. Bi de köpek için burunluk. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Ooh! Sorry, mate. | Pardon, dostum. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
You idiot. Why don't you watch where you're going? | Gerizekalı. Neden nereye gittiğine dikkat etmiyorsun? | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Takes the fun out of it. (Laughs) | Daha eğlenceli oluyor. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
I just know this street well. I've never seen an evil, suspicious Iooking man here before. | Sadece bu caddeyi iyi bilirim. Daha önce hiç şeytani ve şüpheli görünüşlü bir adam görmemiştim. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
What makes you think I'm evil and suspicious Iooking? | Sana benim şeytani ve şüpheli görünüşlü bir adam olduğumu düşündüren nedir? | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
All right! I was just being friendly. | Pekala! Sadece arkadaşça davranıyordum. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
It's so moving. | Çok dokunaklı. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Little Ewoks. | Küçük Ewoklar. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
An entire empire brought to its knees by small furry creatures. | Bütün imparatorluk küçük tüylü yaratıklar tarafından dizlerine çöktürüldü. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
That's my point exactly. Leave him alone. | Bende bunu söylemek istiyorum işte. Onu rahat bırak. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Did you notice that everything that transpired in those films, and I mean everything, | Hiç farkettiniz mi, bu filmlerdeki herşey... | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
can be attributed to the actions of one very minor character? | ...bir karakterin hareketlerine bağlanabilir. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
The gunner on the Star Destroyer at the beginning of the first film. | Birinci filmde Star Destroyer'daki topçu. | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |
Well, if the gunner had shot the pod that C 3PO and R2 were in, | Eğer topçu C 3PO ve R2'nun bulunduğu kabini vurabilseydi..., | Spaced Chaos-1 | 1999 | ![]() |